ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Atatürk Üniversitesi yeniden akredite edildi
Atatürk Üniversitesi yeniden akredite edildi
ETD ve  Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi
ETD ve  Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi
TÜBİTAK başarıyı ödüllendirdi
TÜBİTAK başarıyı ödüllendirdi
Tunceli yolunda heyelan tehlikesi
Tunceli yolunda heyelan tehlikesi
Ermenilerin katlettiği şehitler dualarla anıldı
Ermenilerin katlettiği şehitler dualarla anıldı
HABERLER>SİYASET
19 Kasım 2017 Pazar - 13:35

“Türkiye’de 15 il risk altında”

Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Akdağ, uyuşturucu ve bağımlılık konusunda ciddi bir çalışma içerisinde oldukları söyledi.

“Türkiye’de 15 il risk altında”

Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Akdağ, uyuşturucu ve bağımlılık konusunda ciddi bir çalışma içerisinde oldukları söyledi.
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Akdağ, Kardelen TV’de yayınlanan “Gündem özel” programının konuğu oldu. İHA Bölge Müdürü Ayhan Türkez ve Gazeteci Yazar Esat Bindesen’in gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Prof. Dr. Akdağ, önemli açıklamalarda bulundu.
Bağımlılıkla ilgili yüksek kurul kurduklarını açıklayan Prof. Dr. Akdağ, “Uyuşturucuyla ilgili yüksek kurul kuruldu, bağımlılıkla ilgili yüksek kurula dönüştürüyoruz. Türkiye’de 15 şehrimizde risk var. İstanbul ve İzmir başta olmak üzere. Genellikle büyükşehirler bunlar, hızlı şehirleşmenin olduğu yerler. Bu şehirlerimizde atık sularda bağımlılığa neden olan maddeleri izlemeye alacağız” dedi.
Uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanan kişilerin atıklarında yani atık sularının içine karışan kendi son ürünlerinde özellikle idrarlarında bu uyuşturucuların son metaboliklerin salındığını ifade eden Prof. Dr. Akdağ, “Bugün ki teknoloji bunları izlemeyi mümkün kılıyor. Böylece biz herhangi bir şehirde acaba kullanılan miktar artıyor mu, azalıyor mu? Bunu rahatça takip edebileceğiz. Bu çok önemli bir iş, çünkü diyelim ki daha fazla madde yakaladı emniyet güçleri, kontrol altına aldığınız anlamına mı geliyor? Yoksa Türkiye’ye giren maddeler mi arttı? Bunu kestirmek zor. Bu şekilde biz kullanılan maddenin azalmasına yönelik önümüze bir hedef koyacağız” diye konuştu.
Mücadelenin ikinci önemli ayağında ise piyasada bunların satış fiyatlarını, piyasaya arz fiyatlarını da yakın takibe alacaklarını kaydeden Akdağ, “İçişleri Bakanlığımız ve masatla beraber. Bunun da önemi şudur, piyasada bu maddeler ucuzluyorsa, piyasaya daha rahat giriyor anlamına geliyor. Eğer fiyatlar artıyorsa, ülkeye giremiyor, alanı daralıyor anlamına geliyor. Bu iki hususu yakından takip edeceğiz. İşin enteresan bir tarafı da şu; Türkiye bütün Avrupalı ülkelerin yakaladığından daha fazla uyuşturucu yakalıyor. Yani etkin bir mücadelemiz var. Türkiye üzerinden geçirilen bir trafik var öteden beri. Afganistan, İran gibi. Ama son senelerde batıdan bize gelen uyuşturucu var. Avrupalı ülkelere, Avrupa Birliğine buradan benim bir mesajım var, lütfen Türkiye’nin yaptığı etkin kontrolü yapsınlar. Öteden beri bizden bu etkin kontrolü istiyorlardı, Türkiye bunu başarmış bir ülke. Bu sentetik maddelerin üretilip Türkiye’ye sokulmasına karşı Avrupalı ülkeler tedbir almalıdır. İnsanın ruhiyatını, sosyal hayatını mahveden bu zararlı maddelerin üretimine ve satışına engel olacağız. Bir defa bunlar üretilip satışa arz edildiği zaman ondan sonra mücadele ediyorsunuz. Bağımlıları ondan kurtarmak için ama işin en yoğun tarafını bu arz kısmında harcaman gerekiyor. Biz de bunun peşindeyiz” şeklinde konuştu.

“Kıbrıs bizim canımız, kanımız”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile olan ekonomik işbirliği ve Ada’da devam eden yatırımlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Akdağ, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim canımız, kanımız. Burada bizim kardeşlerimiz var. Hem soydaşlarımız hem de dindaşlarımız var. Yani hem orada Kıbrıslı Türkler var hem de onlar bizim din kardeşlerimiz. Hukuken de tarihi süreç itibariyle de bir garantör devletiz şimdi bunun üçünü yan yana getirin ben zaman zaman ifade ettim. Saçlarının bir teline zarar gelmesine Türkiye’nin razısı olmaz. Bunu Rum tarafının da Yunan tarafının da Avrupa Birliğinin de çok iyi bilmesi lazım. Haksız yere zamansız yere Avrupa Birliğine alelacele soktular, bilerek yaptılar bunu. Zamanında Türkiye’ye karşı adeta bir koz gibi kullanmak üzere haksızlık yaptılar. Şimdi Rum yönetimi Rum tarafı orada özellikle yönetim büyük bir şımarıklık içerisinde. Ada’da iki toplumun olduğunu iki toplumun haklarının eşit olduğunu, eğer bir çözüm olacaksa bu eşitlik çerçevesinde olması gerektiğini kabullenemiyorlar. Dolayısıyla Birleşik Devletler ne kadar çabalarsa çabalasın, birleşik milletler doğru formülü getirip ortaya koyuyor. Zamanında Annan planında böyle oldu, Fransız Montana’da da böyle oldu. Masanın üzerine doğru formüller konuluyor, bunlar sonuçta birincisinde referandumla biliyorsunuz biz Türk tarafı kabul etti, onlar reddettiler. Fransız Montana’da da yine masayı devirip, kalktılar. Peki ne oldu? 2008’den itibaren devam eden son bir süreçti bu. Biz de dedik ki tamam bu süreç bitti o zaman. Yani buna karar verdik Türkiye Cumhuriyeti olarak. Bu süreç bitti. O zaman ne olacak, yeni bir süreç başlayabilir, fakat biz kendi yolumuza bakarız. Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 13, 14 bin dolar kişi başına gayri safi yurt içi hasılası oldu. Bana verilen vazife Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından, Kuzey Kıbrıs’ta ekonomik işbirliği ve kalkınma programını yürütmek ve Kıbrıs’a her açıdan destek olmak. Şimdi bunu yapıyoruz. Kıbrıs’ın neye ihtiyacı vardır, su. İnanılmaz bir projeyle su götürdük oraya. Yani hakikaten bir dünya projesi. Denizin 250 metre altından 80 küsür kilometre su götürdük. 73 milyon metre küp bir kapasite var. Bunun aşağı yukarı 25 milyon metre küpü içme suyuna kullanılacak, geriye kalanı sulamaya verilecek. Şimdi Güzelyurt’u ve Meserya’yı bir şekilde bu suyun yettiği oranda sulayacağız. Su götürmüşüz, kablo ile elektrik götüreceğiz, sağlık hizmetleri ile ilgili bir sistem değişikliği gerekiyor” diye konuştu.

“Sağlıkta dönüşümüne ihtiyaç var”
“Orada vatandaşın aynen Türkiye’de olduğu gibi bir sağlık dönüşümüne ihtiyacı var” diyen Akdağ, “Bunu bize vatandaş beyan ediyor gittiği zaman. En öne çıkan hususlardan birisi bu. Mükemmel bir hastane yapacağız. Biz şimdi yolumuza bakıyoruz. Yani biz orayı kalkındıracağız. Yani Rum tarafı bir çözüme yanaşmadı diye, Kuzey Kıbrıs’taki kardeşlerimizin oradaki Türklerin ne huzurunu bozdururuz, ne de refahının gelişmesine onlar engel olabilirler. Biz orayı geliştirmeye devam edeceğiz. Şu anda ben hep ona odaklanmış durumdayım. Kuzey Kıbrıs’ta görüşmediğim bir grup kalmadı. Siyasetçi arkadaşlarımızla zaten tabii olarak görüşüyoruz. Basınla, üniversitelerle, sivil toplumla, ticaret erbabıyla, köylere girdim çıktım. Şu anda Kuzey Kıbrıs’ın her tarafını gezmiş durumdayım. Güzelyurt’tan başladık, Karpas tarafına gittik, Gazimağusa’ya gittik, Girne’ye geçtik, ülkeyi tanıdık. Allaha şükür bu kadar da tecrübemiz var. Türkiye Cumhuriyeti’nin gücüyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin genç, iyi eğitilmiş potansiyelini bir araya getiriyoruz. 2017-18-19 için 3,5 milyar liralık bir işbirliği anlaşmamız var. Bunu en uygun projelerle orada Kuzey Kıbrıslı kardeşlerimiz için harcayacağız. Onlar bizim için şunu hissediyorlar, Türkiye bizim için vazgeçilmezdir. Biz onlar için şunu hissediyoruz, Kuzey Kıbrıs bizim için vazgeçilmezdir” dedi.

“Kuzey Kıbrıslıların ve Türkiye’nin haklarını kimseye yedirmeyiz”
Doğalgaz ya da petrol meselesinde Doğu Akdeniz’de Kuzey Kıbrıslıların ve Türkiye’nin haklarını kimseye yedirmeyeceklerini belirten Akdağ, “Bu arada bu hidrokarbonlar için, doğalgaz ya da petrol meselesinde Doğu Akdeniz’de bir hak varsa o hususta da Kuzey Kıbrıslıların ve Türkiye’nin haklarını kimseye yedirmeyiz. Bunu bütün dünya devletlerinin bilmesi lazım. Sadece Rum tarafıyla anlaşmalar yaparak, oradan biz gaz çıkarılması, petrol çıkarılması bu mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu.

“Orada çocuklar biz içeri almadığımız için hayatlarını kaybetseydi, bu millet bizden bunun hesabını sorardı”
Türkiye’nin bölgesinde güçlü bir ülke olduğunu anlatan Akdağ, “Bu netice olarak kafa tutmak olarak algılanabilir, ama maksat kafa tutmak değil. Ben kendi ülkemin, kendi insanımın menfaatini korumak zorundayım. Masaya oturduğum zaman da böyle oturuyorum. 80 milyon vatandaşımın hakkını, hukukunu korurum. Komşularımın da hakkını, hukukunu koruyabildiğim kadar korurum. Zaman zaman ana muhalefet partisinin gelgitleri oldu Suriyelileri neden ülkeye aldınız diye. Ne yapacaktık başka? Onları aç, susuz ortalıkta mı bırakacaktık? Biz bunu yapamayız. O sınırda Arap, Türkmen, Kürt fark etmez. Şii, Sünni fark etmez. Orada insanlar sefalet içinde kalıpta orada çocuklar biz içeri almadığımız için hayatlarını kaybetseydi, bu millet bizden bunun hesabını sorardı. Onlar bizim kardeşlerimiz” diye konuştu.

 
Bahçeli'den 'sert' açıklama
 
Oltulular tanışma ve kaynaşma yemeğinde bir araya geldi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bahçeli'den 'sert' açıklama
Bahçeli, NATO tatbikatındaki skandala ilişkin, "Bu tatbikat görünümlü ...
Milletvekili Aydemir: ‘Bize istikameti millet çizer’
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, ‘Bize istikameti millet ...
Ilıcalı Kış Olimpiyatlarının önemini vurguladı
Ak Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Palandöken Kayak ...
 
Aydemir: ‘Biz büyük bir millet ve büyük bir aileyiz’
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, ‘Sivas’ta yiğido, Elâzığ’da ...
Aydemir ekonomide AK dönüşümü paylaştı
Aydemir, ‘Artık Doğu Anadolu Bölgesi, istismar damarları bularak sefalet ...
Aydemir: ‘AK ekonomi yerli ve milli ekonomidir’
Aydemir, ‘Ekonomimize yol haritası oluşturan temeller güven ve istikrar, ...
 
Milletvekili Ilıcalı’dan doğalgaz açıklaması
AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, ucuz doğalgaz konusunda açıklamada bulundu.
Coşkun: “Erzurum destan şehri”
Bu yıl beşincisi düzenlenen ve geleneksel hale getirilen Aziziye Zaferi’nin ...
MHP Karayazı’da teşkilat binasını açtı
Geçen hafta Karaçoban ve Hınıs’ın ardından bu hafta sonu da Karayazıda ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva