ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Ağırman’dan Oltulu sporculara destek
Ağırman’dan Oltulu sporculara destek
‘Erzurum doğalgazına kardeş geliyor’
‘Erzurum doğalgazına kardeş geliyor’
Çakmak: ‘Hemşirelik çok kutsal bir meslek’
Çakmak: ‘Hemşirelik çok kutsal bir meslek’
Yaz'ı beklerken, kış geldi, çattı
Yaz'ı beklerken, kış geldi, çattı
Kaçak sigara operasyonu: 10 gözaltı
Kaçak sigara operasyonu: 10 gözaltı

İsmail Bingöl

Erzurum’da Ramazan
3 Ağustos 2013 Cumartesi

Ramazan ayının son cuması… Gökten inceden ince bir rahmet iniyor yeryüzüne… Günlerdir suya hasret olan toprak, bir nebze de olsa ıslanıyor ve havadaki ağırlık yerini ferahlığa bırakıyor, ruhları saran manevi atmosfer daha da belirginleşiyor. Çarsılar, caddeler, sokaklar, evler; kısa süreli de olsa nefes alıyor. Ramazan günlerinde şehir sarıp sarmalayan manevi havaya, böylesine bir yağmur ne de çok yakışıyor.

Asırlardır bu şehre her adım attığında gecesini gündüzünü farklılaştıran ve kendine özgü bir hâlle yaşanmaya başlayan Ramazan; bazı ufak tefek olumsuzluklara rağmen           (Ramazanın ruhaniyetine yakışmayan bazı eğlenceler, onu içselleştirememiş olmaktan kaynaklanan bazı davranışlar, kavgalar, v.s.), hâlâ güzelliğini muhafaza ediyor. İbadetiyle, sosyal hayata getirdiği hareketlilikle, birlik ve beraberliğe yaptığı katkıyla, bugünden yarına bize ait, bizim olan ve bizimle kalması gereken değerleri yarına taşımaya devam ediyor.

Çocuklarımız; henüz daha küçükken solumaya başladıkları bu havanın ruhlarına sinen güzellikleriyle büyüyorlar ve bu mübarek aya has gelenekleri, örf ve adetleri, ilahi  kuralları, gelecekte de yaşamanın temeli atılıyor hafızalarına… Eski Ramazanlardan biraz daha farklı, bazı açılardan o günleri aratıyor olsa da, yine de günümüz Ramazanlarında da birçok güzelliği bir arada görmek mümkün. Hayırda yarışanlar, camileri dolduranlar, eşini, dostunu, akrabasını gözetenler ve daha başka tutum ve alışkanlıklar, yaşamaya devam ediyor.

Üstad Mustafa Kutlu’dan aldığımız birkaç cümleyle konuyu biraz daha munisleştirelim:

“Erzurum’da okuduğum yıllar, bu kadim şehir hâlâ hüviyetini taşıyordu. Evler, sokaklar, esnaf, faytoncular, camiler türbeler, mescitler; bunları bir yana koyun insanlar doğal asalet timsali olarak tebessüm halinde idiler. Yani sabır ve şükür. (Araya girmeden duramadım; bu şehir hâlâ doğal asalet timsali olarak tebessüm halinde mi  ya da niçin değil diye sormak geçti içimden her neyse.İ.B.)

Yani Ramazan ve Oruç. O evlerden, sokaklardan, fırınlardan, kavaflardan, semaver yapanlardan, tesbih yontanlardan, minare ve medreselerden bir buğu, bir ilahi, bir dadaş vakarı ile şehre yayılırdı. O sert mizaçlı şehir ve onun dik durup bar tutan ahalisi bu ayda munisleşir, âdeta melek gibi yumuşardı.”

Yazı; altmışlı yılların Erzurum’unu, o günlerin Ramazanını, daha hoş ve tatlı bir anlatımla resmetmeye, ağızda bıraktığı tadı, dimağda bıraktığı hazzı kendine has üslupla hikâye etmeyi sürdürüyor ve şöyle bitiriyor:

“Sohbetten çıkıp karlara bata çıka yurda doğru giderken bana eşlik eden bir ilahî daima olurdu. O ilahî hâlâ oradadır inşallah. Çünkü kalbim orada kaldı.”

Okurken; insanı bir duygu seline sürükleyen bu cümlelerin sahibine ve bu kitabın ortaya çıkması için her türlü gayreti gösteren Muammer Çelik’e ve hassaten Ezel Erverdi ağabeye teşekkür ediyorum.

Evet; sizleri biraz meraklandırdıktan sonra şimdi söyleyeyim:

Yukarıda tırnak içinde verdiğim satırlar, çok yakın zamanda Dergâh Yayınları Erzurum Kitapları serisinden çıkan, dostum Prof.Dr. Ömer Özden’in “Erzurum’da Ramazan” adlı kitabının, Mustafa Kutlu ağabey tarafından yazılmış olan “Kalbimde Bir İlahî” başlıklı sunuş yazından alındı. Bu seriye, uzun sayılabilecek bir aradan sonra, baskısıyla, içeriğiyle, böylesine güzel bir kitapla devam etmelerinin, vurgulanması gereken önemli bir ayrıntı olduğunu ayrıca belirtmeliyim.

RAMAZAN VE ERZURUM, RAMAZAN HAZIRLIKLARI, ESKİ RAMAZANLARIN TESPİT VE İLANI, ERZURUM’DA HATİM GELENEĞİ, TERAVİH VE TERAVİH NAMAZLARI, İLK SAHUR, RAMAZAN PİDESİ, İFTAR VE SAHUR TOPU, RAMAZAN VE YARDIM, SU VE RAMAZAN, EZURUM’UN GELENEKSEL İFTAR YEMEKLERİ, ÇAY VE RAMAZAN, RAMAZAN’IN VAZGEÇİLMEZİ KADAYIF, RAMAZAN ÇOCUKLARI, İFTAR SOFRALARI, İFTARLIK GELENEĞİ, RAMAZAN ŞAKALARI, RAMAZAN EĞLENCELERİ,  KADİR GECESİ, ÎTÎKÂF, ŞEREFE, ARAFA VE ARAFALIK, BAYRAM VE BAYRAM GELENEKLERİ, ALVARLI EFE'NİN RAMAZAN ŞİİRLERİ, ALVARLI EFE’NİN ŞİİRLERİNDE RAMAZAN bölümlerinden oluşan kitap, gâh anlatılanların, gâh yaşananların, gâh büyüklerden dinlenip kayda geçirilenlerin ve de bu konuda yazılanların bir araya getirilmesinden oluşmuş.

Her ne kadar bu kutlu ayın sonuna yaklaşılırken elimize geçse de, kitabın, şehrimizde zaman içerisinde oluşan Ramazan geleneklerinin bir araya getirilmiş halini ihtiva ediyor olması, onun başka zamanlarda da her Erzurumlu tarafından mutlaka okumasının gerektiği kanaatindeyim. Dil ve anlatımı çok rahat bir okuma sağlayan kitabın içeriğinde, eski Ramazanlara dair hatıraların yanında, bu ayda oluşan ve günümüzde bir kısmı hâlâ yaşayan birçok folklorik unsur da var. Bunların neler olduğunu genç nesillere göstermesi bakımından da önemli bir kaynak “Erzurum’da Ramazan” kitabı.

            Ve bugün Ramazanın 27.günü ve bizim kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in bildirdiğine göre bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi…     Değerli dostum, bu önemli geceye ayrı bir bölüm açmışken bizi de unutmamış ve şunları yazmış:

“Bir ay boyunca gece gündüz hiç durmadan koşuşturan Erzurumlunun Ramazan ayı, özellikle Ramazan’ın son haftasına gelindiğinde daha bir hareketlenir. Bu son hafta, çok dağdağalı geçer. (…) Bu son hafta içerisinde yer alan Kadir gecesi günü ve akşamına gelindiğinde temizlik işleri tamamlanmış olur. Eğer bitmemişse, o gün ve o gece temizliğe ara verilir. Çünkü o gece çok mübarek bir gecedir ve yalnızca ibadete ayrılması gerekmektedir.

Bir yıl boyunca beklenen on bir ayın sultanı Ramazan ge­lip de oruçlar tutulmaya başlandığında, bu kez “bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi” beklenmeye başlanır. Değerli dostum Erzurumlu şair İsmail Bingöl, hem Ramazan’ı hem de Kadir Gecesini “Şükür ki Kavuştuk Sana” başlıklı şiirinde şöyle anlatıyor: |

Âsûde bir güzellik sardı her yanı

Sevdası bağrımızda on bir ay nalân

O peri sûret esirgemedi ziyasını

Yine uğradı semtimize

 Geldi feyz getirdi

Geldi bereket getirdi

La’lu gevher, inci mercanla doldu gönüller

Sultandı ki, Sultan’a açıldı eller

 Ey aşkı ruha ilham veren ay

Ey her katresi bir lezzete imkân veren ay

 Ayrılığın bir acıdır seni kaybedene

Vuslatının coşkusu neş'e veren ay

 Sendedir “Kadir”lerin saklı olduğu gece

Sendedir her şifanın hemdem olduğu gece

 Geldin yine şükür ki kavuştuk sana...

 Ve yine kitaptan, bu geceye ait, geçmişten bir kesitle cümlelerimizi bağlayalım: “Şeyhler Camii’nin imamı Naim Hoca, her Kadir Gecesi’nde Sakal-ı i ziyarete açardı. O sırada camide bir heyecan fırtınası bir dalgalanma yaşanır ve herkes, caminin minberinden baş üzerinde olduğu halde indirilen ve kürsüdeki Naim Hoca’ya doğru götürülen Sakal-ı Şerif'i saran örtülere ellerini sürmek için izdihama sebep olurlardı. Bunun üzerine Naim Hoca, “Müslüman, sakin olun! Fenikmeyin! Selatü Selam okuyarak kürsünün önünden sırayınan geçersez, Mübareği hepize göstereceğim” diyerek cemaati sükûnete davet ederdi. Kendisine ulaşan Sakal-ı Şerif'i büyük bir saygı ile alan Naim Hoca, öpüp başına koyduktan sonra kürsünün üzerine bırakıp yine aynı saygıyla bütün örtüleri tek tek açar ve elinde tuttuğu bu şişeyi, önünden herkesin sakalına, başına veya yüzüne sürerdi. Erkekler çekildikten sonra da hanımlar Sakal-ı Şerifi görür ve evlerine gidip sahura kadar ibadete devam ederlerdi. (…)Halen Erzurum’da Sakal-ı Şerif gösterilmeye devam ediyor.”

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 7 yorum var, 7 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
erzurumlu 12 Ağustos 2013 Pazartesi  01:42

tanırız birbirimizi..doğruyu konuşalım..oruç gelenektir bizde..tutanlar kan şekeri düşmesinden kavgfa ederler..tutmayana da en inançsızımız bile kafir gözütyle bakar..kuranın mesajı hak getire..yoz bir islam yaşıyor Erzurum..hepsi bu..

Yorumu oyla      8      5  
5 Ağustos 2013 Pazartesi  00:02

Türkiyenin ramazanı hakkıyla yaşayan tek yeri Erzurumdur. Dini gollikler birliğimizi bozmaz inşallah

Yorumu oyla      7      5  
Merak 4 Ağustos 2013 Pazar  18:05

Hep merak ederim Ramazanda siz oruç tutun. Tutmayandan size ne? Hani " Dinde zorlama yok" ; Hani " Senin dinin sana, benim dinim bana" ayetleri ?

Yorumu oyla      9      6  
saffet kaleli 4 Ağustos 2013 Pazar  16:31

blunlar hep sulandırma girişimleri. İstenilen o ki erzurumdada ramazanın manevi havası bozulsun. ama milletimiz buna izin vermez hiç çabalayamın.

Yorumu oyla      8      7  
ilker yavuz 4 Ağustos 2013 Pazar  16:18

hastası var da bütün lokantaları mı açalım. işte avm denilen yerde hepsi açık. erzurum dediğin ne el kadar yer. ister dadaşkentte ol ister sanayide iki dakkada gidersin buraya. bahaneye gerek yok.

Yorumu oyla      6      4  
Hastası var yolcusu var 4 Ağustos 2013 Pazar  15:47

Sayın Metin Karaca, hasta olduğunuzu ve herhangi bir nedenle Erzurum'a Ramazanda geldiğinizi hiç düşündünüz mü? Evlerden mi yemek dileneceksiniz? Hani dinde kolaylık? Zorla mı insanlara oruç tutturalım?

Yorumu oyla      9      4  
metin Karaca 4 Ağustos 2013 Pazar  03:32

şimdi bazıları ille lokantalar açık olsun diye feryat ediyorlar. üstelik bunlar hacı hoca takımı.

Yorumu oyla      9      8  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Gazze’den Doğu Türkistan’a Dinmeyen Ağıt: Akif’in Uyarısı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva