Amcasının vefatı dolayısıyla Erzurum’a gelen ve yoğun ilgiyle karşılanan Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Cengiz Yavilioğlu, gazetecilere açıklamalarda bulunmuş.
***
Açıklamasında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kalkındırılması kapsamında hazırlanan yatırım programlarına değinen Yavilioğlu, Erzurum’un cazibe merkezlerinin arasında yer almasının önemine vurgu yaparak demiş ki:  “Siyasilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve yatırımcılarımız hep birlikte çalışmalılar. Bu kadar avantajımız varken yararlanamaz isek çok yazık etmiş oluruz. Şehri kalkındırmak için bundan daha iyi fırsat olamaz. Erzurum bu kaynaklardan yararlanmayı sonuna kadar hak ediyor.”
***
Altını çizdiğim yukarıdaki satırların yer aldığı haberin girişinde muhterem Yavilioğlu’nun yoğun ilgiyle karşılandığı da belirtiliyor.
Halkımız, kendisine içten ilgi gösteren, derdiyle dertlenen ve kalıcı hizmetlere imza atan siyasetçileri unutmuyor.
Yavilioğlu, milletvekilliği müddetince başarılı bir performans sergilemiş; ‘Erzurum Eğitim Kampüsü’ 'Adalet Bakanlığı Personel Eğitim Merkezi' ve bunun gibi önemli, kalıcı yatırımlara imza atmıştı.
Şehre her gelişinde, layık olan diğer değerli siyasetçilerimiz gibi yoğun ilgi ve dua ile karşılanıyor; gayretlerinin ödülünü alıyor, ne güzel!
***
Sayın Bakan Yardımcımızın isabetle işaret ettiği gibi, Erzurum bu tarihi fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeli…
“Kararname çıktı, şanslı iller arasında yer aldık, işte biz de kalkındık!” deyip, yan gelip yatmakla kalkınma olmaz elbette.
ENER olarak, kararname ertesinde yaptığımız açıklamada işaret ettiğimiz gibi, yeni teşvik uygulamalarından en iyi şekilde nasıl yararlanacağımız hususunda ciddi mesai harcamamız lazım.
Hatta vilayet, büyükşehir belediyesi, üniversite ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan bir ACİL EYLEM PLANI ve UYGULAMA TAKİP birimi oluşturmakta yarar var.
***
Bir gün uyandığınızda bir de bakıyorsunuz ki, şehrinizin işsizlik oranı düşmüş, atölyeler, fabrikalar kurulmuş, kişi başı milli geliriniz 15 bin dolara tırmanıvermiş.
Bu mutlu günü bu dünyadaki hayatınızda mı, yoksa ebedi âleme göçtükten sonra mı görürsünüz, bu size bağlı.
Şehrin kalkınma hayalinin ne zaman gerçekleşeceğini, geleceğinin nasıl şekilleneceğini bugün alınacak kararlar ve yapılacak tercihler belirleyecek.
Bu tercihlerin, şehrin yeni kalkınma paradigmasına uygun olması, çağdaş unsurlar taşıması; ağ toplumunun ihtiyaçlarına cevap vermesi gerekiyor.
Neden mi?
Çünkü eski usul tarımla, reformlarla çeşitlendirilmeyen turizmle, sadece hizmet sektörüyle varacağımız yerin sonuna gelindi.
Buradan öteye gitmek için her alanda katma değeri yüksek ekonomiye geçmemiz, bütünsel bir “Kış ekonomisi paketi” hazırlamamız şart.
Erzurum'un kalkınmasının ilk adımının,  ekonomisini katma değeri yüksek faaliyetlere yöneltmesine bağlı olduğuna daha önceki yazılarımızda işaret etmiştik.
Bunun için de "Ekonomigenetik"e vurgu yaparak demiştik ki; şehrin, özellikle yem bitkileri ağırlıklı tarım ve ileri teknolojiye dayalı hayvancılık politikalarına önem vermeliyiz.
Küçük ama verimli çalışan tarımsal işletmelerin desteklenmesi, üretimlerinin artırılması hedefini öne çıkarmamız gerekiyor.
Bu hedefe varmanın ilk basamağı da, Erzurum Tarıma Dayalı İhtisas OSB'nin kurulmasıdır.
Bu öncelikli yatırımların son teşvik paketinde yeri var mı yok mu bilmiyorum.
Yoksa da var olanların bir koldan, olmayanların eş zamanlı olarak diğer yandan takibi gerekmez mi?
Ayrıntılar bizi aşar.
Ekonomi bürokrasimiz; DAP’IMIZ, Kalkınma Ajansımız, Teknokentimiz, Üniversitelerimiz ne güne duruyor?