İlkyazımızda gençliğin değeri, rolü ve yetiştirilmesine ilişkin hususlar üzerinde durduk, bu yazımızda ise aynı hususlara devam ediyoruz.
Gelecek için hazırlık yapan ve hazır olan kuruluşlarımız var: Devlet planlama Teşkilatı (DPT), Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu, TÜBİTAK, Ar-GE… Ayrıca Lise ve Üniversitelerde bölüm düzeyinde Stratejik teknolojisi alanlarını uygulayan ve ülkemizi ileriye yönelik planlayarak hazırlayan kuruluşlarımız var ama, okul ve iş için gençlerimize çare buluyorlar mı? Hayır..
O halde;
Lütfen söyleyin! Biz çocuklarımızın değerini ne zaman anlayacağız? Onları şu ülkenin geleceği için ne zaman belirli bir plan ve politika içinde el alem gibi sıkı bir eğitim ve öğretimden geçirip hazırlayacağız..?
Herkes çok iyi biliyor ki, okul dışındaki gençliği kendi haline bırakıp ihmal ederek ve okuldaki gençliği bölük pörçük ederek bir yere asla varamayacağız..!
Eğitim sisteminde Özel okulların veya dershanelerin ağırlığı ortada..Bu günlerde kaliteli üniversite kazanan öğrencilerinin çarşaf çarşaf listeleri ticari araç olarak kullanılmıyor mu?..
Peki sadece dershane sınav kazandırıyorsa 11 yıl ( eski sistem ) eğitim veren Devletin gençlere verdiği eğitim nerede? Bu eğitimin hiç mi katkısı yok? Yoksa, Varsa da dershane yoksa da dershane mi?
Devlet, herkesin önünde olmalı ve kendi disiplin ve formatı içinde herkese örnek olmalı örnek..Asla eğitim ve öğretim gibi hayati konularda geri kalmamalı..
ÇELİŞKİ
Düşünün, 11 yıl boyunca okullarda okutup üniversite kapısına kadar getirdiğimiz çocuklarımızı seçme sınavına katarken öğrettiğimizden soru sormuyor, sınav yapmıyoruz da bu işin ticaretini yapanların sorularından sınav yapıyoruz. Devlet olarak bu manzaraya seyirci kalıyoruz..
Ya öğrettiğimiz gibi soru sormamız veya soru sorduğumuz tarzda öğretmemiz devlet olarak görevimiz değil mi? Dershanelerle okul müfredatı arasında gençliğimizi bunaltmaya hakkımız var mı?
Diğer yanda, parası olmayıp dershanelere gidemeyen sadece okul müfredatı ile yetinmek zorunda olan öğrencilere ne demeli? Eğitimde eşitlik bu mu? Eğitim ve öğretimde devletin görevi ve rolü böyle mi olmalı..? Nerede kaldı eğitimde fırsat eşitliği..? Bu eşitlik, bütün vatandaşlar için anayasal bir hak değil mi? Hak olmasına hak da, uygulamada daha ağır basan taraflar var demek olmuyor mu?
Üniversite sınavları ülkemizde hala büyük bir sorun olmaya devam ediyor..Okumak isteyenlerin tamamını okutamıyoruz…! Kabiliyeti olanları ayırıp gelecek için hazırlayamıyoruz. Acaba nereye kadar devam edecek bu halimiz diye düşünüyorum.
KENDİMİZE GELELİM
Şimdi her kademedeki sorumluya seslenmek istiyorum:
Beyler,yazıktır yazık..! Gelin Şu necip Milletin çocuklarını bu hale getirmeyelim, Onlara her ülkenin idarecileri gibi stratejik planlar, hedefler ve amaçlar tespit edelim ve onlara akıl, bilim ve çağdaşlık çizgisinde bir yol haritası gösterelim.
Kısaca gençliğe sahip çıkalım...Sahip çıkmazsak yarın Allah bize hesap sorar, Millet de sorar, tarih te.. İyisi mi şimdiden kendimizi en az bu adreslerdeki sorgulamalara peşinen mahkûm etmeyelim.,,!.