ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Atatürk Üniversitesi yeniden akredite edildi
Atatürk Üniversitesi yeniden akredite edildi
ETD ve  Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi
ETD ve  Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi
TÜBİTAK başarıyı ödüllendirdi
TÜBİTAK başarıyı ödüllendirdi
Tunceli yolunda heyelan tehlikesi
Tunceli yolunda heyelan tehlikesi
Ermenilerin katlettiği şehitler dualarla anıldı
Ermenilerin katlettiği şehitler dualarla anıldı

Davut Sarı

Dadaş Yobaz mıdır ?..-1-
11 Mart 2012 Pazar

TAKİYÜDDİN El-Râsid, 16. Yüzyılın en önemli astromonlarından birisidir. Mısır ve Şam'da yetişmiştir. En önemli eseri “Sidretü'l-Münteha”dır.
Takiyüddin, Tycho Brahe ve Copernicus; güneş parametrelerini, üç gözlem noktası yöntemi kullanarak hesaplayan dünyadaki ilk üç kişidir. Benzer sonuçlara ulaşmalarına rağmen, Takiyüddin'inkiler en doğru hesaplamalar olarak tarihe geçmiştir. Avrupa'da dakika ve saniye bulunan bir saatin yapılma tarihi ile Takiyüddin'in bu mekanizmadan bahsetmesi aynı döneme rastlar. Takiyüddin, güneş saatleri ve mekanik saatler yapmış; göllerden, ırmak ve kuyulardan suları yukarı çıkarmak için çeşitli araçlar tasarlamış ve bunları ayrıntılarıyla tanıtmıştır. O, eserlerinde “saat”lerden bir astronomik araç gibi bahsetmiştir. Onun saatlerinin en önemli özelliği ise dakik olmaları ve saniyeyi dahi verebilmeleridir. Copernicus daha sinüs, kosinüs, tanjant ve kotanjantın sözünü dahi etmezken, bunların tanımlarını vermiş, kanıtlamalarını yapmış ve cetvellerini hazırlamıştir. Ayrıca çok eskiden beri kullanılmakta olan altmışlık kesirlerin yerine ondalık kesirleri kullanmaya başlamıştır.
Velhasıl Takiyüddin, dünyada ilkleri gerçekleştiren bilginlerden birisidir.
1571 yılında II. Selim tarafından müneccim başılığa getirilen Takiyüddin; Sokullu Mehmet Paşa ve Hoca Saadettin’in destekleriyle, III.Murat’ı ikna ederek, 1577 yılında Tophane sırtlarında bir “rasathane” kurmuştur.
Devrin en mükemmel gözlem araçları ile donatılmış olan bu rasathane, yapılan gözlem, kullanılan araçlar ve çalışan astronomları ile son derece önemli bir mekan olmasına rağmen, ne yazık ki 3 yıl gibi çok kısa bir ömre sahiptir.
Çünkü Padişah; Şeyhülislam Ahmed Şemseddin Efendi’nin “gözlem yapmanın uğursuz, feleklerin esrar perdesini küstahça öğrenmeye cüret edenin akıbetinin meçhul olduğu ve eğer bir memlekette zîc hazırlanacak olursa, o memleketin mamur iken harap hale geleceği ve devletin binalarının zelzele ile yıkılacağı” raporu ve fetvası üzerine, Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa’ya bir Hatt-ı Hümayun göndererek rasathaneyi içindeki aletleriyle beraber topa tutturup yerle bir ettirmiştir.
* * *
YOBAZ sözlükte üç tanım içerir:
(1) Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen;
(2) Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan;
(3) Kaba saba, inceliksiz (kimse)...
Rasathane Vakıası, tarihimizde pek sık rastlanan “yobazlık” hikayerinden sadece birisi olup, tarafımdan tipik bir örnek olarak seçilmiştir.
* * *
(Devam edecek...)

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
abdurahman 13 Mart 2012 Salı  16:42

Tarafınızdan tipik bir örnek olarak seçtiğiniz tarihlerden 1920 lere kadar 'Biz Türk değil miyiz?’ deyince de hemen, ‘Estağfurullah’ diye karşılık verirlerdi.Dadaşın yobaz olup olmadığını bilemem ama bildiğim bir şey var insanın şehir ve medeniyet kültürüne sahip olması gerektiği.dadaş yazılı kültürlü kitaplı sanatlı zarif ve sanatlı giyinen, kitap okumayı küçümsemeyen düşünen şehir değişimi geçirmiş midir yoksa köylü reflekslerini korumaktamıdır.

Yorumu oyla      7      4  
Taner 12 Mart 2012 Pazartesi  11:56

Bence zor bir yazı değil. Aksine güzel bir konu. Peşin hüküm vermemek gerekir. Umarım bu yazı kendini dadaş diye sifatlandiran kimselere biraz düşünme olanağı saglar ve bu sıfatı kendilerine yakıştırmalarında bir ölçü teşkil eder. Baki selam.

Yorumu oyla      7      4  
haktan umut 12 Mart 2012 Pazartesi  11:03

zor ve çok tepki alacağınız bir başlık olmuş. merakla yorumları takip edeceğim.

Yorumu oyla      6      4  
akif 11 Mart 2012 Pazar  23:13

dadaş derken kimi kastettiğiniz şimdilik meçhul.ama eğer erzurum luları kastediyorsanız benze sözlük anlamlarından üçüncüsü çok yakın.(genel olarak değil tabii, ama çoğunluk)

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva