Akıl saklanmış..
Devlerin parti parti olduğu, dağın tavanını arayan ihtirasın kısa boylulara; karıncalara binip geri gidin, dediği menziller, gururu kadar dağ, mantığı kadar cam kırığı serpilmiş ufuk, aşılacak dağın dağ doğurduğu, her idrakin idraki, her mantığın mantığı, her dilin dili kırmızı kundaklara sardığı , düşüncenin martı artığı yediği yıllar…
Bahanelerin ideoloji katılığında, idraki softa ezberiyle oyalayan, mantığı dağ köyü çerçisi önermeleriyle değiş tokuş yapan, dilin kısa kollu isyanlarla üst dallara taş atmakta kaldığı, dinin her felakette teselli ikramı olarak dağıtıldığı, nasılsa her solgun Allahuekber Dağına görevlendirilmiş bir türkü çağıranın çıktığı, bir sürü idrak, mantık ve diyalektik meşrebi..
Anlatılanlarda bir sürü kelime var ama kelimelerin her biri Çin’den Maçin’den yorgun hamallar, susanlar, anıranlar..
Anlam taşımada zavallı, ahkam taşımada korkak, amel taşımada miskin..
Varlık ve bilinçle delikanlı olan dil, lolipop olup çıkmış. Sanırsın herkes lolipop emmekte. Ekmek kırıntısı toplayan yaralı kuşun gaga sesi … Hükmünde değil süklüm püklüm olmuş bir dil, ekmek parası kadar hamal, ekmek pahası kadar esir bir dil.
Dikkat ediniz, konuşmuyor adeta arka ayaklarımızla yeri eşeliyoruz. Hangi kelimeyi nerden alıp nereye koyduğumuz kadar cennet, nerden çalıp nereye sakladığımız kadar cehennem fikri...
Dil bu!..
Bu gün, kalbi ya da bilinci ıskalamayan kaç ses kaldı, beş vakit, on üç Allahu Ekberden başka!..
Kalitenin sınav verdiği yıllar. İdrakin kağıdı dil, kalemi mantık, ozanı diyalektik. Madde ve metafizik, ne duyularımızda ne aklımızda hiçbir Hilal-İ Ahmer çadırı bulamadı.
Balık kayığı yuttu…
Dil, İdrak ve mantık yetimi olarak misyoner tüccara memur verildi. Gülümseyemeyenler şu esnafın tabelalarına baksa, yetim yazıklarımızın ilk cümlelerini okuyacaktır.
Dikkat edin; yüzyıllar var, kimse bu aksi olmayan mutlak bilgiye ulaşamadı.. Kurtuluş… Kurtuluşu sadece şehitler yakaladı… Ne şeytan, ne aziz kimse haz veremedi çağa… Herkes zan yaratma adına bir naylon ‘tanrı’ olup çıktı?
Şimdi kim kavil üzeredir, maddede ve manada kim ‘Elestü bi rabbiküm.. ’ Kavli üzeredir…
Ya da kim sahip olduğu yeteneği, imla sanatını insanları şeytan yapmak ya da tanrı yapmak için kullanmamıştır, delikanlı olan kendi sorsun kendi cevap versin...
Göz boyayan hikmet(!)..
Sihirbaz teres, fahişe çıkaran fes…
Özet..
Moral, zihin felsefesi ve tasavvurun ovasıdır. Ancak ne konuşmalar hale uygun, ne üstadın sözü kendi haline uygun. Ata kelimeler aranıyor… Ne beyanda kaldı, ne polemikte, ne kalıpta, ne konumda, ne nefes gölgesinde kaldı… Dua-sıla-yar namında bir tebessümü ifade edecek kadar tek bir ata kelime… Bütün kelimeler yaralı!... Ne yar için, ne zar için ne dua için kelime kalmadı aklı sırtlayacak…
Evet!.. Dilde adres soran Asyalı yüzyıllar… ‘Duyuda tasavvur, akılda idrak’ diye mum yakanların hiçbirinin alevi, yeni siyasal projeler denen afili hatunun yelpaze rüzgârına dayanamadı. Yapraktan damlayan su, nasıl tekrar yaprağa dönerse kelimelerde eski kitaplardaki eski mahallelerine döndü, gittiler. Namlusu lale saksısı yapılan tüfek tekrar şarkı söylemedi…
Düzen, tellallar ve meddahlarıyla meşhur..
Tellallar lambur, meddahlar lumbur...
Hakikat kambur, adalet dumur… Halk diye, tebessümü çalınan uzak karartılar, gerçekte dedikodu birikintisi değil mi?.. Havanda su döven gerçekte kendini dövmez mi? Gerçekte suskun yıllar değil mi? İşte dilin attığı düğüm çıkmaz sokaklara benzedi, işte bu yüzden dilin attığı düğümü kimse açamadı.
Şakağında mum yakılan yıllar, yatır suskunluğunda.
Ay ışığı çalan hırsız, şafak söktü… Cümleyi bağlayıp susalım artık…
Omurgasına lehim yapılarak vatansever yapılanların göl saatleri… Birazdan ömür mesaisi başlayacak. İnsanlar kelime topu oynayarak oyalanacaklar. Yeniden, yeniden!..
Ne diyem başka?..
Tavsiyem, kolay okunur zor anlaşılır olanlaraydı…
NOT:
T.C. Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 16.02.2016 tarih ve 69471265-010-06/1955 sayılı Milli Güvenliği tehdit eden örgüt ve yapılarla irtibatlı kamu çalışanları hakkındaki Genelge (2016/4) Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Ayrıca MİT Müsteşarlığı Sosyal Ağ Bildirgesi doğrultusunda Facebook'un güvenlik açığından ötürü hesabım üzerinde bulunan tüm verilerimin (IP, fotoğraflarım, paylaşımlarım vs.) çarpıtma yolu ve yasa dışı bir şekilde sahte kişilerce kullanılmasından ve doğabilecek tüm zararlardan ilgili Türk Ceza Kanunu maddeleri gereğince Facebook sorumludur. Bu hesabımdan başka bir hesabım olmadığını bildirir ve gereğinin buna göre yapılmasını tarafınıza arz ederim.C.O.