ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
ETÜ’de Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi
ETÜ’de Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi
Erzurum’da FETÖ üyesi öğretmen yakalandı
Erzurum’da FETÖ üyesi öğretmen yakalandı
ETSO’dan belediyelere tebrik turu
ETSO’dan belediyelere tebrik turu
Jandarma sahip çıktı
Jandarma sahip çıktı
Doğu Anadolu’da yeni kelebek türü keşfedildi
Doğu Anadolu’da yeni kelebek türü keşfedildi
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
30 Nisan 2018 Pazartesi - 12:29

Erzurum yerleşim adlarında Türk inanç kodları

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu Güneş Vakfındaki konferansında tarihi tespitlerini paylaştı.

Erzurum yerleşim adlarında Türk inanç kodları

Güneş Vakfı’nın düzenlemiş olduğu Geleneksel Cuma Konferanslarının bu haftaki konuğu "Erzurum Yerleşim Adlarında Yaşayan Türk İnanç Kodları" konulu konuşması ile Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu oldu.

Yoğun katılımın yaşandığı konferansta Prof. Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu, “Ömer Lütfi Barkan “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kolonizatör Türk Dervişleri” isimli makalesinde Osmanlı tarihinin XIII. Yüzyılda Anadolu da cereyan eden toplumsal ve siyasal büyük değişimlerin devamı ve Anadolu’nun Selçuklular zamanındaki fetihlerinin batıya doğru devam eden büyük Türk göçünün, sistematik iskân ve kolonisazyon siyasetinin bir parçası olduğunu ifade eder. Türklerin Diyar-ı Rum’a gelişi iki yoldandır; ilki Alpaslan’ın emrinde Selçuklu adı ile devletlidir, ikincisi yol da gaziyanın ve abdalanın, kılıcıda ihmal etmeyen gönülleri fethiyledir. Göç eden bu Türkmen boy ve kabileler geçtikleri yerlere göç etikleri yerlerin isimlerini, kendi kabile, soy ve boy adlarını vermişlerdir. Bu konuda ikinci kolun daha verimli olduğu söylenebilir. Köprülü bunları Gaziyan, Ahiyan, Baciyan ve Abdalan olarak adlandırır. Bu guruplar birçok yerleşim yeri kurmuş isim vermiş ayrıldıklarında da bu işim kalmıştır. Toplumsal kurumlar ve hatta devletler değişse bile bu isimler kalmış günümüze kadar kalmıştır” diye konuştu.

“Dervişler, Kalenderiler, Haydariler: Yoksul ve çığan anlamında Farsça bir sözlük olan “dervişin” Arapça karşılığı fakirdir. Tanrıya, Hakka yönelmek için dünya ve dünyaya ait her şeyden uzaklaşmaktır” diyen Prof. Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu, konuşmasında şunları kaydetti;

“O dönemde Kalenderi, Edhemi, Camî, Abdâlân yahut Hayderî gibi zümreler birbirinden ayrılmayacak kadar aynıydılar. Bunların giysileri, saç ve sakalları ve şapkaları farklı idi. Buna göre de isimleri farklılaşmıştır. İspanyol gezgin Clavijo 1404 de Erzurum’dan geçerken o zaman Deliler kenti denen bugün Horasana bağlı Deli baba - Veli baba köyüne varır köydeki herkesin çok dindar olduklarını ve bir kişiye çok saygı gösterdiklerini detaylıca anlatır. Yine bu gezginde Haydar Komu, Aşağı Haydar Komu, Horasanın Haydarlı köyleri, Aras’ın kuzeyindeki Kalender köyü bizler için önemlidir.

Abdallar: Günümüz Erzurum Hınıs ilçesinin Alikırın mahallesinin Abdalan adını taşıması Abdal dervişlerin buradaki varlıklarına işaret eder. Benzer şekilde Erzurum Aşkale’deki Abdalcık köyü bulunur. Köyün halkı Kars’tan göçmüş Karapapak’lardır. Köyde bulunan mezarlık alanı Abdallar olarak anılır.

Abdal lakabı mücahit, faal, propagandacı anlamına gelir. Çok çeşitli adetleri vardır ve günümüzde de birçok çalışmaya konu olmuştur.

Deliler: Erzurum il sınırı içinde birden çok Deliler isimli yerleşim yerleri vardır. Bunlardan birisi Pasinlere bağlı bugün Yiğitpınarı adındaki köydür. 1835, 1928 yılı kayıtlarda Deliler olarak geçer. Bir diğer yer ise Tekman’a bağlıdır. Deliler Osmanlı döneminde değişik adet, gelenek ve elbiselere sahip olan öncü askeri birliktir. O dönemde bu isimle anılan dervişlerin olduğunu da biliyoruz fakat yukarıda isimlerin hangisine tabi olduğunu bilmiyoruz.

Ahiler: Erzurum’un Azize diye adlandırılan kazasının güncel adı Atlıkonak olan mahallenin adı Evrenidir. Ve Ahi Evran ile ilişkisi olması muhtemeldir. Bu kültürün kökenleri Pers, Roma ve Arap kültürlerinden renkler taşır. Günümüz Anadolu’sundaki sıra geceleri, herfene ve oda yakma geleneği günümüze kadar gelmiştir.

Tapdukilik, Emrelik: Tapduk ve Emre sözcüklerini barındıran yerleşim yeri adları oldukça fazladır. Geçmişte Erzurum il sınırına komşu olan Ağrı ili de dahil dört yerleşim yeri mevcuttur. Tapu köy (Yeşildurak, Diyadin, Ağrı), Tapu Köy (Hınıs, Erzurum), Tapu Köy (Bozyar, Karaçoban, Erzurum), Emre Kom (Hasankale, Erzurum), Emrecik (Ilıca, Erzurum). Ayrıca Erzurum’un Dutçu köyünde Yunus Emre’nin mezarının olduğu da önemlidir. Burdan anlıyoruz ki Tapduklu ve Emrelerin Anadolu’nun diğer sahalarında olduğu gibi Erzurum coğrafyasında da, özellikle XI-XVI yüzyılda bulunmuş oldukları sonucunu, defalarca yapılan değişikliklere rağmen halen varlıklarını yerleşim yeri isimlerinden çıkarabiliriz.

Sonsöz olarak söyleyebiliriz ki; hususen Erzurum coğrafyasındaki yerleşim adları geçmişin sosyal ve kültürel kalıtlarını taşımaktadır. Bahsi konu alan toprakların “Türk” ile karşılaşması yaygın bilinenden daha öncesine dayanmaktadır. İslam dünyasına katıldıktan sonra zaman dilimi ile sınırladığımız yazımızın konusu içinde Türk milletinin Anadolu’ya geliş serüvenini yeni tanıştığı bir inanç sistemi ile gelinen coğrafya arasında kurulan ilişki içinde inceledik. Göç edilen toprakların vatanlaştırılmasında yerleşilen yere ceddimiz sıradan ve gelişigüzel adlar vermemiştir. Yaşanılan coğrafyaya ad vermede boy, aşiret, oymak veya cemaatlerin adlarının kullanımına başvurmuşladır. Bundan dolayı verdikleri isimler sahip oldukları inanç ve mensup oldukları milli kimliklerinin birer kaydı olarak kabul edilmelidir. Dünya tarihinin en önemli olaylarından birisi olarak kabul edilen Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması XI ile XIV yüzyıllar arasında cereyan etmiş olsa da en yoğun biçimde XIII. Yüzyılda yaşanmıştır. Bu süreçte rol alan en büyük faktör Türkmenler yani Alperenler, Horasan Ereni, Abdalan-ı Rûm ve hatta derviş olarak anılan Oğuz Türkleridir. Yanlış bir isimlendirme ile kimi yazarlarca haretik olarak nitelenen bu topluluklar arasında Arap ve benzeri unsurun bulunmayışı etnik bağlantı açısından dikkat çekicidir. Horasan’dan Anadolu’ya olan bu Türk seyelanında Erzurum toprakları hem bir kapı hem dinlenme hem de dem alma yuvası olmuştur. Bu yuvada fikren, ruhen yoğrularak güçlenen Türkmen Oğuz taifesi Rumeli’ye kadar Diyar-ı Rûm’u Türkleştirmiştir. Bundan ötürü bu ulu ve kutlu yürüyüşün yadigârları olan yer adlarının atalar mirası olduğunu anlamak, yorumlamak ve koruyarak geleceğe taşımak milli bir görevdir.”

Konferansın ardından, Güneş Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Aslan, Prof. Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu’na konuşmalarından dolayı teşekkür ederek, Güneş Vakfı tarafından yayınlanan "Türk Tarihine Adanmış Çileli Bir Ömür Prof. Dr. Salim Cöhce Armağanı kitabını ve katılım belgelerini takdim etti.

 
Söylemez Barajı sözleşmesi imzalandı
 
Atatürk Üniversitesi'nde Kariyer Merkezi açıldı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Özyurt 8. kişisel yağlı boya tabloları sergisini açtı
Erzurumlu ressam Fesih Özyurt 5 yıl sürede yaptığı 75 tabloluk yağlı boya resimlerini sergiye açtı.
Osmanlı Türkçesi için yarıştılar
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) ile Hayrat Vakfı’nın ortaklaşa ...
Afgan öğrenciden resimle dünyaya mesaj
Atatürk Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünde öğrenimini sürdüren Afganistanlı ...
 
Doğu Evleri Sanat şaheserleri
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Güvenlik Meslek Yüksekokulu tarafından ...
Halk Oyunlarında Türkiye şampiyonu oldular
Beylikdüzü Şehit Büyükelçi Galip Balkar Orta Okulu bar ekibi Türkiye şampiyonu oldu.
Çelebi’ye Hollanda Kraliyet ödülü
Hollanda’da ikamet eden Oltulu Halk ozanı Dursun Çelebi Hollanda kraliyet ödülüne layık görüldü.
 
Troya Çocuk Halk Dansları Festivalinde Bar damgası
Troya Yılında, 1. Uluslararası Troya Çocuk Halk Dansları Festivali fırtınası esti
Ergedik’ten light oyun
Sunucu ve oyuncu Ömer Ergedik, ‘Haybeden Gerçeküstü Aşk’ isimli oyunla 1 Mayıs günü sahneye çıkıyor.
Dadaşlardan 57. Alay’a vefa
Çanakkale Savaşı’nın 103. Yıl dönümünde gencinden yaşlısına Erzurumlu, ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva