İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLAR HAYATA KAZANDIRILIYOR
Bölgede 10 ilin bağlı bulunduğu Dedekorkut İşitme Engelliler İlköğretim Okulu, bir eğitim-öğretim merkezi oluşunun yanında, sahip olduğu donanımıyla da adeta sağlık merkezlerini andırıyor. Hem konuşma yeteneği kazanabilmek, hem de öğrenimlerini sürdürebilmek için Erzurum’un yanında bölge illerinden de öğrencilerin bulunduğu Dedekorkut İşitme Engelliler İlköğretim Okulu’nda, pansiyondan laboratuara, meslek atölyelerinden etüd merkezlerine kadar her türlü eğitim imkanı bulunuyor.
103 ÇOCUK EĞİTİM ALIYOR
Dedekorkut İşitme Engelliler İlköğretim Okulu Müdürü Vedat Karslı, Erzurum’la birlikte bölgede 10 ile hizmet verdiklerini belirterek, “Okulumuzda 32’si kız, 67’si de erkek olmak üzere toplam 103 çocuğa eğitim-öğretim vermekteyiz. 96 tane öğrencimizin yatılı olarak kaldığı okulumuzda, 28’i öğretmen olan 33 de personelimiz bulunmaktadır” dedi.
ÖĞRENCİLERE KONUŞMA YETENEĞİ KAZANDIRILIYOR
İşitme engellilere erken yaşta eğitim verilmesi amacıyla kurulan okulda, bugüne kadar işitme engelli yüzlerce öğrenciye konuşma yeteneği kazandırdıklarını söyleyen Karslı, “İnsanlar konuşma yeteneğini doğup büyüdükleri çevre içerisinde gerek ebeveynleri gerekse çevrelerinden doğal yollarla öğrenirler. Ancak işitme engelli bireyler engelleri nedeniyle bunu yapamamaktadırlar. İşte okulumuzda bu eksikliğin telafi edilmesi anlamında büyük çaba sarf edilmektedir” diye konuştu.
HEM EĞİTİM, HEM DE TEDAVİ HİZMETİ VERİLİYOR
İşitme engelli çocukların konuşma yeteneğini kazanabilmeleri için gerekli koşulların bulunduğunu vurgulayan Okul Müdürü Karslı, ilk ve en önemli hususun, işitme sorunuyla ilgili erken tanı olduğuna dikkati çekerek, “Tanı konulduktan sonra doktor, diyalog, işitme engelliler öğretmeni gibi uzman bir ekiple destek verilmelidir. Çocuğun engeli ne kadar erken fark edilirse o kadar başarılı olunacaktır. Tanının 0-2 yaş arasında olması çocuk için en uygun zaman olacaktır. Tanı koyulduktan sonra çocuğun işitme kaybına göre uygun cihazlandırma yapılmalıdır. Çocuğun cihazını uyanık olduğu süre içerisinde takmasına özen gösterilmelidir. Daha sonra çocuk uygun bir eğitim almalıdır. Eğitim ortamının çocuğun engeline göre düzenlenmiş olması gerekmektedir. Bunun için eğitim ortamındasesizolasyonu yapılmalı, grup eğitim cihazları bulunmalıdır. Saydığımız bu özelliklerin ve uzman kadronun tamamı okulumuzda mevcuttur. Yani çocuklarımız burada sadece öğrenim görmekle kalmıyor, aynı zamanda tedavi süreci de geçiriyorlar“ şeklinde konuştu.
EĞİTSEL ÇALIŞMALAR
Dedekorkut İşitme Engelliler İlköğretim Okulu’nda öğrenim gören öğrencilerin, mesleki kabiliyetlerine yönelik eğitsel çalışmalara da ağırlık verildiğini aktaran Karslı, öğrencilere metal işleri, resim, mobilya, giyim ve el sanatları alanlarında da eğitim verdiklerini kaydetti.
İŞİTME SORUNUNUN AŞILMASINDA AİLELERE DÜŞEN GÖREV
İşitme engelli çocuklara sahip olan ailelerin büyük bir kısmında duyarsızlığın söz konusu olduğunu anlatan Karslı, “Sadece çocuğun eğitim alması yeterli olmayacaktır. Aile eğitimi verilerek, ailenin de eğitimin bir parçası haline gelmesi gerekmektedir. Çocukla hem evde hem de okulda doğal-işitsel-sözel yöntemle iletişim kurulmalıdır. Çocuğun aldığı eğitim devamlı ve düzenli olmalıdır. Aksi takdirde istenen sözel dil başarısının sağlanması zorlaşacaktır. Anne ve babanın bu konuda bilinçlendirilmesi ve eğitime olan inançlarının sağlanması gerekmektedir. Çocuğun eğitiminde kaynaştırma eğitiminin de büyük rolü vardır. Her işitme engelli çocuğun işitebilen akranları ile birlikte olması gerekmektedir. Bu şekilde çocuğun sözel dil gelişimi daha iyiye gidecektir.” dedi.
ÖZVERİ GEREKTİREN SÜREÇ
Ailelerin, bu nedenle işitme sorunu olan çocuklarına karşı çok daha özverili davranmaları çağrısında bulunan Karslı, bu engelinden dolayı çocuğunu saklayan ailelerin bile bulunduğunu anımsattı.
Karslı, “Boyutu ne olursa olsun, işitme engeli bulunan çocuklara kapımız ardına kadar açıktır. Burası okul olması hasebiyle hem bir eğitim yuvası, hem de işitme şeklindeki engelin aşılabilmesi amacına hizmet eden bir tedavi merkezidir.” diye konuştu.