Gösteriler yasalar içerisinde sınırları çizilmiş olan demokratik haklardır!
Karşı görüşte olduğunuz eylem, düşünce ve hareketlere karşı protesto etmek hakkı medeni ölçüler dâhilinde kullanılabilmelidir.
Öğrencilerimizin beyinlerini efemine ettik. Düşünceyi; yozlaştırdık, kısırlaştırdık, belli dış siyasi etkiyle oluşturulmuş akımlara endeksledik!
Dün de komünist, sosyalist ülkelere endeksli beyinler vardılar!
Dün Türk Milliyetçisi gençlerimiz vardı; Ülkücüler vardılar!
İyi ki gene varlar; dimdik!
Konuşacaklar, tartışacaklar, üretecekler; ama asla kaba kuvvete başvurmayacak ve sokakta birbirlerinin karşılarına çıkmayacaklar!
Eksen, Türkiye olacak!
Fikir dış kaynaklı, emperyal ve küresel olmayacak!
Her gencin konuşabilecek fikri, savunabileceği bir davası vardır! Tartışabileceği fikirleri vardır!
Bugün de Türk Milliyetçisi, Ülkücü, solcu gençlerimiz var!
Cemaat taassubuyla yetişen gençlerimiz de var, itaat kültürü öğretilmiş! Protesto etmezler, gösteri yapmazlar! Bunlar siyasi akımla, rüzgârla, emirle yapabileceklerini yaparlar!
Gösteri özgür bir ülkede mutlaka yapılabilmelidir, yapılmalıdır!
Üniversitede, lisede, başka herhangi bir okulda da öğrenci dinlenmelidir. Ne istiyor, neyi beğenmiyor?
Gençleri çok iyi dinlemek lazım! Çok iyi!
Gençlerin, gençlerimizin dışarıdan kaynaklanan, dış güçlerle organize olarak yaptıkları, yaptıkları, yapacakları eylemlere dikkatle bakmak lazım! Hiçbir siyasi partinin bu olayları kullanmaması, desteklememesi gerekir! Bu ateşle oynamanın moda olduğu Türkiye’mizde doğru bir hareket değildir!
Ancak siyasi partilerin gençlerimizi de dinlemesi, hakları varsa savunması, destek olması gerekir!
Ülke ve üniversite yöneticilerinin hata yaptıkları yerlerde, eksik yaptıkları işlerde vatandaşlarımızın bir araya gelerek veya sivil toplum örgütlerinin izin alarak; hükümet tarafından da izin verilerek medeni ölçüler içinde gösteri yapılması, ülkede düşünceyi geliştirir, sosyal hayatı geliştirir, yönetici, yasa hatalarının düzeltilmesi, insan haklarının korunması konusunda destek sağlar!
Gösteri yeter ki dış kaynaklı organize olmasın!
Gençler ne istiyorlar; üniversite harçlarının kaldırılması veya azaltılmasını mı istiyorlar; konuşacak muhatap bulabilsinler!
Tabanda; tepki, şikâyet, itiraz, düşünme, farkındalık, vatandaşlık bilinci olmadığı için, her hükümetin yaptığı işi kabullenen bir vatandaş kitlesinin varlığının siyasilerce bilinmesi, ülke yönetiminde keyfiyetleri, diretmeleri, oldubittileri, mutsuzlukları da beraberinde getirmektedir!
Devlet (eğer kaldıysa-var ise) ise; gençlerin, öğrencilerin, vatandaşların şikâyetlerini görmemezliğe gelerek, inkâr ederek, kapatarak, örterek, bastırarak, takiyye yaparak, demagoji yaparak hasır altı etmemelidir!
Her şeye itaat eden bir gençlik sadece komünist ülkelerde ve ağır cemaat şartlarında yetişir!
Biz böyle bir gençlik istemiyoruz!
Gençlerimizi dinlemek, onlardan yeni bilgileri, yeni gelişmeleri öğrenmek istiyoruz!
Gençleri susturmak ne kadar hatalı ise, o gençlere: “Yumurtaları pişirip de atsaydılar daha etkili olurdu” demek de aynı derecede hatalı ve amaca hizmet etmekten başka kargaşa ortamı yaratmak isteyen bir temennidir!
Polis, geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlere; “Bizim, kendi evlatlarımız” gözüyle bakıp, ona göre hareket etmelidir! Gençlerde, “Bu polis; benim vatanımın, kendi milletimin polisi” diye düşünmelidir!
Ne anarşist gençlik, ne polis devleti, ikisi de küresel güçlere hizmet eder!
Düşünen, tartışan, okuyan, kavga eden, hakkını aramasını bilen, savaşçı, yönetmeye talip, gösteri yapmasını bilen, provokatörleri tanıyıp dışlayabilen, kışkırtılmaya yüz vermeyen eksenini milli eksende tutan gençlik istiyoruz!
Memleketin meselelerini bilip, meseleleri görüp, anlayan, değerlendiren, bağımsız fikirli, bağımsızlığa odaklanmış kafası ve fikriyle savaşacak gençlik istiyoruz!
Vatanı sevmek, vatan için bir şey yapabilmenin özü; budur!