ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurumspor – Gençlerbirliği maçını Aksu yönetecek
Erzurumspor – Gençlerbirliği maçını Aksu yönetecek
Vanlı annelerin evlat nöbeti 78’inci haftasında
Vanlı annelerin evlat nöbeti 78’inci haftasında
TBF Mali Genel Kurulunu tamamladı
TBF Mali Genel Kurulunu tamamladı
Büyükşehir 17. Araç Filosunu kurdu
Büyükşehir 17. Araç Filosunu kurdu
Trendyol 1. Lig'de 32. haftanın programı açıklandı
Trendyol 1. Lig'de 32. haftanın programı açıklandı
HABERLER>TÜRKİYE
30 Kasım 2015 Pazartesi - 03:01

‘Olayların sorumlusu terör örgütü’

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ''Bütün bu olayların sorumlusu terör olaylarını tekrar başlatan bölücü terör örgütüdür ve ona karşı mücadelemiz de kararlı bir şekilde sürecek" dedi.

‘Olayların sorumlusu terör örgütü’

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel seyahati öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, bugün düzenlenecek Türkiye-AB Zirvesi’nin, birçok açıdan büyük önem taşıdığını vurguladı.

Kritik bir süreçten geçilen bir dönemde, Türkiye-AB Zirvesi'nin gerçekleşiyor olmasını, "bizatihi önemli" gören Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:"Özellikle dört açıdan, bu zirvenin gelecekteki ilişkilerimizi belirlemek, gerek küresel gerek bölgesel değişimlerde ortak tavır belirlemek açısından önemli olduğu kanaatindeyim. Birincisi bildiğiniz gibi geçtiğimiz salı günü hükümetimizi kurduk, hükümet programımızı okuduk inşallah yarın da hükümetimiz güvenoyu alacak. Bir, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, hükümet programını okuduktan sonra güvenoyu öncesinde AB ile zirve gerçekleştiriyor olması hükümetimizin Türkiye-AB ilişkilerine verdiği önemi gösteren bir olaydır. Yeni hükümetimizin ve başbakan olarak yaptığı ilk iş, Türkiye-AB Zirvesi'ni gerçekleştirmektir. Bu son derece önemli bir adım. Uzun zamandır hazırlıkları süren bir zirve. İkincisi, Türkiye-AB Zirvesi, Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkilerine büyük ivme katacak boyutlar taşıyor. Çünkü 2004 yılından bu yana, 11 yıldan bu yana ilk defa bu düzeyde bir zirve gerçekleşiyor"

Zirveye 28 ülkenin katılacağını belirten Davutoğlu, "11 yıl sonra tekrar Türkiye-AB Zirvesi'nin gerçekleşiyor olması hem iki tarafın, Türkiye’nin AB ilişkileri hem üyelik sürecimiz hem de dünyaya verilecek mesaj bağlamında önem taşıyor. Tabii zirvede, üyelik sürecimize ivme katabilmek açısından birçok konu ele alınacak, yeni fasılların açılması vize muafiyeti gibi" diye konuştu.

"YENİ BİR HÜKÜMETLE YENİ BİR DÖNEM AÇILIYOR"

Yeni bir hükümetle yeni bir dönemin açıldığına işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Üçüncüsü, Suriye krizi sonrasında yaşanan büyük mülteci krizinde, bu krize karşı ortak bir tavır geliştirmek bakımından da Türkiye-Avrupa Birliği Zirvesi önemli bir dönüm noktası teşkil edecek. Bildiğiniz gibi Sayın Merkel'in Ankara ziyaretinde ve daha sonra yaptığımız birçok görüşmelerde, Sayın Tusk ve Sayın Juncker ile yaptığımız görüşmelerde, bütün bu süreçlerde mülteciler sorununun sadece Türkiye tarafından üstlenilmesinin mümkün olmayacağı kadar geniş kapsamlı bir sorun olduğu konusunda genel bir duyarlılık ortaya çıkmıştı. Bu görüşmelerden sonra aldığımız kararlar muvazenesinde bir müzakere süreci yaşandı, bir ortak eylem planı üzerinde mutabık kalındı. Bugün yapacağımız açıklamayla hem üyelik sürecimize ivme katacak hem mülteciler sorununa ortak yaklaşım perspektifi barındıracak bir açıklamayı da birlikte kamuoyumuzla paylaşacağız."

