Kadınlar lehinde birçok yazı yazdım. İlk çağlardan günümüze kadar kadınlara önem veren ve onların hak ve hukukunun koruyan milletler den, dinlerden ve beşeri öğretilerden örnekler verdim. Ayrıca dini kaynaklar araştırdım, kadınlara nasıl önem verdiklerini gördüm. Milletimizin geçmişine uzandım. Hanımın Hanla, Hakanla, Sultanla köşkte, Sarayda ve karar almada birlikte olduklarını tespit ettim. Yaklaşık 14,5 asır önce Peygamberimiz çok ünlü veda Hutbesinde kadınlar için “.. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız, yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri müsaadeniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. ….”

YAVRULARI İÇİN KENDİNİ FEDA EDEN ANNE..

Anadolu’da anız yakmak yaygın bir adettir. Tarlada anız yakmak için tarlaya ateş vermişler. Tarlanın ortasında bir kuşburnu ağacı varmış..Meğer ağacın altında da tilkinin ini varmış ve ininde de henüz kaçamayacak kadar küçük yavruları varmış..Tarla yanarken tilki kendi yavruları üzerine kapanmış, yavruları yanmasın, onlara zarar gelmesin diye kendisini siper yapmış ve tamamen yanıncaya kadar ateşin yavrularına ulaşmasını engellemiş ve yavrularını yanmaktan kurtarabilmiştir..Al sana hayvanlarda bile  bir annelik örneği..Ya akıl, şuur, merhamet ve şefkat sahibi insanda bu annelik duygusu  kat kat daha fazla olmaz mı?

KADIN DA SUÇLU

Ama şimdi madalyonu çeviriyorum. Suçun tamamını erkeklere yüklemek biraz haksızlık olmaz mı? Çünkü her şey çift taraflıdır. Haydi erkek şiddet kullanmak suretiyle kadına karşı suç işler ama bu şiddetin kullanmasına neden olan etkenlere kimse değinmez..

Kadın var ki işi gücü aile içinde hakimiyetini ispatlamak için sürekli kocasına ve çocuklarına karşı mücadeleyi tercih etmiş, kocası ne söylerse söylesin ona cevap yetiştirmek için adeta kendisini görevli gibi addetmiştir..Çünkü falanın , filanın hanımları öyleymiş..Bu didişme eğer adet haline gelmiş ve sürekliyse artık o ailede tat kalmamıştır; herkesin hakkı hukuku alt üst olmuştur.

Kadın vardır ki kimde ne görürse etkisinde kalır, aile bütçesi yetsin yetmesin kendisinin de alması için kocasının iki ayağını bir papuça sığdırır, aldırıncaya kadar da ataklarına devam eder..Maddi gücünün dışında olduğu zaman bu erkeğin ne aile içinde ne de dışında huzuru kalmamıştır.Çünkü kadın bununla da tatmin olmamış, başka yerlerde gördüğü başka yeni yeni istekleri devreye girer.Artık erkeğin hayatı borç tehdidi altında, huzuru çoooktan kaçmıştır.

Kadın vardır ki, ailesine, kocasına sadakat göstermemiş, evlilik, bağlılık kavramlarına önem vermemiş, hafifmeşrep olarak gizli gizli başkası veya başkalarıyla fırıldakalar çevirmiştir. Zaman sonra kocası ve ailesi işin farkına varmıştır. Allah kimsenin başına vermesin bu durumdaki bir koca ne yapsın…

TEPKİ

Gönül arzu ederki herkes boşayarak tepki vermiş olsun. Fakat bir erkek için hayatta yediği en büyük darbe, hayatını birleştirdiği insandan böyle bir ihanetin, vefasızlığın görmesidir. Bunu gördüğü zaman ise, öfkesini kontrol edemiyor, bu yüzden de her gün medyadan duyduğumuz ve gördüğümüz ve asla benimsemediğimiz şiddete ilişkin hadiselere maalesef şahit oluyoruz..Aynı şey, tam tersine erkekler için de geçerli ama kadın erkeğin kullandığı şiddeti kullanamıyor, çoğunlukla sineye çekmek zorunda kalıyor..Veya boşanma yolunu tercih ediyor..!

Allah’a şükür ki problemli aileler, çok çok azınlıkta..Yoksa aile diye bir şey kalmazdı..!