Umre için mukaddes topraklarda 17 gün: Kâbe, Nazargâh-ı İlahî’nin tecelli merkezi, la mekânın mekâna bakan yüzü. İki cihan Sevgilisi Rasül-i Ekrem Efendimizin doğduğu mübarek belde. Rahmet ve bereketin dolup taştığı bir umman, Beytullah’ın bulunduğu kutlu şehir.

                Hazreti İbrahim(AS), Hazreti Hacer Annemiz ve Hazreti İsmail’i getirip ıssız bir çöl ortasında yapayalnız bırakıyor ve uzaklaşıyor. Hz.Hacer Annemiz, ‘Ya İbrahim bizi bu ıssız bucaksız çölün ortasında yapayalnız bırakıp nereye gidiyorsun? Bunu sana Allah mı emretti?’ dediğinde. Hz.İbrahim: ‘Evet, bu Allah’ın emridir.’ cevabını verir.

Bunun üzerine Hz.Hacer: ‘Allah’ın emri başım, gözüm üstüne’, der. Teslimiyete, tevekküle, imana bakın…

                Yapayalnız kalan Hz. Hacer, su aramak üzere Safa tepesinden başlamak üzere Merve Tepesine yedi kere gidip geldi. Telaşlıydı, heyecanlıydı. Küçücük yavrusunu bırakmış su arıyordu. Birde ne görsün, Hz. İsmail’in ayakucundan bir su taşmış akıyor. Hz.Hacer: ZEM ZEM diye bağırıyor. İbranice dur, dur, demek. Ve Zemzem o gün bugün bir hayat kaynağı, bir şifa kaynağı olarak akmaya devam ediyor.

                İşte o günden sonra Mekke Mekke oluyor, Allah’ın davetine kâinat koşup geliyor.

Hac, mali ve sağlık durumu yerinde olan, yol emniyeti bulunan her mükellef Müslüman’a ömründe bir kere farzdır. Hacca gitme zamanı da farz olduğunda gitmektir. Yaşım kemale ersin, ben şimdi taşıyamam gibi ifadeler tamamen yanlıştır. Umre ise imkânları müsait olan her Müslüman’a ömründe bir kere Hanefi Mezhebinde Sünnet diğer üç mezhepte farzdır.

                Hac ve umre Allah’ın emri olarak müminlerin rüyalarını süsleyen, hayallerinde tüllenen bir sevda olarak bir aşk ve heyecanla, hasretle beklenen bir ibadettir. Bu ibadeti yerine getirmek için yanıp kavrulan, gözyaşı döken müminler hasret ve hicranla beklemektedirler.

                Hac ve umre ile yıkanan tertemiz gönüller Allah’a kul olmanın, Rasülüllah (SAV) Efendimize ümmet olmanın manevi zevkine ermekte, gözyaşları bir sel olup akmaktadır. Adeta yeniden hayata başlamanın bir müjdesidir, Hac ve Umre.

                Allah Rasülü’nün hatıralarının canlı olarak yaşandığı bir aşk ummanıdır, Hac ve Umre.

                Saffet ve samimiyetle Allah’a kul olmanın şuuruyla uyanan gönüller, dupduru bir kalp ile günahlardan arınmış olarak dönerler. Rabbim kazanılan bu manevi dereceleri korumayı ve aynı heyecan ve ihlâsla yaşamayı nasip eylesin.

Gitmeyenlere en kısa zamanda gitmeyi nasip eylesin. Bu mukaddes mekânlardan fışkıran nur, gönüllerimizi kuşatsın, kalplerimizi nurlandırsın.