ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
MÜSİAD’dan ticari ahlak değerlendirmesi
MÜSİAD’dan ticari ahlak değerlendirmesi
Oltu Taşına zerafet katıyorlar
Oltu Taşına zerafet katıyorlar
Erzurum çocuk nüfus oranında ortalamaları geçti
Erzurum çocuk nüfus oranında ortalamaları geçti
Kartlı ödemeler 1,18 trilyon liraya ulaştı
Kartlı ödemeler 1,18 trilyon liraya ulaştı
Erzurumspor bu kez ceza almadı
Erzurumspor bu kez ceza almadı

M.Tevhit Gülseven

‘Ayıp Olur’ Hasletimiz
9 Ekim 2018 Salı

Eski yaşadığımız hatıralara özlem duyduğumuz bir gerçektir, eski hasletler tarihin derinliklerinde bir bir kaybolmaktadır.

Aldığımız ve hemen uygulamaya koyduğumuz özgüven eğitimleri, birey olabilmek, kendini sevebilmek bizi bazı değerlerden uzaklaştırmıştır.

Yetiştiğim ailemde, kendimize ait iş yerimizde ziyarete gelen Babamın sımsıcak yakın dost ve arkadaşları hayatta bana en önemli şeylerden birisi olan “ayıp olur” kelimesinin ne anlama geldiğini öğretmiştir.

Bugün kaybettiğimiz bu “ayıp olur” düşüncesi ve bu düşünceye bağlı gelişen hareket etme özgürlüğümüz ortaya egoyu ve menfaatçiliği getirerek “başkalarını düşünmek” yerini sadece kendisini düşünmek ve önemsemek almıştır.

Uzak yakın bir tanıdık hastalandığında illa ziyaretine gitmek, arayıp sormak, ilgilenmek zorunluluğu “ayıp olur” düşüncesinden kaynaklanan çok güzel bir hasletti.

Cenazeye gitmek, katılmak, ilgilenmek “ayıp olur” düşüncesinden zorunlu hale gelirdi.

Düğün, nişan gibi olaylarda da aynı “ayıp olur” düşüncesi ile insanlar gitmeye çalışırlardı.

Ayıp olur!

Allah’a ayıp olur, Peygambere ayıp olur, kula ayıp olur, ailemize ayıp olur, devlete ayıp olur, hayvanlara bile iyi davranıp su- yiyecek vermeyip kötü muamele edersek ve birisi görürse ayıp olur, kınanırım diye düşünülürdü.

Zengin olursunuz, parayı israf ederken “ayıp olur”, fakir olursunuz yardımı almazsam “ayıp olur”, araba, ev alırsınız olmayanlara ayıp olur diye eli yetmeyenlerin de kullanmalarına çaba gösterilirdi.

Ki toplumumuzda okuyan ve diğer insanlara göre daha bilgili olan insanlar ayıp olmasın diye bir yerde “okumuştum” yerine “bir yerde duymuştum” diye söze başlarlardı.

Makam sahipleri kendilerini o makama genelde layık görmekten, utanırlardı.

Doktora giderken çamaşır değişmeden gidilmezdi.

Tırnaklarımız uzunken, sakalımız uzamışken, ellerimiz yaptığımız işle ilintili kirliyse bile, saçımız yağlı veya dağınık, ayakkabılarımız boyasız iken çok yakınlarımıza bile “ayıp olur” diye görünülmezdi. Şimdi öğretmenler bile darmadağın öğrencilerinin huzuruna çıkabiliyorlar.

Adaletli olmamak ayıp olurdu! Aile içi huzursuzluklarda aile büyüğü gerektiğinde kendi çocuğunu eleştirir ve haksız olduğunu söyleyebilirdi. Böyle davranmaması adaletten, gerçekten kopma olurdu ki; büyük küçük bütün makamlara ve kişilere, haklı olanlara ayıp olur düşüncesi yatardı.

Toplumda “böyle haksızlık yaparsam insanların yüzüne bakamam ayıp olur” düşüncesi vardı. Bu yüzden komşunun kızı, çocuğu, malı mülkü güvende olurdu, rahatsız edilemezdi.

Ayıp olurun yerini “ben sık görmeyeceğim insanlara nasıl davransam olur” düşüncesi doğdu. Benim çocuğum birinci, benim işim yolunda “başkalarından bana ne“ düşüncesi bir ahlak yapısı haline geldi.

Eşine şiddet gösteren, eşimin ailesine “ayıp olur”, çocuğuna şiddette çevremizden duyulursa “ayıp olur” duygusu olmalıydı. Şiddeti kendi tarafında olduğu için savunabilenler için “ayıp olur” düşüncesi belki de hiç yeşermemiştir.

Eşlerin birbirleri aileleri ile geçimsizliklerinde, patlamalarda karşılıklı saygı ve ayıp olur düşüncesi olmadığından aileler küs ve dağınık.

Yaşlıları iten, öteleyen, ilgilenmeyenlerin eksikliği “ayıp” hakkında en ufak bilgilerinin olmadığındandır.

Şiddet arttı, kavga arttı, trafik keşmekeş oldu, boşanmalar arttı, ferdi (birey) ahlak yapıları insanlar tarafından kendi yaşantı ve ahlaklarına göre kurallarını belirledi; sosyal hayat kontrolden çıktı!

Ayıp olurun katkısı toplumuzun yeniden ihtiyaç duyduğu bir yitiktir.

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ahmetkaraoğlu 9 Ekim 2018 Salı  10:38

Gönlüne sağlık can,bu yazınızın üstüne başka yazabileceğim birşey olamaz,ayıp olur!

Yorumu oyla      4      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva