ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Atatürk Üniversitesi yeniden akredite edildi
Atatürk Üniversitesi yeniden akredite edildi
ETD ve  Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi
ETD ve  Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi
TÜBİTAK başarıyı ödüllendirdi
TÜBİTAK başarıyı ödüllendirdi
Tunceli yolunda heyelan tehlikesi
Tunceli yolunda heyelan tehlikesi
Ermenilerin katlettiği şehitler dualarla anıldı
Ermenilerin katlettiği şehitler dualarla anıldı
HABERLER>EĞİTİM
4 Ekim 2018 Perşembe - 02:41

Üniversitelerde dijital dönüşüm süreci

Saraç, “Bütün öğrencilerimizin belli bir düzeyde dijital okur yazarlığı olsun istiyoruz. Dijitalleşmenin getirdiği imkanları yükseköğretimin pek çok alanında kullanmayı ve dijitalleşmenin gücünü toplumun her katmanına eriştirmeyi planlamaya başladık. 'dedi

Üniversitelerde dijital dönüşüm süreci

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, “Bütün öğrencilerimizin belli bir düzeyde dijital okur yazarlığı olsun istiyoruz. Dijitalleşmenin getirdiği imkanları yükseköğretimin pek çok alanında kullanmayı ve dijitalleşmenin gücünü toplumun her katmanına eriştirmeyi planlamaya başladık. Teknolojik bağımsızlığı gerçekleştirmek istiyoruz. Bu yıl büyük bir proje ile üniversitelerimizde dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandıracağız" dedi.

2018-2019 Yükseköğretim Akademik Yılı açılış töreni ve YÖK Üstün Başarı Ödül töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. YÖK Başkanı Saraç, törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayelerindeki bu törenin çalışma azmini güçlendirdiğini belirterek, “Ülkemiz bugün dünya sahnesinde bir liderlik mücadelesi vermektedir. Mazlumun yanında duruşu, dünya tekellerine karşı koyuşu ve adaletsizliği bir kader olarak gösteren küresel sistemi sorgulaması, ülkemizi, ekonomik ve siyasi saldırılarla karşı karşıya getirmiştir. Yüzyıllardan bu yana sömürülen, savaşlarla topraklarını, nüfuslarını, kimliklerini kaybeden birçok halkın ve ülkenin tek umudu olan Türkiye’nin hakkın yanında durarak haksıza karşı verdiği bu mücadelede zafere ulaşması için devletimizin tüm kurumlarının siz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kenetlenmesi ve çalışması gerekmektedir. Ülke olarak büyük bir medeniyetin, ihtişamlı bir tarihin, geniş bir coğrafyaya yayılmış yüksek seciyeli Türk milletinin sorumluluğunu taşıdığımızın farkındayız. Bu sorumluluğu yerine getirmemiz ise bilim ve teknoloji alanında daha da güçlenmemize bağlıdır. Bu ise yükseköğretimimizin çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir vizyona sahip olmasıyla mümkündür. Bu düşünceden hareketle Yükseköğretim Kurulu, geçtiğimiz son dört yılda ülkemizin önceliklerini ve bu alanlarda dünyadaki eğilimleri de dikkate alarak birçok proje planladı ve hayata geçirdi” ifadelerini kullandı.

“CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ, YÜKSEKÖĞRETİM SİSTEMİMİZE ETKİN, SAĞLIKLI VE HIZLI HAREKET EDEBİLME KABİLİYETİ VERMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanlığı sisteminin yükseköğretim sistemine etkin, sağlıklı ve hızlı hareket edebilme kabiliyeti verdiğini söyleyen Saraç, “Yeni sistemin sunduğu imkanları yükseköğretim için bir fırsata dönüştürerek 'güçlü Türkiye' hedefini, daimi tekamül esaslı bir yükseköğretim sistemi inşa ederek desteklemeyi hedefliyoruz. Ülkemizin her alanda tam bağımsızlık mücadelesi verdiği bu dönemde YÖK olarak rutin bir çalışma sürecinin ötesinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Bugün YÖK’ün tüm projeleri, kararları ve tüm planlamaları büyük, güçlü ve her alanda bağımsız Türkiye hedefini destekler mahiyettedir. Devletimizin kaynakları, verimlilik esasında, projeler bazında, sürdürülebilir adımlar ile kullanılmaktadır” açıklamasında bulundu.

“YÖK İÇİN EN ÖNEMLİ KAVRAM BİLİMSEL ZEMİNDE OLMAK ŞARTIYLA DEĞİŞİMİ SAĞLAMAK, YANİ DEĞİŞTİRMEKTİR”

Dünyanın hızla değiştiğini kaydeden Saraç, şöyle konuştu:

“Teknoloji ve finans dalgalarıyla şekillenen yeni bir dünya düzeni var. Sosyal alanda tüm dünyada artan nüfus, göçler, şehirleşme oranlarındaki hızlı yükselme, ülkelerde ve toplumlarda ciddi kültürel değişiklikleri de beraberinde getiriyor. Dünyanın neredeyse önemli bir bölümünde hayat şartları ve standartları yükselirken, aynı zaman diliminde dünyanın diğer bir bölümünde de savaş, terör ve zulüm hüküm sürüyor. Dolayısıyla yeni ekonomik ve sosyal modellere ihtiyaç ortaya çıkmaktadır. Bu arada ülkemiz dünyanın geniş bir bölümü için “iyiye dair bir umudu” temsil ediyor. Türk yükseköğretimi de dünyadaki teknolojik gelişmelere bağlı olarak; sosyal, ekonomik ve çevresel ekosistemlerde, bilgiye, yeteneklere ve insanlık paydasında milli değerler manzumesine dayalı eğitim anlayışını öne koymakta ve 2023’ün Türkiye’sini şekillendirecek beşeri sermayemizi yetiştirmeye çalışmaktadır.”

“Bilimin evrenselliği ile bilim tekelleri arasındaki farkı görmek, bilimin bir güç olması ile bilimin bir erdem olması konusunda tercihte bulunmak bizim açımızdan en önemli başlangıç noktasıdır” diyen Saraç, “Dışa bağımlılığın ancak bilimsel ve teknolojik bakımdan güçlü, yönlendirilen değil yönlendiren bir Türkiye ile mümkün olacağını bilmek, yükseköğretim alanında yeni bir politika oluşturmamıza vesile olmuştur. Bu politika, yerli teknoloji hamlemizi de destekleyecek ve bunun altyapısını oluşturacaktır. Cumhurbaşkanımız liderliğinde, güçlü Türkiye’nin gücünün daim olması için, Türk akademisinin her zamankinden daha verimli ve etkin çalışması büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda Yükseköğretim Kurulunun aldığı tüm kararlar, bu süreci desteklemeyi hedeflemektedir ve kısa dönemde bunun olumlu sonuçları görülmeye başlamıştır. YÖK için en önemli kavram bilimsel zeminde olmak şartıyla değişimi sağlamak, yani değiştirmektir” şeklinde konuştu.

"ÜLKEMİZİN ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTELERİNİ STATİK DEĞİL DİNAMİK BİR KURGU İLE BELİRLEDİK"

Türkiye’nin kalkınmasının ancak "nitelikli bilgi" ve "nitelikli insan kaynağı" ile mümkün olacağına dair inançla pek çok projenin hayata geçirildiğine dikkat çeken Saraç, “Bilindiği üzere son 20 yıldır pek çok ülkede üniversitelerin misyonlarına göre çeşitlenmesi sağlanmış olmasına ve “araştırma üniversitesi” kavramı yaygınlık kazanmasına rağmen ülkemiz 'tek tip üniversite' anlayışını sürdürmekte idi. Başkan olarak tayin edilişimizin akabinde, YÖK olarak sizin talimatınızla başlattığımız ve yasal süreçlerine öncülük ettiğimiz bir süreçle Türk yükseköğretimini, ihtisaslaşma ve misyon farklılaşması kavramları etrafında şekillendirmeye başladık ve ülkemizin araştırma üniversitelerini statik değil dinamik bir kurgu ile belirledik. YÖK bu üniversiteleri insan kaynağı, kadro ile desteklemektedir. Umudumuz, ilgili bakanlık ve kurumlarının da bu üniversiteleri güçlü yanları ve ülkemiz öncelikleri çerçevesinde kaynak ve fonlarla desteklemesidir. İhtisaslaşmanın diğer ayağı da çoğu Anadolu’da yeni kurulan üniversitelerimizi rekabet ortamına sokarak Bölgesel Kalkınma odaklı üniversitelerin belirlenmesi idi. Bu süreç de başarılı bir şekilde sürmektedir. Geçen sene 5 üniversitemiz tarım, hayvancılık, jeotermal, tekstil, deri ve seramik gibi alanlarda faaliyetlerini yoğunlaştırarak bölgelerine katkı sağlamak için belirlenmiş ve yine sizin tarafınızdan ilan edilmişti. Bu üniversitelerimize de YÖK olarak kadro takviyesi yapmaktayız. İhtisas alanlarına göre bu üniversitelerin fonlanması, bölgelerine katkıları için önemlidir. Bu süreçte elde ettiğimiz deneyim ve başarı ile yine bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacak yeni 5 üniversitemizin daha belirlenmesine yönelik bir çalışma başlattık” ifadelerini kullandı.

Doktora eğitimine yeni bir vizyon getiren 100/2000 projesine ilişkin de Saraç, “Bu proje ile ilk defa YÖK tarafından ülkemizin öncelikli alanları belirlendi ve bu alanlarda doktoralı insan yetiştirmek amacıyla 100/2000 doktora Burs Programı başlatıldı. YÖK 100/2000 Projesi aslında 'Geleceğin Türkiye’si için Güçlü Nesiller Yetiştirme Projesi'dir. Bu proje ile daha önceki klasik doktora alanlarının da ilk defa dışına çıktık” dedi.

"2014 YILINDA 48 BİN OLAN YABANCI ÖĞRENCİ SAYIMIZ BÜYÜK BİR YÜKSELİŞ GÖSTERMEKTEDİR"

Kalite Kurulunun kurulmasına değinen Saraç, “En nihayet idari ve mali bakımdan bağımsız Yükseköğretim Kalite Kurulu, başlatmış olduğumuz girişimler sonucunda kuruldu, yasal zemine kavuştu, çalışmaya başladı. Bu kurum, kaliteli bir yükseköğretim hedefimizin süreçlerini düzenleyen en önemli adım olmuştur” diye konuştu.

“Yükseköğretimde uluslararasılaşma hedefimizi yeniden tanımladık” ifadesini kullanan Saraç, “Dünyanın tüm coğrafyaları ile iletişim içinde olmayı merkeze aldık. İslam ülkeleri coğrafyası ile uzun yıllardır ihmal edilmiş olan akademik ilişkilerimizi güçlendirdik. Uluslararası öğretim üyesi ve öğrenci değişimine çok önem veriyoruz; ilk defa proje tabanlı değişimi öne çıkardık. Son dört yılda bakan düzeyinde yaptığımız anlaşma sayısı, önceki 32 yılda imzalanan anlaşma sayısının iki katından fazla. 2014 yılında 48 bin olan yabancı öğrenci sayımız büyük bir yükseliş göstermektedir. Bu artış sıçrama olarak nitelenebilir. Bunda YÖK’ün son yıllardaki tanınan üniversite sayımızı artırma gayretlerinin rolü de aşikardır” dedi.

"YENİ ULUSLARARASILAŞMA POLİTİKAMIZIN AMACI, HEM TÜRK AKADEMİSİNİN GÜÇLENMESİNİ HEM DE BİZE İHTİYACI OLAN ÜLKELERİN YÜKSEKÖĞRETİM SİSTEMLERİNİ DESTEKLEMEKTİR"

Saraç, konuşmasına şöyle devam etti:

“Yeni uluslararasılaşma politikamızın amacı, hem Türk akademisinin güçlenmesini hem de bize ihtiyacı olan ülkelerin yükseköğretim sistemlerini desteklemektir. Bu açıdan güçlü oluşumuz, ülkemizin dünya üzerindeki görünürlüğüne de katkı sağlamaktadır. Hemen önümüzdeki ay YÖK tarafından hayata geçirilecek olan bir program ile Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika, İspanya ve Rusya’da o ülkelerin bilim insanları ile birlikte gerçekleştirilecek paneller serisinde ülkemizin sizin liderliğinizle Ortadoğu’nun kültürel mirasının yok olmaması, akademik birikiminin korunması için sarf ettiği gayretler, Amerika ve Avrupa ülkelerinin akademik ve bilim ortamlarında akademik bir dille anlatılacaktır. Kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilen bu projeler aslında yükseköğretimde yapısal değişikliğin başladığının göstergesidir. Bununla birlikte eğitim öğretimin temel zemini öğrencidir. Ülke önceliklerini önde tutan, başarıya endeksli kurgusu ve konsepti itibarıyla her biri bir ilk olan yeni burs programlarını da hayata geçirdik. Ülkemizin bilgi temelli gelişimi açısından kalkınması ve ülkemizin öncelikli alanlarında stratejik öneme sahip lisans programlarını tercih edecek öğrencilerimizi teşvik için 'YÖK Başarı Bursu', her yıl kapsamı genişleyerek devam etmektedir. Bu bursu temel bilimler, ziraat, orman, su ürünleri, yer bilimleri, veterinerlik, astronomi ve uzay bilimleri programlarında ilk üç sırada yerleşen öğrencilerimize veriyoruz. Bu alanlar, ülkemizin potansiyeli, kalkınma parametreleri ve toplumumuzun ihtiyaçları gözetilerek belirlendi.”

Lisans düzeyine yönelik diğer bir projelerinin ise temel bilimler programlarına yönelik YÖK-TEBİP “Üstün Başarı Sınıfları” olduğunu söyleyen Saraç, “Bu program, başarılı temel bilimler öğrencileri için, özel bir müfredat, farklı üniversite hocalarından ders alma, yabancı dil desteği gibi ek uygulamalarla nitelikli entelektüel bilim adamlarının yetiştirilmesine lisans düzeyinde başlamayı hedefledik. Elbette bütün bu süreçlerde tüm devlet kurumları ile iyi ilişkileri sürdürmek, onların taleplerini dinlemek ve aynı zamanda özel sektörün ihtiyaçlarını da dikkate almak, temel tercihimiz oldu. YÖK ve üniversitelerimiz, bugün ülkesini dinleyen ve duyan, sorunlarını gören ve her şeyden önemlisi de bilim ve teknoloji alanındaki ihtiyaçlarını takip eden bir yapıdadır” dedi.

“BÜTÜN SİSTEMİ 'BAŞARILI ÜNİVERSİTE, BAŞARILI HOCA VE BAŞARILI ÖĞRENCİ' ÜÇGENİNDE DEĞİŞTİRMEYE BAŞLADIK"

YÖK’ün son dört yılda yeni ve yenilikçi bir rotaya girdiğini vurgulayan Saraç, “Pek çok projeyi hayata geçirdi. Ülkemizin bilim ve eğitim hayatını; ihtisaslaşma, öncelikli alanlar, misyon farklılaşması, hedef odaklı uluslararasılaşma, dikey büyüme, bağımsız kalite kurulu, araştırma üniversiteleri, bölgesel kalkınma odaklı üniversiteler gibi pek çok yeni kavramla tanıştırarak bu kavramlara hayat kazandırdık. Değişmek için değil değiştirmek için çalışıyoruz. Tek tip üniversite modelini değiştiriyoruz, öğretim üyesi ve öğrenci değişim şeklini değiştiriyoruz, bütün alanlara aynı değeri atfetmekle birlikte bazı alanları önceliklendiriyoruz, onlarca yıldır devam eden burs programlarını değiştiriyoruz, ulusal düzeyde açtığımız doktora programları ile doktora konseptini ve formatını değiştiriyoruz. Ezberciliğe dayalı üniversite giriş sistemini değiştirerek üniversiteye giriş sisteminde TYT ile muhakeme ve analiz kabiliyeti, sözel ve sayısal okuryazarlığı sorgulamaya başladık. Bütün sistemi, “başarılı üniversite, başarılı hoca ve başarılı öğrenci” üçgeninde değiştirmeye başladık” açıklamasında bulundu.

“ÜNİVERSİTELERİMİZDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRACAĞIZ”

“Bugün yeni bir gün, önümüze yeni hedefler ve yeni başlıklar koyuyoruz” ifadesini kullanan Saraç, “Bu seneki başlığımız üniversitelerimizde dijital çağa ayak uydurmak için yeni bir dönüşüm ve bununla ilgili olarak bilgiye ulaşımda dünya üniversitelerinin de çalışmalarını dikkate alarak “açık erişim” çalışmaları olacaktır. Bütün öğrencilerimizin belli bir düzeyde dijital okur yazarlığı olsun istiyoruz. Dijitalleşmenin getirdiği imkanları yükseköğretimin pek çok alanında kullanmayı ve dijitalleşmenin gücünü toplumun her katmanına eriştirmeyi planlamaya başladık. Teknolojik bağımsızlığı gerçekleştirmek istiyoruz. Bu yıl büyük bir proje ile üniversitelerimizde dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandıracağız. Bu konuda da diğer projelerimiz gibi desteklerinizi her zaman hissedeceğimize eminim” şeklinde konuştu.

“YÜKSEKÖĞRETİME VE HATTA BÜTÜN EĞİTİM ÖĞRETİM SÜREÇLERİNE BİR MAARİF DAVASI VE TOPLUMUN AYDINLANMA MESELESİ OLARAK BAKMAKTAYIZ”

Saraç, konuşmasına şöyle devam etti:

“Burada kısaca değindiğim ve değinmediğim pek çok projeyle, ülkemizin tam bağımsızlığına destek olacak bilim ve teknoloji hamlesinin altyapısını oluşturmak için çalıştığımızı ifade etmek isteriz. Yetiştirdiğimiz gençlerin hem Türk milletinin, hem İslam aleminin, hem de tüm insanlığın umudu olacağına inanıyoruz. Gençlerimizin bunun için gerekli bilgi ve donanıma sahip olmaları yanı sıra milletimizin üstün değerlerini temsil edebilecek kabiliyette olmaları için de çalışıyoruz. Bunun için yükseköğretime ve hatta bütün eğitim öğretim süreçlerine bir maarif davası ve toplumun aydınlanma meselesi olarak bakmaktayız. Sizin desteklerinizle; akademi camiamızın ülkemizin kalkınmasına önemli katkılar yapacağına ve ülkemizin teknolojik bağımsızlık hamlesine ciddi destek sağlayacağına inanıyoruz. Yükseköğretim kurumlarımızın milletimizin değerlerine sahip çıkan, inancından güç alan, dünyaya açık, bilimin ışığı altında yürüyen vatanperver gençler yetiştirmek ve ülkemiz için koyduğunuz 2023 hedeflerine ulaşmak yolunda çalışacağını huzurlarınızda tekraren ifade etmek istiyorum.” Saraç, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eğitim ve öğretim önceliği ve bu kavrama atfettiği önem ve akademiye verdiği katkı ve destekleri için teşekkür etti.

 
‘Yerli Üretim’ logosu artık zorunlu
 
Plan ve Bütçe Komisyonunda yoğun mesai
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Selçuk: ‘Eğitimde İdare değil, yönetişim’
Okul yöneticilerinin “idare” değil “yönetişim” yapması gerektiğine dikkat ...
‘ATAUNİ Yüksek Öğretimde Doğu Markası’
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, yeni öğretim dönemi ...
ATAUNİ’den Japonya’ya mimari açılımı
Türkiye-Japonya Kültürel İş Birliği Kapsamında Müzecilikte İyi Deneyimlerin ...
 
ATAÜNİ’de Lisanüstü Eğitim Çalıştayı
Atatürk Üniversitesi, 29 Eylül tarihinde Yeni Nesil Üniversite Tasarım ...
El Bab’ta “Erzurum Ortaokulu’
Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP) tarafından El Bab’da yaptırılan ...
ATAUNİ’de ‘Ergonomi’ gündemi
Rektör Çomaklı, üniversiteler arasında kurulan sağlıklı ilişkilerin Türkiye’nin ...
 
TDP’den Karslı öğrencilere Erzurum gezisi
Kars’ta spor kurslarına katılan yaklaşık 100 öğrenci Erzurum’a geziye götürüldü.
Selçuk: ''Türkiye eğitimde çok ciddi mesafeler aldı''
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ''Eğer bütün konuları yeniden çerçeveleyip ...
Ciyavul adaylığını açıkladı
Eğitim-Bir-Sen 1 nolu Şube Başkanı Erkan Ciyavul, 6. olağan genel kurul ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva