ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Kolordu Komutanı Algan’a gençlik ziyareti
Kolordu Komutanı Algan’a gençlik ziyareti
Erzurum’dan Ahlat’a tarih köprüsü
Erzurum’dan Ahlat’a tarih köprüsü
Özel gereksinimli bireyler Hadis’te yarıştı
Özel gereksinimli bireyler Hadis’te yarıştı
Müftü Can’dan Yaz Kur’an Kursları bilgilendirmesi
Müftü Can’dan Yaz Kur’an Kursları bilgilendirmesi
Erzurum eksi 6’yı gördü
Erzurum eksi 6’yı gördü
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
16 Ağustos 2013 Cuma - 16:51

Marmara Depremi fotoğraflarla hatırlandı

17 Ağustos 1999 depreminin 14. yılı dolayısıyla TMMOB Erzurum İl Koordinasyonu tarafından Yakutiye Medresesi önünde halkı depreme karşı bilinçlendirmek için fotoğraf sergisi açıldı.

Marmara Depremi fotoğraflarla hatırlandı

ERZURUM (İHA) - 17 Ağustos 1999 depreminin 14. yılı dolayısıyla TMMOB Erzurum İl Koordinasyonu tarafından Yakutiye Medresesi önünde halkı depreme karşı bilinçlendirmek için fotoğraf sergisi açıldı.
İMO Başkanı Ferhat Bingöl burada yaptığı basın açıklamasında, "17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 14 yıl geçti. 14 yıl önce başta Gölcük olmak üzere neredeyse tüm Marmara bölgesi depremin yıkıcı etkisini yaşadı; binlerce insan hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı, ülke ekonomisi ağır darbe aldı. Öncesinde de yıkıcı pek çok deprem yaşanmasına rağmen, 1999 depremleri devlet için bir milat olarak kabul edildi, nitelikli ve güvenli yapı üretimi, yapı denetimi ve ilgili mevzuat tartışma gündeminin ilk sırasında kendisine yer açtı, yapı üretim süreci bileşenlerinin görev sorumlulukları, deprem esnasında ve sonrasında nelerin yapılması gerektiğine dair pek çok bilinmez, sorun olarak varlığını hissetti. Bugünün kritik sorusu, depremlerden gerekli dersin alınıp alınmadığıdır. 1999 depremlerinden ders çıkartılıp çıkartılmadığının turnusolü Van depremi olmuştur, Van depreminin siyasi erk nezdindeki etkisini öğrenmek için yeni bir deprem meydana gelmesi mi beklenecektir? Ülke kamuoyu merak ve kaygıyla bu sorunun yanıtını aramaktadır." dedi.
Türkiyenin bir deprem ülkesi olduğunu ifade eden Bingöl, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Topraklarının ve nüfusunun büyük bir bölümü deprem tehlikesi altındadır. Anadolu coğrafyasında 1900'lü yılların başından günümüze otuza yakın büyük ölçekli deprem meydana gelmiş ve resmi kayıtlara göre 100 bin civarında insan hayatını kaybetmiştir. Türkiye, dünyanın önemli deprem kuşakları üzerindedir. Ülke topraklarının yüzde 66'sı 1. ve 2. derecede deprem bölgesinde yer almakta, nüfusu bir milyonun üzerindeki 11 büyük kent, ülke nüfusunun ise yüzde 70'i ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75'i deprem tehlikesi altında bulunmaktadır. İnşaat Mühendisleri Odası, bilimsel-mesleki bilgi ve gerekliliklere dayanarak, depremin yıkıcı etkisinin ancak yapı üretiminin ve yapı denetiminin nitelikli hale getirilmesi ile azaltılabileceğini savunmaktadır; bundan sonra da savunmaya devam edecektir. Yapı denetimi güvenli, sağlıklı, yaşanabilir yapı üretimin olmazsa olmazıdır. Yapı denetiminin sahip olduğu önem, ülkemiz topraklarının değişik düzeylerde depremselliği ile görünür olmaktadır ki, denetim eksikliğinin veya sistemdeki zafiyetin doğurduğu sonuçlar kamuoyunun malumudur. TMMOB ve bağlı Odaları, yapı denetimin önemine işaret etmekle kalmamış, meslektaşlar tarafından gerçekleştirilen mesleki faaliyetlerin de denetlenmesi konusu üzerinde hassasiyetle durmuş, mesleğin gelişmesi, mesleki niteliğin artırılması, meslektaşların belgelendirilmesi doğrultusunda girişimlerde bulunmuştur. Meslek Odaları; toplumsal sorumluluğu gereği mesleki uygulamaların niteliğini yükseltmek amacıyla üyelerinin sicilini tutmakta, üyeler tarafından gerçekleştirilen mesleki faaliyetleri kayıt altında bulundurmakta, bir mühendisin iş yapabilme kapasitesini gözetmekte yapı üretim sürecinin kanayan yarası olarak kabul edilen "imzacılığın" önüne geçmeye, üyelerinin ayıplı, kusurlu iş yapmasını önlemeye, sahte mühendisliğin önü alınmaya çalışmaktadır. Hal böyleyken, Hükümet, yapı denetim mevzuatı ve meslek odalarının çalışma esaslarını belirleyen kanun ve yönetmeliklerde pek çok değişiklik gerçekleştirmiştir. Bu değişikliklerin, üye-Meslek Odası bağının kopması dışında, yapı denetiminde ve nitelikli yapı üretiminde telafi edilemez olumsuz sonuçlara sebebiyet vereceği açıktır. Nitekim, mevzuat değişiklikleri neticesinde denetim sisteminde zafiyete yol açıldı, sahte mühendisler ile değişik nedenlerle mesleki faaliyette bulunmaya haiz olmayan mühendisler çoğaldı. Örneğin 2011 ile 2013 yılları arasında Odamıza ulaşan yapı ruhsatı bilgileri ile Oda kayıtlarının karşılaştırmalı incelenmesinde şu sonuç açığa çıkmıştır: 1226 yapı ruhsatından, 352'sinin incelenmesi tamamlanmış, 265'inin proje müellifinin hiç İşyeri Tescil Belgesi (İTB) sahibi olmadan ya da İşyeri Tescil Belgesi geçersizken proje ve ruhsata imza attığı anlaşılmıştır. Bu veriler, İdarelerin Mühendis ve mimarların yaptıkları işlemlere ilişkin bilgileri her ayın ilk haftası içinde ilgili Meslek Odasına bildirme uygulamasına bile son verilmesinin, proje müelliflerinin ve fenni mesullerin büro tescillerini her yıl yenileme zorunluluğunun ortadan kaldırılmasının, meslek odaları ile mühendisler arasındaki bağın kesilmesinin kaçınılmaz sonucudur. Yapı üretim süreci başıboşluğa, denetimsizliğe sürüklenmekte, mal sahiplerinin güvenli yapı beklentisi karşılıksız kalmakta, hak sahibi vatandaşlar ise mağdur edilmektedir. Yapı denetimini yeterince önemsemeyen, imar mevzuatında değişikliklere giderek meslek odalarının yetkilerini kısıtlayan, üye-meslek odası ilişkisinin zayıflamasına yol açan, meslek odalarının üyelerini denetlemesinin engelleyen anlayış, yapı üretimini nitelikli ve sağlıklı olmaktan daha da uzaklaştırmış, yapı denetiminde zafiyete yol açacak şekilde keşmekeşe sebebiyet vermiştir. İnşaat Mühendisleri Odası olarak, yapı denetiminin gerekliliğine, mesleki denetimin kaçınılmazlığına inanıyor, mesleki çalışma esaslarının, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olması gerçeğinden hareketle tanzim edilmesi gerektiğini düşünüyor, bütün bu değişikliklerin, güvenli ve sağlıklı yapı üretimini sağlayamayan bir ülke için ne anlama geldiğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Ülkemizde yapı stokunun hali içler acısıdır; yapı stoku tehlikenin boyutunu gözler önüne sermektedir. Ülkemizde yaklaşık yirmi milyon yapı bulunmakta, ancak stokun ayrıntılı bir envanteri çıkarılmadığı için depremde bir bütün olarak nasıl bir davranış sergileyeceği bilinmemektedir. Bilinen, mevcut binaların % 67'sinin ruhsatsız, % 60'ının 20 yaşından büyük olduğudur.
Bu veriler, kentsel dönüşüm projelerinin kamuoyu nezdinde meşruluğunu ve kabul edilebilirliğini sağlamış, uygulama başlamıştır. Uzun yıllar deprem önlemleri adı altında herhangi bir girişimde bulunmayan, adeta insanları kaderleriyle baş başa bırakan siyasi iktidar, kentsel dönüşüm projelerini tek çözüm yolu olarak gündemine almıştır. Depreme karşı kentlerimizi, binalarımızı hazır hale getirmek iddiasıyla başlatılan kentsel dönüşüm projelerinin bu amaca ne kadar hizmet edeceği tam bir muammaya işaret etmekte, kamu binalarının akıbeti ise belirsizliğini korumaktadır. Kamu kurumları arasındaki iletişimsizlik, bilgi karmaşası bizleri kaygılandırmaktadır.”

 
Yılmaz'dan Çat çıkarması
 
Solakzade’de park tepkisi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Kök ve Toprak’ dinleyiciyle buluştu
TRT İstanbul Radyosu Sanatçılarından Zafer Taşdan ve Gitarist Şeyhmus ...
Kenan Doğulu hayranlarıyla buluşacak
12. Fanta Gençlik Festivali kapsamında sahne alan Kenan Doğulu, Şebnem ...
Turist sayısında artış var
Erzurum'a ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısında, yaz mevsiminde patlama yaşanıyor.
 
Yurdigül Türk Sinemasını değerlendirdi
İHSAN KUMRU-Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve ...
Çengelliler Kırdağ’da buluştu
Ramazan bayramı nedeni ile köye gelen çengeliler bayram sonrası Kırdağ’da ...
En fazla turist İran’dan
Yaz aylarında Erzurum’a özellikle İran başta olmak üzere Arap turistler ...
 
Çoban ressam tarihi minyatürleştirdi
Doğunun çoban ressam olarak ünlenen sanatçısı Metin Doğrukartalyaşadığı ...
Necipoğlu Erzurum’da
Erzurumlu Hafız, Bestekar Halil Necipoğlu, Erzurum Büyükşehir Belediye ...
Çengelli'de Sılayı Rahim buluşması
Oltu İlçesine bağlı Çengeli Köyü, Ramazan Bayramı münasebetiyle şehir ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Gazze’den Doğu Türkistan’a Dinmeyen Ağıt: Akif’in Uyarısı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva