Dini bir bayram..Adı üzerinde Allaha yaklaşma anlamında olan kurban bayramı, kurbanların kesildiği ve fakir fukaraya kurban etlerinin dağıtıldığı bayram..
Bayram geleneği Hz. İbrahim( a.s.) ve oğlu Hz. İsmail (A.S. ) a kadar uzanan bir ibadet..
Bu ibadetin bir yanı..
Diğer yanı ise, hacı olmak üzere milyonlarca Müslüman’ın  bayram günü  Kabe’yi ziyaret ederek “ Hacı “ olabildikleri bir bayram....Dikkat edilirse hem mali, hem de bedeni olan bir ibadet..Üstelik İslam Dininin beş şartından biri..
TEK SES, TEK YÜREK..
İbadetten öte aslında üzerinde durmak istediğim diğer hususlar var; şimdi ona geçiyorum : Medyanın verdiği rakamlara göre her yıl bütün dünya ülkelerinden 5 milyona yakın Müslüman, hac ziyaretini yapmak üzere bir araya geliyor.. Hac ibadeti için burada toplanıyor.
Bu toplantı, beşeriyetin büyük bir istişaresidir, konferansıdır ve değişik renklerin, değişik dillerin değişik yaşamların inanç ekseni etrafında birleştiği sosyal bir kaynaşma toplantısıdır..Düşünün beş milyon insan orada haftalarca tek ses ve tek yürek oluyor. Beş milyon insan, Resulullah’in manevi huzurunda Allah’a yöneliyor, büyük bir yalvarış ve yakarış koro halinde mukaddes mekânlardan semaya yükseliyor.Dünyada sadece hacda birleşebilen o ortak ruha dahil olmak ve o manevi hazzı tatmak inşallah bir gün hepimize nasip olur..!
ÇOK ÖNEMLİ BİR NOKTA DAHA..
Üzerinde durmak istediğim başka bir husus.. Her yıl burada toplanan beş milyon kişinin ibadetini yaptıktan sonra o yıl içinde dünyada Müslümanlar aleyhine gelişmiş olaylara ilişkin insanlık alemine  verebilecekleri mesajları olmalıdır ; tıpkı Allah’in peygamberi  veda Hutbesinde Müslümanlara ve insanlık alemine insan Hakları Evrensel Beyannamesi şeklinde vermiş oldukları mesajlar gibi..Bütün insanlığın dikkatini bu mesajlara çekilmesi gerekiyor ama yapılmıyor.
Örneğin; Dünyada meydana gelen işgaller, zulümler ve insanlık dışı muamelelere karşı oluşan küresel tepkinin dile getirilmesi.. Taraflar ister İslam ülkesi olsun, ister olmasın uluslar arası hukuku çiğneyenlere ve birbirlerine haksızlık yapanlara yapılan kınamalar ve çağrılar…Birisi varlık içinde yaşarken, yanı başındaki ülkeden binlerce insanın açlıktan ölmesine  seyirci kalmasına son verecek çarelerin dünyanın dikkatine sunulması..
Özellikle İslam ülkeleri, uluslararası arenada birbirlerine sırtlarını dayayıp Hıristiyan âlemindeki Avrupa Birliği ülkeleri gibi tam bir yardımlaşma ve dayanışma içinde bulunmaları için somut adımların atılmasına yol gösterilmesi ve yardımcı olunması.. Örneğin, 36 yıldır Kıbrıs’ta ayrı bir devlet olduğumuz halde, hala bu devleti tanımaya cesaret edilmemesi gibi,
-  İslam ülkeleri arasında siyasi birlik yok,askeri birlik yok,iktisadi birlik yok, stratejik ve güvenlik birliği yok.. Dolaysıyla inanç, iş ve güç birliği de yok..! Artık bu birlikteliklerin tesis edilmeye başlanması..
Üstelik petrol, doğalgaz, uranyum , bor gibi önemli madenler başta olmak üzere birçok kaynak, İslam ülkelerinin ellinde..Buna rağmen 900 trilyon dolarlık dünya ticareti içinde İslam ülkelerinin payı,  sadece bir trilyon dolar civarında..
Bütün bunlara ve benzeri hadiselre dikkat çekildiği ve dünya gündemine oturduğu zaman ancak o zaman,  “HAC “ ibadeti maddi ve manevi anlamıyla yerine getirilmiş olur diye inanırım..
Bu vesileyle okuyucularımın kurban bayramlarını kutlar, Allah’tan sağlık ve enselikler dilerim..!