HALKI DEĞİL, HALKIN SERVETİNİ SEVDİLER
Mısır, Tunus, Yemen, Cezayir, Lübnan, Libya, Suriye gibi ülkeler despot ve biat-Kültürü sistemiyle yönetildiler. İdarecileri halka tepeden baktılar, servetlerine servet kattılar. Fransız Kralı Louis gibi fakir ve geniş halk kitlelerini adam yerine koymadılar. İşsizlik ve yoksulluk had safhaya ulaşınca halkın canına tak etti. Sisteme ve patronlarına isyan ettiler.
ŞU TABOLOYA DİKKAT..
Tunus’ta başlayan isyan hareketi, Kuzey Afrika’da ve orta doğuda dalga dalga yayıldı. Bu ülkelerin nüfusunun nerdeyse yüzde 35’ ı fakir ve çaresiz..Üniversite mezunu genç insan, işsiz..İşsizlik oranı yüzde 40’larda..Örneğin 82 milyon nüfusa sahip Mısır’ın yüzde 40’ının günlük geliri 2 doların altında. Ama devrildiği zaman Hüsnü Mübark’in serveti Mısır’ın yıllık bütçesinin yarısı kadardı.. .Libya 42 yıl Kadaffi’nin yönetimi altında tam despot bir hayat yaşarken halkın üçte biri  hala çok fakir bir konumda..Diğerleri de aynı şekilde..!
Ama hepsi teker teker devrildiler,Çavuşesko, tankın içinde gizlendiği bölümden çıkarılıp kurşuna dizildi ; Muammer Kadaffi ise gizlendiği lağım menfezinden çıkarılıp öldürüldü..Diktatörlerin akıbeti  neredeyse hep aynı.. zulmün bedeli feci şekilde  ödeniyor..!
AZ SÜREDE BENZER ÇÖKÜŞLER
Görünen o ki 21.yüzyılda kökü ve kaynağı nereye dayanırsa dayansın halkın desteğinden mahrum dikta rejimlerini işkenceyle, katliamla sürdüren diktatörler, artık ayakta kalamıyorlar. Son 30 yılda domino taşı gibi patır patır çöken rejimlere şahit olduk. Bunlardan birincisi 90’li yıllardan sonra dünya insanlığına  yarım asırdan fazla kan kusturan komünist ülkelerin yıkılışıydı, ikincisi hala tamamlama sürecini devam ettiren Arap Baharı kapsamındaki ülkelerin çöküşü..Şimdi dikkat edelim günümüzde özellikle açlıktan halkı toplu halde ölen ülkeler, savaşlar ve iç çatışmalar nedeniyle sefalet içinde yaşayan halklar varken aşağıda tercümeyle şu adamın yaşadığı peri masallarındaki hayatına bakın..Allah aşkına bu nasıl bir dünya ya huuu?
ASIL OLAN ŞU HABERDEKİ ADAMA( ! ) ABAKIN..
( 22 Aralık 2012 -Cumartesi Tarihli arabic. cnn. com’dan tercüme)
“ Suudi Prensi  Velid Bin Talal yarım milyar dolara “ uçan saray” satın  alıyor..
Arapların en zengin adamı..Yıllık maaşı(!) bir riyalı geçmiyor..
İngiliz “ İndenbentnt” gazetesinin yayınladığı bir raporda Suudi Prensi Al Velid bin Talal, A380- Airbus cinsinden dev bir uçak almak istediğini yazdı. Uçağın maliyet fiyatı 489 milyon dolar… Gazete dev uçak için” uçan köşk “  benzetmesini yapmıştır.
Şimdiye kadar en büyük özel  uçak olarak kabul edilir.. İçinde elektronik kapılar, lüks Türk hamamı, mermer duvarlar, müzik salonu ve prensin arabası için park yeri..gibi bölümler içerir. Gazete milyarder prensin her şeye sahip olduğunu açıklıyor, özel jumbo jet, yüzlerce lüks arabalar, James Bond filmlerinde gösterilen yat, News Corporation şirketlerinde büyük hisseler yanında şimdi de dev yeni uçağını teslim almaya hazırlanıyor.
Uçak 600 yolcu alabilen genişlikte. Ancak prens, koltuklarının çoğunu söktürmüş yerine çok lüks Türk hamamı yaptırmış,  Mermer duvarları, müzik konser salonu Ve arabası için Rolls-Royce park yeri, Seccade ile namaz için donanmış yer ve sürekli kıbleyi gösteren ve bilgisayar sistemiyle kurgulanmış sanal namaz gösterimi.
Amerikalı iş adamı prens için Ortadoğu’nun "Warren Buffett “ lakabını takmıştı… Bunun anlamı 20.yüzyılın en verimli yatırımcısı ve 26 milyar dolar servete sahip adam…
Dev uçağını önümüzdeki yıl teslim alacak..
Prens Velid kendisiyle yapılan bir röpordajta yıllık maaşı krallık Holdinginden ödenen bir Suudi riyalı olup bunu da yeterli bulduğunu ifade ediyor. “
Bir milletin servetini gözü önünde keyifle yemek  zülümdür..Zülüm ise kimseyi abad etmemiştir,etmez..!