Dünyada birçok devlet şekli var. Cumhuriyet, oligarşi, monarşi, teokrasi, otokrasi, ve daha birçok yönetim ve devlet şekli.. Ama bunların içinden  “ Sosyal Devlet” diye bir devlet şekil yok..Ancak sosyal devlet, devletlerin nitelikleri arasında bir unsur olarak yer alır..Ülkemizin 1961ve 1982 Anayasalarında yer alan “ Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devlettir” gibi.
Sosyal unsura sahip devletler nasıl olur?
Halkıyla yakinen ilgilenen ve onunla bütünleşen insan merkezli devletlerdir.  Sosyal devletler, vatandaşı öne çıkaran ve her şeyden üstün tutan bir anlayış ruhuna sahip olmalı..Daha doğrusu insan eksenli bir yaklaşım tarzı olmalıdır..
İNSANLIK MÜZESİ
Toplumlar adeta bir insanlık müzesi gibidir; içinde her türlü insan var:
-Renkleri farklı: Siyah, beyaz, sarı gibi,
-İnançları farklı: Tam inanmış, az inanmış, hiç inanmamış,
-Dinleri farklı: Müslüman, Hıristiyan, Yahudi gibi,
-Dilleri farklı: İngilizce, Arapça, Fransızca, Türkçe gibi,
-Yaşayışları farklı: Muhafazakâr, açık, sosyete gibi,
-Coğrafi Bölgeleri farklı: Kuzeyli, güneyli, doğulu, batılı gibi,
-Lehçeleri farklı: Birisi fındığa “Fındık “ derken diğeri “Finduuk “ demesi gibi,
-Örf adet farklı: Kimisi makarnayı şerbetli yerken, diğerinin bundan midesi bulanır.
-Gelirleri farklı: Birisi özel helikopteriyle yurtdışına yemeğe giderken, diğeri çöpten yiyecek ayıklıyor,
-Boy, pos farklı farklı: Kimisi uzun, kimisi kısa, kimisi orta boylu,
-Sağlıkları farklı       :Kimisi sağlam, kimisi sakat, kimisi hasta gibi..
Bu farklılıkları çoğaltabildiğiniz kadar çoğaltırsınız…
İşte sosyal devlet anlayışı, bu farklılıkları dikkate almadan herkese sağlık, eğitim ve güvenlik sağlaması lazım ki sosyal devlet olabilsin...
DEVLET
Eşitliği sağlamak, adaleti tesis etmek için devlet herkese eşit durur.  Bilindiği üzere devletleri çalıştıran hükümetlerdir. Hükümetler devleti istismar etmezler ve devletin başkaları tarafından istismar edilmesine de imkân vermezler.
Devlet, her yerde ve her zaman hukuku üstün tutar.
SOSYAL DEVLETİN HEDEFİ
Hukuk içinde Milletinin mutlu ve rahat yaşaması için çalışır. Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse;
1-Sosyal güvenlikten mahrum 65 yaşı üzerinde olan fakir yaşlılara maaş bağlanması sosyal devletin bir gereğidir. Yoksa bu insanlar toplum tabanında sefil ve perişan olarak ölüp giderler. Büyüklerini ve yaşlılarını ayakları altında ezen bir millet ise asla iflah olmaz. Ayrıca böyle bir tablo yaşamak bir millet için hayatın en iğrenç yanı olmuş olur.
Devletimiz, yaşlılarını böylece koruma altına almakla sosyal bir görevini yerine getirmiştir.
2-İl ve ilçelerde kurulmuş sosyal yardımlaşma fonları veya kurumları öylesine aktif hale gelmiştir ki devlet, maddi imkânı olmayan vatandaşlarının sosyal hayatlarını tanzim etmesine imkân hazırlamıştır.
Büyük bir bütçeye sahip bu kurumlar, şehirlerde büyük kitle haline gelmiş geçimden aciz insanların imdadına Hızır gibi yetişmiştir. Bu insanların ellinden tutarak sefalete düşmeleri önlenmiştir. Devlet, asıl sosyal fonksiyonu burada daha açık bir biçimde ortaya koymuştur.
3-Özürlü ve engelli vatandaşlara tam sahip çıkma gayreti, yine sosyal devletin bir görevidir. Onlara iş, aş temin etmek, toplum içinde kendi hayatlarını kimseye muhtaç olmadan idame etmek için devlet tarafından özel yasalar çıkarılmış ve onlara tam sahip olunmuştur. Diğer tarafta çalışamayacak konumunda olan engelli ve özürlüler için ise, bir yanda rehabilitasyon merkezlerinde eğitimleri sağlanırken, diğer yanda bunlara bakan ana baya veya yakınlarına ayrıca aylık ücret bağlanmıştır. Böylece özürlü vatandaşın başkasına yük olması engellenmiştir.
4-İşsizlik fonu : Kuruluşu çok eski olmayan bu fonun sosyal fonksiyonu ise daha da  yüksek..Aramasına rağmen iş bulamayan ve çalışma kapasitesi olan işsizlere belirli süreler içinde iş buluncaya kadar kendi geçimine destek sağlayacak maaş gibi nakdi yardımın yapılmasıdır.
5-Öğrenci kredi ve bursları da artık devletin sosyal bir görevi haline gelmiştir. Öğrenim kredisi, harç kredisi, burs gibi isimler altında maddi durumu yeterli olmayan yüksek öğrenimdeki öğrencilere parasal yardım ve destekler sağlanarak, eğitimlerini tamamlamalarına yardımcı olmak, artık devletimizin sosyal bir görevi haline gelmiştir.
  Anadolu halkının da devlet gibi yardım amacıyla kurduğu binlerce vakıf, dernek ve diğer sivil toplum kuruluşları var. Bunlar da sürekli fakir vatandaşlara yardım yaparlar.
İLGİNÇ YANI
Ülkemizi örnek alarak açıklamaya çalıştığımız sosyal devlet yapısında bu paylaşım uygulanırken dengeleri de bozmamak lazım..Bugün emekli memurlar bekli de bu geniş paylaşım yelpazesinden dolayı mağdur edilmiştir.Öyle ki çalışanı ile emeklisi arasında üç kata varan aşırı farklar meydana gelmiştir. İşçinin hakları, sözleşmelerle korunduğu için çalışanı ile emeklisi arasında maaş farkı çok cüzi olup dengeli olarak korunuyor.
İdeal olanı, yapımla yıkımı adalet ölçüleri içinde gözeten projeler uygulamaktır.