HASTANENİN TARİHİ
ERZURUM: Sayın Başhekim, hastanemizin tarihsel gelişimi ile ilgili bilgi verir misiniz?
YİĞİT: Göğüs Hastalıkları Ve Göğüs Cerrahi Merkezi 400 yatak kapasiteli devlet hastanesi statüsünde 1972-1973 yıllarında hizmete başlamıştır. Binamız Çat yolu üzerinde 9532 m2 bahçe dahil üzerine kurulmuş olup, A,B ve C bloklarından oluşmuştur. Kurulduğundan günümüze kadar cerrahi bölüm hizmet vermemiştir. B blok ise 1995 yılında Nenehatun Kadın Doğum Hastanesine tahsis edilmiştir. Bakanlığımızın kuruluşunun 80.yılı yıldönümü münasebetiyle eski bakan ve müsteşarlarının isimlerinin verilmesine ilişkin karar ile 1988 – 1989 yılları arasında Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Nihat Kitapçı ismi eklenerek “Nihat Kitapçı Göğüs Hastalıkları Ve Göğüs Cerrahi Merkezi” olarak değiştirilmiştir. Şu an hizmet verdiğimiz A blok 5 kattan ibaret olup hasta koğuşları, mutfak, merkezi ısıtma sistemini, C blok ise idari kısım, poliklinikler, eczane ve laboratuarlar bölümlerini içermektedir.
12 UZMAN DOKTORLA HİZMET VERİYORUZ
ERZURUM: Sayın Başhekim, hastanenizde doktor ve hemşire sayısı yeterlimi, kaç sağlık personeli ile hizmet veriyorsunuz?
YİĞİT: “ 8 Göğüs uzmanı, 4 diğer alanlarda olmak üzere 12 uzaman doktorla hizmet veriyoruz. Hastanemizde ayrıca 45 hemşire görev yapıyor. Kısmi olarak doktor eksiğimiz mevcut. Sorunun aşılması için girişimlerde bulunuyoruz.
GÜNLÜK 300 POLİKLNİK YAPIYORUZ
ERZURUM: Sayın Yiğit, hastaneniz her yıl yeni düzenleme ve çalışmayla gündeme geliyor. Hasta talebi her geçen gün artıyor. Geçmişe göre değerlendirme yaptığımızda önemli bir mesafe kaydedildi. Konuyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
YİĞİT: Günlük 300 civarında poliklinik yapıyoruz. Hastalarımızın hastaneye olan talebi artıyor. Hastalarımızı bekletmediğimiz için ilgi artıyor. Röntgen, tahlil gibi hizmetler kısa sürede veriliyor.
YENİ SERVİSLER HİZMETE GEÇECEK
ERZURUM: Sayın Başhekim hastanenizde açılacak iki yeni servisle ilgili olarak neler ifade edeceksiniz?
YİĞİT: “Hastanenin güneyinde yapılan ek binada iki yeni servis hizmete girecek. Astım servisinin de yer aldığı ek bina iki kat ve 24 yataktan oluşuyor. Odalarımız tam donanımlı lavabo, banyo, televizyon, buzdolabı, telefon mevcut. Servislerimiz modern imkanlarla donatıldı. İki servis hizmete girecek, astım ve tüberküloz servislerini hizmete açıyoruz. Astım hastaları servisi otomotik kapılı ve şifreyle girilecek, hasta ve refakatçiler dışında hiç kimse odalara giremeyecek. Odalarımız modern standartlarda olacak ve hastalarımıza kapsamlı hizmetler sunulacak. Servislerimizi önümüzdeki haftalarda törenle hizmete açmayı planlıyoruz.
SİGARAYI BIRAKMA POLİKLİNİĞİNE BAŞVURULAR
ERZURUM: Sayın Yiğit, hastanenizde hizmet veren sigarayı bırakma polikliniğine bugüne kadar kaç kişi başvurdu. Bu merkezde ne gibi hizmetler gerçekleştiriyorsunuz?
YİĞİT: “2008 Yılının haziran ayında faaliyetlerine başlayan polikliniğimizde 2008 yılında 277, 2009 yılının ocak ayında 44, Şubat ayında 56 ve mart ayında 48 kişi yararlandı. Buraya gelen bir vatandaşın önce sigarayı bırakmak istemesi gerekiyor. Biz sadece yol gösterici oluyoruz ve ona destek için elimizden geleni yapıyoruz. Önce kişiye sigarayı neden bırakması gerektiği hakkında bilgiler veriyoruz. Daha sonra ilaç desteğiyle bağımlının tedavisine devam ediyoruz. Hastamıza seanslar uygulayarak durumu hakkında bilgiler alıyoruz. Aldığımız bu bilgileri envanterimize kaydederek hasta hakkında bir dosya oluşturuyoruz. Bu hastanın daha sonraki durumu hakkında sağlıklı bilgi edinmemizi sağlıyor. Burada 2 uzman doktorumuzla birlikte çalışıyoruz. 6 aylık dönemde 227 kişi tedavisini olarak sigaradan kurtuldu. Bu bizim için mutluluk verici bir olay. Bir merkezde Aziziye Araştırma Hastanesi'nde var. Ancak orası bizim polikliniğimiz kadar rağbet görmüyor. Çünkü sigaradan rahatsız olan bir kişi hemen göğüs hastalıkları hastanesine başvuruyor. Sağlık Bakanlığı bünyesinde açılan ve Doğu Anadolu Bölgesi'ne hizmet veren tek poliklinik burası. Sigarayı bırakmak isteyen tüm vatandaşlarımızı hastanemize bekliyoruz.
ERZURUM: Sayın Başhekim göğüs hastalıkları konusunda olumsuz bir yönü olan sigaranın zararları konusunda neler ifade edeceksiniz?
YİĞİT: “'Sigara önlenebilir bir ölüm nedenidir, içmek bir hastalıktır ve tedavi edilmelidir. Her sigarada vücut için zehirli, tahriş edici, kanser yapıcı ya da kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı 4000'den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Erkeklerde tüm kansere bağlı ölümlerin yüzde 35'i, kadınlarda yüzde 15'inin nedeni sigaradır. Sigara içmeyen ancak dumanına maruz kalanlarda akciğer kanseri riski 3 kat artmaktadır. Akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 90 nedeni sigaradır. Sigara içenlerde akciğer kanseri dışında ağız, dil, dudak, gırtlak, yemek borusu, pankreas, mesane, böbrek, prostat ve rahim ağzı kanseri riski de artmıştır. Sigara, kronik bronşit, amfizem, KOAH gibi nefes darlığı yapan akciğer hastalıklarının da en önde gelen sebebidir. Bu hastalıklardan ölüm riski, içmeyenlerden 40 kat fazladır. Kadınlarda düşük yapma, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, kısırlık, doğum kontrol hapı kullananlarda kalp krizi geçirme riski yüksek. Erkeklerde kısırlık ve iktidarsızlığa neden olur. Ülser riski artar, iyileşme gecikir. Ciltte kuruma, sedef hastalığı, gözde katarakt ortaya çıkmasını kolaylaştırır." dedi, Pasif içiciliğin de ciddi bir tehlike olduğunu hatırlatan Uzman Dr. Ayhan Yiğit, 'Sigara içmeyenlerin, sigara içilen bir ortamda sigara dumanına maruz kalmaları pasif içiciliktir ve her yıl binlerce pasif içici, sigara dumanının verdiği zarardan dolayı hastalanarak hayatını kaybetmektedir”
ERZURUM: Sayın başhekim, hasta hakları biriminin çalışmalarına da değinmek istiyorum. Hasta hakları biriminde ne gibi hizmetler sunuluyor?
YİĞİT: “İnsan, sadece insan olmasından dolayı doğuştan bazı hakları kazanarak dünyaya adımını atmaktadır. Hak kavramı evrensel bir kavramdır. Kısaca hak; ‘hukuk kurallarının kişilere tanıdığı yetki’ olarak tanımlanabilir.
İnsan hakları ilk kez 1215 yılında İngiltere’de tanınmıştır. Resmi olarak 18. yüzyıl sonlarında Amerikan Haklar Bildirgesi ve 1789 Fransız İnsan ve Vatandaş Hakları Evrensel Bildirgesi yayımlanmıştır. Birleşmiş Milletlerin kurulmasıyla insan hakları evrensel hale geldi. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi yayınlandı. Buna göre; herkesin özgür, onurlu, hakları bakımından eşit oldukları belirtilmektedir. İnsan haklarını kısaca; tüm insanların her açıdan doğuştan eşit ve özgür olması diye tarif etmek mümkündür. Söz konusu bu özgürlük, başkalarının haklarına saygılı olmak ve bu hakları çiğnememe zorunluluğu ile dengelenmiştir. Çeşitli insan hakları bulunmaktadır. Hasta hakları da temel insan haklarından birisidir. Bu amaçla oluşturulan birimde hastalarımıza önemli hizmetler veriyoruz”
Verdiğiniz bilgilerden dolayı size teşekkür ediyoruz.
İZLENİM VE DEĞERLENDİRME
(Söyleşimizin ardından hastaneyi gezme fırsatı buluyoruz. Açılacak olan servislerin özel hastane standartlarında olduğuna tanık oluyoruz. Geçmişte gördüğümüz hastane ile bugünkü hastane arasında önemli farklar olduğu dikkatimizden kaçmıyor. Hijyen ve temizlik faktörlerine azami düzeyde dikkat ediliyor. Hastanenin idari koridoru, çiçeklerle donatılmış durumda bir kaç hastayla da ayak üstü röportaj yapma imkânı buluyoruz. Hastalar verilen hizmetten oldukça memnun. Beklemeden hizmet aldıklarının altını çiziyorlar. Sağlıkta yaşanan olumlu gelişmelerle Dr. Yiğit’e teşekkür ederek oradan ayrılıyoruz)