ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Çiftçi başarılı öğrencileri ağırladı
Çiftçi başarılı öğrencileri ağırladı
Futsal kadınlarda Gümüşhane şampiyon
Futsal kadınlarda Gümüşhane şampiyon
Atatürk Üniversitesinde öncelik kalite
Atatürk Üniversitesinde öncelik kalite
ETÜ – Büyükşehir sanayi iş birliği
ETÜ – Büyükşehir sanayi iş birliği
Olur Belediyesinde tebrik gündemi
Olur Belediyesinde tebrik gündemi

Baki Gezmiş

“İtim arayasın, ölim ağlayasın”
27 Mart 2009 Cuma

“Muhsin Bey’in bu kadar çok sevildiğini bilmiyordum...”
Kim diyor bunu...
Bir TV Kanalında bir gazeteci...
Belli ki...
Dünya’dan habersiz biri...
Takip etse bilirdi ki...
Muhsin Yazıcıoğlu, sağ tandanslı hemen bütün seçmenin en azından ikinci partisidir.
Yani başka partiye oy verse de, BBP Onun için oy verilebilir bir diğer partidir.
Muhsin Bey’de farklı bir kumaş vardı...
Milletin bir parçasıydı.
Ona bakan kendisinde mutlaka bir şeyler bulurdu.
Dün annesini TV’de görünce...
İşte bu dedim...
Hepimizin anası gibiydi anası...
Allah’ı ağzından düşürmeyen, şükür ve hamd terennüm etmekten bıkmayan nur yüzlü bir ana...
Yüzü çile çizgileriyle dolmuş...
Ancak, ruhunun güzelliği suretine aksetmişti...
Dua ediyordu oğlu için...
“Rabbim yavrumu bana bağışla” diyordu..
Seyreden, duyan herkes de amin...

***
Milletin içi yanıyor...
Yanmayan yok gibi...
Hekes, büyük bir merakla sonucu bekliyor ve “umut kesmiyor.”
Allah büyüktür...
Amenna...
Bu olay sebebiyle güzel bazı görüntüler de yansıdı topluma...
Sağ’dan sol’dan bütün partiler mitinglerini iptal ettiler.
Ne güzel...
CHP’li Kadıköy Belediye Başkanı, “Kadıköy’de araçlardan radyo sesi bile duyulmadı bugün” diyordu...
Harika...
Millet olmanın, yüreklerin toplu atmasının bir göstergesi...
Keşke böyle bir olay yaşamadan bu tür birlik, bütünlük görüntülerine de şahit olsaydık...
Ne diyordu, Muhsin Bey...
“Biz aynı kilimin farklı desenleriyiz...”
Enfes bir tarif değil mi?
Aynen öyle...
Milletçe Muhsin Bey’e ve yanındakilere dua diyoruz...
Erzurum ifadesiyle “itim arıyasan, ölim ağlıyasan” noktasında...
Rabbim sevdiklerine bağışlasın...
Amin amin amin...


Karıncalanmanın
Nedenleri...

Bilimsel ismi parestezi olan  iğnelenme/ karıncalanma, genellikle en çok bacaklarda ve kollarda duyulan ve periferik sinirlerdeki ya da santral sinir sistemindeki fonksiyon bozukluğundan ileri gelen anormal duyumlardır. Bunlara örnek yanma, karıncalanma, uyuşma, iğnelenme. En sık görülen nedeni duyusal sinirlerin sıkışmasıdır. Böylece sinir beyne duyusal bilgiyi gönderemez.  Bu daha çok sinirin vücudun yüzeyine ve kemiğin tam üzerine yakın geçtiği bölgelerde görülür. Örneğin dirseğin üzerinden geçen ulnar sinirinin sıkışması ellerde karıncalanmaya yol açar.
İnsanların sabahları karıncalanma hissi ile uyanmalarının nedeni yüzeysel bir sinirin üzerine yatıp sıkışmasına yol açmalarıdır. Daha az görülen bir nedeni ise anormal plazma kalsiyum düzeyidir.
Özellikle tiroid ameliyatlarından sonra görülen düşük kalsiyum, genel olarak ellerde karıncalanma yaratır. İğnelenmenin bir nedeni de Hipervantilasyon’dur (fazla derin ve uzun süreli solunum) Hipervantilasyon, kanı daha alkalin hale getirerek hücrelerin içine kalsiyumu iter ve plazma kalsiyumunu düşürür.
Ayaklarda görülen iğnelenme, kontrol altına alınmamış şeker hastalığındaki sinir hasarının bir işaretidir. Parestezi ayrıca kronik de olabilir. Yaşlı insanlarda dolaşım bozukluğu yaygındır.
Ayrıca ateroskleroz ve damar hastalıklarında da görülür. Yetersiz kan ve beslenme eksikliği durumunda sinir hücreleri görevini gerektiği gibi yapamaz. İşte bu nedenle parestezi, yetersiz beslenme ve diyabet/hipotiroidizm gibi metabolik hastalıkların da belirtisi olabilir.
 Karıncalanmanın daha sinsi bir nedeni de inme ve multipl skleroz (MS) veya motor nöron hastalığı gibi bazı nörolojik hastalıklardır.


Cemil Meriç Diyor ki...

 Benim   düşüncelerim   heterodokstur. Sosyalist  değilim. İslamcı   değilim. Öyleyse  ben   neyim? Ben  kendimim.
***
Nurculuk, bugünün   dünyasında   ciddi   bir   kavga  silahı   olmaktan   uzaktır. Ancak  ferdi   kurtuluşu   sağlıyor. Haydi  diyelim  ki, bir  milyon  kişi   kurtuldu. Sonra  ne  olacak? Politika  kabul  edilmiyor. Fakat   dünya   şartları   politikayı   gerektiriyor. Nurculuğu   tarihe   ve  imana   bağlı   kalmakla   faydalı   bir   hareket   olarak   kabul  ediyorum. Batıya  karşı   müdafaanın   içindeler. Fakat  atıl. İslam'da  atalet   yoktur. Nurculuk   bu   tarafıyla   İslam'a   aykırıdır.
***
Nurcular  ve  sosyalistler    birbirlerini   tanımalıdırlar. Türkiye'nin   kurtuluşu   buna  bağlı. Fakat  fert  işi  değil. Nurcular  sosyalistleri, sosyalistler   nurcuları    okumuyor.  Sağ   kendi   dışında   hiç   bir  şey   okumuyor. Çok  garip   bir  hal   bu.


Bir Fıkra

Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses :
-Binme, bu uçak düşecek!
Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :
-Uçak düştü kurtulan olmadı!
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında : -Binme bu trene, raydan çıkacak! Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :
-Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...
Allah'a şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses :
-Bu otobüse binme, freni patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok!
Dayanamamış, bağırmış :
-Sen kimsin yahu? -Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış : -Ulan evlenirken neredeydin!


"Kim olduğun öyle bir haykırıyor ki; ne dediğini duyamıyorum."

Ralph Waldo Emerson

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva