İlk kez gittiğim bir şehirdi. Şehirin geçmişe bakan yüzü beni büyüledi. Günümüzde gelişen çehresi ise, bir o kadar muhteşemdi.
Diyarbakır’ı Erzurum, İstanbul, Konya, Kayseri, Sivas gibi tarihi bir kent olarak bilirdim ve Selçuklu, Osmanlı tarihi eserleriyle dolu bir şehir olarak.. Diyarbakır böyle olmakla beraber ayrıca, sanki bir tarihi eserler deposu..
DİYARBAKIR SURLARI
Diyarbakır surları başlı başına bir tarih, bir harika..5,5 km. lik boyu..Çin Seddi’den sonra en uzun sur..Tarihi, MÖ.349’lara dayanır.yüksekliği 10-12 m. ve Duvar kalınlığı 3 ile 5 m. Arasında.. Sur içinde 16 kale ve 5 çıkış kapısı bulunur. Dicle nehrine üsten bakan Diyarbakır surları, siyah bazalt taştan yapılmış ortaçağ askeri mimarisine sahip bir şaheser..Surların içine yerleşmiş kentte ise, her adım başı bir tarihi eser..Camiler, Menderesler, kervansaraylar, kümbetler, çeşmeler..
DİĞER TARİHİ ESERLER
Müslüman ordular tarafından Diyarbakır fetih edildikten sonra( M.S.)639’da Şehirde Büyük kilise (Katadra)olan şaheser yapı, Ulu Camii olarak tadilat yapılmıştır. Ulu Camii, Sonradan Selçuklular tarafından tamir edilmiştir. İslam âleminde bu camı beşinci Harem-i Şerif olarak bilinir. Surlar içinde Kale Camii ise, bitişiğinde Diyarbakır fethinde şehit düşen 27 Sahabe mezarının bulunduğu Meşhed ‘e sahip olmasıdır. Daha onlarca camii, kilise, kümbet, çeşme, han, kervansaray ve diğer tarihi esreler var. Ama sadece şunları açıklayarak geçelim;
Deliler Hanı, Hasanpaşa Hanı, Çifte Hanı ve Yeni Han en ünlüleri, Ayrıca Otel olarak kullanılan 100 odalık bir Kervansaray bulunur.
Genelde tarihi eserler,siyah bazalt taştan yapılmış..Minareler yine çoğunlukla her yerde olduğu gibi yuvarlak olarak değil, daha geniş dikdörtgen ve kare tipi olup caminin aynı siyah taşından yapıldığı hemen dikkat çeker..Denge ve mukavemet belki bu şekilde daha sağlam tasarlandığı intibaını uyandırır..Tarihi eserlerin üzerinde bulunan yazıtlar ve kabartmalar tahrifata uğramadan gayet belirgin bir şekilde korunabilmiştir. Erzurum’la mukayese yaptığımız zaman Erzurum, birçok kere düşman saldırılarına uğradığı için tarihi eserlerin önemli yerleri tahrifata uğradığı bilinmektedir.
ANITLAR KURULU DİYARBAKIR’DA FARKLI GİBİ..AMA
Ayrıca tarihi eserlerin çevresinde oluşturulan yapılaşma yer yer tarihi eserin mimari dokusunu gölgelendirecek hatta örtecek şekilde mesafeler korunmadığı da göze çarpar. İster istemez insanın aklına Anıtlar kurulunun Erzurum’daki hassasiyeti yanında buradaki cömert davranışı açıklanamaz bir çelişki olarak takılıyor.
Buna rağmen surun içindeki eski kentin bile caddeleri, bulvarları, yeşil alanları insana rahat nefes aldıracak nitelikte geniş, açık ve yeterli bir konumda..Şehir halkı kent idaresini yolların daralması, yeşil alanların kapatılması için zorlamadığı, kent idaresi ise birilerine rant sağlamak için şehrin ortak alanlarından fedakarlık yapmadığı hemen göze çarpar.
Eski kent, bütün görkemiyle abide gibi daha asırlara dayanmak için meydan okurken günümüz mimarisine uygun ve ara mesafeleri korunmuş 15-16 katlı site apartmanlar adeta şehrin her tarafına serpilmiş gibi..Şehrin etrafındaki tarlalara ekilmiş gibi…Her tarafta göz alabildiğine devasa binalar, binalar..
MODERN YAPILAŞMA
Yeni modern yapılar, kente bir zenginlik havasını katarken, düzenli şekilde uyulmuş imar hatları ise şehrin kimliğine güzel bir estetik sağlıyor.
İmar açısından şehri çok rahat buldum..Hiç bir yerinde sıkışma ve sıkıştırma göremezsiniz.. Caddeler ve bulvarlar nizami genişlikte ve boyutta..Yeni yapılaşmanın bir ucu taa Ergani ilçesine doğru uzanmış durumda..
1,5 milyondan fazla nüfusu,6 Adet yerel televizyonu ve 6 adet radyosu ile kendi bölgesinin her bakımdan bir merkezi haline geldiği gözden kaçmıyor..
ÖNDER’İN DİYARBAKIR KURULTAYI
Geçen hafta ERZİMDER (Erzurum İmam-Hatip Liseleri mezunları ve mensupları Derneği) olarak ÖNDER (İmam-Hatip Mezunları Derneği )in Diyarbakır’da düzenlediği 7.Kurultayına katıldık.
İmam-Hatip Mezunları Derneği ( ÖNDER ) 7.Kurultayını Diyarbakır’da düzenledi. Kurultayın amacı, milli birlik ve beraberliğimizi kardeşlik havası içinde bu sefer Diyarbakır’da vurgulamaktı. Bu sayede İmam-Hatipler, 60.Kuruluş yıl dönümlerini Diyarbakır’da kutladılar. İmam-Hatipliler artık 60 yaşındaydılar. Bu süre ise, bir neslin yetişmesine yetetecek kadar bir süreydi. Demek ki;
-Onlar, artık ülkede bir nesil haline geldiler.
- Onlar, birçok sorun yaşadıkları halde, milletimize ve ülkemize hiçbir sorun yaşatmadılar.
-Onlar, ülkede yaşanan hiçbir kavganın içinde olmadılar.
-Onlar, nasyonalizm, sosyalizm, faşizm, komünizm gibi beşeri öğretilere iltifat etmediler.
-Onlar, bin yıllık birlik ve beraberliğin teşkil ettiği Kur’anı kerimdeki “Kuşkusuz bütün müminler kardeştirler “ gerçeğine inandılar.
-Onlar, devletin masasında kasasını korudular, soymadılar,
-Onlar, hem müspet ilimler aldılar, hem de ilahiyat ilimleriyle donandılar.
-Onlar, bu sayede çalışkan, dürüst ve örnek oldular,
-Onlar, ülke idaresini devir aldılar. Başbakanından bakanına, Milletvekilinden Belediye Başkanına, bürokratından diplomatına, akademisyeninden yargıcına kadar çalışma hayatımızın ve sosyal hayatımızın her alanında yer aldılar.
-Onlar Milli Şairimiz M.Akif ERSOY’UN idealize ettiği Asim neslinin adeta kendisi oldular. Hanı bir dizesinde,
Asımın nesli diyordum ya..Nesilmiş gerçek,
İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek..
İşte bu nesil, bu gün Diyarbakır’da Kurultayını yaptı. Bu güzel Diyarbakır şehrinde kurultay düzenlemesinin ardındaki hedef ise, bin yıllık kardeşliği burada pekiştirmekti.
ORGANİZASYON
Kurultay için her şey, zamanında hazırlanmıştı. Gelenlerin tespiti, konaklaması, yemek düzeni, ulaşım ve salon tertibatı dört dörtlüktü.
Kurultaya katılım yüksekti. Başta Tarım Bakanı Mehdi EKER, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destçi, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, birçok Milletvekili, Vali, üst düzey bürokrat, akademisyen, işadamı, sivil toplum kuruluşu temsilcisi….Başbakanın uzunca kutlama telgrafı ve birçok bakanın telgrafları okundu. Ayrıca 100’ü aşkın Milletvekillerine ve diğer davetlilere ait tebrik telgrafları vardı.
KURULTAYIN SONUÇ BİLDİRGESİ
Bazı maddeler;
-İmam-Hatip Liselerinin orta kısmının mutlaka açılması,
-Bilimsel olarak sakıncaları kanıtlanan karma eğitime son verilmesi ,müstakil kız ve erkek okullarının ayrı ayrı açılması..
-İmam-Hatip Liselerinin müfredatı yeniden gözden geçirilmesi, mesleğe yönelik derslerin uygulanmasına ağırlık verilmesi,
-Milli Güvenlik dersleri pedagojik formasyon alan sivil öğretmenler tarafından verilmesi,
-Talepler dikkate alınarak İmam-Hatip okullarının binaları artık devlet yardımıyla yapılmasına geçilmesi,
TEBRİK
ERZİMDER (Erzurum İmam-Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği ) olarak davetli olduğumuz bu güzel ve anlamlı etkinliğe iştirak ettik. Bu sayede iki gün Diyarbakır şehrinde kaldık. Tarihi ve turistik mekânlarını gezdik. Bunu ayrı bir yazıda inşallah değerlendireceğiz..Bu münasebetle ÖNDER’İN Sayın Genel Başkanı, değerli hemşerimiz Dr. Hüseyin KORKUT Bey’i ve onun şahsında ÖNDER’İN bütün yetkililerini ve çalışanlarını bu güzel çalışmalarından dolayı canü gönülden tebrik eder, başarılarının devamını dileriz..!