Ener Strateji Merkezi, proje ve önerileriyle Erzurum’a yön vermeye devam ediyor. Erzurum’un ilk düşünce kuruluşu olan ENER Tarihi eserlerimizin korunması ve teşhiri yolunda bilimsel ve uygulamaya yönelik çalışmalara zaman geçirmeden başlamamız gerektiğini gündeme taşıyor.
ENER Başkanı Vahdet Nafiz Aksu, “Erzurum, makul bir sürede “Müzeler Şehri” olmalıdır, Erzurum “Müze Şehir” haline getirilme potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin harekete geçirilmesi için gerekli çalışmalara vakit geçirilmeden başlanmalıdır” dedi.
Erzurum’un tarihi ve kültürel zenginliği itibariyle Türkiye’nin önde gelen illeri arasında yer aldığını söyleyen ENER Başkanı Aksu, “Şehirde bulunan eşsiz tarihi eserler, Müslüman Türk’ün birer tapu senedi hükmündedir. Bu eserlerin korunup kollanması, ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılması öncelikle şehir halkının görevidir. Şehirlilik bilincini dünden bugüne, bugünden yarına aşılamanın bir yolu da genç hemşehrileri, şehrin kültür varlıklarıyla tanıştırmaktır. Bu tanışıklığı sağlayabildiğimizi söylemek şu haliyle mümkün değildir. Şehir gençliği, kendi tarihi ve kültürel birikimden habersiz yetişmiş ise… O gençlikten bu değerleri ulusal ve uluslararası çapta tanıtmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım değildir. ENER olarak, Tarihi eserlerimizin korunması ve teşhiri yolunda bilimsel ve uygulamaya yönelik çalışmalara zaman geçirmeden başlamamız gerektiğine inanıyor; bu çalışmaların iki ana hedefinin olması gerektiğini düşünüyoruz: Erzurum, makul bir sürede “Müzeler Şehri” olmalıdır, Erzurum “Müze Şehir” haline getirilme potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin harekete geçirilmesi için gerekli çalışmalara vakit geçirilmeden başlanmalıdır” diye konuştu.
//“NENEHATUN SAVUNMA ve 23 TEMMUZ İSTİKLAL MÜZESİ”
Aksu, Erzurum’un müzeler şehri haline getirilmesi için ENER olarak ortaya koydukları önerileri ise şöyle açıkladı;
“Osmanlı Beyliği’nin imparatorluk haline gelmesi aşamasında şanlı zafer destanlarına imza atan milletimiz, İmparatorluğu’nun son dönemlerinde de emsalsiz savunma destanlarıyla tarihe geçmiştir. Erzurum, İmparatorluğun aşılmaz/geçilmez/yenilmez muhkem doğu kalesi olmuş, bir askeri dalgakıran şeklinde Moskof taarruzları karşısında milletin haysiyetini kurtaran şehir hüviyetini kazanmıştır.
//BATI DA ÇANAKKALE NEYSE, DOĞU’DA ERZURUM O’DUR
Batı Da Çanakkale Neyse, Doğu’da Erzurum O’dur. Ama önemli bir fark vardır: Çanakkale’nin destanı yazılmıştır; Kanıyla, canıyla destan yazan Erzurum’un destanı yazılmamıştır. Çanakkale savunması; Müzeleri, Anıtları, Şehitlikleri Yoğun tanıtımıyla sadece ülkenin değil, dünyanın da gündemine oturmuştur. Bu çok önemli ve olumlu bir durumdur. İmparatorluğun son elli yılında yıkıcı Moskof saldırılarına uğrayan Erzurum’un savunma destanlarını canlı tutacak, teşhir edecek, tanıtacak bir Savunma Müzesi kurulması, şehrin kısa vadeli hedefleri arasında mutlaka yer almalıdır. Bunun için en elverişli mekân, kuşkusuz bu savunma destanlarının yazıldığı Tabyalardır. Öte yandan, biliyoruz ki tarihi eserlerin en iyi korunma şekli, onların uygun amaçlar doğrultusunda kullanılmasıdır. Boş olarak bırakılan eserlerin zamanla harabeye dönüştüğünün çok örnekleri bulunmaktadır. ENER olarak tarihi kimliklerini göz ardı etmeden tabyalarımızı sonsuza dek yaşatmanın tek yolunun bu mekanları “Savunma Müzesi” haline getirmek olduğu kanaatindeyiz. Bu mübarek yapılar, çok büyük fakr-u zaruret içinde bunaldığımız bir tarihi süreçte bin bir meşakkatle inşa edilmişlerdir. İmparatorluğun en muhkem savunma mevzileri olarak nice kahramanlık destanını tarihe armağan edildiği geçilmez surlar buralardır. Bu nedenle kurulmasını önerdiğimiz müzenin adının; “Nene Hatun Savunma Ve 23 Temmuz İstiklal Müzesi” konulması uygun olacaktır. Erzurum, diğer kahraman illerimize meclis kararlarıyla unvanlar verilirken unutulmuştu. Gerçi, gerçek kahramanlığının ayrıca tebcil ve tasdike ihtiyacı yoktur. Erzurum’a bu amaçla verilecek unvan, malumu ilam olurdu ki, gerçekten olmasa da olur. Ama bu müze işi olmazsa olmazlardandır. “Nene Hatun Savunma Ve 23 Temmuz İstiklal Müzesi” kurulur kurulmaz birkaç ana bölüm süratle inşa edilmelidir. İlk bölüm Savunma Müzesi başlığını taşıyacak ve kendi arasında iki ana bölüme ayrılacaktır: Birinci bölümde Osmanlı-Rus savaşlarındaki savunma destanlarımıza ilişkin belgeler sergilenmelidir. İkinci bölümde ise, Ermeni Mezalimine ait tüm bilgi, belge ve kalıntılara yer verilmelidir.”
//İSTİKLAL MÜZESİ ÖNERİSİ
Projede İkinci ana bölümün “İstiklal Müzesi” olarak düşünülmesi gerektiğini anlatan Aksu, “Bu bölümde Kongre öncesi, Kongre aşaması ve bütünüyle İstiklal Mücadelesi’ne ilişkin bilgi, belge ve eserler teşhir edilmelidir. Müzede, Sarıkamış Şehitleri için ayrı bir bölüm tanzimi çok uygun olacaktır. Savunma müzesi için Rusya Savunma müzesi, İstiklal müzesi için Washington'daki Amerikan Tarihi Müzesi örnek alınabilir. Ermeni mezalimi müzesi için dünyada sayısız örnek bulunmaktadır. “Nene Hatun Savunma Ve 23 Temmuz İstiklal Müzesi” tüm görsel ve dijital imkânlarla mükemmel donatılmış bir müze şeklinde inşası planlanmalıdır. Erzurum’un muhtelif şanlı savunmaları heykel, yüksek kabartma rölyef, büst, portre, harita, kroki ve bilgi panolarıyla anlatılmalıdır. Ermeni mezalimine ilişkin tüm bilgi ve belgeler kısa filmler halinde çekilmeli ve bunlar sürekli olarak gösterimde tutulmalıdır. Bunun için müzenin uygun yerlerine dev LCD ekranlar kurulmalıdır. Milyonlarca cd yapılıp ziyaretçilere armağan edilmelidir. Bu müze aynı zamanda müzekütüphane işlevine sahip olmalıdır. Tüm belge ve bilgiler kitap, dergi, broşür ve cd şeklinde çoğaltılıp hem teşhir edilmeli hem dağıtılmalıdır. Bu müze sayesinde Erzurum “Ermeni Tezlerini Çürütme” misyonunu yüklenip, bu alanda uluslararası merkez haline gelebilir. Üniversitemizin bu bilimsel altyapıyı hazırlaması mümkündür. Rektörlük şimdiden atağa geçip, tüm üniversite, enstitü ve strateji merkezleri arasında koordinatörlük misyonunu üstlenmelidir. Nene Hatun Savunma Ve 23 Temmuz İstiklal Müzesi’nin süratle kurulup, sonra ülke ve dünya çapında bir müze haline gelmesinden sonra… Bu mekanın adeta ziyaretçi rekorları kırması için; Her yıl, bölge ve tüm ülke ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine düzenli gezi programları düzenlenmesi konusunda… Milli Eğitim Müdürlüğü’ne görev verilmelidir. Müzeye, bölgedeki askeri birilikler düzenli geziler düzenlenmelidir. Belli dönemlerde Harp Okulu ve Akademi öğrencilerine burada dersler verilmesi için Kolordu Komutanlığı’ndan yardım alınmalıdır… Özellikle müze ağırlıklı organizasyonlara ülke çapındaki üniversitelerin iştiraki görevi Rektörlüğe verilmelidir… Yılda birkaç kere, her üniversitenin en az bir inkılâp tarihi dersini müzemizde vermesini sağlamanın yolları da Rektörlüğümüzce aranmalıdır. Ticaret Odası şehre gelen konuklar için müzemize ziyaret turları düzenlemeli, turizm müdürlüğümüz turistik otellerimizde konaklayan misafirleri buraya yönlendirmelidir. Gazeteciler Cemiyeti, şehre gelen gazetecileri müzeye yönlendirmekle kalmamalı, her yıl mesela Kongre’nin yıldönümünde yaygın basına yönelik gezi turları tertip etmelidir. Bu konuda Erzurumlu top yekûn bir seferberliğin tabii gönüllüsü olmalıdır. Bu çerçevede; “Erzurum Panoramik Müze” projesi de devreye sokulmalıdır. Panoramik Müze İstanbul Topkapı surları için yapıldı. Harp sahası efektleriyle, sanki canlı olarak cereyan eden bir harp sahnesi seyredilmektedir. Aynı uygulamanın Tabyalar ve diğer tarihi eserlerimizde gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.” diye konuştu.
//MÜZE ŞEHİR ERZURUM
ENER Başkanı Aksu, “Müze Şehir Erzurum” projesi için de önerilerini şu şekilde sıraladı; Erzurum sahip olduğu eserler sayesinde doğal bir müze şehir görünümündedir. Ancak, şehrin bu potansiyeli bugüne kadar göz ardı edilmiştir. Tarihi binalar hoyratça elden çıkarılmıştır. Tarihi evler muhafaza edilememiştir. Konaklar yerle bir edilmiştir. Tarihi binaların dış yüzeyleri sıvanıp, zevksiz şekilde boyanmıştır. Tarihi eser restorasyonlarında akıl almaz hatalar yapılmış, tamir edelim derken tarihi birçok değer heba edilmiştir. Erzurum’da tarihi bir sokaktan bile söz edemez durumdayız. Bu nedenle, elde kalan varlıklardan “Erzurum Sokağı” oluşturulması yolunda acil adım atılması gerekmektedir. Yakutiye Belediyesinin, Yakutiye Medresesi’nin çevresini açma çalışmaları takdire şayandır. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yakın zamanda yaptığı açıklamada dile getirdiği “Tarihi binaların etrafının açılmasına ilişkin projenin” bir an önce hayata geçirilmesi, şehrin Müzekent haline getirilmesi açısından önemli bir gelişme olacaktır.”