‘Doğu Anadolu senden övünür
Seni seven çeker nazın Erzurum
En çok saygı sevgi sende görünür
Edeple yoğrulmuş özün Erzurum’
H. Sümmanioğlu
Narman gezimizde “Edep ya hu” tebliğcilerinden biri olan Ali Baba ve oğlu Hasan Babanın kabir ziyaretine yol aldık. Giderken Koçkaya köyüne uğrayıp Hasan Babanın müritlerinden Hacı Kemal Yavuz beyi de yanımıza alarak Tuztaşı(Kihdik) köyüne gittik. Türbe köy kabristanına hemen girişte, kare planlı üzeri çatılı bir yapı, Erzurum Narmanlılar derneği güzel bir şekilde restore ettirmişler. Türbe kapısından içeri girildiğinde düzgün kesme taştan yapılı iki mezar mevcut. İlk girişte ki çelik korumalı mezar Hasan Babaya, diğer şahideli mezar, babası Ali Babaya aittir. Mezar taşlarında:
Meşayih
Eş şeyh Ali Baba ibni
seyit Hacı Ömer il Namervaniy
……. Vefatı
…………………
Türkçe ibarede:
Ömer Babanın Oğlu
Ali Babanın
Kabri şerifi
D.T.1850, Ö.T.1915
DİĞER MEZAR:
Ali Babanın oğlu
Hasan Babanın
Kabri Şerifi
D.T. 1912, Ö.T. 1975
Hacı Kemal beyin anlatımlarına göre, bu zatı muhteremler Kadiri tarikatına mensuplar.
Meclislerinde bulunan kimselerin hallerini söyler gibi bir takım nasihatlerde bulunur kendilerini irşat ederlerdi. Keramet sahibi insanlardı. Kimseden bir şey kabul etmez, geçimlerini kendi el emekleriyle sağlarlardı. Hasan Baba ile birlikte Hacca gitmişler. Hac arkadaşlığı ve birlikte oldukları zaman Hasan Babanın bazı kerametlerine şahit olduğunu ifade etti.
Türbe duvarına monte edilmiş bir metin dikkatimizi çekti. Bu metin Ali Baba ve Hasan Babanın şeceresi diye başlayıp “Ali Babanın babası Seyit Hacı Ömer Baba Medine-i Münevvere’de doğmuş. Hazreti Ali Keremallahu vechehu soyundan, Hazreti Hüseyin ehli beyt Ela Zeynelabidin neslinden gelmişler.
Medine-i münevvere’den Erzurum, Narman kazasının Tuztaşı(Kihdik) köyüne gelip yerleşerek, uzun bir zaman geçirmiş ve çevreye ilim irfan yolunda hizmet etmiştir. Daha sonra Hacca(Medine’ye) giderek kalmıştır. Ömer Babanın üç oğlu vardır. Muhammet Baba, Mustafa Baba ve Ali Babadır. Geçmişi gibi ilim irfan sahibi olan Kihdikli(Tuztaşı) Ali Baba kendisi gibi ilim sahibi olan Ethem Baba, Sümmani Baba ve Sanamerli Ahmet Baba ile manevi ilim sayesinde birbirlerini görmeden istişare yaparlarmış.
Ali Babanın bir kız üç erkek evladı olmuştur. Rıza Baba, Hacı Baba ve Hasan Baba, Hasan Babanın Alvarlı Muhammet Lütfi Efendi ile manevi gönül bağları vardı. Zaman, zaman mektupla manevi istişare yaparlarmış.
Hasan Baba divanından:
“Ey hafıza ey hafıza
Bir noktadır enverimiz
Ey vaiza ey vaiza
Sar noktadır esrarımız
Ders almışız bir hocadan
Uyanırız ta geceden
Tevhit okuruz geceden
Dil şad eder ğufranımız
Mantığı duyru anlarız
İlmiyle dünden söyleriz
Gaza-i Ekber eyleriz
Her yanadır seyranımız
İlmi âli fermen senindir ğani
İsmimdir Hasan Geylani
Her yanadır celvanımız
Hıfz eyledi Seddarımız”
Hasan Babanın oğlu Eyüp el Ensari Bey kendi ailelerinin evladı resul Abdulkadiri Geylani soyundan olduğunu ifade ederek tarikat şeceresinin babadan oğla halife olarak geçtiğini ifade etti ve bildiklerini şu şekilde sıraladı. Mehmet Baba oğlu ve halifesi Fakkı Baba, onun oğlu Nur Muhammet Baba, onunu oğlu Hacı Şerif Baba, onun oğlu ve halifesi Ömer Baba, onun oğlu ve halifesi Ali Baba, oğlu Hasan Babadır. Ali babanın ölümü M.1915, Hasan Babanın dünyaya teşrifi M.1912 olduğunu kayıtlar gösteriyor. Ali Baba vefat ettiğinde Hasan Baba’nın üç yaşında olduğu görülüyor. Hasan Baba ailedeki tarikat yolunu ölümüne kadar devam ettirmiştir.
Ali Baba ve neslinin ruhu şad, makamları cennet olsun.