ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Atatürk Üniversitesi yeniden akredite edildi
Atatürk Üniversitesi yeniden akredite edildi
ETD ve  Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi
ETD ve  Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi
TÜBİTAK başarıyı ödüllendirdi
TÜBİTAK başarıyı ödüllendirdi
Tunceli yolunda heyelan tehlikesi
Tunceli yolunda heyelan tehlikesi
Ermenilerin katlettiği şehitler dualarla anıldı
Ermenilerin katlettiği şehitler dualarla anıldı

Vahdet Nafiz Aksu

Vereceğimiz Bir Can, Vatana Millete Kurban!
15 Temmuz 2018 Pazar

Bugün 15 Temmuz'un yıldönümü. O kanlı darbe girişiminin ve akabinde milletin şanlı zaferinin üzerinden iki yıl geçmiş.

Darbe teşebbüsünün olduğu gün Erzurum'daydım. Arkadaşlarla yemeğe davet edildiğimiz köyden yeni dönmüştük. Telefonumuz kapsama alanı dışındaydı. Televizyonların geçip durduğu köprü işgali haberlerini kaçırmışız. Eve çıkmak üzereydim ki, Ankara'dan bir dostum aradı. Telaş ve merak içinde dedi ki : "Burada anlaşılmaz işler oluyor, havada jetler sorti yapıyor, bomba sesleri geliyor, korkunç bir durum var. Nedir mesele, haberdar mısın?"

Aman Allah’ım! Başkentte kulakları sağır eden uçuşlar, bomba sesleri. Ne büyük bir felaket. Hemen darbe falan gelmiyor insanın aklına. Bir işgal mi söz konusu, harp falan mı çıktı? Telefona sarılıp sağı solu aramaya koyulduk. Kısa sürede işin rengi anlaşıldı, aşağı yukarı belli oldu ki, bu bir FETÖ-NATO-CONİ darbe teşebbüsü, işgal ve suikast girişimi. Donduk kaldık, öfkelendik, üzüldük, kahrolduk; şehit haberlerini almaya başlayınca da kendi evimizden ölü çıkmışçasına yanıp kavrulduk.

O geceki sosyal medya paylaşımımızın başlığı “Milletin Zafer Gecesi" şeklindeydi. Daha hain girişimin ucu nereye varacak tam belli değilken biz öyle inanmıştık. Gerçi biz milletin zaferini ilan ettiğimiz saatlerde alçak asi çeteleri sokaklarda silah sıkıp dolaşıyor, milletin üzerine bomba yağdırıyorlardı. Hâlâ Atatürk Havalimanına inmemiş olan Sayın Cumhurbaşkanımızın canına kast etme çabası içindeydiler. Ama milletin derin iradesi şaha kalkmış, kendisine vurulmak istenen zinciri parçalamaya azmetmişti, bunun işaretleri gelmeye başlamıştı. İşte bize bu başlığı attıran, şu beyti yazdırıp paylaştıran o inancımızdı.

İman İle İhlas İle Kenetlenen Milleti

Ezemez Hainin Postalı, Tankın Paleti

TRT ekranlarından o hain darbe bildirisini dinlediğimde içimden kopan öfke fırtınasını anlatamam. Millî irade celladı o kalleş, kahpe sesi 12 Mart’taki radyo, 12 Eylül’deki ekran bildirilerinden tanıyorum.

O kara ses bu defa çelikten bir iradeye çarptı. Muhatapları sessiz sedasız terk edip gitmedi bu sefer milletin mührünü teslim edip çünkü. Canına kast edilen Sayın Cumhurbaşkanımız zor koşullarda bağlandığı televizyon kanalında milletine şöyle seslendi: "Bugünkü bu gelişme gerçekten Silahlı Kuvvetlerimizin içerisindeki bir azınlığın ne yazık ki kalkışma hareketidir ve bu malum yapıya ait, paralel yapılanmanın teşvik ettiği, üst akıl olarak onların kullandığı bir harekettir. Ülkemizin birliği, beraberliği, bütünlüğüne yönelik bu harekete karşı inanıyorum ki milletçe vereceğimiz güzel bir cevapla bunlar gerekli olan cezayı alacaklardır."

İşte bu an, tarihin ve talihin Türk Milletinin lehine döndüğü andır!

O kargaşa anlarında milletin yaralı ruhuna derman olan bir başka yiğit ses daha yankılandı memleketin göğünde. Dadaş Paşa, Zekai Aksakallı’nın sesi. “ Görevimizin başındayız yüce milletimiz bizim arkamızda, bunu da başaracağız." Birinci ordu komutanının ve ordumuz içindeki diğer milli iradeye sadık her kademedeki komutanların yiğit tavırlarını unutabilir miyiz?

Nihayetinde bu eşsiz destan, milletin müşterek eseri. Emeği, katkısı olanlardan halk razıdır, Hak da razı olsun. 

Türkiye o gece yeniden doğdu. Erzurum, yelelerine dokunulan Arslan azametiyle yeniden kükredi. İstiklal harbimiz dâhil, tarihe birbirinden büyük destanlar armağan eden dadaşlar o gece bütün milletle birlikte bir destan daha yazdılar, adına 15 Temmuz Destanı dediler.

Türkiye'nin tüm meydanları halkın karargâhı, milletin karartılmaya çalışılan bahtının sabahı oldu. Millet birlik dirlik tacını giyince sinsi düşman kaçacak delik aradı.

Allah bir daha öyle anlar yaşatmasın bu necip millete. Yedi düvelle göğüs göğse savaş kolayda… Suret-i haktan görünüp, din iman deyip kendi milletini aldatan… Milletin silahını millete çeken, milletin uçağı ile milletin başına bomba yağdıran alçak çetelerce içerden hançerlenmek zor geliyor insana. Şükür hepsi buldu belalarını, kaçacak delik aradı hepsi ve Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle inlerine girildi hepsinin.

Büyük milletin 15 Temmuz Destanını ağzı açık şekilde hayranlıkla takip eden dost düşman herkes bu işin sırrını merak ediyor. Bu halis muhlis millet iş başa düşünce nasıl kükreyen Arslan haline geliyor bir anda. Tankların altına yatıyor, namluların üzerine yürüyor, göğsünü roketlere siper ediyor.

Cevabı, bir gazimizin kısa cümlesinde gizli:

Şarapnel parçalarıyla başından yaralanan şanlı gazimiz, geçen gün izlediğim bir söyleşide şöyle dedi: "Vereceğimiz bir can  vatana millete kurban olsun!"

15 Temmuz destanı bu ruhla yazıldı, bu ruh diri kaldıkça nice destanlar yazmaya muktedirdir bu millet: “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak...”

Ölümle şehidin nesi eksilir? Onlar zaten diri değiller mi ki? Cennetteki yüce köşklerinden bakın size selam ediyorlar:

Şerefsiz yaşamayı ömür bilmedik

Vatan dedik, canı hiç düşünmedik

Ya Allah nidasıyla göçtük Cennete

Ölmekle çoğaldık biz, eksilmedik!

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva