VAİZ HACI AHMET EFENDİ
Hacı Ahmet Efendinin Kabri şerifi Ali Paşa mahallesinde, Ali Paşa camii bahçesine girişte sol taraftadır. Burada üç adet mezar vardır. Bunlardan cami tarafında, baş taşı kavuğu hazine avcılarınca kırılmış, sonradan bir kavuk yapılıp monte edilmiş olan mezar, hoca efendinin mezarıdır.
Hacı Ahmet Efendi Gürcü asıllıdır. Çocukluk çağlarında Yusufeli taraflarından ilim şehri Erzurum’a gelerek Sultaniye medresesinde üstün derece ile tahsilini tamamlamış, icazetini almıştır. Bundan sonra görevi Ali Paşa medresesinde müderrislik ve vaizliktir. Ömrünün sonuna kadar verilen görevi ifa etmiş, âlim ve tefekkür ehli bir zattır.
Mezar Şahidesinde
Hüv-ül Hayy-ül- Baki
Haza kabr-ül-merhumi-vel-mağfur
El-muhtacü ila rahmet-il-Gafur
El-âlim-il-Fazıl-il amil
El-Kamil-üstaz-ül-kül
Vaiz El-hac Ahmet Efendi
Ruhi şerifi içün El-Fatiha
Fi sene H. 1287, M.1870
Mehmet Nusret Efendi, Hacı Ahmet Efendiden bahis ederken:”Ceddi alamız Hacı Hüseyin Efendinin icazetli talebelerindendir. Sultaniye medresesinde tahsilini tamamlayarak Ali Paşa medresesine müderris olmuştur. Zahit, muttaki bir zat idi. Devlet hazinesinden hiçbir şey kabul etmez, zenginlerden zekât dahi almazdı. Kendi tarlalarını eker biçer, hâsılatıyla çoluk, çocuğunu geçindirirdi.
(Hacı Ahmet Efendinin) Kendi anlatımı ki Hicazda bulunduğu zaman, bir gece Haremi Şerifte düşünce halinde iken birkaç zatın oturup, büyüklerden birinin ölümü üzerine yerine kimin tayin olunacağını müzakere ettiklerini duyar. Konuşma sonunda Şam Müftüsü Şeyh Mustafa Efendinin manevi yönetici büyükler arasına dâhil olduğunu işitince, bu zatı şeriflerin sohbetlerine katılmak istese de manevi bir hal yanlarına gitmeye engel olur. Az sonra kalkar giderler. Gönlünce düşünür ki bunlar Hazreti Kutuplar idi. Gizli manevi bir hal beni yanlarına bırakmadı. Fakat İnşallah dönüşte Şam Müftüsünü bulur, ondan feyiz alırım. Hac farizasını tamamlar, kafile ile Şam’a dönerler.
Hoca efendi Müftü hazretlerinin yüce hanelerine ziyarete giderse de, bir müddet evvel Müftü efendinin cinnet getirdiğini söylerler. Ve bu haber Mekke’de cereyan eden müzakerenin bir manevi neticesi olduğuna kail olarak, çarşıda Müftü efendiyi arar, bularak kendilerine himmetlerini rica ve ricaları üzerine, ömrünün sonuna kadar Erzurum’da her gün ümmeti Muhammed’e vaaz etmelerini emir buyururlar. Memlekete vardıktan sonra emre uyarak Ali Paşa camiinde her gün vaazı nasihate devam ile bu görevi ölümüne kadar devam ettirmiştir.”(1)
Ömrü boyunca Ali Paşa medresesinde rahlenin başından kalkmamış ders okutmuş, vaaz u nasihat etmiş, halkı Hak yolunda irşat etmiş. Hal ehli bu mübarek büyüğümüzü bizlerde unutmuyor Fatihalarla her vakitte camiye girişte ihya ediyoruz. Ruhu şad makamı cennet olsun.
Devam edecek
(1)-Tarihçe-i Erzurum. Mehmet Nusret Efendi S:139