Hacı Bekir Topdağı hoca efendi,  emekli din görevlisi dostumuz  Hacı Murat Topdağı Hoca Efendi’nin muhterem pederleridir.  Erzurumlunun tanıdığı, eski Karasu kütüphanesi takipçilerinin daha iyi bildiği, ilminden, irfanından, bilhassa gençlerin ders verici nükteli hoş sohbetlerinden faydalanıldığı uzun boylu pehlivan yapılı sevecen bir zatı muhteremdi. Hoca Efendi 1905 yılında Tortum ilçemizin Bağ başı (Haho) köyünde dünyaya teşrif etmiştir. Haholu Hacı İbrahim Ağanın oğludur. İlk tahsiline köyünde başlamıştır. Birinci Cihan Harbinde(16 Şubat1916 tarihinde) Erzurum Rus işgaline uğradığında, ailesi muhacir olarak Çorum’a kadar gitmiş, Çorum’daki ikametleri sırasında tahsiline devam etmiştir. Rüştiye mektebini bitirerek ilk diplomasını oradan almıştır. Savaş sonrası ailesiyle birlikte memlekete dönerek, Tortum ve çevresindeki Hoca Efendilerin derslerine devam etmiştir.
      1950-1960 yılları arası kendi yöresinden olan arkadaşları, Yunus Kaya, Ali Küçük, Selahattin Kıyıcı hoca efendilerle birlikte zamanın Erzurum Müftüsü Solakzade Muhammet Sadık Efendinin derslerine devam etmiş, Solak zadeden icazetini almıştır. Çevresinin zorlamalarına rağmen Devletten resmi bir görev almamıştır. Yapılan Müftülük teklifine “Ben farklı iki hukuk arasında müftülük yapamam.” Diyerek yapılan teklifleri geri çevirmiştir. Hizmetini fahri olarak yürütmüştür. Çeşitli camilerde vaazlar vermiş, uzun yıllar Ramazan aylarında Hacı Cuma ve Kasım Paşa camilerinde halkı irşat için vaazlar vermiştir.
      Hacı Bekir Hoca Efendi diğer zamanlarını talebelere dersler vererek, bilhassa kendilerine başvuran talebelere daima gönül kapısını açmış, onların maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamada her türlü fedakârlığı esirgememiştir. Çok okuyan ve kendince eserler yazan, yazdığı eserleri de bastırarak satardı. Ayrıca boynuna ahşaptan yapılmış bir kasa takar, kasada Kur’an ı Kerim, çeşitli fıkıh-i esereler, Dini hikayeler, kendi yazıp bastırdığı küçük kitapçıklarda bulundururdu. Bunları  satarak değerlendirirdi. Arapçası ve Osmanlıcası çok iyi idi. Şehirde okunamayan eski tapu senetlerini, çeşitli kitabeleri Hacı Bekir Efendi okurdu.
      Sohbetlerinde nükteleri boldur. Bir sohbetinde, cemaatten birisi okutulan Mevlidin şer-i hükmünü sorar. Vermiş olduğu cevap enteresandır. “ Mevlidi okuyan parasını, dinleyen şekerini, okutanda havasını alır.” Der.
      Hacı Bekir Efendi’nin yazdığı risale şeklindeki kitapçıklar: Erzurum ve çevresinde metfun mana âleminin definelerini takdim, 32Farz şehri, Müslümanlıkta Temizlik, Cenaze ve cenaze namazı, Cuma ve Bayram namazları.
      Şehir halkınca sevilip, sayılan, düz bir çizgiye sahip olan bu güzide insan, rahatsızlanarak 1986 yılında hakkın rahmetine kavuşur. Bağ başı beldesi, yani kendi köy kabristanına defin edilmiştir.
      Ruhu şad makamı cennet olsun.