Davutoğlu, Türkiye'nin hava sahasının ihlal edilmesi üzerine yaşanan gerilim çerçevesinde devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili ve çok taraflı istişare imkanı bulacağını da vurgulayarak, "Bu da Türkiye, AB Birliği, Rusya üçgeninde ortak tavır geliştirmek bakımından büyük önem taşıyor. Zaten telefonla İngiliz, Alman, İtalyan, İspanyol başbakanlarıyla görüşmeler gerçekleştirmiştim. Brüksel'de bunları detaylı olarak ele alacağımız konusunda mutabık kalmıştık" ifadelerini kullandı.

"AVRUPA, BİZİM ORTAK KITAMIZ"

"Avrupa bizim ortak kıtamız" vurgusu yapan Davutoğlu, Avrupa Birliğinin, Türkiye'nin ve Rusya'nın bu kıtanın asırlarca ortak sahipleri olduğunu söyledi.

Davutoğlu, önümüzdeki dönemde de Avrupa'da barışın, Avrupa ve çevresinde kalıcı istikrarın gerçekleşmesi bağlamında bu işbirliğine büyük önem verdiklerini vurgulayarak, "Türkiye ile Avrupa Birliğinin bu konularda ortak pozisyonda buluşmuş olması, üyelik sürecinin hızlanacak olması, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile birlikte küresel ve bölgesel konularda ortak perspektif geliştirmiş olması sadece Türkiye-Avrupa Birliği açısından değil dünya barışı açısından da önem taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yarın görüşeceğini bildiren Davutoğlu, bu görüşmede de Türkiye hava sahasının ihlali sonrasında yaşanan gelişmelerin ele alınacağını anlattı. Davutoğlu, şöyle konuştu: "Bu görüşmeler, Türkiye'nin hava sahasının ihlali sonrası ortaya çıkan kritik süreçte telefonla yaptığımız görüşmeye müteakip gerçekleşen NATO toplantısı sonrasında yüz yüze bütün bu güvenlik sorunlarını ele alma imkanını bize verecek. Çünkü Türkiye-Suriye sınırı sadece Türkiye sınırı değil aynı zamanda Türkiye NATO sınırıdır. Bu bağlamda hem muhtemel gelişmeleri ele alacağız hem de salı günü gerçekleşecek NATO Dışişleri Bakanları toplantısı öncesinde en üst düzeyde kendilerine kapsamlı bir bilgi aktarma ve NATO'nun her zaman göstermiş olduğu destek beyanını daha güçlü şekilde göstermesi bağlamında da telkinde, kanat görüş alışverişinde bulunma imkanına sahip olacağız.

Diyarbakır'daki terör saldırısında hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ile şehit iki polise Allah'tan rahmet , ailelerine başsağlığı dileyerek, "Bütün milletimize de bu terör saldırıları karşısında bir olma, beraber olma, ortak bir tutum içerisinde buluşma iradesi göstermesi konusunda mesajımı iletmek istiyorum" dedi.

GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, "Brüksel'de yapılacak zirveden sonra yayınlanacak bildiri konusunda, Rum kesimin bazı başlıklar konusunda sorun çıkardığı, Türkiye'nin de taleplerine uymayan bir belgeyi kabul etmeyeceğini Brüksel'e ilettiği ifade ediliyor. Bugün bazı haberler çıktı, buna ilişkin. Neler söyleyeceksiniz" sorusuna şu yanıtı verdi:"AB müzakere sürecini bilenler bilir, müzakereler genellikle son dakikaya kadar sürer. Biz 13 yıl içinde bu tecrübeyi birçok kez yaşadık. Müzakereler geç vakte kadar sürer, sonunda ama makul bir şekilde bir noktada buluşulur. Çünkü muhatabımız tabii bir taraf değil. Yani komisyonla müzakere ediyorsunuz. Konseyle müzakere ediyorsunuz ayrıca da onlar da 28 ülkeyle müzakere ediyorlar. Dolayısıyla birçok boyutu olan bir müzakere süreci. Sayın Merkel ile evvelsi gün görüştük, bütün bu konuları en üst düzeyde ele aldık. Olabilecek sorunları, karşılıklı anlayış içinde müzakere metnine yansıtmadan çözümü konusunda mutabık kaldık. Son derece iyi bir işbirliği. Açıkçası bu anlamda Sayın Merkel'e de Sayın Tusk'a da Sayın Juncker'e de teşekkür ediyorum. Çünkü ortak hedeflerimiz konusunda son derece işbirliğine açık bir tavır sergilendi."

TÜRKİYE’NİN KARARLI TUTUMU

Türkiye'nin kararlı tutumunun herkesin malumu olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Hangi konularda hassas olduğumuz aşikar. Bu çerçevede bu hassasiyetleri gözeten bir mutabakat sağlandı. Dolayısıyla bunu olağanüstü bir kriz, bir gelişme gibi görmemek lazım. Diplomatik süreci bilenler bilir ki son ana kadar müzakereler sürer. Önemli olan neticedir ve bu netice alınmıştır" diye konuştu.

Türkiye-AB Zirvesi'nin 11 yıl sonra gerçekleştiğini dile getiren Davutoğlu, zirvenin Türkiye'de hükümet kurulduktan hemen sonra gerçekleşmesinin,  64. Hükümetin dünyaya, kamuoyuna verdiği en önemli mesaj olduğuna dikkati çekti.

Davutoğlu, "Hiç merak edilmesin Türkiye-AB ilişkileri her kriz sonrasında, şimdi yaşadığımız Suriye krizi bağlamında söylüyorum, bu ortaklığın önemi konusunda bütün dünyanın da bütün tarafların daha çok ikna olduğu bir süreç yaşanmıştır. Bugünkü zirve inşallah çok hızlı gelişecek bir ivmenin ilk işareti olarak değerlendirilmelidir" dedi.

TÜRKİYE’NİN YAPTIRIMI OLACAK MI?

Bir gazetecinin "Rusya'nın açıkladığı Türkiye'ye yönelik yaptırımlara karşı Türkiye'nin bir yaptırımı söz konusu olacak mı?" sorusu üzerine Davutoğlu, öncelikle hava sahası ihlali esnasında hayatını kaybeden Rus pilotun akıbetine ilişkin bilgiler paylaştı.

"Hava sahası ihlali esnasında hayatını kaybeden Rus pilot, dün gece saat 01.45 itibariyle sınırımızdan tarafımıza teslim edildi, alındı. Gece Hatay'da bulunan Ortodoks din adamları tarafından da yürütülen katkılarla kendi dini geleneği çerçevesinde, cenaze işlemleri dini tören açısından da yapıldı. Cenaze Rusya'nın talebi üzerine yaptığımız girişimler sonucu Rusya'ya teslim edilecek" diyen Davutğlu, sözlerine şöyle devam etti."Şunu defalarca izah ettim bir kez daha söylemek isterim. Bu, Türkiye'nin sadece ve sadece kendi hava sahasını koruma saikiyle yaptığı bir eylemdir. Uluslararası hukuk açısından meşrudur. Hükümetimiz açısından bir görevdir. Burada kasıt ve hedef Rusya Federasyonu değildir. O esnada hangi uçak olmuş olsaydı aynı tavır sergilenirdi. Daha önce defalarca yapılan ihlaller ve sonrasında, yapılan uyarılar göz önüne alınmış olsaydı bu yaşanmazdı. Sorumluluğu Türkiye tarafına atmaya yönelik çabalar hem uluslararası hukuk açısından geçersizdir, gayri meşrudur hem de Türkiye ile Rusya arasındaki yakın dostluk ve komşuluk bağları açısından da doğru değildir. Eğer bir sorumlu aranacaksa Türkiye hava sahasını daha önce de defalarca ihlal eden tarafın da kendisini sorgulaması icap eder. Rusya'dan son dönemde gelen açıklamalar komşuluk ilişkileri bakımından kabul edilebilir açıklamalar değildir."

Başbakan Davutoğlu, ekonomik müeyyidelerle ilgili ise Türkiye-Rusya ilişkilerinin karşılıklı çıkar ilişkisine dayanan bir yapıda olduğunu söyledi.

Türkiye'nin tek taraflı olarak Rusya'dan ekonomik çıkar elde etmediğini, Rusya'nın da Türkiye'den elde ettiği ekonomik çıkarların olduğunu anlatan Davutoğlu, Rus yetkililerin bütün bunları göz önüne alarak, soğukkanlı bir şekilde olayı bütünüyle değerlendiren bir tutum içinde tavır sergilemesinin en doğal hakları olduğunu vurguladı.

"ÖNCELİĞİMİZ RUSYA İLE İLETİŞİM KANALLARINI AÇIK TUTMAK"

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, geçen Bakanlar Kurulu toplantısına katılarak geniş bir askeri brifing verdiğini, bütün bu konuların ele alındığını, her açından Türkiye-Rusya ilişkilerinin masaya yatırıldığını aktaran Başbakan Davutoğlu, şu bilgileri paylaştı:"Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in koordinasyonunda, bunun doğuracağı ekonomik sonuçları ve ele alınacak tedbirleri içerecek olan bakanlıklar arası koordinasyon komitesi oluşturuldu. Onlar bugün toplanacaklar, çalışacaklar biz de Brüksel'den döndükten sonra tekrar değerlendireceğiz. Ancak dediğim gibi birinci önceliğimiz Rusya ile iletişim kanallarını açık tutmaktır, Rusya ile bir daha benzer gerilimler yaşanmaması için Suriye'deki operasyonlar konusunda bir iletişim ve koordinasyon sağlanmasıdır. Bu olay açık bir şekilde ortaya çıkarmıştır ki aynı hava sahası üzerinde iki farklı koalisyon ülke grubunun yürüttüğü hava operasyonları her zaman bu tür kazalara, olaylara sebebiyet verebilir. Bir taraftan Türkiye'nin, ABD'nin ve 50'ye yakın ülkenin içinde olduğu DEAŞ'a karşı mücadele koalisyonu var. Onun yürüttüğü operasyonlar var. Diğer tarafta Rusya'nın özellikle İran ile birlikte Suriye rejimine destek vermek üzere, 'DEAŞ'a karşı operasyon yapıyoruz' diyerek destek vermek üzere, yaptığı operasyon var. Burada iki koalisyonun da eğer DEAŞ'a karşı mücadele ediliyorsa sadece DEAŞ'a yönelik ortak bir eylem planı içinde buluşulması önem taşıyor. 'DEAŞ'a karşı operasyon yapıyorum' diyerek Türkiye'ye yeni mülteci akınlarına yol açacak şekilde sivil halkı bombalamak bugün katılacağımız Türkiye-AB Zirvesi'nin ana konusu olan mülteciler krizi bağlamında da Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren bir konudur. Bu uçak düşmemiş olsaydı, sınır ihlali olmamış olsaydı da bu operasyonlar doğru bir zeminde yapılmıyor diyerek Rusya ile olan görüşmelerde bunu dile getirecektik."

ANGAJMAN KURALLARI

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün TBMM'de tartışmalara neden olan angajman kurallarıyla ilgili de Türk hava, deniz ve kara sahasının korunmasının Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevi olduğunu dile getirdi.

Herhangi bir olaydan ve son gelişmeden bağımsız olarak bu görevi yerine getirirken Türk Silahlı Kuvvetlerine angajman kurallarının başbakanlık direktifiyle verildiğine dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:"Şunlar şunlar gerçekleşirse, şu tavrı alabilirsiniz diye başbakanlık direktifi verilir. Sadece başbakanın talimatına münhasıran yapılabilecek eylemlerle ilgili olarak yetki genelkurmay başkanına, genelkurmay başkanı da hava kuvvetleri komutanına devredebilir. Demokratik ülkelerde bütün kurallar çerçevesinde usul budur. Bu gelişme bağlamında önce 2012'de Suriye, Türk savaş uçaklarını düşürdüğü zaman Suriye uçaklarına dönük olarak angajman kuralları, o zaman başbakanımız şimdi ki Cumhurbaşkanımız tarafından verildi. 3-4 Ekim'de, Suriye hava kuvvetleri dışındaki Rus ve diğer unsurlar tarafından da operasyonlar başlatılınca 30 Eylül'de bu sefer de tarafımdan, aynı yetki, angajman kuralları bağlamındaki yetki silahlı kuvvetlerimize verilmiştir. Bu konuda özellikle açıklık getirmek istiyorum. Çünkü nihai kertede Türkiye demokratik bir ülkedir. Silahlı kuvvetlerimiz, meşru, hukuki bir tutum içinde, aldığı talimatın gereğini yapmıştır. Ama bu talimat, bir ülkeye dönük bir talimat değildir. Bu ateş çemberinin içinde herhalde hava sahamızın elek gibi, süzgeç gibi geçilen bir hava sahası olmasını kimse arzu etmez. Bu bağlamda muhalefet partilerine, özellikle ana muhalefet partisine, yapılan açıklamalarda sorumlu bir tutum takınmasını ve Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı bu riskler karşısında hükümete yönelttikleri eleştirilerin ülke savunmasına zafiyet getirmemesi konusunda samimi bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bu ülke hepimizin. Türkiye Cumhuriyeti hava sahası bütün Türk vatandaşlarının onuru ve izzetidir. Hep beraber bunu savunma noktasında hiçbir tereddüt gösterilmemelidir."

 

Diyarbakır'daki terör saldırısına yönelik soru üzerine Davutoğlu, saldırıda hayatını kaybedenlere taziyelerini ileterek, kaybın sadece Elçi ailesinin, Barolar Birliğinin veya avukatların değil Türkiye'nin kaybı olduğunu vurguladı.

Davutoğlu, olayla ilgili soruşturmanın tüm kapsamıyla yürütüldüğüne dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Daha olay olduğu anda hemen devleti suçlayan, dün Meclis kürsüsünde de hükümete ve devlete dönük 'katliam' vesaire gibi ifadeler kullanan siyasilere de dönük olarak da söylüyorum. Her olayda Ankara Garı'nda DEAŞ terör yapar, döner devlete 'katil' demeye kalkarsınız, Sayın Tahir Elçi hayatını kaybeder, ortada hiç bir delil yokken devlete hükümete bu işi mal etmeye kalkarsanız ve olayın hemen öncesinde şehit edilen iki polisimizin canını yok sayarsanız, onlara dönük hiç bir şey söylemeden sanki Sayın Tahir Elçi'ye dönük devletin bir provokasyonu varmış gibi bir tutum takınırsanız, bu hem ülkeye barış getirmez hem de siyasal anlamda bedeli olan bir tutumdur."

"Herhangi bir HDP'linin ağzından 2 polisin şehit edilmesiyle ilgili bir şey duydunuz mu?" diyen Davutoğlu, "Bizim için şehit edilen 2 polisimiz de hayatını kaybeden Sayın Tahir Elçi de aynı ölçüde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak bakımından hayatları aynı ölçüde azizdir. Dün mecliste gördüğüm tablodan gerçekten teessüf ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, Elçi'nin eşine teşekkür ederek, ailenin olay karşısında son derece vakur bir tavır takındığını belirterek, olayın aydınlatılmasıyla ilgili aileye söz verdiğini bildirdi.

"SAYIN TAHİR ELÇİ'DE AÇIKLAMA SONRASI ORADA BULUNUYOR"

Bu olayın üstünün örtülmesiyle ilgili bir durumun söz konusu olmayacağını ifade eden Davutoğlu, olayla ilgili görüntülerin ortada olduğunu ve hukuk devleti kuralları içinde ne gerekiyorsa yapılacağını vurguladı.

Davutoğlu, dün İçişleri, Adalet Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü ile görüşerek olayla ilişkin bilgi aldığına değinerek, şöyle konuştu:"Öncelikle bilmek lazım ki sayın Tahir Elçi açıklama yaparken ondan bağımsız olarak başta ilk saldırı, 100 metre ötede 2 polisimizi şehit eden olay anında biri de daha sonra teröristler tarafından yapıldı. Polisimiz şehit olduktan sonra, teröristlerin olay yerinden ellerini kollarını sallayarak gitmelerine kimse izin vermez. Gördüğünüz gibi teröristleri takip eden polisler var. Sayın Tahir Elçi'de açıklama sonrası orada bulunuyor. Eğer teröristlerin polislere yönelik saldırısı olmasaydı, bu acı olaylar belkide hiç yaşanmayacaktı. Eğer Diyarbakır'ın o tarihi Sur bölgesinde hendekler kazılmamış, terör faaliyetleri yapılmamış olsaydı. Şuanda bu canlarımız kaybolmadığı gibi o güzelim Diyarbakır'da herkes huzur içinde yaşıyor olacaktı. Bütün bu olayların sorumlusu, terör olaylarını başlatan bölücü terör örgütüdür."

"EĞER BİRİSİ BU OLAYIN ÖRTÜLMESİNİ İSTİYORSA BU TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"

Terör örgütüne yönelik mücadelenin kararlı bir şeklide devam edeceğini aktaran Davutoğlu, kimse bu mücadelenin üzerine gölge düşüremeyeceğine işaret etti.

Tahir Elçi'nin vefat etmesiyle ilgili bütün detaylı çalışmaların yapıldığına dikkati çeken Davutoğlu, "Bu olayın aydınlatılmasını isteyenler, hep beraber şu soruyu soralım; olayın hemen sonrasında olay yerine giden başsavcımıza ve ekibine roketlerle kim saldırdı? Olayı aydınlatmak için daha sonra gidildiğinde bombayla kim saldırdı? Eğer birisi bu olayın örtülmesini istiyorsa bu terör örgütüdür" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, bugün de Adalet ve İçişleri Bakanını arayarak gece boyu yapılan çalışmalarla ilgili bilgi aldığına işaret ederek, "Bu gece yapılan çalışmalar esnasında, Sayın Tahir Elçi'nin cenazesinin yanında bulunan tabancada yapılan balistik incelemede, bu tabancının ondan önce ilk polisimizi şehit eden teröristin elindeki tabanca olduğu tespit edilmiştir. Terörist kaçarken bu tabancada, Sayın Tahir Elçi'nin çok yakınında daha sonra tespit ediliyor" dedi.

Olayın aydınlatılacağı yönündeki açıklamalarının da istismar edildiğine işaret eden Davutoğlu, "Olay ne ise aydınlatılacak. Dün de söyledim hemen bunu da istismar ediyorlar, 'Başbakan suikast dedi' hayır böyle bir şey söylemedim. Ben şunu söyledim, sebep ne olursa olsun aydınlatılacak. Bu aydınlatılacak derken teorik olarak olabilecek tüm alternatifleri zikretmek anlamında söyledim" diye konuştu.

 
İhtisas Komisyonlarında Erzurum damgası
 
Seyyid Abdülhakim Arvasi’ye vefa
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ala, ‘Saldırı milletimizin birliğine yöneliktir’
Ala, “Olay kesinlikle bütün yönleriyle açıklığa kavuşturulacaktır. Saldırı ...
‘Terör örgütlerinin hepsi kötüdür’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, France 24 Televizyon kanalına bir ...
‘Dimdik ayaktayız’
Bu coğrafyada nice zaferler, yenilgiler yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı ...
 
‘Milletten niye çekiniyoruz?
Yeni anayasa kapsamında başkanlık sisteminin konuşulmasından, kimsenin ...
İşte 64'üncü Hükümet Programı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda ...
‘İnsanlığın Merhamet Sözleşmesi’ne ihtiyacı var’
Görmez, ‘Bugün, bütün insanlığın bir merhamet sözleşmesine ihtiyacı var. ...
 
‘O hendekler kapatılacak’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, terörle mücadeleye ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘İslam, barış dinidir’
Cumhurbaşkanı, “Barış dini İslam’ı kendi kirli emelleri için araç olarak ...
"Allah Bu Milletin Bahtını Açık Etsin"
Davutoğlu, ‘Allah bizi milletimizden, milletimizi bizden ayrı düşürmesin. ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva