ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Cumhur İttifakı MHP İftarında buluştu
Cumhur İttifakı MHP İftarında buluştu
Erzurum’da 2 ayda 48 şirket kuruldu
Erzurum’da 2 ayda 48 şirket kuruldu
Erzurum şirket sermayesinde 6. sırada
Erzurum şirket sermayesinde 6. sırada
‘646 terörist etkisiz hâle getirildi’
‘646 terörist etkisiz hâle getirildi’
'Türkiye ekonomisi en çok büyüyen ekonomi'
'Türkiye ekonomisi en çok büyüyen ekonomi'

Zülküf Usanmaz

Dünya Böyle Bir Değişiklik Yaşamamıştı -4-
18 Mart 2012 Pazar

Resulullah’in bu dünyadan irtihali de muhteşemdi. O, vefat etmeden önce düşündüğü şey, insanlığın ve kendi ümmetinin huzuru, barışı, hak ve hukukun tesis edilmesi için “ insan Hakları Beyannamesi “ tarzında bir bildiri yayınlamaktı ki buna “ Veda Hutbesi “ diyoruz. Bu bildiriyi yayınladı. Dünyamız ise ancak,  1948’de Birleşmiş milletler Teşkilatı aracılığıyla yayınladığı veda Hutbesine kısmen benzeyen “ İnsan Hakları Beyannamesi “  var. Bu beyanname veda hutbesinden tam 1316 yıl hem tarih olarak geriydi, hem de içerik ve ilke olarak geridir.
Veda hutbesi, hitap olarak geneldi; hem Müslümanlara özel hitaplar var, hem de bütün insanlığa yönelik hitaplar vardır. Aşağıda parçalar halinde orijinal metinden alıntı yapıp sunduğumuz açıklamada , zaten bu hususu çok rahat olarak fark edebilirsiniz..!
Veda hutbesi, Peygamberimizin Medine’den gelip Mekke’de son haccını yaparken hem oradaki hacılara hem de bütün insanlık âlemine yapmış oldukları hitabetinden oluşan prensiplerin demetidir.
BAŞLANGIÇ KISMI
 “Ey müminler!  Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise ve bu şehriniz (Mekke )nasıl mübarek bir şehir ise, Canlarınız, mallarınız ve namuslarınız da öyle mukaddestir. Her türlü tecavüzden korunmuştur. “
Bundan yaklaşık 15 asır evvel İslam peygamberi tarafından açıklanan yasak, bu gün yeryüzünde hâkimiyetini devlet olarak sürdüren 193 devletin dinine ve ırkına bakılmaksızın  kanunlarında ve Anayasalarında ayni yasaklara  benzer yaklaşımlar rastlamak mümkün: Can, mal ve ırz mukaddestir, dokunulamaz diye ..
Çünkü insanlığın huzuru, güveni ve birlikteliği için bu yasak, vazgeçilmez bir insanlık dinamiğidir.  İslam Peygamberi, bunu en öne alarak çok önemsemiştir.
 Demek ki dinimiz eskimez bir çağdaşlık cazibesine sahiptir.
BÜTÜN İNSANLIĞA ÇAĞRI
Meşhur Hutbede bu kez insanlık âlemine sesleniş var ”Ey insanlar! “diye başlıyor:
 “...Ne zülüm ediniz, ne de zülme uğrayınız ..!
İşte dünyada irili ufaklı bütün çatışmaların, kavgaların ve savaşların tek sebebi..Zülüm etmek ve Zulme uğramak.Tarih boyunca çatışmaların odak noktası zülüm ve haksızlık olmuş..Bunu  çeşitli nedenlere dayanabilirler..Bazen toprak , bazen din veya mezhep , bazen Irk ayrımı, bazen faşizm, komünizm gibi ideolojik saplantılar ve daha başka başka sebepler..Ama sebep ne olura olsun olan oluyor.. insan zayiatı oluyor ve insani değerler zayiatı oluyor..   Aynı zamanda yapılan zülüm sonucu adalet, hak ve hukukun çiğnenmesi oluyor..!
Aile içi çatışmalardan başlayın, mahalledeki kavgalara kadar, bölgesel çatışmalardan başlayın büyük savaşlara kadar hepsinin ama hepsinin temelinde haksızlık yatar, Kuvvetlinin zayıfı ezmeye kalkışması yatar, yani zülüm yatar.
Peygamberimiz insanlığın başına illet olan zulme ta 15 asır önce dikkat çekerek insanoğlunu uyarmıştır.
Bugün çatışmaların yoğun yaşandığı bölgelere ve devletlere dikkat edin..Suriye’deki katliamlar ve orantısız güç kullanımı zülüm değil de nedir? Amerika’nın Afganistan’da hala sürdürdüğü savaşı ve İslami değerlere hakaretleri zulümden başka neyle izah edilir.? Daha yeni çekildiği Irak’ta yaptığı maddi ve manevi sınırsız tahribata zulümden başka ne ad konulabilir?
Veya İsrail’in yarım asırdan fazladır Filistin halkına uyguladığı baskı veya daha birçok devletin kendi içinde ve dışında gücü yetenlere uyguladıkları benzer uygulamalara, katliamlara, işkencelere ve insanlık dışı muamelelere zulüm demeyelim de ne diyelim?
Ama zulüm kimseyi abat etmez. Bunun için Allah’ın peygamberi tarafından zülüm çok önemsenmiştir.
                                                                                                                     ( Devam edecek )
 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Oyunun Müzakeresi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Ölülerin arkasından konuşmak ahmaklıktır!
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva