ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Ağırman’dan Oltulu sporculara destek
Ağırman’dan Oltulu sporculara destek
‘Erzurum doğalgazına kardeş geliyor’
‘Erzurum doğalgazına kardeş geliyor’
Çakmak: ‘Hemşirelik çok kutsal bir meslek’
Çakmak: ‘Hemşirelik çok kutsal bir meslek’
Yaz'ı beklerken, kış geldi, çattı
Yaz'ı beklerken, kış geldi, çattı
Kaçak sigara operasyonu: 10 gözaltı
Kaçak sigara operasyonu: 10 gözaltı
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
2 Aralık 2010 Perşembe - 00:49

Evlilik kabusunuz olmasın

Kimilerinin rüyası kimilerinin kabusu olan evlilik 4 bin yıllık toplumsal bir kurum. Çoğu insan için gerekli olan bu kurum bazı insanlarda korkuya sebep oluyor.

Evlilik kabusunuz olmasın

ERZURUM (İHA) - Kimilerinin rüyası kimilerinin kabusu olan evlilik 4 bin yıllık toplumsal bir kurum. Çoğu insan için gerekli olan bu kurum bazı insanlarda korkuya sebep oluyor. Birçok çift mutlu bir birlikteliği evlilik aşamasında bitiriyor yada evliliğin aşkı öldürdüğüne inanıyor. Metropol şehirlerde bu oran düşünüldüğünden daha fazla olabiliyor. Yalnız yaşamak kimileri için en doğru yaşam biçimi. Neredeyse bekar yaşayanların sayısı evli insanlardan daha fazla. İlişkileri ve aşkı bitirdiğine inanılan evlilik kutsal bir bağlılıktan öte sadece bir sorumluluk almak mı?
Reem Nöroloji Merkezi Kurucusu, Erzurum SSK Hastenesi eski hekimlerinden Dr. Mehmet Yavuz, birçok kişiyi derinden etkileyen evlilik korkusu hakkında ilginç değerlendirmelerde bulundu.
//EVLİLİK KORKUSU NEDİR?
Son yıllarda, yakın ilişkiler üzerine yapılan araştırmaların sayısının oldukça arttığını kaydeden Dr. Yavuz şunları kaydetti; “Evlilik bu yakın ilişkilerin ilk sıralarında yer almaktadır. Evliliğin temelinde de “bağlanma/bağ kurma” arayışı vardır. Bağlanma, beşikten mezara insan davranışının bütünleyici bir parçasıdır. Yetişkinlikteki bağlanma karşılıklı bir ilişkidir. Eşler birbirine yeri geldiğinde bakım verir, zor zamanlarında destek olur ve yaşamın pek çok alanında bir ortaklık içine girerler. Çocukluktan itibaren bağlanma sorunu yaşayan bireyler; eğer gerekli uzman yardımını ve desteği almazlarsa yetişkinlikte karşı cinsle kuracakları ilişkilerde sorun yaşamaları neredeyse kaçınılmazdır. Bu kişilerin yakınlık ve bağlılık gerektiren evlilikten kaçınmaları da oldukça sık gözlenir.
//ÇEVRE FAKTÖRLERİ
Evlilik korkusu, kişinin çevresinde ve ailesinde yaşadığı olumsuz evlilik örneklerinden edindiği bilgiler doğrultusunda yaşadığı bir korkudur. Ayrıca evlilik korkusu psikolojik olarak yaşanan bir bağlanma korkusudur. Karşı tarafa bağımlı yaşamak, onun fikirlerini önemsemek bazı insanları yalnız yaşamanın doğru olduğuna iter. Farklı kültürlerde ve farklı ailelerde yetişen kişiler birden kendilerini bu zorlu kurumun içine sürüklemek istemez. Bir başkasının sorumluluğunu almak herkes için kolay bir durum değildir. Çünkü evli olduğunuz zaman sadece kendiniz için yaşayamazsınız. Çoğul düşünerek bu doğrultuda kararlar almanız gerekir. Yeri geldiğinde fedakâr olmanız, maddi ve manevi imkânlarınızı buna göre ayarlamanız gerekir.
//EVLİLİK KORKUSUNA SEBEP OLAN FAKTÖRLER
Evlik korkusuna sebep olan en büyük faktör çevresel ve ailesel faktörlerdir. Kişinin ailesinde anne ve babasının mutsuz ve sürekli tartışan bir aile içerisinde yetişiyor olması bu korkuyu doğurabilir. Çevresinde yaşayan evli çiftlerin kavgalarına ya da tartışmalarına şahit olması da bu korkunun yaşanmasına sebep verebilir. Kişi çelişkiler yaşar, kendisinin de mutsuz bir birlikteliğinin olacağına inanır. Evlenmekten kaçınır ve evlilik kurumuna olan ilgisi de zamanla yok olur. Uzun zaman tek başına yaşayan insanlarda bu korku görülebilir. Uzun bir dönem yalnız yaşayan bir insan başak bir insanla birlikte yaşamayı kabul etmekte zorlanabilir ve evlilikten kaçabilir. Fakat bu durum mutlu bir ailede yaşamış çocuklarda da görülmektedir. Nedeni ise mutlu bir ailede büyüyen çocuk mükemmeliyetçi bir ruh halinde olur ve karşı taraftan da bunu bekler ve ilişkisinde yaşadığı en küçük tartışma bile onun mutsuz bir evlilik yaparak anne ve babası kadar mutlu bir beraberliğinin olmayacağına kendisini inandırmasıyla başlar. Bir başka deyişle fazla mükemmeliyetçi olmak ta bu korkunun oluşmasına sebep olabilir. Bazı erkekler, hep daha iyi bir bayanla karşılaşabileceği düşüncesi ile önüne çıkan evlilik adayı kadınlardan uzak durabilirler. Ya ‘’ ilerde başka birine aşık olursam ‘’ tarzı düşünceler sürekli anksiyete oluştururak kaçmalara neden olur. Birey flört ettiği kişilerle asla evlilik eylemine girmez. Kimisinde ekonomik, kimisinde fiziksel kimisinde ise kültürel eksiklik bulur. Çoğu kez arkadaşlarının flörtleri ile mukayeseler yapılır ve mutlaka eksik bir şeyler bulunur. Bu anlamda görücü usulü ile olan evlilikler daha az anksiyete oluştururlar. Çünkü sorumlulukları kişilerin anne ve babaları da paylaşırlar. Yapılan istatistikler görücü usulü ile yapılan evliliklerde boşanmaların daha az olduğunu göstermekte. Bunun nedeni evliliğin oluşmasında kendini sorumlu hisseden ebeveynlerin sürekli olarak çiftleri kontrol ediyor olması ve en ufak sorunlarda devreye giriyor olmalarıdır. Diğer taraftan flört dönemlerinden sonra yapılan evliliklerde, görücü usülünde olanlarda olduğu gibi çevresel ve ailevi baskılar olmaz. Bu yüzden boşanmalar çok daha kolay gelişir. Diğer bir deyişle görücü usulüyle yapılan evliliklerde boşanmaların daha az olmasının sebebi, bu tarz yapılan evliliklerde daha mutlu olunuyor olması değildir. Çoğu kez kişi mutlu da olsa mutsuz da olsa çevresel ve ailevi baskıyla birlikteliğini devam ettirmek zorunda kalır. Ancak aile müessesesinin geleceği açısından, aileyi koruyucu çevresel baskının yararlı olduğunu savunanlar da azımsanmayacak sayıdadır.
//PSİKOLOJİK BELİRTİLER
“Bu korkuyu yaşayan kişiler bağlanmaktan korktukları için uzun süreli birlikteliklerden kaçarlar. Devam eden ilişki içinde evlilik konusu açıldığında partnerinden uzaklaşabilir. Yalnız yaşamanın en doğru yaşam biçimi olduğuna, evliliğin formalite bir kurum olduğuna dair rasyonalize etme çabaları görülebilir. Kendisini evlilikte başarılı olamayacak biri gibi düşünebilir ya da evliliği kendi özgürlüğünü engelleyecek bir yaşantı gibi düşünebilir. Bu durum bir tehlike gibi algılanır ve kişinin kaygısını arttırır. Kendi gibi düşünen ve daha çok bekar, yalnız yaşayan insanlarla görüşmek isterler. Hemen her ortamda bekarlığın avantajlarını anlatırlar. Evli olan ama evlilikleri iyi yürümeyen çiftlerden sıklıkla bahsederler. Evliliğin sorumluluğunu almak, yeni görevler ve roller üstlenmekten kaçınmak isterler. Kişinin bu sorumluluklar ve yükümlülüklerle ilgili kendini hazır hissetmemesi, her evlilik bahisi açıldığında anksiyete oluşmasına neden olur. Bunu bazen kişi açıkça ifade eder, bazen de ilişkide yaşanan durumlar sonucunda ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda bencilce yaklaşımları olabilir. Evlilikle ilgili sorulara çelişki içeren cevaplar verebilirler.
//EVLİLİK KORKUSUNU YENMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Kişi evlilikle ilgili korkuları ve kaygılarıyla baş edemediği sürece, bu problem her ilişkisinde yeniden ortaya çıkacaktır. Bu problemler ilişkilerde ayrılıklara neden olabilir. Genellikle ayrılık sonrasında özgüven eksikliği, yalnızlık duygusu, değersizlik hissi, içe kapanma, kendini suçlama gibi süreçler gözlenebilir. Yalnız kalan, sosyal ilişkilerden uzak duran bireyler daha yoğun ve şiddetli yaşarken bu duyguları, sosyal ağları daha geniş olan, farklı aktivitelerde bulunan bireyler ise bu süreci daha kısa sürede atlatabiliyor. Ancak aynı durum, bir sonraki ilişkide yeniden ortaya çıkıyor. Duyguları, kaygıları, korkuları ifade edebilmek her ilişki için çok önemlidir. İlişki içinde sevdiği kişiyle bütün duygularını paylaşabilen bireyler, endişeleriyle daha iyi baş etme ve gerektiğinde yardım alma şansına da sahip olurlar. Evlilik korkusunu yenmek için kişi kendisine olan güvenini arttırmaya çalıştığı gibi başkalarına da güven duyabilmelidir. Ön yargısız yaklaşım sergilemeli, kaderci düşünmekten kaçınmalıdır. Paylaşımcılığı öğrenmeli, bencillikten uzak durmalıdır. Doğru bir ilişkiden neler beklediğini tam anlamıyla düşünmelidir. Sağlıklı ve uzun ilişkiler yaşayabilmek için psikolojik destek mutlaka almalıdır.”

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Fidan Aileleri uyardı...!
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ...
Erzurumlu gencin hazin sonu
İzmir'in Narlıdere ilçesinde, üç gün önce Erzurum'dan gelerek bir kafede ...
Anne mi haklı baba mı?
Ankara'daki bir hastanede kalbinden tedavi gören 36 yaşındaki iki çocuk ...
 
Kayıp korucudan 11 gündür haber yok
Kars'ın Kağızman ilçesi Çayarası köyü Geçici Köy Korucusu Emirhan Yıldırım, ...
Makaranın altında kalan 1 kişi öldü
Erzurum’da yüksek gerilim hattı kablolarının sarılı olduğu makaranın ...
Karayazı’da balkon çöktü: 1 yaralı
Erzurum’un Karayazı ilçesinde balkon çökmesi sonucu 1 çocuk ağır yaralandı.
 
Pencereden düştü,ağır yaralandı
Oltu ilçesinde cam silerken pencereden düşen kadın ağır yaralandı.
Yükseklik, kirliliğe neden oluyor
Türkiye’de en yüksekte kurulmuş en büyük kent olmasının yanında, Orta ...
Sağlığa Çin Darbesi
Dünya standartlarına uygun olmayan Çin malı zirai ilaçların, ürünler üzerinde kaldığını bildirildi.
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Gazze’den Doğu Türkistan’a Dinmeyen Ağıt: Akif’in Uyarısı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva