ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Küçükoğlu ailesi yasta
Küçükoğlu ailesi yasta
Palandöken beyaz örtüye girdi
Palandöken beyaz örtüye girdi
Küçükoğlu gündemi değerlendirdi
Küçükoğlu gündemi değerlendirdi
Burak Alemdar Milli Takım aday kadrosunda
Burak Alemdar Milli Takım aday kadrosunda
Diyanet  vekaletle kurban bedelini açıkladı
Diyanet vekaletle kurban bedelini açıkladı
HABERLER>TÜRKİYE
17 Haziran 2013 Pazartesi - 19:49

‘Gönüller kazanmanın peşindeyiz’

Erdoğan, "Biz, kadim medeniyetimizi tanıtarak, dayanışmayı artırarak, kardeşliğe en güçlü şekilde vurgu yaparak gönüller kazanmanın peşindeyiz. Özellikle de dünya üzerindeki her mazluma, her mağdura, her gadre uğramışa ulaşmak, el uzatmak. “dedi.

‘Gönüller kazanmanın peşindeyiz’

AHMET TOPAL-ENİSE YAPAR
ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan tüm olaylara rağmen Türkiye ekonomisinin sağlam olduğuna vurgu yaparak, "Bütün oyunlara rağmen, bütün tezgahlara, tuzaklara rağmen 2013 ilk çeyrekte hepsi çöküyor, biz yine yüzde 3 büyüme kaydettik. Gerçekler ortada. Avrupa ekonomisi daralırken, Japonya'nın ekonomisi işte ortada; yüzde 1 bile büyüyemezken Türkiye ekonomisi yüzde 3 büyüme kaydetti" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rixos Otel'de Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen "Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu Toplantısı"na katıldı. Konuşmasının başında Gezi Parkı olaylarına değinen Başbakan Erdoğan, yaşanan olaylar için, "Bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Türkiye'de yaklaşık 3 hafta boyunca çevre duyarlılığı ile başlayan ancak daha sonra demokrasiye, milli iradeye, seçimle gelmiş, milletin tercihiyle gelmiş hükümete karşı son derece içeride ve dışarıda organize eylemler haline dönüşen; aynı zamanda son derece karanlık odaklardan beslenen bazı çirkin olaylar yaşandı" diye konuştu.
Milletimiz tüm bu eylemleri büyük bir sabırla, büyük bir itidalle takip etti" diyen Başbakan Erdoğan, Ankara ve İstanbul'da yapılan mitinglerin yanı sıra Ankara ve İstanbul'a dönüşlerinde kendilerini karşılayan büyük kalabalığın ise eylemlerden nasıl rahatsız olunduğunu ortaya koyduğunu anlattı. Dünya genelinde AK Parti hükümetine yönelik yapılan destek gösterilerine de teşekkür eden Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dikkat ederseniz, Türkiye’deki küçük çaplı bir toplumsal hareket, bazılarınca doğru okunamadığı için Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki toplumsal hareketlere benzetildiği için dost görüntüsü altındaki bazıları, ne kadar samimiyetsiz, ne kadar yapay olduklarını anında gösterdiler. Kimi uluslararası medya kuruluşları, kimi Avrupalı siyasetçiler ve kurumlar, olayları anlamadan, dinlemeden, analiz etmeden, biraz da olayları tahrik etmek için anında maskelerini indirdiler, gerçek yüzlerini de bu arada gösterdiler. Ancak Türkiye’yi tanıyan, Türkiye’nin toplumsal yapısını bilen, gelişen, güçlenen demokrasimizi takip eden, özellikle de hükümetimizin samimiyetini gören dost ve kardeşlerimiz, süreç boyunca bizlerden desteklerini, dünyaya da yapıcı tavsiyelerini esirgemediler. Ne dediler, 'Türkiye'de aynen Arap Baharı yaşayan ülkeler gibi Türk baharını yaşamaya hazırlanıyor. Halbuki biz Türk baharını 2002'nin Kasım ayında yaşadık ve o günden bugüne Türkiye'de bir Türk baharı esiyor. Bizi asıl sevindiren, dünya üzerinde, mazlumlarla, mağdurlarla, haksızlığa, adaletsizliğe uğramışlarla olan dayanışmamızın, bu olaylarda çok duygusal biçimde karşılığını bulmuş olmasıdır. Somali’nin hayır duası bizim için her şeyden önemlidir. Myanmar’ın, Arakan’ın hayır duası bizim için her şeyden önemlidir. Filistin’in, Irak’ın, Suriyeli mazlumların hayır duası, bizim için her şeyin üzerindedir. Bunun böyle bilinmesi gerekir. Ortadoğu’da, Kafkaslar’da, Balkanlar’da, Avrupa’da, yeryüzünün her köşesinde, gurbette yaşamak zorunda kalmış Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, samimiyetle yaptıkları hayır duaları her şeyden mühimdir."
"ARTIK GÜNDEMİ BELİRLENEN TÜRKİYE YOK"
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin son 10 yıl içerisinde nereden nereye geldiğini de anlattı. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:"Türkiye, öyle bir ülkeydi ki, uluslararası medya, uluslararası bazı kuruluşlar, özellikle de uluslararası bazı sermaye çevreleri, Türkiye üzerine senaryolar yazıp, bunları da maalesef başarıyla uygulayabiliyordu. Hatırlayın, 10 buçuk yıl öncesine kadar Batı’da herhangi bir gazetede çıkan üç satır yazı ya da yorum, Türkiye’de haftalarca gündem konusu olabiliyor, konuşulabiliyor, sevinç vesilesi olabiliyordu. Batı basınında çıkan bir yazı, makale, yorum, Türkiye gündemini sarsabiliyor, Türkiye ekonomisini alt üst edebiliyordu. Avrupa’dan, Amerika’dan, oradaki siyasetçiler tarafından, oradaki kuruluşlar tarafından yapılan bir yorum, borsanın çökmesine ya da yükselmesine, sermaye piyasalarının dalgalanmasına, uluslararası yatırımların artmasına ya da azalmasına sebep olabiliyordu. Kendisine güveni olmayan bir ekonomimiz vardı. Kendisine güveni olmayan bir dış politikamız vardı. İçeride olduğu kadar, dışarıda da özgüveni olmayan bir siyasetimiz vardı. Hamdolsun, bütün bunları artık geride bıraktık. Şu anda, çok azı art niyetli de olsa çoğunlukla objektif şekilde, hemen her gün Türkiye’yle ilgili haberler, makaleler, yorumlar yayınlanıyor. Bütün uluslararası denklemlerde Türkiye faktörü göz önünde bulunduruluyor. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok, gündem belirleyen bir Türkiye var. Bütün uluslararası meselelerde, Türkiye’nin görüşleri, tavsiyeleri, duruşu, tavrı dikkate alınıyor."
“GEÇMİŞTE NEW YORK BORSASI HAPŞIRSA, TÜRKİYE EKONOMİSİ ZATÜRREE OLUYORDU"
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin dış politikasının tüm dünya tarafından ilgiyle izlendiğini belirterek, bu politikanın takdirle karşılandığına vurgu yaptı. "Türkiye'nin yürüyüşü birçok yerde örnek alınıyor" diyen Başbakan Erdoğan, "Geçmişte, Tokyo Borsası, New York Borsası, deyim yerindeyse hapşırsa Türkiye ekonomisi zatürree oluyordu" diye konuştu. "Ama şu anda, tüm dünya, tüm gelişmiş ekonomiler, 4 yıldır çok ağır bir kriz yaşarken, Türkiye ekonomisi istikrarla büyüyor, gelişiyor, ilerliyor" diyen Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İşte buyurun, bütün oyunlara rağmen, bütün tezgahlara, tuzaklara rağmen 2013 ilk çeyrekte hepsi çöküyor biz yine yüzde 3 büyüme kaydettik. Gerçekler ortada. Avrupa ekonomisi daralırken, Japonya'nın ekonomisi işte ortada yüzde 1 bile büyüyemezken Türkiye ekonomisi yüzde 3 büyüme kaydetti. Kriz içindeki ülkeler Uluslararası Para Fonu önünde yüksek faizlerle borç almak için sıraya girerken, Türkiye IMF’ye tüm borcunu ödedi ve sıfırladı. Bu nerede olduğumuzu gösteriyor. Bütün göstergeleri dipte olan, bütün dengeleri sarsılmış olan bir ekonomiyi devraldık, şu anda dünyanın en sağlam, en sağlıklı, en güçlü ve sarsılmaz ekonomilerinden biri haline getirdik."

