Geçen yazımızda Allah’in elçisi “ ne zülüm ediniz, ne de zülme uğramayınız “ diye buyurmuştu. 15 asır önce insanlık âlemine verdiği bu mesaj eğer yerine getirilmiş olsaydı, günümüzde ABD’nin Afganistan’da ve Irak’ta, Esed’in kendi ülkesinde ve İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı baskılar, yaptıkları katliamlar, envai türlü zulümler ve işkenceler olurumuydu? Bu kadar insan hakkı çiğnenir, bu denli adaletsizlik yaşanır mıydı? Gibi hususları işledik..
DÜNYACA ÜNLÜ DİĞER BELGELER
Veda Hutbesi ilahi ilhamdan esinlenen yüce peygamberin hitabı .. O böylesine bir şaheser..Dünya ne daha önce, ne de daha sonra böylesine bir şey yaşamamıştı. Nitekim baskı ve zülme son vermek için İngilizler 1215 yılında Krala kabul ettirdikleri “ Magna Carta” adında İnsan hakları belgesi, Amerika’da yayımlanan “ Bağımsızlık Bildirgesi “ ve Fransa’da 1789 devriminden sonra “ İnsan Hakları Bildirisi” gibi girişimler Veda Hutbesinin kapsam ve ilkeleri seviyesini yakalamaktan uzak kalmıştır.
KAN DAVALARI
Toplumsal yaşamı çağlar boyu etkilemiş bir husus daha...Kan davaları...Bakın İnsanlık alemine rahmet olarak gönderilen Allah’ın elçisi,bu konudaki mesajı ne kadar anlamlı ..”Cahilliye devrinde güdülen kan davaları ,tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası ,Abdulmutalib’in torunu (Amcazadem ) Rabia’nın kan davasıdır ..”
Bu hususta birçok ayet ve hadis vardır; bunlardan sadece bir hadis sunalım,
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki:"İnsanların Allah'a en sevimsiz olanları şu üç kişidir: 1-Mekke'de Harem bölgesinde haddi aşan. 2-Müslüman olduğu halde Cahiliye âdetini benimseyen. 3-Haksız yere Müslüman kardeşinin kanının dökme arzusunda bulunan, KAN DÂVÂSI güden kimse." (Sahih-i Buhari, Kitabud-Diyat, Bab No: 9)
KADIN HAKLARI
Ardından bütün insanlığa sesleniş var: İnsanlık âlemini çok uğraştıran ve günümüze kadar tartışması devam eden başka bir konu,”Ey insanlar! Kadın haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'’n emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'’n emri ile helal kıldınız....Sizin kadınlar, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır...”
İslam dini, kadına verdiği önemi hiçbir devirde, hiçbir dinde ve hiçbir beşeri öğretide bulmak mümkün değil..Bakın sadece ,
Kur’ân-ı Kerîm’de "en-Nisâ"(Kadınlar) isimli, yüz yetmiş altı âyetlik uzun bir sûre olduğu gibi, ayrıca "Meryem" diye Hz. Îsâ (a.s.)’ın annesine atfedilen doksan sekiz âyetlik müstakil bir sûre daha vardır. Bunlardan başka; "en-Nûr, el-Ahzâb, el-Mümtehine, et-Tahrîm ve et-Talâk" sûreleri de kadınlarla ilgili çeşitli konuları içine almaktadır.Ayrıca bu paralelde onlarca Hadisi şerifler var..
( Devam edecek )