ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Jandarmadan kaçamadılar
Jandarmadan kaçamadılar
Çiftçi’ye sağlık hizmetleri brifingi
Çiftçi’ye sağlık hizmetleri brifingi
Dal’dan başkent mesaisi
Dal’dan başkent mesaisi
Muşlu annelerin evlat nöbeti devam ediyor
Muşlu annelerin evlat nöbeti devam ediyor
Yunus Emre türbesinde Türk Düşünce Tarihi Dersi
Yunus Emre türbesinde Türk Düşünce Tarihi Dersi

Ahmet Göksan

Önceliğin Adımları
9 Mart 2018 Cuma

 “Türkiye’yi Kıbrıs’a 1963’te boğazlanan bebeklerle nineler, Ayvasıl’da topyekün imha edilen insanlarımız, 1963 – 1974’e kadar özgürlüğünü ve haklarını korumak için mücadele eden halkımız, Ada’nın her yanında yok edilen kardeşlerimiz, kendi ülkesinde anayasal düzenin bozulmasını istemedikleri için topyekün asi muamelesine tabi tutulan toplumumuz ve buna ek olarak Yunan Cuntası’nın kuklaları tarafından öldürülen, hapse tıkılan binlerce Rum da davet etmiştir.”1980

 

Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

                Crans Montana’da yapılan Kıbrıs müzakerelerinin neden çöktüğü genel içerisinde biliniyor. Karşı tarafın tutum ve yaklaşımı nedeniyle masanın kim tarafından devrildiği de herkesin gözü önünde yaşandığının da unutulmaması gerekiyor. Buna karşın vur abalıya örneğinde olduğu gibi sürekli olarak Türkiye ile başlanarak Kıbrıs Türk’leri suçlanıyor. 1968 yılında Beyrut’ta başlayan çözüm görüşmelerinden günümüze dek aynı oyunu oynuyorlar. Türkiye işgalci olarak tanımlanarak ve suçlanarak kazanımlar elde edilmeye çalışıyor. Bu dönemi BM’in önde gidenlerinin süreci ıslık çalar gibi izlediklerini de söylemek olasıdır.

Ocak 2018 ayının ilk günlerinde Amerikan Kongresi Bağımsız Araştırma Dairesi’nin 2008 – 2017 dönemini içeren Kıbrıs Raporu gündeme bomba gibi düştü. Konunun üzerine gitmesi gerekirken içteki siyasi uğraşlarımız nedeniyle ses bile getirilemediğini kaydetmek istiyoruz. Adı geçen dönem içerisinde müzakerelerin çökme nedeninin Türk Askeri – Güvenlik ve Garantiler değil güç paylaşımındaki anlaşmazlık olduğu belirtiliyor.

Vaşhington kaynaklı haberinde Kathimerini gazetesi, “Başarısızlığı Güç Paylaşımı Getirdi”… Morelli ise “Taraflar Güvenlik Konularını, Ada’yı Nasıl Ortak Yöneteceklerindeki Anlaşmazlıklarını Saklamak İçin Kullanıyor” başlıkları ile duyuruyorlar. Bu durumda müzakere sürecinin başlatılabilmesi için neden nabız yoklanıyor. Buna koşut Kıbrıs uyuşmzlığının çözümünün 2018 yılında öncelikleri arasında olmadığını açıklayan bir kurumla karşı karşıyayız. Her iki liderin de raporda yer alan hususları biliyor olmaları ve konuşmamaları düşündürücüdür. 

Seçim döneminde Bay Nikos Anastasiyadis seçilmesi halinde müzakere sürecine işlerlik kazandıracağını söylüyor olmasına karşın tek ayak üzerinde konuştuğundan inandırıcı olamıyor. Hangi koşulda olursa olsun başlatılacak olası bir yeni müzakere süreci Kıbrıs Türk’lerinin bu günkü kazanımlarına yanıt vermeyecektir. Yalnızca dostlar veriş alışta görsün türünden bir sürecin yürütüldüğüne tanık olacağız. Böyle bir sürecin başlatılacak olması Kıbrıs Türk’lerinin geleceğe yönelik umutlarının da dağılmasının nedeni olacaktır.

Her iki liderin de uyuşmazlığın çözülmesinin uzun süre alacağı konusunda uzlaştıkları biliniyor. Bu yaklaşımlarının nedeninin aradan geçen 50 yılık süreçte halkın karşılıklı olarak bir birlerini tanımıyor olmaları gösteriliyor. Rum gençlerinin büyük oranda ada’nın kuzeyine geçmeyi istemedikleri geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırma sonucu ortalıklara koymuştur. Uyuşmazlığın çözülemeyecek olmasının bir nedeni de bu yönlü bakış ve yaklaşımlar olsa gerek. Amerikan Kongresinin yapmış olduğu bu çalışmanın her iki liderin de kabul ederek gelinen noktayı net olarak açıklaması gerektiğini yinelemek istiyoruz.

Ada’nın her tarafında yapılan seçim sonrasında taşların yavaş yavaş yerine oturmakta olduğu günlerden geçiyoruz. Çözüm umudunun kalmadığı ortalıklara çıktığına göre, kimseyi dışlamadan halkımıza daha iyi hizmet nasıl yapılabilir şifresini çözerek geleceğe bakmamız gerektiğine vurgu yapmak istiyoruz. Böyle bir başlangıç adada kalıcılığımızı da pekiştirecektir. Buna koşut BM tarafından alınan 186 ve 550 sayılı Güvenlik Konseyi kararlarının da kaldırılması çalışmalarına başlanması gerekir diye düşünüyoruz.

Bunu sağlamanın yolunun da bir an önce Ulusal Konseyin kurularak ortak çalışmalara başlanmasından geçtiğinin kabul edilmesi gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva