ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Göçmen kaçakçısı 4 organizatör tutuklandı
Göçmen kaçakçısı 4 organizatör tutuklandı
Emniyetten silah operasyonu
Emniyetten silah operasyonu
500 metrelik bayrakla ‘Gençlik Yürüyüşü’ yapıldı
500 metrelik bayrakla ‘Gençlik Yürüyüşü’ yapıldı
Atatürk Üniversitesi UBF’den uygulamalı eğitim
Atatürk Üniversitesi UBF’den uygulamalı eğitim
ETÜ MUCİTPARK bilimi eğlenceye dönüştürdü
ETÜ MUCİTPARK bilimi eğlenceye dönüştürdü

Ahmet Göksan

Atağın Karşıtı
2 Eylül 2020 Çarşamba

“1960 Antlaşmalarını yaparken ve ‘bu antlaşmalarla kurulan düzen daimi’ olacaktır’ derken Karamanlis’in de Averof’un da Makarios’un da Yorgacis ile diğer EOKA liderlerinin de bu durumu bozmak kararlarını çoktan vermiş olduklarını unutmayalım. Olaylar bu gerçeği acı, tarihi bir gerçek olarak gün ışığına çıkartmıştır”. 1983 Dr. Fazıl KÜÇÜK

               

Emperyal amaç güden ülkelerin Akdeniz’e sahip olmak istemelerinin temelinde dünyaya egemen olmak dürtüsünün yattığı biliniyor. Yüzer gemi görüntüsünün ötesinde bölgedeki yer altı rezervleri yattığı yadsınamaz bir gerçektir. Bu amaçlarına ulaşabilmek için de Kıbrıs’ı da sahipleniyorlar görüntüsünü vermekten geri durmuyorlar. Ülkeler siyaseten Rum yönetimini desteklerken şirketleri aracılığı ile yeraltındaki rezervleri sahiplenme çabalarını sürgit ediyorlar.

Olayı askeri yönden irdelerken Amerika’nın İngilizlerin üsleri ile fazladan sıkıntısının olmadığı biliniyor. Uzun süre Akdeniz’e girme uğraşı veren Rusya Suriye’nin çağrısı ile bölgeye gelerek Lazkiye liman bölgesinde üsse sahip oluyordu. Akdeniz’de bunlar yetmiyormuş gibi Fransa adanın güneyinde karşımızdaki unsurun sağladığı olanaklardan sonra bir üsse sahip oluyordu. Bu olanağa kavuşan Fransa kendini sağlama almak için Rum yönetimi ile ortak askeri tatbikat yaptı.

Fransa, Türkiye’nin bölgede yapmakta olduğu çalışmaları engellemek değil baltalamak için AB’ni de kullanarak çalışmalarına hız vermeye çalışıyor. Yaşananları şimdilik izlemeye çalışan Amerika ise NATO müttefiki olan iki ülkenin karşı karşıya gelmemelerine veya getirilmemelerine dur deme çabasını sürgit ediyor. Fransa’nın Türkiye’ye karşı saldırganlığının temelinde Bay Macron’un ülkesinde yaşamakta olduğu sıkıntılar yatmaktadır.

Macron’un Türkiye’nin ateşli karşıtı olmaya devam edeceği gizlenmezken AB’nden beklenen ise yaşananlar karşısında dürüst ve objektif olmasıdır. Zor bir şey istediğimizin de ayırdında olduğumuzu da kaydetmek istiyoruz. 

Akdeniz’deki bu durum Türkiye’nin Meis Adası ile Rodos arasına sıkışık kalmasına neden olabilir. Buna koşut bölgede yürütülen sismik araştırmalarla da zemin kazandırılıyor. Fransa’nın bölgede kalıcılığına kesin gözü ile bakılırken Çin faktörünün de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Karadeniz’de bulunan doğalgaz rezervinin kullanımının verim açısından uzun soluklu düşünülmesini zorunlu kılıyor.

Belirli zaman araklıklarında Kıbrıs’ta çözüm için değişik modellerin ortalıklara atıldığı unutulmamıştır. Uygulandığı ülkelerin özel konumları dikkate alınmadan uygulama şansı olmayan bu modellerin hiçbir işe yaramadığını hemen herkes biliyor. Sıklıkla Yugoslavya’da uygulanan federal yönetim şekli üzerinden yapılan öneriler yaşanan iç savaş nedeniyle kullanımdan kalkmıştır. Bu nedenle Kıbrıs’ta da etnik kimlikler model alınarak çözüm bulma arayışına artık son verilmesi gerekiyor.

Karşımızdaki unsur çözüme odaklanmak yerine yeniden iflas etmiş tüccar gibi eski defterleri karıştırmayı yeğliyor. Eylül ayından itibaren kayıp kişiler konusunu yeniden gündeme taşımaya çalışıyor.  Konuya ilişkin olarak önce Atina’da daha sonra da Lefkoşa’da düzenlenecek toplantılardan sonra konuyu dünya kamuoyuna sunmaya hazırlandıklarını açıkladılar. Bu düşüncelerinden geri adım atmadıklarını kanıtlayanlarla hangi düzlemde anlaşma yapılabileceği soru işareti olarak karşımızda sırıtıyor. Bu noktada; 

Cumhurbaşkanı adaylarından adada nasıl bir çözümden yana olduklarına açıklık getirmeleri gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Gazze’den Doğu Türkistan’a Dinmeyen Ağıt: Akif’in Uyarısı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva