ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum 3 ayda 86 marka üretti
Erzurum 3 ayda 86 marka üretti
Erzurum tasarımda fark attı
Erzurum tasarımda fark attı
Erzurum patentte 16. sırada
Erzurum patentte 16. sırada
Erzurum Faydalı Model verileri açıklandı
Erzurum Faydalı Model verileri açıklandı
Taraftar: ‘Erzurumspor farkını göstermeli’
Taraftar: ‘Erzurumspor farkını göstermeli’

Yavuz Öztürkler

Hayvan mı, Oyuncak mı?
25 Ekim 2016 Salı

Tarım devrimi ve hayvanların evcilleştirilmesinden bu tarafa hayvanların çilesi bitmiyor.

Hayvanların 9-10 bin yıl önce  evcilleştirildiği bildirilmektedir.

Bunların başında koyun, köpek ve tavuk gibi hayvanlar geliyor.

Evcilleştirmeyle beraber hayvanlar doğasından koparıldı ve insanoğlunun hizmetine sokulmuş oldu.

Bu ilişki ne yazık ki karşılıklı bir fayda elde etmek temelinde değil daha çok insanın lehine gelişti.

Gelişti gelişmesine ama bu ilişki asırlar geçtikçe hayvanlardan fayda elde etmekten ziyade hayvanlar açısından bir tür işkenceye dönüştü.

Eti lezzetli olsun diye daracık bir yerde kıpırdamadan 4-5 ay bekletilen buzağılar,

Hareketsiz bırakılarak boğazından sokulan hortumla beslenerek ciğeri büyütülen kazlar,

Sirklerde gösteri yapsın diye eziyetle  eğitilen filler, ayılar,

Fantezi arayan parası çok doyumsuz kodamanlar tarafından canlı canlı beyni yenilen maymunlar ve daha neler neler…

Sığırlar normalde 20-25 yıl, koyunlar 10-12 yıl, tavuklar 7-8 yıl yaşar.

Biz onları evcilleştirdikten sonra karnımızı doyurmak ve daha lezzetli et yemek için ömürlerini kat kat kısalttık.

Örneğin bir sığırı 4-5 aylıkken, bir koyunu 3-4 aylıkken ve bir tavuğu 45 günlükken sofralarımıza taşıdık.

Hal böyle iken onları sadece beslenme için  değil güç hayvanı olarak da kullandık.

Yaşamlarına kısa sürede son veremediğimiz hayvanları ya güç hayvanı yada süs hayvanı olarak çeşitli işlerimize koştuk.

Hayvanlarla insanlar arasındaki ilişki her geçen gün daha insancıl olacakken değişik şekillerde ve acımasız görüntülerle kendini gösterdi.

20-21.yüzyılda hayvan refahı kavramı gelişince gelişmiş ülkelerde hayvanlar nispeten daha az işkenceye maruz kalırken, gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerde bu dram hala ne yazık ki devam ediyor.

1997 yılında Amsterdam’da bir toplantıda hayvanların “duygulanabilen canlılar” olarak kabul edildi ve resmiyet kazandı.

Hayvanlar adına iyi gelişmeler devam ederken ülkemizde de iyi gelişmeler oldu ve 2004 yılında hayvanları koruma kanunu ve 2011 yılında hayvan refahı yönetmeliği çıktı.

Kağıt üzerinde ve kısmende pratikte iyi gelişmeler olmasına rağmen hayvanlarımız hala acımasız davranışlara maruz kalmaya devam etmektedir.

Özellikle 21.yüzyıldaki hayvan sevgisi üzerinden ortaya çıkan manzaralar, hayvan sevgisi üzerinden  yapılan işkencelerin  en acımasız örneklerini sergilemektedir.

Kafeslerde günlerce aç bırakılıp ölüme terk edilen kafes kuşları

Barınaklarda soğukta aç ve sefil bırakılan hayvanlar,

Petşopların önünde oyuncak gibi saatlerce teşhir edilerek çocuklara mıncıklattırılan hayvanlar

Rezidanstaki komşuya özenerek veya çocukların günübirlik istekleri üzerine petşoplardan alınıp birkaç gün sonra sokağa bırakılan yavru kedi köpekler,

Bazı çalışan aileler tarafından sabahtan akşama kadar evde ilgisiz bırakılan hayvanlar…

Çocuklarımıza öğretmemiz gereken şeylerden biri de doğru doğa ve hayvan sevgisi,

Hayvanın bir oyuncak olmadığı, onun da duygularının olduğudur…

Onu eve aldınız mı artık o sizin ailenin bir ferdi olacaktır.

Hayvanı bir oyuncak gibi göremezsiniz.

Hevesiniz geçtikten sonra onu sokağa bırakmanız veya başka bir sahibe bırakmanız ona yapılacak bir kötülüktür.

Bu duyarlılık,  bilinç ve sorumlulukla hayvan bakmak gerek.

Yoksa hayvan seveyim derken, hayvana eziyet etmiş olursunuz.

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva