TAKİYÜDDİN El-Râsid, 16. Yüzyılın en önemli astromonlarından birisidir. Mısır ve Şam'da yetişmiştir. En önemli eseri “Sidretü'l-Münteha”dır.
Takiyüddin, Tycho Brahe ve Copernicus; güneş parametrelerini, üç gözlem noktası yöntemi kullanarak hesaplayan dünyadaki ilk üç kişidir. Benzer sonuçlara ulaşmalarına rağmen, Takiyüddin'inkiler en doğru hesaplamalar olarak tarihe geçmiştir. Avrupa'da dakika ve saniye bulunan bir saatin yapılma tarihi ile Takiyüddin'in bu mekanizmadan bahsetmesi aynı döneme rastlar. Takiyüddin, güneş saatleri ve mekanik saatler yapmış; göllerden, ırmak ve kuyulardan suları yukarı çıkarmak için çeşitli araçlar tasarlamış ve bunları ayrıntılarıyla tanıtmıştır. O, eserlerinde “saat”lerden bir astronomik araç gibi bahsetmiştir. Onun saatlerinin en önemli özelliği ise dakik olmaları ve saniyeyi dahi verebilmeleridir. Copernicus daha sinüs, kosinüs, tanjant ve kotanjantın sözünü dahi etmezken, bunların tanımlarını vermiş, kanıtlamalarını yapmış ve cetvellerini hazırlamıştir. Ayrıca çok eskiden beri kullanılmakta olan altmışlık kesirlerin yerine ondalık kesirleri kullanmaya başlamıştır.
Velhasıl Takiyüddin, dünyada ilkleri gerçekleştiren bilginlerden birisidir.
1571 yılında II. Selim tarafından müneccim başılığa getirilen Takiyüddin; Sokullu Mehmet Paşa ve Hoca Saadettin’in destekleriyle, III.Murat’ı ikna ederek, 1577 yılında Tophane sırtlarında bir “rasathane” kurmuştur.
Devrin en mükemmel gözlem araçları ile donatılmış olan bu rasathane, yapılan gözlem, kullanılan araçlar ve çalışan astronomları ile son derece önemli bir mekan olmasına rağmen, ne yazık ki 3 yıl gibi çok kısa bir ömre sahiptir.
Çünkü Padişah; Şeyhülislam Ahmed Şemseddin Efendi’nin “gözlem yapmanın uğursuz, feleklerin esrar perdesini küstahça öğrenmeye cüret edenin akıbetinin meçhul olduğu ve eğer bir memlekette zîc hazırlanacak olursa, o memleketin mamur iken harap hale geleceği ve devletin binalarının zelzele ile yıkılacağı” raporu ve fetvası üzerine, Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa’ya bir Hatt-ı Hümayun göndererek rasathaneyi içindeki aletleriyle beraber topa tutturup yerle bir ettirmiştir.
* * *
YOBAZ sözlükte üç tanım içerir:
(1) Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen;
(2) Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan;
(3) Kaba saba, inceliksiz (kimse)...
Rasathane Vakıası, tarihimizde pek sık rastlanan “yobazlık” hikayerinden sadece birisi olup, tarafımdan tipik bir örnek olarak seçilmiştir.
* * *
(Devam edecek...)