ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erdoğan’dan Anneler Günü mesajı
Erdoğan’dan Anneler Günü mesajı
Azime Çiftçi: ‘Melek Öğretmen Erzurum’un gururu’
Azime Çiftçi: ‘Melek Öğretmen Erzurum’un gururu’
Aydemir: ‘Ana demek şefkat, merhamet demektir’
Aydemir: ‘Ana demek şefkat, merhamet demektir’
Tanfer: 'Anne, fedakarlık timsalidir’
Tanfer: 'Anne, fedakarlık timsalidir’
Maydanoz kasasından bukalemun çıktı
Maydanoz kasasından bukalemun çıktı

Cahit Okcu

Yeni Yıl, Eski Yarın..
8 Ocak 2018 Pazartesi

Ayı arayanlar yukarı bakmadı..

Bir soğuk bahçenin hissiyatında sitemler, isyanlar ve iç geçirmeler… Kimi renginden arınmış koku, kimi kokusundan ayrılmış renk, kimi sıcağından arınmış alev, kimi alevinden ayrılmış sıcak..

Sabahın seherinde geceyi şikayet eden kuşlar, öten kuşlar ve tebessümlerinden yeşil sabahlık giymiş ne varsa, göz, köz, yaprak...

Beyaz sarıklı dağ, mavi eşarplı ufuk…

 Niyetle  nihayetin toyunda acep kimi sakladı günahlar, kınasını mum alevinde yakan derviş fikir, devrilen her hikaye benim, her mazi  nihayetimde devrilir. Kalemin ucu o kadar incedir ki kağıt yaralıdır, kağıt Kabe zarıdır.. Beş vakit yazarımda tek cümle olmaz… Üflesen mum alevidir, okşasan yetim avuvucudur.. Bu sebepledir ki bu hikayelerde renklerle kokular takas edilir. Papağan renk alır lale koku!..

En pembe kalemler tüfek namlularından yontulur işte. Kabe’nin duvarları bu hikayelerin sayfalarıdır...

Ensesini kaşıyan mesele çok.

Beyaz kanatlılar rüyada uçtukça hırsızı çok olur. En fazla sabah ezanları çalınır..  Gündüz gözler güneşle küstür ki her şikayetinde kamaşır. Rehavet yastık yapar kıble dağlarını, ruh daha camii avlusuna girerken kovulur, kıblegahtaki sarartı kadar hastadır cümleler…  

Meseleler ensesini kaşır…

Sera şefkatler, pembe cümleler çiçekten değil.. Ah ya, öyleyse huzur nedir, hal ne?.. Her nefesimiz rüzgara benziyor, her dudağımız bir müsvedde kağıt. Kim saklamış bu tabiatı içimize!.. İnişler, yokuşlar, bulutun ip uzattığı küskün tohumlar.

 Taş atabildiğin mesafeden fazla öfkelenmek yasak.

Avuçlar sargı bezi gibi başlarda!

Sanırım benimki en fazla sarılı olan..

Her insanın içinde yarası sarılamayan bir sürü yıl vardır, sanırım.

 Hep içimizde eğirdiğimiz bir sicim vardır, hep göğe takılacak,  salıncak diye maziden yarına, yarından maziye sallanacağımız..

Ama kimse kendi toprağını kazamaz...

 İnsanlar tohumlara benziyor, insanlar var ya!..

İnsanlar sanki ölünce tohum olduklarını anlıyorlar. Şüphesiz bu tohumlar göğe değecek kadar büyürde kimse görmez. Anlayan, ölü balıklar gibi kıyılarımıza düşer. Mantık takkede bardak yıkar. Beli bükülmüş iki sıfırın ele ele verince adlarını sonsuz koydukları şey!.. Zamanı fani yapan izah değil elbet, siz karınca izine su dolmuşta yıkanan dağlardır deyip geçin... Guslünde müzik çalan kuşlar… Yeşil kuşlar, beyaz kuşlar, kahverengiler… İçimizde uçanlar bize benzeyen bizler. Sandığımız kişiler değiliz, olmadık asla. Sadece, gece kararıp gündüz ne kadar beyaz boya varsa yüzümüze sürdüğümüz sevap tenli günahkârlarız.  

Tecrübeli suçlular gibi önce dost ettiklerimizi soyuyoruz.

Nefesin içimize sakladığı ve içimizden üfürdüğü ne yok ki!.. İçimize doldurduklarımızla dışarı attığımız çöpler çelişkide.  Yüreği ikramdan ibaret, dudakları gümüş tabaklara evrilmiş bir sürü insan.

Nihayet kim el sallarsa,  bu garda bir ayrılık bulur.

Hicaza dönelim yine. Rüştü Şardağ desin; Rüya gibi uçan yıllar biraz durun, durun biraz… Kaybolan yıllarım için hesap sorun, sorun biraz. Bir kumral uğruna küstüm esmer beyazlara..

Dedi ama niye?

İlk çağlarda ateşi sihirbaz bulutlar yakardı. Bulut boşalınca gök soyunurdu. Bu mudur yani? Gök gamzeye benzemeyeli çok oldu. Sonraki yıllar hırsız kediler için hep kapı aralığı bıraktı. Yiyen doymayan, ıslanıp kurumayan, güldükçe kendine ırgat olan, gömdükçe ölmeyen…

Biz zamanın hikayesiyiz. Biz belli ki bir zamanların hikayesiyiz… Tohum olmadan önce yukarı aşağı gidip gelen sabahlar ve akşamlar gibi. Tarifi ahu yokuşunda avcı öfkesine benzeyen hal.

Yeni yıl derken birileri bağırıyor!.. Sahi bu insanlar neden bağırıyor?

 Neşesinde iç çamaşırı kurutan bunca insan!..

 Oysa neşe şımartır ama bağırtmaz, keder desen suskunluk yapar. Öyleyse bu insanlar neden bağırıyor? Neşeli de değil kederlide değilse bu insan gördüklerimiz acep nereli insan?

 İnsanlar durak sayarken bağırıyor. Yıllar durak sayma bilinci değilse hangi yılda kaldılar da buradayız, kurtarın deme ihtiyacındalar?

Yıllar durak saymaktan başka ne ola ki?

İneceğimiz durakta tohumlar gibi ekecekler bizi.  Baht rengimizle boyalı son durak cümlenin kazmayla vurulan noktası.     

 Sahi hiç bir düşünür gördünüz mü şamata, patlayan fişek, kıvırtan maşrapaları seyreden? Çünkü düşünenler sadece yıldızlara bakar. Bu yeni kutlamalar fişek insanlara göre sanırım.

Bir gün güneş uykuda kalırda uyanmazsa diye yazdım bu mektubu… Kanatsızda olsa birkaç düşünce kuşu yaşasın diye…

Yoksa bana ne!.. Yeni yıl eski yarın!..  

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gürhan ÖZORHAN 8 Ocak 2018 Pazartesi  12:41

Kaleminiz daim, yüreğiniz serin olsun sevgili üstadım.

Yorumu oyla      4      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva