ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Biri saklandığı evde, diğeri Erzurum’da yakalandı
Biri saklandığı evde, diğeri Erzurum’da yakalandı
Erzurum imalat sektöründe dijital dönüşüm
Erzurum imalat sektöründe dijital dönüşüm
 AFAD imdada yetişti
 AFAD imdada yetişti
Ağrı yolunda feci kaza: 3 ölü, 4 yaralı
Ağrı yolunda feci kaza: 3 ölü, 4 yaralı
Uzundere’de heyelan
Uzundere’de heyelan
HABERLER>TÜRKİYE
9 Ocak 2015 Cuma - 00:48

‘Erkeğin keli kadını, kadının keli çocuğu döver’

Başbakan Davutoğlu, "Herhalükarda kadınlarımıza dönük şiddet konusunda şu ana kadar alınan tedbirler artırılarak devam edecek. Anadolu'da, güzel bir söz vardır, 'Erkeğin keli kadını, kadının keli çocuğu döver' derler. Erkeğin güçlüsü kadın dövmez, erkeğin kötüsü kadın döver. “ dedi

‘Erkeğin keli kadını, kadının keli çocuğu döver’

Başbakan Davutoğlu, "Herhalükarda kadınlarımıza dönük şiddet konusunda şu ana kadar alınan tedbirler artırılarak devam edecek. Anadolu'da, güzel bir söz vardır, 'Erkeğin keli kadını, kadının keli çocuğu döver' derler. Erkeğin güçlüsü kadın dövmez, erkeğin kötüsü kadın döver. “ dedi

AİLE PROGRAMI

Çeyiz hesabının hem kız hem erkek çocuklar için geçerli olacağını vurgulayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, evlilik cüzdanının ibrazının ardından devlet katkı payının alınacağını söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Palas'ta, “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı”nı açıkladı.

Konuşmasında yaşlı hizmet merkezlerinin sayısını artıracaklarını ve faaliyet alanlarını genişleteceklerini bildiren Davutoğlu, 65 yaş üzerindeki nüfusun artmasının bir ülkede aynı zamanda refahın artışını, sağlık hizmetlerinin kalitesinin arttığını, toplumda optimum ömür seviyesinin arttığını gösterdiğini söyledi.

Yaşlıların sayısının artmasından rahatsız olmadıklarını belirten Davutoğlu, ''Allah onlara uzun ömür versin, onlara hizmet etmek hayatı bereketlendirir, ama mesele genç nüfus azalmasın. Öyle bir denge içinde hepsi artsın ki ekonomi dinamizmini kaybetmesin yaşlılara da toplum bütünüyle sahip çıkabilsin. 65 yaş üzerine getirdiğimiz kolaylıkları herkes biliyor, ama ayrıca da yaşlı hizmet merkezleri oluşturacağız, buralarda yaşlılarımıza en iyi şekilde hizmet sunmaya devam edeceğiz'' şeklinde konuştu.

''KADINA ŞİDDET KONUSUNDA SEFERBERLİK''

Bunun dışında ayrı bir kampanya daha başlatmayı düşündüklerini ifade eden Davutoğlu, ''O da çok önemli bir yaramız. Kadına karşı ve aile içi şiddet, çocuğa karşı şiddet konusunda başka bir çerçevede, çok kapsamlı bir seferberlik başlatacağız. Şiddet her yerde kötüdür, işte dün Fransa'da olduğu gibi ama en affedilemez şiddet, aile içinde kadına karşı ve çocuğa karşı uygulanan şiddettir'' dedi.

Davutoğlu, ailenin esasının "muhabbet ve her şeyi bir diğeri için verebilme kararlılığı" olduğunu vurguladı.

''AİLEYİ VE KADIN İSTİHDAMINI DESTEKLİYORUZ''

Söz konusu programla bir taraftan kadınların aile sorumluluklarını yerine getirmede kolaylıklar getirdiklerini, teşvik ettiklerini belirten Davutoğlu, diğer taraftan da aile sorumluluklarını yerine getiren kadınların işlerini kaybetmeleri ya da işlerinde herhangi bir kademe kaybına uğramaları gibi negatif sonuçları ortadan kaldıracak tedbirler aldıklarını kaydetti.

Herkesin bu destek programını doğru anlaması gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, şöyle devam etti:

''Aileyi destekliyoruz, kadının istihdama katılımını da aynı ölçüde destekliyoruz. Arada oluşabilecek farkları da devlet kendisi kapatmayı taahhüt ediyor. İşte bu yeni Türkiye. Reaktif olarak ortaya çıkan sorunlarla ilgilenen bir Türkiye değil, aksine daha sorun çıkmadan pozitif bir gündemle, pozitif bir yaklaşımla Türkiye'nin gelecek 10, 20, 50 yılını görebilecek bir perspektifle bakan bir Türkiye.  Bir gün nüfusumuz dinamizmini kaybettiğinde, ekonomimiz düşmeye başladığında alacağınız tedbirler, tedbir olmaktan çıkar. Yaşlanan bir nüfusu, dinamizmini kaybeden bir nüfusu tekrar bir nüfus dengesine getirtmek en az bir nesil, yani 30-40 yıl alır. Şimdi biz 2023'te yüzde 10'un üzerine çıkacak olan, 2050'de yüzde 20'nin üzerine çıkacak olan bu yaşlanma nispetini şimdiden kontrol altına alabilmek, genç evlilikleri, tabii 18 yaşından sonraki evlilikleri kastediyorum, çeyiz hesabıyla teşvik etmek, anneleri teşvik etmek, annelere ve kadınlara göstermesi gereken saygıyı en deruni şekilde gösterebilmek için bu paketi bütün boyutlarıyla hazırladık. İnşallah önümüzdeki en kısa süre içinde, bir iki ay içinde bütün bu yasal süreçler tamamlanacak, bütün bu uygulamalar da başlayacak.''

ASDEP projesinin ilk uygulamalarının Kırıkkale, Sakarya, Altındağ ve Rize'de başlayacağını bildiren Davutoğlu, sonra tüm Türkiye'ye yayılacağını bildirdi.

'ÇOCUĞUNU İHMAL ETMEYECEK, İŞİNİ DE KAYBETMEYECEK''

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, bu düzenlemelerin bütçeye yükünün sorulması üzerine, şunları kaydetti:''Bazı maliyetler vardır ki sayısal olarak ifade edilemez, bazı maliyetler de bütçeye sayısal bir miktar olarak yansır, tabii bunların bütçeye bir yansıması olacak. Her anneye bir doğum hediyesi göndermenin bütçede bir karşılığı olacak, bir maliyet olarak. Ya da yarı zamanlı çalışma esnasında bunun İşsizlik Fonu'ndan karşılanması gibi sonuçlar olacak. Ama bütün bu maliyetlerden daha büyük maliyet, sosyal maliyettir. Eğer bu tedbirler alınmazsa, yani kadınlarımız en hassas oldukları doğum sonrası dönemde, 'acaba işime mi devam edeyim, çocuğuma mı bakayım' diye bir gerilim yaşarlarsa, işte onun maliyeti çok daha yüksek olur. Ya işini kaybetmemek için çocuğunu ihmal eder, bu telafi edilemez bir maliyettir, bu bir kişiden bahsetmiyoruz, yüzbinlerce belki milyonlarca çocuğun geleceğinden bahsediyoruz. Ya da çocuğunu ihmal etmemek için işini kaybeder. Aslında bizim temel hedefimiz, burada kadın istihdamı bağlamında da çocuğunu ihmal etmemesini sağlayacak şartları oluşturmak, ama işini de kaybetmemesini teminat altına almak. Böyle bir denge kuruyoruz.''

''KADINLARIN PSİKOLOJİK GERİLİM YAŞAMASININ ÖNÜNE GEÇİYORUZ''

Kadınların doğum sonrasındaki en hassas dönemlerinde böyle bir gerilim yaşamasının önüne geçtiklerini anlatan Davutoğlu, mutat uygulamalar dışına çıkarak, her bir çocuk için ek izinler, tam ücret alarak yarı zamanlı çalışma hakkı tanıdıklarını, dolayısıyla kadının işini kaybetmemesini sağladıklarını söyledi.

Aradaki farkı da devletin karşıladığını bildiren Davutoğlu, ''Burada iki şeyden fedakarlık edemeyiz,  kadınlarımızın annelik görevlerini yerine getirirken, çocuklarla beraber olma hakkından, yine ikincisi kadınlarımızın çok büyük emeklerle elde ettiği profesyonel mesleğinden feragat etmesini engellemek durumundayız'' görüşüne yer verdi.

''DEVLET OLARAK SAYISAL MALİYETİ ÜSTLENİYORUZ''

Türkiye'de her yıl yaklaşık bir milyon 200 doğum olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, hepsinin çalışan kadın olmadığını, ancak çalışan kadınların bu gerilimi yaşadığını, bunun maliyetinin çok yüksek olduğunu ifade etti.Davutoğlu, ''Biz devlet olarak diğer maliyeti yani sayısal maliyeti üstleniyoruz ama kadınlarımızın üzerindeki psikolojik maliyeti, sosyal hayatın üzerindeki sosyal maliyeti burada engellemeye çalışıyoruz'' dedi.

''KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIMINDA OLAĞANÜSTÜ ARTIŞ VAR''

Geçen yıl Türkiye'de 1 milyon 300 bin istihdam oluştuğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti: ''Avrupa'da insanlar işlerini kaybederken, Türkiye'de sadece geçen sene 1 milyon 300 bin, krizden bu yana 2009'dan bu yana, yaklaşık 6 milyon istihdam oluşturduk. Bütün istihdam göstergelerinde Türkiye, mucizevi bir örnek olarak gösteriliyor her yerde. Ancak buna rağmen işsizlik oranımız da yüzde 9'lar, yüzde 10'lar seviyesinde kalıyor. Neden? Çünkü kadınlarımızın işgücüne katılımında olağanüstü bir artış var, daha önce olmayan önemli bir faktör. Bu olağanüstü artış ve işgücüne katılım hem genç nüfus hem de kadınlarımızın katılımıyla istihdam sağlamakla birlikte, işsizlik oranı da istediğimiz ölçüde düşmemiş görünüyor. Ama hangi ölçüyü alırsanız alın, şu anda Avrupa'da en fazla istihdam oluşturan, dünyada da belki en fazla istihdam oluşturan ülkelerden biri Türkiye, oransal olarak. Üniversite mezunu kızlarımızın işgücüne katılımı bunun için önemli bir gösterge şu anda yüzde 70'lerde. Bu bir taraftan işgücüne katılımın artması ve aktif nüfusun artmasını sağlıyor ama hükümet ve devlet olarak da bizim üzerimizde de tabi  bir baskı oluşturuyor. Biz bu baskıyı göğüslemeye hazırız. Geçmiş dönemlerde şöyle deniyordu: 'aman doğum kontrolü yapalım, bir iki çocuk olsun, devlet üzerinde istihdam baskısı oluşmasın', politika buydu, AK Parti iktidarlarına kadar. Ama bu politikanın sonucu ne biliyor musunuz? Eğer son aldığımız tedbirlerle, Cumhurbaşkanımızın hani üç çocuk teşvikinin burada rasyonel arka planını anlamayanlar olabilir. Bu politikalar olmamış olsaydı, 2050'de yüzde 20 civarında olacak 65 yaş üstü nüfus, 2025, 2030'larda o düzeye çıkar, Türkiye üretmekte güçlük çeken bir ülke haline dönüşebilirdi.''

''GÖREVİMİZ NÜFUSU AZALTMAK DEĞİL''

Kendilerinin paradigmatik bir değişim yaptıklarını anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:''Dedik ki hükümetlerin görevi bu zorlukların yanından by-pass geçip, o zorlukları görmezden gelmek ve o zorlukları ortadan kaldırmak için nüfusu azaltmak olmamalıdır. Bu bir tuzak.  Aksine hükümetlerin görevi ,'dinamik nüfusu teşvik etmek ama o dinamik nüfusun ihtiyaçlarını karşılayacak eğitim şartlarını, ihtiyaçlarını karşılayacak sosyal ve ekonomik şartları sağlamaktır' dedik. Bunun bizim üzerimizde bir ekonomik maliyetinin olacağını, sosyal, siyasi baskı maliyetinin olacağını bile bile bunu yaptık. Çünkü bizim görevimiz nüfusu azaltmak değil, nüfusu yaşlandırarak işsizliği azaltmak değil, nüfus artışını sağlayarak işsizliği de aynı anda çözmek. İşte o zaman Türkiye, yükselen güç olur."

Kadın istihdamının bu alandaki en kritik konulardan biri olduğuna işaret eden Davutoğlu, bu gerilimi yok etmeye kararlı olduklarını vurguladı. Başbakan Davutoğlu, ''Kadınlarımız, istemeleri halinde çalışacaklar ama çalışırken aile hayatından ya da çocukların görmek istediği muhabbetten, ilgiden fedakarlık etmeyecek'' dedi.

Davutoğlu, "Haydi Kızlar Okula" gibi kampanyalarla belli bir noktaya gelindiğini, bu kampanyaların yaygınlaştırılacağını söyleyerek, kız veya erkek çocuk ayrımı yapmadan, bütün çocukların en iyi eğitimle donanmış bir şekilde hayata hazırlanmalarının kendileri için kutsal bir görev olduğunun altını çizdi.

Babalar ve annelerin birbirlerini desteklemeleri ve bu destek çerçevesinde aile ve iş hayatını düzenlemelerinin önemine dikkati çeken Davutoğlu, "Önümüzdeki haftalarda istihdamı teşvik paketi açıklayacağız. Orada kadın istihdamının ayrıca nasıl teşvik edileceğine dair unsurlar olacak" dedi.

DOĞUM İZNİ

Bir basın mensubunun, doğum izinleriyle ilgili düzenlemelerin ardından kadınların özel sektörde korunmasına dönük bir düzenleme olup olmayacağını sormasına karşılık Davutoğlu, alınacak her tedbirin yan etkisinin olabileceğini, bu etkiyi en aza indirmenin önemli olduğunu söyledi. 

"Aldığımız kararlarda özel sektöre neredeyse hiçbir yük getirmiyoruz" diyen Başbakan Davutoğlu, yarı zamanlı çalışma uygulamasında çalışılan dönemin ücretinin işveren tarafından, geri kalan zamanın ücretinin devlet tarafından ödeneceğine vurgu yaptı. Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:"Devletin aldığı tedbirler dolayısıyla özel sektörün istihdam politikalarının değişmemesine özen göstereceğiz. Ayrıca özel sektörde zaten kadın çalışmasını önceledikleri alanlar olabilir, zaten orada bir fedakarlık yapmak söz konusu olmaz. Özel sektörde ayrıca kadın istihdamını teşvik edebilecek unsurları da göz önünde bulundururuz ama şu aldığımız tedbirler, özel sektörün herhangi bir şekilde kadın istihdamı konusunda caydırılmasına sonuçlar doğuracak bir tedbir yok burada. Hiçbir özel sektör temsilcimizin de kadınları, anneleri mağdur etmek üzerinden verimliliği artırmak gibi bir yanlış bir anlayışa gideceği kanaatinde değilim. Bunun da istismar edilmemesi lazım."

"DOĞURGANLIK ORANINI UZUN VADEDE YÜZDE 3'E ÇIKARMAYA KARARLIYIZ"

Programla ilgili projeksiyonlar yapılırken, teşviklerin nüfus artış hızına etkisinin hesaplanıp hesaplanmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, "Türkiye'deki doğurganlık hızının şu an 2,07 seviyesinde olduğunu, 4-5 yıl içinde bu seviyeyi 2,1'den daha büyük bir noktaya getirmeye çalıştıklarını aktardı. Şu andaki optimum düzeyin altına düşülmemesine özen göstereceklerini belirten Davutoğlu, "Onun altına düştüğü için bu tedbirleri alıyoruz. 65 yaş üstü nüfusun da şu andaki yüzde 7'ler düzeyinde tutulmasını sağlamak. Bu oranın daha fazla artarak 2023'lere doğru dinamik nüfus yapısının bozulmasına izin vermeme çabası içinde olacağız. Uzun vadede ise 2,1 olan doğurganlık oranını yüzde 3'e kadar çıkarmaya kararlıyız" değerlendirmesini yaptı.

"ERKEĞİN KELİ KADINI, KADININ KELİ ÇOCUĞU DÖVER"

Başbakan Davutoğlu, kadına yönelik ve aile içi şiddetin önlenmesi için kampanya başlatılacağına ilişkin sözleri hatırlatılarak, detayların sorulması üzerine, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'ni imzalayarak öncü bir adım atıldığını ve bu kapsamdaki uygulamaların sonuçlarının değerlendirildiğini söyledi. Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Herhalükarda kadınlarımıza dönük şiddet konusunda şu ana kadar alınan tedbirler artırılarak devam edecek. Ola ki bu tedbirlerde istemediğimiz yan sonuçlar doğmuşsa bunlar telafi edilecek. Şiddet olgusu, sadece cezayla ortadan kaldırılacak bir olgu değil. Esas itibarıyla zihniyetle ilgili bir mesele. O zihniyeti değiştirmeden alacağınız yasal tedbirlerin hep bir sınırı oluyor. Bu zihniyeti değiştirecek, uzun vadeli programlar ve kampanyalara da devam edeceğiz.

Anadolu'da, bizim oralarda söylenen güzel bir söz vardır, 'Erkeğin keli kadını, kadının keli çocuğu döver' derler. Anadolu tabiriyle kötüsü anlamında. Erkeğin güçlüsü kadın dövmez, erkeğin kötüsü kadın döver. Annenin güçlüsü çocuk dövmez, annenin annelik yapamayanı çocuk döver. İster çocuk, ister kadınlara dönük şiddet olsun, her türlü şiddetin olmaması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Olması halinde alınacak tedbirleri tekrar gözden geçireceğiz. Bu konuda toplumun her katmanını, en kılcal damarına kadar inerek, şiddeti önce ailede yok edip, sonra da toplumsal bütün hayat katmanlarında yok etmenin yollarına bakacağız."

YASAL DÜZENLEME

 

Bir gazetecinin, yürürlüğe girecek yasadan önce doğum yapanların da bu haklardan yararlanıp yararlanmayacağını sorması üzerine Başbakan Davutoğlu, tedbirlerle ilgili üç kategorinin bulunduğunu belirtti.

Yasa ya da yasal düzenleme gerektirmeyen konuların hemen uygulanacağını, bunlardan ASDEP'in bazı yerlerde uygulanmaya başladığını hatırlatan Davutoğlu, yönetmelik ve genelgeyle uygulanabilecek olanları da hemen başlatacaklarını söyledi.

Başbakan Davutoğlu, yasal düzenleme gerektiren hususların da çok zorlukla karşılaşılmadan kısa sürede Meclis'ten geçeceğine yönelik temennisini dile getirerek, "Burada herkes de bir sınava tabi olacak. O anlamda yasal düzenlemeyi bu dönem içinde yani seçimlerden önce tamamlayıp, yasa yürürlüğe ne zaman girerse o andan itibaren anneler bu haktan istifade etmeye başlayacaklar" diye konuştu.

Aynı gazetecinin "Ücretsiz iznin kıdeme sayılması, yasadan daha önce ücretsiz izin kullananlarda da geçerli olacak mı" sözlerine ise Davutoğlu, "Yasanın geriye doğru işlemesi hukuken mümkün değil. Yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren geçerli olacak" ifadesini kullandı.

"BABALIĞIN KENDİSİ TEŞVİKTİR"

Bir erkek gazetecinin soru talebi üzerine Davutoğlu, daha önce hep kadın muhabirlerin söz aldığını hatırlatarak, "Tek erkek olarak merakla sizi bekliyoruz ne soracaksınız" şeklinde konuştu.

Muhabirin, bunun üzerine, "Babalık iznini 10 günden fazlaya çıkarmayı düşünüyor musunuz, babalara yönelik de teşvik düşünüyor musunuz?" ifadesi salondakileri güldürdü.

Aynı muhabirin kadınların doğum izinlerinin emeklilik hesaplanma sürecine katılması yönündeki düzenlemenin mevcut çalışan kadınları da kapsayıp kapsamaması ile çeyiz hesabını kullanmak isteyenlerin bundan nasıl faydalanacağı sorusuna, Başbakan Davutoğu, "Babalığın kendisi teşviktir. Hiçbir çile çekmeden çocuğu kucağına alıyor. Bütün çileyi anne çekiyor teşviki babalar görüyor. Bir kere babalar olarak biz bu gerçeği kabul edip anneler önünde hürmetle eğilmemiz lazım. Biz sadece çocuğu doğduğu anda kucağımıza aldığımızda seviyoruz. Bundan daha büyük teşvik olmaz" yanıtını verdi.Teşviki gerçek hak edenlerin anneler olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

 "Babalığa teşviki, üç gün olan ve sadece memurlara olan hakkı bütün çalışanlara 5 gün olarak. 5 gün demek, çocuk pazartesi doğduysa cuma bitiyor, cumartesi, pazar da yanında dolayısıyla 7 gün. Salı doğduysa cumartesi, pazar araya girdiği için sayılmıyor yine 7 güne çıkmış oluyor bu 5 gün. Ama bu 5 günde, 'Nasıl olsa bana bu izin verildi' diye maçlarda, stadyumda geçirmemesini teminen anneden bir yazı getirmesi...Latife olarak söylüyorum ama o günlerde çoğun anne ve babayla birlikte aynı ortamı teneffüs etmesi çok önemli."

KIZ VE ERKEKLER İÇİN "ÇEYİZ HESABI"

Çeyiz hesabının hem kız hem erkek çocuklar için geçerli olacağını vurgulayan Davutoğlu, evlilik cüzdanının ibrazının ardından devlet katkı payının alınacağını söyledi. Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:"Diyelim 20, 21 yaşında kaç yaşında olursa olsun, bunu da 27 yaşa kadar olmasını düşünüyoruz. Şu andaki evlilik ortalaması 26-27 yaş, ondan sonrakilere düşünmüyoruz bu katkıyı. Çünkü ondan sonra geç evliliği teşvik olur. Önceden erken evlilik, erken iş sahibi olmakla alakalı olduğu için, diyelim 21 yaşında evlendi, babası ve annesi 21 yaşına kadar olan dönemde onun için 100 bin lira biriktirmişti. Gelecek evlilik cüzdanını ibraz edecek ve ortalamayı söylüyorum, 15 bin ek katkıyı devletten alacak. Eğer iki çocuk için geçerliyse bunun oranının yüzde 30'a çıktığını düşünmeniz lazım. Damat ve gelin ayrı ayrı tasarruf hesapları oluşturmuşsa aileler, bu her ikisi için de ayrı ayrı hesap anlamına gelir, evlilik cüzdanını ibraz ettiği anda."

"İLK ALTINI DEVLET TAKMIŞ OLACAK"

Başbakan Davutoğlu, anneler için verilecek doğum yardımına ilişkin ise "Hastanede ise doğum haberi geldiği anda gönderilecek hediye. Ola ki kırsal kesimde veya evde doğum zarureti doğmuş durumlarda ise nüfus dairesine gidip çocuğunu yazdırdığında, kaydedildiğinde devletin şefkatli eli anlamında ilk çocuk için yarım ama üçüncü çocuktan itibaren bir altın, ilk altını devlet takmış olacak. Güzel bir hayat duasıyla, dileğiyle" diye konuştu.

 

 

 
Öğrencilere bilinçli medya kullanımı eğitimi verildi
 
‘Sizler bizim evlatlarımız gibisiniz’
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cumhurbaşkanı’ndan tarihi öneri
Erdoğan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Kampüsü’nün temel atma ...
‘Devletimizle halkımız destan yazıyor’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Sınır boylarındaki vilayetlerimizde devletimizle ...
‘Millet kararını sandıkta verdi’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet karını da sandıkta vermiştir. Asıl önemlisi ...
 
‘Davamızın tek hedefi adalettir’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Allah şahit ki AK ...
Kilis’te Asımın Nesli Asrın Yürüyüşündeydi
Kilis Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından vatanı uğruna ...
Karadeniz’den Sarıkamış’a şühedaya saygı
Türkiye’nin 81 ilinde Sarıkamış şehitlerini anmak için düzenlenen yürüyüş Trabzon’da da yapıldı.
 
Adıyamanlılar şüheda için tek yürek oldu
Sarıkamış harekatının 100. yıldönümünde, Adıyaman Gençlik Hizmetleri ve ...
‘Baş verir, baş eğmeyiz’
Davutoğlu, , “Mersin’in kurtuluşuyla Sarıkamış dağlarında şehit düşen ...
‘Zulme karşı ortak sesi duyuralım’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'nde gayrimüslim ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva