Dünya Haberleri sitesinden ve Arapça aslından çevirdiğim 26.04.2012 tarihli haber,64 yıldır dünyanın anlamak istemediği bir gerçeği, Hillary Clinton’nin yaptığı net açıklamayla ortaya çıkmıştır. Türkiye-Amerikan dostluğu çok daha eskiye ve Türkiye fedakârlıklarına dayanmasına rağmen, ABD’nin gözü bölgede İsrail’den başka kimseyi görmemesi, doğrusu beni hayrete düşürmüştür. Haberi aynen aşağıya alıyorum.
İŞTE İLGİNÇ HABER
“ABD Dış İşleri Bakanı Hillary Clinton Ortadoğu’da İsrail güvenliğini sağlamak, bizim dış politikamızın köşe taşını teşkil ediyor dedi. Clinton, İsrail devletinin 64.Bağımsızlık yılı nedeniyle gazetecilere yaptığı açıklamada; ABD Başkanı Barak Obama adına, ABD halkı adına ve İsrail halkı adına diyorum ki, “ İsrail dünyada birçok kimse için örnek olarak umut ışığı ve ilham kaynağı olmuştur, ABD ile İsrail ayrılamaz ve derin bağları olan birleşmiş devletler olup karşılıklı saygı ve gelişme esasları üzerinde yollarına birlikte devam ediyorlar. “ diye ilave etti.
Clinton ,“İki ülke ilişkileri günden güne artıyor, biz bölge güvenliği için ilişkilerimizi kuvvetlendiriyor, yeni ekonomik ortaklıklar inşa ediyor, aramızdaki ticareti hacmini ve enerji konusundaki yardımlaşmayı artırıyoruz.
Biz İsrail’in güvenliği üzerinde duruyoruz. Çünkü İsrail güvenliği Ortadoğu’da dış politikamız için köşe taşı teşkil ediyor. Geçen yıl Ortadoğu’da ve kuzey Afrika’da olan bütün halklar, kendi temel haklarını ve insanlık onurlarını elde etmek için bize talepte bulundular” diye ilave etti.
Biliniz ki bölgenin ihtiyaç duyduğu değişiklikler çerçevesinde siz de bir gün bağımsızlık gününüzü kutlarsınız..Birleşik Devletler, yeni fırsatlar elde etmeniz için yanınızda olacak ve zor sorunlarla karşı karşıya kaldığınız zaman, yine sizinle birlikte olacaktır.
Sonra sizin ve komşularınız olan ülkelerle birlikte hedefe varmak ve bunun için araştırmalar yapıp kapsamlı, sürekli ve adil bir barış sağlamak için yine birlikte çalışmalıyız ” dedi.
ABD İLE ÜLKEMİZİN İLİŞKİLERİ
Kabul ediyoruz ki ABD ile dostluğumuzun geçmişi biraz zikzaklı.. Ama yanlış politikalar ve arkadan vurmalar yine onların eseri..Bir kaç tanesini sıralayalım: Birinci Cihan Savaşından önce Osmanlı’yı kurtlar sofrasına koyup paylaşma talimatı veren ABD Başkanı Wilson’dan başkası değildir. Lozan’da karşımıza geçip dikleşen ve işimizi zorlaştıran yine onlar..1964’ de Kıbrıs için bize restini çeken “ Duruyorsan dur yoksa ben gelirim “ tarzında meydan okuyan ve bir yıl sonra da silah ambargosu uygulayan Başkan Lyndon B. Johnson değil miydi? Hele yakın geçmişteki hatalarını bir yana bırakıyorum.
Bütün bunlara rağmen, Haziran 1951’de ve yine 1981’de imzalanan Savunma ve ekonomik işbirliği anlaşmaları ile 10 Mart 1954’de imzalanan Kuzey Antlatik Asamblesi sözleşmesi, iki ülkenin birbirlerine duydukları askeri bağlılıklar sürekli devam etmiştir. Son dönemlerde iki ülkenin ilişkileri daha da gelişerek stratejik ortaklıklar seviyesine yükselmiş ve daha ciddi ve tam müttefik bir aşamaya gelmiştir.
Diğer tarafta Hillary Clinton, yarım asırlık bir hakkikatı objektif biçimde ifade etmesi, birçok devlet adamının aklını başına getirmesine yetmiştir. Oysa Türkiye’nin ABD’ye yaptığı fedakârlıkların hiç birini İsrail ABD’ye yapmamıştır. Sadece Kore savaşında askerimiz denizaşırı giderek ABD’nin onurunu kurtarmıştır. Ve yüzlerce memleket evladı şehit olmuştur.
Ona yanıyorum ki Amerika 400 yıllık bir devlet, İsrail ise henüz 64 yıllık bir devlet iken birbirlerine ölesiye sahipler..Ama biz 1000 yılı aşkın devlet olmamıza rağmen böylesine bir dosta sahip olmuş değiliz..!”