ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Göçmen kaçakçısı 4 organizatör tutuklandı
Göçmen kaçakçısı 4 organizatör tutuklandı
Emniyetten silah operasyonu
Emniyetten silah operasyonu
500 metrelik bayrakla ‘Gençlik Yürüyüşü’ yapıldı
500 metrelik bayrakla ‘Gençlik Yürüyüşü’ yapıldı
Atatürk Üniversitesi UBF’den uygulamalı eğitim
Atatürk Üniversitesi UBF’den uygulamalı eğitim
ETÜ MUCİTPARK bilimi eğlenceye dönüştürdü
ETÜ MUCİTPARK bilimi eğlenceye dönüştürdü

Cahit Okcu

Kavak Maymunları…
22 Ağustos 2017 Salı

Sayfa yazdığımız değil de her gün sayfa yırttığımızla tanınırız.

 Birkaç güzel gün için, ne kadar unutulmuş cümle varsa sıraladığımız, ne kadar kötü haber varsa kader albümüne yapıştırdığımız, kısaca kötülük ve şeytanı kollamaktan melekle tanıştıramadığımız bir hayat.

Yalancılar, yemini ve andı kusursuz ezberler.  Güneşi amaya kiralar, kötürüme Everest’in zirvelerinden parsel satarlar. Anlamak zordur, zordur anlamak bu sicimin bu iğne deliğinden nasıl geçtiğini, bilmek kadar kolay, bilmemek kadar zor … Bilmekle anlamak arasında yol uzun… O yüzden anlamak zor, boynuza benzetilemeyen kalemi, kaftana benzetilemeyen kefeni, tebessüme benzetilemeyen kahkahayı.

Herkes bilir ama bilinçlenemez… Bu yıllar en büyük dokunulmazlık efendi seçilenlerin keyiflerindedir.

Ağacı bulan sincap oldu, çöplüğü bulan tilki.

Leyla diyor ki; beni niye seviyorsun Mecnun?..

Bu milleti çok sevenlere(!), niye seversin diye soran olmadı, asla!..  O yüzden nehir şırıltısını sakladı, kuş cıvıltısını.

Örtü altında hakikat mışıl mışıl.. Övgü omzunda papağan fırıl fırıl.. Açıl susam açıl, bu çorbada tek kıl var, akıl!.. Akıl Adem’e demişti ya; ne benimle olur ne bensiz… Anlıyorum ki, akıl marabaya göre değil…

Belagatim kimi yaralar, kimi yemene çağırır bilmem. Beni okumayan bilirim ki, benim okuduklarımı da okumaz. Böyle böyle, rüzgar denizsiz yelkene, ateş öksüren serçeye,  aptallık eyvallaha Leyla oldu. Hafıza yolu öküzlerini yemiş bir sürü kağnıcıyla doldu. Zamana ve mekana göre kiralık yaşamak anlamı böyle tarif edildi, öyle oldu.  

Yaranırken yağlanan (şişmanlayan),  göğüs kılları çay otundan bir sürü baş, başkan…  Syr kültürünün şişman hadımları da böyle yaşadı. Ateş arandı odun oldular, su arandı oluk..

‘Bir ben vardır bende, benden içeri’ sözü bu güne çağrılsa, hani olmaz ya, Yunus yeni yunuslara seslense; ‘bir şeytan vardır sende, senden içeri’  derdi sanırım. Su içerken tıkanmaya benzedi bu iş. En duru en fransız fluyu sakladı beri, taş sapana değil kelebeklere konalı beri,  yürekler hırdavat vitrininde satılalı beri bu böyle. Kim ne olmak istiyorsa, o yapacak imkanlar, ya kiralık ya satılık. Böyle bir keyfiyetten kemiyete geçerken, elbette  yeni dünyanın‘gazap üzümleri’ plakalı kamyonetlerinin vicdanı patlayacak. Işıkla ay ayrılacak, nine can verirken delikanlı öpüşecek…  Yada emekçinin ciğeri patlarken, efendi insaf sakız patlatacak… Açlık ve makamla terbiye edilen diyarlarda yüzyıl önce yüzyıl sonra bu kadar benzedi, anneanne zaman ve torun. Mendili üzerinde emekçi güreştiren otorite, yem verdi yumurta aldı.

Alın teri mendillerinin oyası kıvılcımdandır. Kıvılcımları dişlerinden döker patronlar. Patron deyince kimse sadece fabrikatör, partitör( lisan arayan kelime), kurumtör( lisan arayan kelime) anlamasın ama bu kürdanı diş arasına değil yarasına batıran her emekçi bu kel papağanların serenatından bıkmadı hala..

Kavaklıklar vardır ya hani, her kavak sadece milyonlarca banknot iliştirilmiş kürdan hayali kurdurur. İşte her yazık ayrı bir kavaklık. Her huzur boyanmamış banknot…  Hayallerimiz birilerinin kavaklığı nihayet… Gündüzlerde ay ışığı garibi, gecelerde güneş garibi olmak böyle bir şey. Tebessümler rüyadan dökülen kırıntılar kadar…

Yeşil gördüğünü muskaya saran bir millet. Ok doğrarken yaylara tohum düşüren, ezan dinlerken hafız olan, müşkül kaldırırken Hızır olan bir millet… Şimdi; şu yaşmak çekmiş düzen pencerelerine ulaşmak için kavak olan boy boy  insanlara da bakın hele!.. Bunlar kim? İçerde her gün  kimliklerimize bir şeyler ekliyorlar… İçeriler mahpeyker dolu.. İşte!.. Sürme çekilmiş gözlerin aklı unutturduğu,  yaşmaklı mahpeykerlere sevdalanalı beri herkes adını Ali koydu.

Şan, şöhret, nam seri numarası alınmamış godoşların özgür ve fütursuz dünyasına kafa tutuş, hesap soruşun günü asla gelmedi. Gemileri yakan idealden her gün bir önceki saate,  güne,  seneye verdiği sözleri yakan, minare boyarken en uzun gelinleri ayartan insanlarla dolup taştık.

Dikkat ediniz, yalan büyük sanattır.

Bu insanlar en romantik şarkılardan en hisli kahramanlık marşlarına kadar ezbere bilirler. Besmeleleri kırık leblebiler gibidir. Sinekler gibi ucuz ve bol…

Dedim ya:

Bu şarkılar atı ürküttü.

 Dedim ya, etrafınıza iyi bakın, bir sürü kavaklık ve kavak maymunu arasındayız…

Necip Fazıl’ın ifadesiyle:

Mevsimler cücelere def çalıyor gerdekte,

Devin yalnızlığını sular bestelemekte.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 259 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gürhan ÖZORHAN 8 Eylül 2017 Cuma  22:14

Kendi halimde mi kalsam acaba? Yazınca kalem, konuşunca dil pişman! Şeytan toprağa ayak basınca cinler ortaya çıkar. Herkes kendi kuyusunda Yusuf. Herkes kendi kuyusundan seslenir ben masumum! Antalyadan selam ile.

Yorumu oyla      4      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Gazze’den Doğu Türkistan’a Dinmeyen Ağıt: Akif’in Uyarısı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva