Yüce Atatürk, “Gençliğe Hitabe”de ; İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir… Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler ”diyor.

  Yüce Atatürk’ün, burada çok manidar bir şekilde bahsettiği ve gençliğin şahsında, tüm millete seslendiği, bu dahili ve harici bedhahlar, 15 Temmuz 2016’da, bu güzel vatanımızda, bu aziz millete çok korkunç ve kanlı bir darbe girişimi yaşattılar. Hem de şahsi menfaatleri için, bu cennet vatanımızı, istilacıların emirleri doğrultusunda kullanarak kardeş kavgası çıkarmak suretiyle bölüp parçalayıp onlara teslim etmek istediler.

  15 Temmuz kanlı darbe girişimi, terörist başı fetö ve onun terörist silahlı güçleri, hakimleri, savcıları, akademisyenleri, polisleri, iş adamları, medyası, bürokrasisi ile tarihimizde eşi, benzeri görülmemiş en ağır bir ihanetin, pislik bir satılmışlığın,

büyük bir alçaklığın, adi bir hareketin ve ülkemizi, halkımızı yok etmek için, meydanları kan gölüne çevirerek bir iç savaş çıkarmak ve Anadolu’yu ebedi olarak bir Türk yurdu olmaktan çıkarmak için yapılan bir vatan hainliğin adıdır.

  Bu, adi, alçak, satılmışlar, bu ihanetlerini yaparken unuttukları bir şeyi göremediler.O da tarihi, altın kahramanlık levhaları ile dolu olan ve insanlık tarihine adalet ve kahramanlığı öğreten, vatan söz konusu olunca silahsız olarak çelik, zırhlı savaş vasıtalarının önüne korkusuzca çıkan, gözü pek, mert, zor zamanlarda, olağanüstü bir direniş ve mücadele veren ve cennet-mekan Akif’imizin :

 “ Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar / Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var /  Ulusun, korkma !.. Nasıl böyle bir imanı boğar / “ Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar “ dediği, Kahraman Türk Milleti’ni unutmuşlardı.

  Evet bu aziz millet, ABD ve Batı’ya kuyruk sallayıp uluyan fetöye ve onun hainlerinin üzerlerine sürdüğü, kendi malı olan çelik zırhlı duvarı imanı ile teslim alarak kanlı darbe yapmak isteyenlere darbe yaparak onları püskürtüp hain fetöye ve onun ağa babalarına büyük bir ders vermiştir.

  Terörist başı fetö ve onun silahlı ve silahsız teröristleri,Büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve onun sahibi, aziz ve yüce Türk Milleti’ne, bu sözde darbesi ile en büyük düşmanlığı yapmışlardır. Bugüne kadar görmediğimiz türden çok iğrenç bir vatan hainliğini gözler önüne sermişlerdir.

  15 Temmuz’da, dünyanın en büyük ve en korkunç bir terör örgütü ile karşı karşıya olduğumuzu gördük.

  Karşımızda eroin ticaretinden, beyaz kadın ticaretinden, fuhuştan, himmet parası alan, korkunç bir terör örgütü var. Bu terör örgütü ki devletin 40 yıllık sırlarını, CIA’ye veren hain bir örgüttür.

   Öyle vatan haini bir örgüt ki ;  diyalog adı altında,Hahamlara iftar duası yaptıran, Müslüman kızları, Hıristiyanlarla evlendirip Zaman gazetesine “bu bir devrim diye” manşet attıran, “Teslis’e inananlara rahmet gözüyle bakılmasını” ve

“Hz. Muhammed’e inanmayanlar da cennetliktir” diyen, diyalogun en büyük mimarlarından olan, Prof.Dr.Suat Yıldırım’ın, fetönün talimatıyla kaleme aldığı, Kur’ân-ı Kerim Meali’nin her sayfasını, İncil’den veTevrat’tan alıntılarla süslemesine alkış kıyameti koparan, terörist fetönün liselerinden Hristiyan kiliselerine toplu olarak gençleri taşıyan ve kendi vatanına ihanet edecek kadar çok hain ve çok zalim…

   Bu öyle bir hain örgüt ki  bunak ve şizofren terörist başı fetönün verdiği talimatla Türkiye’mizi işgale kalkıştı, ülkeyi kan gölüne çevirdi, bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı öldürmeye teşebbüs etti, Kahraman Ordumuzun Genel Kurmay Başkanını derdest edip yerde yatırarak kelepçeleyip Üsse götürdü.

  Bu öyle gözü dönmüş, vatan haini bir örgüt ki çete liderinin kılıçla kutsadığı, alçak, satılmış asker elbiseli teröristleri ile milletin tanklarını, helikopterlerini, F-16’tılarını, silahlarını millete çevirdi, ülkemizin insanlarını cadde, sokak ve meydanlarda kurşun yağmuruna tutarak asker, polis, sivil demeden şehit etti, bu milletin Gazi Meclis’ini bombalayarak millete savaş ilan etti, masum ve mazlum insanlara karşı sivil bir katliam yaptı.

   Bu adi, alçak, haysiyetsiz, vatan hainleri, bugüne kadar bizlerin hiç şahit olmadığımız, insanların yapamayacağı, ancak ve ancak yamyamların yaptığı çok çirkin ve korkunç bir vahşeti ve büyük bir terör saldırısını yaptılar.

  Belki dünyanın en büyük ve en korkunç bu terör örgütü, yaptıkları bu kalkışma ile bir milletin seçilmiş hükümetini yıkacaklar, suçsuz onbinlerce insanı içeri alacaklar, idam sehpalarını kuracaklar, yargısız infazlar yaparak büyük bir tasfiye hareketine girişeceklerdi.

  Çünkü Türkiye, tüm İslam Âlemi, Türk Âlemi ve mazlum milletlerin sığınılacak bir kalesi gibidir. Başkomutanımız ve Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız gerek bu halkların gerekse kendi ülkesinin önderidir. ABD ve Batı’nın bugüne kadar hiç alışmadığı, kendilerine kafa tutan, mazlumları koruyan, bu mağrurlara baş eğmeyen bir lideri görüyorlardı. Onu, sözde hizaya getirmek istiyorlardı. Onun için Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız onların hedefi idi.

  Eğer başarsalardı, bu güzel ülkemiz, artık onların vesayetinde olacak ve istedikleri gibi at oynatacaklar, bu güzel ülkemizi yakıp yıkıp harabeye çevirecekler, ülkemizi tarihin dışına itecekler,Türkiye’yi diz çöktürerek Anadolu’da

boğacaklardı.

  Bu aziz millet, pkk teröründe olduğu gibi, Gezi, 17- 25 Aralık’ta olduğu gibi,15 Temmuz’da da dimdik ayakta durdu, tankların üzerine çıktı, tankları rehin aldı, bir Kurtuluş  Savaşı verdi ve ülkesini kurtardı.

  Ey vatan hainleri !.. Siz bunu asla başaramayacaksınız. Bu aziz millete ve bu ülkeye asla diz çöktüremeyeceksiniz. Türkiye’nin büyümesi ve gelişmesini asla ve kat’a durduramayacaksınız, bu ülkeye kesinlikle böyle çirkin, adi ve aşağılık operasyonlar yapamayacaksınız.

   Satılmış, alçak teröristler başaramayınca elleri kelepçelendi. O hain yüzlere bakıyoruz da ne kişilik ne şahsiyet ne de şeref ve haysiyetleri var. Yüzlerinde iğrenç bir vatan hainliği var. Birçoğu da ya pkkya sığındılar ya da yurt dışına kaçtılar. Peki neden kaçtınız ? Çünkü siz birer kancıksınız da ondan.

   Bu darbe, bir Nato darbesidir.Merkez üssü de İncirlik’tir. Hiç şüphesiz ki bu darbeyi planlayan ve uygulamaya koyan, bu darbeyi tezgahlayan, ABD’dir. ABD, bu terörist başını yıllarca besledi, yetiştirdi ve ülkemiz üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için, emir verdi. O da satılmış alçak köpeklerini, bu emiri yerine getirmek üzere ülkemiz üzerine sürdü. Onlar da en iğrenç duygularını acımasızca kustular.

  Şimdi bu alçak vatan hainleri, CIA ve Mossad uzantıları, kuduz köpekler gibi tek tek toplanıyorlar. Toplanacaklar ve  hesap verecekler. Hak ettikleri cezayı da çekecekler.

  Bu hainlerin cezası, hiç şüphesiz ki ölümdür. Askeri Ceza Kanunu’nun 20. maddesi bunu  belirtmektedir. Ölüm cezası !.. Her ne kadar Türk Ceza Kanunu’nda ölüm cezası yoksa da Askeri Ceza Kanunu’ndaki ölüm cezası halen daha mevcudiyetini korumaktadır.

  Bu satılık hainler, askeri bir cürümden dolayı, bu ceza kapsamında kurşuna dizilerek infaz edilmelidirler. Bu satılmış vatan hainleri, askeri bir suçu işlediklerinden dolayı kurşuna dizilmelidirler. Bu ceza, 15 Temmuz’da isyana kalkışan, en üst rütbelisinden en alttaki erine kadar uygulanmalıdır.

  Acaba ülkemizde ölüm cezası kalktığı halde, Askeri Ceza Kanunu’ndaki bu kurşuna dizilme cezası neden kalkmamış olabilir? Herhalde bu ceza için unutuldu denilemez.

  Vatanını kurtarmak için hayatlarını bu cennet vatana ve bu aziz milletimize seve seve feda eden, aziz ve mübarek şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Mekanları cennet, makamları Adn, Firdevs cennetleri olsun.Ruhları şâd olsun.Âmin, Âmin !..

  Yine hayatlarını tehlikeye atarak vatanını kurtaran aziz gazilerimizi de tebrik ediyor, yaralı olan kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Var olsunlar, sağ olsunlar. Bu aziz millet, bu fedakârlıkları asla unutmayacaktır. Her zaman rahmetle ve minnetle yad edecektir.

  Allah’ın selamı üzerinize olsun…