Sayın Okçu,İfade,duygu ve düşünceleriniz ruhumun derinliklerinde titreyen göl misali,okumaya doyum olmayan uslubunuzla beynimde mitralyoz sesleri yankısı bıraktı.Gözlerim taa orta asyaya oradan çin seddine dayanan,kürşatlara bir damlada olsa susuz kalan gönlüme şimşekler çaktırarak hayal dünyasından gerçeye döndürdü.Uyandım bu gaflet uykusundan arkama baktım,kırık dökük viran olmuş taş duvarlı sığınaklarım,çakıl taşlarına dönüşmüş.Nasılda öğütmüş insafsızca,medeniyet dediğimiz tek dişli canavar.İfade özgürlüğümü,enginlere sıgdırmadan taşırarak başıma bir şeyler gelsede kullanmaktan geri kalmıyacağım.Unuttuklarımız,unutamadıklarımızı bir terazi kafesine koysak hangisi agır gelir.?"Sende git sende unut,kimler unutmadıki" şarkı mısralarında olduğu gibi.Gençliğimiz disko ve barlarda hovardaca eglenirken,Irak'ta soydaşlarımız gavim gardaş nerdesin diye seslenirken,sizler müzigin ritmine hayasızca sarılarak kuru yaprak misali meçhule savrulduğunuzun farkına bile varamıyacak kadar sarhoş./