ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Güler: ‘Varlığımızın en büyük teminatı TSK’dır’
Güler: ‘Varlığımızın en büyük teminatı TSK’dır’
Tekin’den sistem eleştirisine tepki
Tekin’den sistem eleştirisine tepki
 'Filistinli kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız'
 'Filistinli kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız'
'Rantsal dönüşüm yapanın Allah cezasını versin'
'Rantsal dönüşüm yapanın Allah cezasını versin'
Bahçeli: Dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum
Bahçeli: Dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum

Cahit Okcu

Ve Kıvılcım Alevle Tanıştı!..
19 Kasım 2018 Pazartesi

Kıvılcım alevle tanıştı…

Sonuna kadar içilmiş sigara gibi önce dudaklardaydı şimdi çöpte…

 Diz çöktü örsün dudaklarında serenatlar…

Kıvılcım alevle tanışınca diz çöktü…

 Artık ne nazariyat kelamdı, ne aksiyon fıkıh, ne altıncı duyunun gizemi tasavvuftu…  Deniz artık kıyı istemiyordu?  Alın sandallarınızı başınıza çalın diyordu salyalı dalgalar!.. Asıl muhakemeyi kaybeden hakikatti, aslı kaybeden asrın mahkemesiydi, Meryem’in kafatasını  karıncalara atan …

Çöp arayan kendini süpürdü, rüzgar yutan duman üfledi.

Ancak, ne asıl kendini ifade edebildi, ne horoz ibiğine yazılan muska silinebildi…

Martı kovuldu, onları beyaz beyaz uzak gemilere taş atar gibi attı eller.

Kıvılcım alevle tanıştı…

Biri gülün  içine kaynar bir tas su döktü, yanardağ çanağından oyulmuş…

Coğrafyaya iltifat için doğanlar bir yana, tarihe iltifat diye doğanların müştereki, teneke sesinde cin dansı etmek…  Yüreği coğrafyaya benzeyenlerle, aklı tarihe benzeyenlere bir hal oldu!.. Kitap sayfalarından çıkamadı kelimeler. Yatak yorgan uzanmış, mışıl mışıl Fatih’in kedileri gibi…  Hakikat o ki bu kitabın bütün sayfalarında gamzeler açık mezarlar gibi kaldı… Sen çiçeğin kini de ve diye kal ki, çiçeğin kinidir belki de diken diken avuçlarına batan, o kaderin pahası desin, ben bu kırmızıya göğün yarası diyeyim.

Bu güneşler sanki göğün yarasıdır…

Oysa, rüzgara kapılan her hakikat dimdik duran bir yalana çarpmadan önce, ateş böceklerinin ışığında mermi seslerinde ritm tutmuş türkü eyleyen bir Cihat vardı…

Beyaz bayatladı…

Beş duyu altı yön kötürümleri arttı…

Beş duyu altı yön kötürümleri sonuna kadar çakılmış çiviler gibiydi bu kitapta.

Kelimeden çok nokta vardı…

Bu kitabın sayfaları alınları soyularak destelenmişti Asya da…

Keman sesinden firari ne kadar göğüs sızısı varsa, insan içinde çalanı aradıkça kendini bulup durdu!.. Her biri ayrı bir gurbet mektubu kadar hasretle çiçeklenmiş duyular, harami nalları altında çiğnenip gitti işte!.. (Ortadoğu, Myanmar, Çeçenistan, Yugoslavya, Türkistan…)

Hep uzağı saklar ya içinde insan!..

Bir günah mezadıdır geniz…

Ne saklarsa onu arayan, ne toplarsa bir tek kendi eksik!..

Nehrin başını yastığa koyduğu uzak deniz…

Nehir ki birikeceği yerde boğulacağından habersiz!..

İnsan bir nehir işte bir tek köprüleri eksik…

Dünden yarına, patlayanlar, sabredenler, dilenenler…

Dünden yarına…  Yanlış denizlere döküldükçe nehirler…

 Yarınlar bu günü fazla sevmedi Asya da…  Hal yarının duasıdır dersem, anlaşılır sanırım… Kader bir nehir değil elbet, kader namerdi bilse hiçbir su  birikeceği yere akmaz…

Ve renk renk kelimeler; yarına, şafağa, maziye… Pembeli, mavili, karalı…

 Pijamalı kelimeler…

Kelimelerin zor uyandığı yıllar.

Uykuda kalmaya zorlanan kelimelerin üvey anneleri çok… Ve kelimelerin cümle olma vakti hiç gelmeyecek sanırım.  Birkaç ‘uykusuz adam’, birkaç sahil ıslağı, birkaç dışarıda kalmış anahtarsız sarhoş…  Bu kelimeler zaten tohum olamayacak kadar yumuşak.

Yeter sanırım!..

Aman ha!.. Bu Asya’da fazla uzağa taş atma sakın. Bu Bu Asya’da kel çok…

Tespihten yere düşen daneyi hemen böcek diye ezerler.

Nehre benzeyen her insan bir kitap yazar. Okunaklı olmayan kelimeler, eczanesi olmayan reçeteler gibi. Her gün  uğradıkları, ulaştıkları, geri çevrildikleri sokaklar, binalar ve merdivenler sayfa sayfa… Adımlarla yazılan essiz eserler.

Ha arkadaş olan kelamla kalem, ha köprüsüz nehrin kıyısındaki karga yüklü söğüt… Taşlardan mutlusu yok… Her yağmurda yıkanan taşlar, her güneşte kuruyan taşlar… Bu yağmur da bizimdi, bu taşlarda… Bir şey bulamazsak taşları yerdik!..  Bu kitabı kim okur?  Kitapların okuyucusu yok. Yüzü düşmüş bir çocuk, yere bakan bir baba, eve geç gelen bir delikanlı… 

Su dilenen yağmur, kokulara miyavlayan kediler!.. Belki okuyorlar…

İnsanlar torbalara doldurulmuş dilekçeler gibi. Nil’in kenarında keçisini kırpan yaşlı adam, Omdurman köprüsünden dökülen çöplerin insan olduğunu nereden  bilsin…

 Kıvılcım alevle tanışmadan önceydi her şey…

Şarkı dudakta, şırıltı nehirde, gölge çınarda, yorgunluk alın terinde değil!..

Ve!..

Bu yüzden ne yaşadıysak kıvılcım alevle tanışmadan önce yaşadık…

 Kıvılcım alevle tanışmadan önce…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gürhan ÖZORHAN 20 Kasım 2018 Salı  10:57

Hüzünlü gözlerim ve gönlüm satırlarınızı okurken sırıl sıklamım.Kaleminiz daim olsun.

Yorumu oyla      4      4  
Tevhit Gülseven 20 Kasım 2018 Salı  10:43

Üstadım sanatınız karşısında derin duygu ifadelerimi arz edemeyeceğim.. Mazuriyet Allah vergisi olan derinliğinizde bir okyanus gibisiniz ve kıyınızdayım.. Selam saygı ve dua ile

Yorumu oyla      4      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Riskin Güveni
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Ölülerin arkasından konuşmak ahmaklıktır!
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva