Dün başladığımız şehrin binlerce yılda oluşan kültürel alt yapısının hesapsız kitapsız yok edilmesine ilişkin konuya bu gün detaylı bir biçimde devam niyetindeydik…
Ancak…
Gerek Elektronik Posta yoluyla gerekse yorum şeklinde gönderilen mesajların içeriğine baktıktan sonra meramımızı kısaca özetleyip kapatma ihtiyacı hissettim…
Söylemek istediğimiz şuydu:
Elbette küresel dayatmalara direnmek kolay değildir…
Yani, AVM salgını öyle bir boyut almış ki…
Elinizdeki cıl cıl akan sermaye ile teslim olmaktan öte seçeneğiniz yok…
Ne var ki…
Bu gelişmelere şehri her yönüyle sahiplenmesi gerekenler ön ayak olurlarsa, oraya da bir mim koymak gerekir…
Erzurum’da eskiye ait bir çarşı kültürü vardı…
Alışveriş için insanlar “çarşıya çıkacağım” derlerdi…
Çarşılarda da, bir heyecan, bir bereket olurdu ki…
Aniden yok oldu bu anlayış…
Hiçbir ön hazırlık, hiçbir koruyucu tedbir alınmadan üstelik…
Yüzlerce mağdur oluşturarak…
Buna itirazımız olmayacak da neye olacak!
Nokta!…
***
Şimdi gelelim okur taleplerine…
Aylardır yazan çok duyarlı bir okurumuz var…
Farklı isimler kullanıyor…
Israrla bir konunun altını çiziyor…
“Erzurum’un Nazım İmar Planı nerede?” diye feveran ediyor…
Konuya ilişkin Belediye’de ilgililerle gidip görüşme yaptım…
Şimdi görevden uzaklaştırılan Büyükşehir İmar Daire Başkanıyla ayrıntılı konuştuk…
Teknik tanımlamalarla anlattığı ve “gecikmeye esas teşkil ediyor” dediği olayın altında yatan bir kurulun oluşturulmasındaki inkıta…
Söylediği şey özetle şu:
Diyor ki…
-Nazım İmar Planı çalışmasına başladığımızda, İçişleri Bakanlığından bir uyarı aldık…
Bize dendi ki…
“Toprak Koruma Kurulu” oluşturmadan bu çalışmayı yapamazsınız.
Biz de, ilgili kamu kurumlarıyla gereken çalışmaları yapıp kurulu oluşturduk; gecikmenin temel sebebi bu…
Şu anda da, oluşturduğumuz bu Kurul’un onaylanmasını bekliyoruz!
Evet…
Özü itibariyle bize söylediği buydu…
Ayrılırken de, önümüzdeki günlerde çok daha ayrıntılı bilgi vereceğinin sözünü verdi…
Sonrasında ise, Belediyede yaşanan malum gelişmelerden dolayı görevden geçici olarak alınınca olayın akıbetiyle ilgili girişimimiz akim kalmış oldu…
Bu demek değil ki, artık ilgiyi kestik…
Tam tersi takipçisiyiz…
İşte bu yazıyla da, açık bir talepte bulunmuş olalım…
Büyükşehir Belediye Başkanından…
Şehrin Nazım İmar Planı ile ilgili son durum nedir?
İlgili birim sadece bize değil, bütün kamuoyuna açık bir bilgilendirme yaparsa kafalarda oluşan istifham, şüphe olguları ortadan kalkmış olur…
***
Şükür ki Erzurum’u dert edinen çok sayıda insan var…
Gelişmeleri günü gününe takip ediyorlar…
Hesap soruyorlar…
“Bunu da yaz” diye hançerelerini yırtıyorlar…
Nazım İmar Planını sorgulayan arkadaşımız onlardan sadece biri…
Tek kelimeyle umut veren güzel şeyler…
Yazdıklarımızı takip edenler, gerek www.erzurumgazetesi.com.tr , gerekse www.dadasgazetesi.com adresine gönderdikleri yorumları da hatırlayacaklardır…
Son ki yazımıza Orhun ve Ejder tepesi adıyla iliştirilen yorumları okurlarımızla paylaşmak istiyorum…
Öncelik Orhun bey’in olsun…
Buyurun:
“Mahmut bey senin hatıralarındaki o esnaflar halen daha duruyorsa büyük başarı güzel kardeşim hatıralarında canlandırdığın o ticarethaneler teker teker kapandı. Kimisi iflas etti kimisi başaramadı. İşte güçsüzü güçlüye yedirme politikası. Esnaf sanatkarlar odasına gelince de ne yapsın adamcağız, para, güç Hipermarketler’de ağzı kokan bakkallara mı bakacak... Mahmut Bey, bunlar bilinen şeyler bunun önüne geçmek Donkişot’un değirmenlere saldırmasına benzer… Eğer ki Erzurum’a ve Erzurumluya hizmet etmek istiyorsan; bu şehrin bir sürü derdi var onlara el atın. Yalnız cesaret lazım. İşte ben size başlıklar altında örnek vereyim…” demiş ve 11 madde sıralamış…
Merak edenler, “Gürcükapı’daki Bakkalı mı istiyorum” başlıklı yazımızın altındaki yorumlardan okuyabilirler…
Ejder Tepesi ise şöyle diyor:
“Mahmut Bey Kardeşim, bu yazınızda sizin talep ettiğiniz bir nostalji. Yoksa 21.yy''da artık rafları tozlu, sıçanların cirit attığı, bulgurdan,pirinçten sıçan pisliklerinin çıktığı o mahalle bakkalları artık olamaz, olması da mümkün değildir. Bunları istemek uçağı bırakıp İstanbul’a at arabası ile gitmeye benzer. Değişen dünyaya adapte olmak gelişmeleri takip edip ayak uydurmak lazım. Yoksa eller aya biz yaya oluruz. Orhun Kardeşimiz bu şehrin problemlerini çok güzel sıralamış. Bunların yazılması ve yapılması lazım.Yoksa geriye dönüş mümkün değil. Hele bir konu var ki can alıcı. Eğitim. Erzurum''un eğitimi yerlerde sürünüyor. İl Milli Eğitim Müdürü makamında hoşça vakit geçiriyor, umurunda değil. Sonra o koltuğu dolduracak bir durumu yok. Yönetmeliklerden haberi yok. Değişikliklerden ve değişimden haberi yok. Bilgisini Şube Müdürleri ve şeflerden alıyor. Eee bu ilin eğitim durumu daha nasıl iyi olsun ki? Yazınız asıl bu eğitim konusunu yazınız. Erzurum buna muhtaç.”
Dedik ya…
Bakmayın siz o “sahipsiz memleket” klişesine…
Duyarlı ve sürekli takipte olan çok sayıda Dadaş var bu şehirde…
Şükür!