TÜRKİYE DAHA GÜÇLÜ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak, "Son olaylarda sadece içerde ve dışarıdaki dostlar değil, Türkiye'nin ekonomisi, Türkiye'nin demokrasisi de çok önemli bir sınavdan geçti" dedi. Türkiye'nin geçmişe göre daha güçlü olduğuna vurgu yapan ve hedefleriyle gözü yükseklerde olan bir Türkiye olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Son olaylarda sadece içerde ve dışarıdaki dostlar değil, Türkiye'nin ekonomisi, Türkiye'nin demokrasisi de çok önemli bir sınavdan geçti" diye konuştu.
Erdoğan, son olayların ise doğrudan doruya Türkiye ekonomisini ve demokrasisini hedef aldığını kaydetti. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:"Bir kere hepimiz, artık nasıl bir Türkiye'de yaşadığımızın idrakinde olmak zorundayız. Hepimiz, tam bir özgüven içinde, ülkemizle gururlanmak, ülkemizle iftihar etmek durumundayız. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın, akrabalarımızın, dost ve kardeşlerimizin değişen Türkiye'yi çok iyi hissettiklerini görüyor, duyuyor ve anlıyoruz. Allah'a hamdolsun bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin ay yıldızlı bayrağı, dünyanın her yerinde, büyükelçiliklerimizde, temsilciliklerimizde, bunun yanında şantiyelerimizde gururla dalgalanıyor. Türkçe, dünyanın her yerinde artık uluslararası bir dil olarak adeta ilgi görüyor. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu, dünyanın her sınır kapısında artık itibar görüyor. Türk Lirası, ekonomi çevrelerinde artık değer ifade ediyor. Kızılayımız, TRT'miz, Yunus Emre enstitülerimiz, TİKA'mız, askerimiz, polisimiz, öğrenci ve öğretmenlerimiz, akademisyenlerimiz, özellikle de işadamlarımız, gittikleri her ülkede çok şükür baş tacı ediliyor, umudun müjdecisi olarak karşılanıyorlar."
"BİZ GÖNÜLLER KAZANMANIN PEŞİNDEYİZ"
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin demokrasisinden, ekonomisinden, aktif dış politikasından güç aldığını ifade ederek, "Yeryüzüne dağılmış vatandaşlarına, dost, kardeş ve akrabalarına el uzatmaya, onların hakkını en güçlü şekilde savunmaya başlamıştır" diye konuştu.
Erdoğan, "Her zaman ifade ediyorum; güçlü orduların anlam ifade ettiği bir çağda değiliz" diyerek, "Toprak fetihlerinin anlam ifade ettiği bir çağda değiliz. Yaşadığımız çağ, gönüllerin fethedilmesinin çok büyük önem arzettiği bir çağ. Biz de, gönüller fethetmek, gönüller kazanmak, kazandığımız o gönüllerle barışa, dayanışmaya, kardeşliğe katkı sağlamak için çok samimi, çok kararlı bir mücadele veriyoruz" dedi.
"Biz, güzel Türkçemizle gönüller kazanmanın peşindeyiz" diyen Başbakan Erdoğan, "Biz, kadim medeniyetimizi tanıtarak, dayanışmayı artırarak, kardeşliğe en güçlü şekilde vurgu yaparak gönüller kazanmanın peşindeyiz. Özellikle de dünya üzerindeki her mazluma, her mağdura, her gadre uğramışa ulaşmak, el uzatmak. İnanıyorum ki bunu hep birlikte yapacağız ve böylece gönüller fethetmenin mücadelesini de birlikte gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Salondakilere seslenen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Her biriniz, unutmayın, kendi alanınızda birer Fatih'siniz. Unutmayın, her biriniz, kendi alanınızda, gönüller kazanmak için ter döken birer akıncı, birer öncüsünüz. Unutmayın, her birinizi kendi alanınızda cumhuriyetin banisi gibi Gazi Mustafa Kemal olmalısınız. Kılıcın, özellikle devrinin tükendiği, kalemin kılıcı kestiği, gönül fethetmenin her şeyin önüne geçtiği bir çağda, sizler gönüllerin sultanı olmayı hedefleyecek fedakar kardeşlerimizsiniz."
"AVRUPA BİRLİĞİ PARLAMENTOSU ŞAŞIRMIŞ"
Başbakan Erdoğan, Avrupa Birliği Parlamentosu'nun Türkiye aleyhine aldığı kararı da eleştirdi. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
"Türkiye'ye karşı kötü niyetli, hasmane, art niyetli tutumu olan çevreleri de, sabırla çalışmak suretiyle ikna edeceğiz. AB içinde, işte son Avrupa Birliği Parlamentosu’nda alınan kararı görüyorsunuz. Bunlar şaşırmış. Bunlarda dürüstlük, ahde vefa diye bir şey yok. Sizin bir defa bizimle ilgili böyle bir karar almaya yetkiniz var mı? Sen önce bunu parlamento üyelerin için bu kararı ver. Yunanistan'da, İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da neler oluyor? Bunlara karşı sessiz kalacaksın, Türkiye'de antidemokratik bir eylem yapılacak, işgal var, kamu binalarına, araçlarına, sivil araçlara karşı bir eylem yapılacak, bununla ilgili kalkacaksın, koruma kollama görevini yapan güvenlik güçlerine karşı karar almaya yöneleceksin. O zaman siz de antidemokratsınız, sizin demokrasiye saygınız yok. Sizin, bir defa özgürlük anlamınız, tanımınız farklı. Başkalarının özgürlük alanlarına saldıranlara siz destek çıkıyorsunuz. Bu kararı alanların şu anda oturduğu yer burasıdır. Benim özgürlük alanıma saldırana sahip çıkana ben de karşıyım. Böyle bir AB Parlamentosu’nu da ben tanımıyorum."
"OMURGALI OLMAYA MECBURUZ"
Başbakan Erdoğan, salondakilere seslenerek, bulundukları Avrupa ülkelerinde omurgalı olmaları gerektiğini söyledi. "Omurgalı olmaya mecbursunuz, omurgalı olmaya mecburuz" diyen Başbakan Erdoğan, "Omurgalı olmayandan bir şey olmaz. Yani uysal koyun olmayacaksınız, zulmü alkışlamayacaksınız, zalimin yanında olmayacaksınız. Mazlumun yanında olacaksınız ama hakkı tutup kaldıracaksınız. Dışarıda bu yapılan çalışmalara karşı bu süreçte bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bütün bu olayları yapanların yanında yer alan yurtdışındakilere karşı sizin tavrınız onlardan çok daha baskın olmalı. Onların da ellerinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı pasaportu olabilir ama siz onlardan çok daha güçlü olarak o meydanlara çıkmalısınız. Kapalı spor salonlarıysa oralarda, statlarsa statlarda. Terör örgütü de bunları yapmadı mı? Yaptı. Eğer meydanları siz onlara bırakacak olursanız oralardaki yönetimlerin de onlara destek verdiğini görürsünüz. Buralardaki duruşunuz da çok önemli."
Başbakan Erdoğan, konuşmasının son bölümlerinde ise CNN İnternationel'a yüklendi. CNN'in AK Parti'nin Kazlıçeşme'de gerçekleştirdiği ve 1 milyon 200 bin kişinin katıldığı "Milli İradeye Saygı" mitingini hükümet karşıtı protesto alarak yayınlamasını eleştiren Erdoğan, "Hey Allah'ım ne büyüksün. Secaat arz ederken sirkatin söylüyor" diye konuştu. Bu tür örgütlü dezenformasyonlara karşı daha örgütlü olunmasını söyleyen Erdoğan, "Biz daha çok dayanışma içinde olacağız" dedi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN, GÖRÜŞLERİNİ ALDI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu Toplantısı’nda salonda bulunan ve yurt dışında yaşayan vatandaşlara dövizli askerlikte ödenecek bedelin ne olması gerektiğini sorarak görüşlerini aldı.

"Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu Toplantısı"nda bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının son bölümünde ise ilginç bir yönteme başvurdu. Dövizli askerlik konusunu gündeme getiren ve salonda bulunan vatandaşlara bu konudaki ücretin ne olması gerektiğini soran Erdoğan, yurt dışında yaşayan vatandaşların görüşlerini aldı. Dövizli askerliğin daha önce 10 bin euro ile yapıldığını belirten Başbakan Erdoğan, söz isteyen vatandaşlara teker teker söz vererek ideal bir rakam oluşturmaya çalıştı. Söz alan ve yurt dışında yaşayan vatandaşlar ise, genellikle 5 bin ile 8 bin 500 euro arasında bedel ücreti ödenmesi gerektiğini iletti. Başbakan Erdoğan, katılımcılardan gelen teklifler üzerine bazı değerlendirmelerde bulundu. Belçika’dan katılan ve parlamenter olduğu öğrenilen Meryem Kaçar, Başbakan Erdoğan’a yurt dışında bulunan ve iyi eğitim almış olanların askerliğini sivil alanlarda yapabileceğini önermesi üzerine Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"Bunu poliste yaptık. Kısmen öğretmenlerde yapıyoruz. Sağlık görevlilerinde kısmen yapıyoruz. Ama nasıl yapıyoruz? Yani tayinin çıktığı yerdeki sağlık görevini askerliğinden sayıyoruz. Buna benzer çalışma var. Öğretmenlerde kısmen buna benzer çalışma var. Ama tüm kamu görevlilerinde değil. Çünkü güvenlik gücüne de ihtiyacımız var. Mesela şu anda Silahlı Kuvvetlerimizin düşüncesi ‘biz yedek subaysız bir askerlik düşünemiyoruz’ diyorlar. Neden? Yedek subayların birikimlerini değişik alanlarda, onların da özellikle ‘askerin eğitiminde kullanmak istiyoruz’ diyorlar. Yedek subay hakkını kazananların bir kısım zaten 6 aylık olarak yapıyor ama 12 aylık yapanlar içerisinde tabi mühendisi var, yabancı dili iyi olanlar var. Bunları özellikle merkezlerde, karargahlarda filan kullanma durumu oluyor. Dedikleriniz üzerinde çalışma vesaire, bunlar devam ediyor. Gelecekte buna yönelik daha ne olur, ayrı bir konu. Belçika'nın asker sayısı bizim gibi değil. Bizim sadece muvazzaf kadromuza baktığımız zaman 200 bin civarında TSK muvazzaf kadrosu var ve jandarmayla birlikte değerlendirirsek 250 binin üzerinde. Jandarma İçişleri Bakanlığı’na bağlı olduğu için onu orada değerlendirmiyoruz. Ama rakam konusundaki yaklaşımımız arkadaşlarımızın yaklaşımları değerlendirmeye tabidir."

 
Ekonomide teşvik damgası
 
Uyuşturucu tacirine 5 yıl hapis cezası
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Derdimiz Yunus Emreler yetiştirmektir’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “3 haftadır Türkiye'de birbirinden taban ...
Erzurum Başbakan’ı ağırlayacak
Taksim Gezi Parkı olaylarına tepki amacıyla "Milli İradeye Saygı Mitingi"nin ...
‘Tencere Tava, Hep Aynı Hava’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çadır kurulacak yerlerin belli olduğunu ...
 
Yüz binler alana sığmadı
AK Parti’nin Kazlıçeşme Meydanı’nda düzenlenen “Milli İradeye Saygı Mitingi”ne ...
Korkunç Plan Uygulamada
İşte Gezi Parkı Gerçeği... İşte Gezi Parkı İle Yurt Dışındaki Eylemlerin Benzerliği
Günay, Vali Öztürk’ü ziyaret etti
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Antalya Valisi Sebahattin Öztürk’ü ziyaret etti.
 
Cumhurbaşkanı Gül, AP kararını değerlendirdi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Gezi Parkı odaklı ...
Jandarma Teşkilatı 174. Yılında
Erzurum’da Jandarma Teşkilatının 174. yıldönümü münasebetiyle İl Jandarma ...
Şerife Nine’den bayraklı hediye
Cumhurbaşkanı Gül’e, 75 yaşındaki Hediye Şerife nine tarafından sepet ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva