ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Atatürk Üniversitesi yeniden akredite edildi
Atatürk Üniversitesi yeniden akredite edildi
ETD ve  Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi
ETD ve  Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi
TÜBİTAK başarıyı ödüllendirdi
TÜBİTAK başarıyı ödüllendirdi
Tunceli yolunda heyelan tehlikesi
Tunceli yolunda heyelan tehlikesi
Ermenilerin katlettiği şehitler dualarla anıldı
Ermenilerin katlettiği şehitler dualarla anıldı
HABERLER>BÖLGEDEN
25 Kasım 2019 Pazartesi - 16:56

Doğu’dan ‘Kadına Şiddete Hayır’ haykırışı

Doğu Anadolu Bölgesi illerinde, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bölgede AK Partili kadınlar bildiri yayımlayarak kadına şiddete tepki verdi. Erzurum’dan Van’a, Kars’tan Erzincan’a tüm bölge illerindeki etkinliklere binlerce kadın katıldı.

Doğu’dan ‘Kadına Şiddete Hayır’ haykırışı

Doğu Anadolu Bölgesi illerinde, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bölgede AK Partili kadınlar  bildiri yayımlayarak kadına şiddete tepki verdi. Erzurum’dan Van’a, Kars’tan Erzincan’a tüm bölge illerindeki etkinliklere binlerce kadın katıldı.

AK PARTİLİ KADINLARDAN ‘ŞİDDETE HAYIR’ AÇIKLAMASI

AK Parti Bitlis Kadın Kolları Başkanlığı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.

AK Parti İl Başkanlığı önünde toplanan kadınlar, ellerindeki pankartlarla Hüsrevpaşa Mahallesi'ndeki iş merkezi önüne kadar yürüdü. Burada kadınlar adına basın açıklamasını okuyan AK Parti Bitlis Kadın Kolları Tanıtım ve Medya Birim Başkanı İrem Güneş, ak kadınlar olarak çağrılarını sadece kadınlara değil, insanlıktan bir nebze nasibini almış herkese yapmak üzere 81 ilde eş zamanlı toplandıklarını belirtti. AK Parti'nin 5 milyona yaklaşmış kadın üyesi adına, genel geçer cümleleri kurmak ve "dostlar alışverişte gözüksün" misali buluşmalar için toplanmadıklarını kaydeden Güneş, “Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Dayanışma Günü. Biz ak kadınlar olarak çağrımızı sadece kadınlara değil, insanlıktan bir nebze nasibini almış herkese yapmak üzere 81 ilimizde eş zamanlı olarak toplanmış bulunmaktayız. Dünyada kadın ve şiddet kelimelerini kullanarak oluşturulmuş cümlelerle ülkemizde ya da yurt dışında siyasi istismar yapanlar gibi üstünlük taslamak için de toplanmadık. Sadece kendi rahatlığını ve konforunu düşünüp, her fırsatta sahte gözyaşları dökenler gibi olmak için de burada değiliz. 17 yılı aşkın iktidarımızda, her daim ortaya koyduğumuz samimiyet ve sorumluluk bilincimizle bu derinden kanayan yaraya derman olmaya çalıştık. ‘Kadınlara karşı ayrımcılık ırkçılıktan beterdir’ diyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve değerli hanımefendinin, her platformda göstermiş oldukları samimi duyarlılıkları milletimizin malumlarıdır. Ak kadınlar olarak bizler, ilk günkü hassasiyetimiz ve titizlikle bu konuda tavizsiz duruşumuzu göstermeye devam edeceğiz. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde, her türlü şiddete karşı turuncu çizgimizi çekiyoruz. Aynı duyarlılığa sahip toplumumuzun tüm bireylerini de turuncu çizgilerini çekmeye davet ediyoruz” diye konuştu.

AK PARTİLİ KADINLAR TURUNCU ÇİZGİ ÇEKTİ

AK Parti Malatya İl Kadın Kolları Başkanlığı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle basın açıklaması yaparak yürüyüş düzenledi.

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü sebebiyle AK Parti Malatya İl Kadın Kolları Başkanlığı, toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla Hafize Özal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünde toplanan kadınlar farkındalık yürüyüşü yaptı. Yürüyüş sonrası bir açıklama yapan AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Aynur Oğuzhan, AK Parti’li kadınlar kadına yönelik şiddetin her türlüsüne turuncu çizgi çektiğini ifade ederek,” Bugün “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Dayanışma Günü”Biz Ak kadınlar olarak aşağıdaki çağrımızı sadece kadınlara değil, insanlıktan bir nebze nasibini almış herkese yapmak üzere, 81 ilimizde eşzamanlı olarak toplanmış bulunmaktayız. Bizler AK Parti’nin 5 milyona yaklaşmış kadın üyesi adına, genel geçer cümleleri kurmak ve “dostlar alışverişte gözüksün” misali buluşmalar için toplanmadık. Dünyada “kadın” ve “şiddet” kelimelerini kullanarak oluşturulmuş cümleler ile ülkemizde ya da yurtdışında siyasi istismar yapanlar gibi üstünlük taslamak için de toplanmadık. Sadece kendi rahatlığını ve konforunu düşünüp, her fırsatta sahte gözyaşları dökenler gibi olmak için de burada değiliz. 17 yılı aşkın iktidarımızda, her daim ortaya koyduğumuz samimiyet ve sorumluluk bilincimizle bu derinden kanayan yaraya derman olmaya çalıştık” diye konuştu. AK Parti döneminde kadına ve insana yakışır hak ve adaletin tesisinde büyük kazanımlar elde edildiğini de ifade eden, Oğuzhan,” “Kadınlara karşı ayrımcılık ırkçılıktan beterdir” diyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve değerli hanımefendinin, her platformda göstermiş oldukları samimi duyarlılıkları milletimizin malumlarıdır. Yıllardır sürdürdükleri kapsamlı mücadeleler ile kadına ve aslında insana yakışır hak ve adaletin tesisinde büyük kazanımlar elde edilmiştir. Bu dönem içinde, gerek partimiz gerekse kurulan tüm hükümetlerimiz ve özellikle de kadından sorumlu bakanlarımızın tavizsiz mücadeleleri ve saygın çabaları apaçık ortadadır. Bugüne kadar kadınların yaşadığı sorunlarla ilgili yapılmış yasal düzenlemelerle kadınlarımızın ekonomi, siyaset, bilim ve eğitimde güçlendirilmesine önemli katkılar sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.

Her kadın konusu gündeme geldiğinde veya acı bir hadise yaşandığında devletimizle dayanışma yerine bir takım çevrelerin, bu meseleyi istismar etmeleri, kendi çirkin siyasetlerine malzeme yaptıklarını da dile getiren Oğuzhan ,”Dolayısıyla biz bugün öncelikle herkesi genel geçer açıklamalar yapmak yerine samimiyete davet ediyoruz. Yaşanan acıların, ilkelliklerin, cehaletin yurdumuzda ve dünyanın her yerinde son bulması için kadınlar ve erkekler olarak, hep birlikte gerçek anlamda bir dayanışmaya davet ediyoruz. Laf ola beri gele türden açıklamalardan bıktık. Bir annenin, bir genç kızın ya da sadece bir insan olarak, yaşama savaşı veren mazlum bir kadının, köşesinde Allah’a yakarırken, bir başkasından yardım dahi alamadan can vermesi hiçbir siyasete malzeme yapılamaz. Söz konusu bir insanın yaşamı olduğunda, siyaset dahil her şey ayaklarımızın altındadır. Biz Ak Parti’li kadınlar olarak önce insanız, sonra kadınız. Dünyadaki hiçbir kazanım, güç veya makam bir kadının yaşam hakkından daha değerli olamaz. Bugün gerçekten bir dayanışma günü ise, başta HDP Diyarbakır İl başkanlığı önünde yavrularına kavuşma acısıyla gözyaşı döken analarımızın haykırışlarına kulak verilmelidir. Her türlü terör örgütü lanetlenerek, annelerimizin taleplerinin karşılanması için dürüstçe somut adımların atılmalıdır” şeklinde konuştu.

ASLAN :”KADINA YÖNELİK ŞİDDET BİR İNSAN HAKKI İHLALİDİR “

Malatya Barosu da, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için düzenlenen, 25 Kasım uluslararası kadına yönelik şiddetle mücadele gününe destek verdi.

Malatya Adliye Sarayında görev yapan avukatlar, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için çaba göstereceklerini ifade etti. Malatya Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Şeyda Öztürk Aslan, yaptığı basın açıklamada, "Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir. Dünyanın her yerinde bugün kadınlar, dayanışma ve mücadele ruhuyla, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, aile için ve toplumsal şiddete, ayrımcılığa karşı çıkmakta ve kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için mücadele çağrısı yapmakta ve çözüm önerileri sunmaktadır. Çünkü kadınlar ne yazık ki dünyanın her yerinde hukuki, ekonomik, sosyal ve siyasal alanda saldırıya maruz kalmakta ve sömürüye uğramaktadır. Ülkemizde ise, kadına yönelik şiddete her geçen gün artış yaşanmakta, kadınlarımız fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddete maruz kalmakta ve hatta yaşam hakları vahşice ellerinden alınmaktadır. Yasal mevzuattaki tüm değişiklik ve düzenlemelere rağmen, kadına yönelik şiddetin artarak devam etmesinin nedeni toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanamamış olması ve şiddetin kaynağı odaklı çözümlerin geliştirilmemiş olmasıdır” dedi.

KARS’TA KADINA ŞİDDETE DİKKAT ÇEKİLDİ

Kars’ta bir araya gelen kadınlar, kadına şiddete dikkat çekmek için kırmızı karanfil ve broşür dağıttı.

Kars Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nce Faikbey Caddesi üzerinde stant açıldı. Kadına şiddete dikkat çekilmek için açılan stantta vatandaşlar görevlilerce bilgilendirildi. Kadınlara kırmızı karanfil verilirken, kurulan panoya kadınlar ve erkekler ellerini turuncu boya ile kaplayarak el izlerini bıraktı.

Programa katılan Vali Yardımcısı Mehmet Zahit Doğu, burada yaptığı açıklamada, “Kadın naziktir, narindir. Dinimizde de Allah Cella Celalühü, kadınların ve çocukların bize emanet olunduğunu erkeklere ifade etmiştir. Dolayısıyla hem dinimizin değerleri hem de toplumumuzun milletçe biz yıllara sali, asırlara mal olmuş bir medeniyetiz. Kadın hep baş tacıdır. Zaten savunmasız insanların, masumlarım, mazlumların her zaman milletimiz hamiliğini yapmıştır. Bunu yaparken de önce kendi obasından, kendi otağından, kendi yuvasından başlayarak yapmıştır. Çok güzel bir ifade vardır; kendi muhtacı himmet de gayri kime himmet ede. Yuvasında, eşine, çocuğuna hürmetkar olmayan, onları baş tacı etmeyenin zaten çevresine, çevresinden başlayın ülkesine, ülkesinden başlayıp dünyaya bir faydası olmaz” dedi.

KARS’TA, AK KADINLAR, KADINA YÖNELİK ŞİDDETE TURUNCU ÇİZGİ ÇEKTİ

AK Parti Kars İl Kadın Kolları Başkanlığı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Uluslararası Dayanışma Günü etkinliği düzenledi.

AK Parti Kadın Kolları Başkanı Sevim Arslanoğlu ve beraberindeki kadınlar Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı yanında bir araya gelerek kadına şiddete dikkat çekti.

Burada gazetecilere açıklamada bulunan Arslanoğlu, “Bizler AK Parti’nin 5 milyona yaklaşmış kadın üyesi adına, genel geçer cümleleri kurmak ve “dostlar alışverişte gözüksün” misali buluşmalar için toplanmadık. Dünya’da “Kadın” ve “Şiddet” kelimelerini kullanarak oluşturulmuş cümleler ile, ülkemizde ya da yurtdışında siyasi istismar yapanlar gibi üstünlük taslamak için de toplanmadık.

Sadece kendi rahatlığını ve konforunu düşünüp, her fırsatta sahte gözyaşları dökenler gibi olmak için de burada değiliz” dedi.

Arslanoğlu, “ 17 yılı aşkın iktidarımızda, her daim ortaya koyduğumuz samimiyet ve sorumluluk bilincimizle bu derinden kanayan yaraya derman olmaya çalıştık. “Kadınlara Karşı Ayrımcılık Irkçılıktan Beterdir” diyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve değerli hanımefendinin, her platformda göstermiş oldukları samimi duyarlılıkları milletimizin malumlarıdır. Yıllardır sürdürdükleri kapsamlı mücadeleler ile kadına ve aslında insana yakışır hak ve adaletin tesisinde büyük kazanımlar elde edilmiştir.

Bu dönem içinde, gerek partimiz gerekse kurulan tüm hükümetlerimiz ve özellikle de kadından sorumlu bakanlarımızın tavizsiz mücadeleleri ve saygın çabaları apaçık ortadadır. Bugüne kadar kadınların yaşadığı sorunlarla ilgili yapılmış yasal düzenlemelerle kadınlarımızın ekonomi, siyaset, bilim ve eğitimde güçlendirilmesine önemli katkılar sağlanmıştır.

Hal böyle iken her “kadın” konusu gündeme geldiğinde veya acı bir hadise yaşandığında devletimizle dayanışma yerine bir takım çevrelerin, bu meseleyi istismar etmeleri, kendi çirkin siyasetlerine malzeme yapmaları da bir başka hakikattir. Dolayısıyla biz bugün öncelikle herkesi genel geçer açıklamalar yapmak yerine samimiyete davet ediyoruz” diye konuştu.

Bugün gerçekten bir dayanışma günü ise, başta HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde yavrularına kavuşma acısıyla gözyaşı döken analarımızın haykırışlarına kulak verilmelidir diyen Arslanoğlu, “Her türlü terör örgütü lanetlenerek, annelerimizin taleplerinin karşılanması için dürüstçe somut adımların atılmalıdır. Gerçekten dayanışma günü ise, sokakta yürüyen tüm kadınların kılık ve kıyafetine bakılmaksızın, yaşam tercihini veya inancını öne çıkarmadan, tüm siyasi partiler tutarlı ve ortak tavır içinde olmalıdır. Bugün kadına şiddet konusunda dayanışma mesajı verilecekse, öncelikli olarak bir grup başkan vekili, partisinden olmayan kadın grup başkan vekiline haddini bildirme hadsizliği gösterdiğinde, bizzat kendi partisinin binlerce kadın üyesi tepki vermelidir. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, yeryüzünde sözde gelişmiş topluluklar kendi ülkelerindeki islamofobya örneklerine, inanç ve yaşam özgürlüklerine ilişkin saldırılara karşı durmalıdır. Ülkemizde 6 milyona yaklaşan her dinden ve Irktan gelmiş mültecilere ve özellikle de Suriyelilere gösterilen insani duruşu görülmeli ve takdir edilmelidir.Bu samimiyeti göstermeksizin, münferit hadiseleri Türkiye’deki iktidarı, lideri veya dolaylı olarak milletimizi rencide etmek, aşağılamak ve siyasal bir fırsata dönüştürmek isteyenlere karşı dün olduğu gibi, bugün de sessiz kalmayacağız. Dünyanın bir düzen içinde gidebilmesi için her meselenin belli bir adalet ve hakkaniyet içinde yürütülmesi gerekmektedir. Şiddetin dini, inancı, kültürü veya milliyeti olmaz “şeklinde konuştu.

Yapılan açıklamanın ardından AK kadınlar açtıkları pankartlarla Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı yanından parti binasına kadar yürüdü.

VANLI KADINLAR ‘ŞİDDETE HAYIR’ DEDİ

Van’da Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen organizasyonla bir araya gelen kadınlar ‘şiddete hayır’ dediler.

Soydan Kavşağı’nda bir araya gelen kadınlar, Van Devlet Tiyatrosuna kadar yürüdü. Burada kadınlar adına bir konuşma yapan AK Parti Van Kadın Kolları Başkanı Havva Duran, Türkiye’nin 81 ilinde eş zamanlı olarak kadına şiddete hayır dediklerini ifade ederek, “17 yılı aşkın iktidarımızda her daim ortaya koyduğumuz samimiyet ve sorumluluk bilincimizle bu derinden kanayan yaraya derman olmaya çalıştık. Hal böyle iken her ‘kadın’ konusu gündeme geldiğinde veya acı bir hadise yaşandığında devletimizle dayanışma yerine bir takım çevrelerin, bu meseleyi istismar etmeleri, kendi çirkin siyasetlerine malzeme yapmaları da bir başka hakikattir. Yaşanan acıların, ilkelliklerin, cehaletin yurdumuzda ve dünyanın her yerinde son bulması için kadınlar ve erkekler olarak, hep birlikte gerçek anlamda bir dayanışmaya davet ediyoruz. Söz konusu bir insanın yaşamı olduğunda, siyaset dahil her şey ayaklarımızın altındadır” dedi.

Dünyadaki hiçbir kazanım, güç veya makamın bir kadının yaşam hakkından daha değerli olmadığına vurgu yapan Duran, “Bugün gerçekten bir dayanışma günü ise başta HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde yavrularına kavuşma acısıyla gözyaşı döken analarımızın haykırışlarına kulak verilmelidir. Her türlü terör örgütü lanetlenerek, annelerimizin taleplerinin karşılanması için dürüstçe somut adımlar atılmalıdır. Bugün kadına şiddet konusunda dayanışma mesajı verilecekse, öncelikli olarak bir grup başkan vekili, partisinden olmayan kadın grup başkan vekiline haddini bildirme hadsizliği gösterdiğinde, bizzat kendi partisinin binlerce kadın üyesi tepki vermelidir. Ak kadınlar olarak titizlikle bu konuda tavizsiz duruşumuzu göstermeye devam edeceğiz. Bizler ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde her türlü şiddete karşı turuncu çizgimizi çekiyoruz” ifadelerini kullandı.

Kadınların aynı anda ellerindeki balonları gökyüzüne bırakmasının ardından program Van Devlet Tiyatrosunda devam etti. Burada konuşan Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez’in eşi Meral Bilmez ise, şiddetin; töre, namus, gelenek gibi kılıflarla normalleştirilmeyecek acımasız ve aşağılık bir eylem olduğunu dile getirerek, “Ne yazık ki günümüz toplumunda şiddet gören kadınlar, aileyi küçük düşürme ve toplum içinde rezil olma kaygısı ile susturulmakta, maruz kaldığı şiddet normalleştirilmektedir. Ancak ahlaki ve insani olmayan şiddetin toplum tarafından duyulması değil, kadına şiddete yönelmektir. Bizler bu durumun asla normal bir durum olmadığının bilincinde olmalıyız. Hukuki ve insan haklarımızı bilmeli ve şiddete tepki verme cesaretine sahip olmamız gerekmektedir. Yetiştirdiğimiz evlatlarımızı da bu bilinçle yetiştirmeliyiz. Ancak bir toplum bu şekilde değişir” dedi.

Toplumu değiştirecek anahtarın kadınlar olduğunu ifade eden Bilmez, “Kişi kendine ne kadar değer verir, saygı gösterirse yaşadığı toplumda o kişiye o kadar değer verir ve saygı duyar. Kendini olduğu gibi kabul eden, kendini olumlayan, kendine saygı duyan, özgüveni yüksek kadınlar olmayı başardığımız an huzurlu, güçlü ve sağlıklı bir toplumu inşa etmeyi başarmışız demektir. Allah’ın bize bahşettiği değerin, gücün, fıtratımızda var olan bu cevherin farkında olalım ve layıkıyla sahip çıkalım” diye konuştu.

ise psikolojik, ekonomik, fiziksel ve cinsel şeklinde unsurlar ön plana çıkmaktadır” dedi.

Kadına şiddetle mücadelede devletin ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ciddi anlamda çalışmalarının olduğunu ifade eden Göksoy, “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ile Adalet, İçişleri, Milli Savunma, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile protokol imzalanmış, kadına şiddetle mücadelede ilgili kurumlara eğitim verilmiştir. Böylece ilgili bakanlıklar ve kuruluşlar, merkezde ve taşrada kendi paydaşları ile işbirliğine giderek kadına yönelik şiddetle ilgili mücadele etmektedirler” ifadelerine yer verdi.

Drama gösterimi ile devam eden program, Psikolog Ayşe Çörtük tarafından verilen konferans ile sona

ERZİNCAN'DA FARKINDALIK PROGRAMI DÜZENLENDİ

- Erzincan'da "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü" münasebetiyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından farkındalık programı düzenlendi.

Erzincan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlenen programda saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu.

Programda konuşan Erzincan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Muhammer Doğan, şu ifadelere yer verdi:

“Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü. Şiddet, asla kabul edilemez bir insanlık suçudur. Medeniyet ve inanç değerlerimizde kaynağı bulunmayan kadına yönelik şiddet asla mazur gösterilemez. Kadına şiddet, toplumsal bir mesele olup toplumun her kesimini ilgilendirmektedir. Kadın kimliği, ülkemizde menşei, kültürel, dini ve benzeri farklılıkları içerisinde algılanmakta ve bu farklılıkları ile gerek sosyal gerek siyasal hayatımızı zenginleştirmektedir. Bu zenginlik sadece demokrasimizi güçlendirmemekte aynı zamanda toplumsal ahengimizi de ortaya koymaktadır. Osmanlıdan günümüze bu çeşitlilik ve kimlik zenginliğini yaşayan ülkemizde kadınlar, erkeklerle birlikte sosyo-kültürel kimliğimizin ve tarihimizin inşa ve ihyasında büyük roller üstlenmişlerdir. Unutulmamalıdır ki, istiklal savaşının Nene Hatun’u, Halide Edip Adıvar’ı, Halime Çavuş’u, bizim kadınlarımızdır. Tarih bu konuda bize şöyle seslenir; Kadının müdahil olmadığı, kafasında yer bulmadığı, hiçbir sosyo-kültürel hareket başarıyı yakalayamaz. Lakin günümüz dünyasında yaşanan hızlı değişim ve dönüşüm, kadınlarımızın yükünü arttırmakta, ev ve iş hayatında sorumluluğu artan kadınlarımızın sorunları da artış göstermektedir. Bunun en önemlisi şiddet olgusudur. Kadına yönelik şiddet, kadınların insan haklarından yararlanmalarını ciddi biçimde engellemekte; yaşam, güvenlik, saygınlık, fiziksel ve duygusal sağlık hakkı gibi temel insan haklarını ihlal etmektedir. Kadına yönelik şiddeti doğuran etkenlerin toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelinde çoklu ve karmaşık bir yapı sergilemektedir. Kültürel faktörler, kadının ekonomik bağımsızlığının olmaması, istihdam olanaklarına erişimde sınırlılıklar ile karar alma mekanizmalarında ve yasal düzeydeki boşluklar, şüphesiz en önemli nedeni eğitimsizlik şiddetin ortaya çıkmasını etkileyen temel faktörlerdir. Bizler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak; Toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için çalışmaktayız. Devletimiz, bu konuya büyük hassasiyet göstermekte, kadınlarımızın hem iş hem özel hayatlarında daha iyi koşullar altında yaşayabilmelerini sağlamak için her türlü düzenlemeyi hayata geçirmeye çalışmaktadır. Bu amaçla; Kadınlarımızın iş gücüne katılım oranı 2005 yılında yüzde 23 iken bu oran yüzde 34,3'e yükseldi. Bakanlık olarak 2023 hedefimiz yüzde 41'i yakalamaktır. Yine 2016 yılsonu verilerine baktığımızda ülkemizde toplam kendi hesabına çalışanlar içinde kadın oranı yüzde 16,5 tur. İşveren olan kadınlarımızı da dahil ettiğimizde, iş hayatında aktif olan kadınlarımızın toplam içindeki payı yüzde 14,6’dır. Bizlerin kadınları daha fazla cesaretlendirmemiz, onlara daha fazla destek vermemiz gerekiyor. Kendi potansiyellerini keşfetmeleri noktasında onlara destek olmamız gerekiyor. Kadınların bilgileri ve üretkenlik sezgileriyle daha fazla yenilikçi fikir geliştireceğine ve ortaya çıkan fırsatları değerlendireceklerine yürekten inanıyoruz. Bunun yanısıra kadın istihdamını artırmak, aile ve iş hayatını uyumlu hale getirmek için birçok yasal düzenlemeler bakanlığımız öncülüğünde hayata geçirilmiştir. Çalışan kadınlara hamilelik, doğum, süt izinlerini kullanmaları için esnek çalışma imkanı ve erken emeklilik getirilmiştir. Daha yapılacak çok iş olduğunun da bilincindeyiz.

İl Müdürlüğü olarak bizler de kadınlar için eğitim, istihdam, bakım, koruma, barınma gibi birçok alanda hizmetler vermekteyiz. Sosyal Hizmet Merkezimiz ile 2016 Ocak ayı itibariyle faaliyetlerine başlayan ŞÖNİM merkezimizle birlikte, Aile Eğitim Programları kapsamında Kadınların ve aile yapısının güçlenmesi ve sorunların çözümünde etkili rol almaları için eğitimlerimiz devam etmektedir. Bu çerçevede birbirimize, ailemize, çevremize ve bütün insanlığa duyduğumuz sevginin hiç azalmaması dileğiyle, öncelikle aziz şehitlerimizin anneleri ve eşleri olmak üzere Dünyayı sevgi ile dolduran tüm kadınlarımızı saygıyla selamlıyorum.”

Konuşmaların ardından Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi Müdürlüğü personellerinden Sosyal Çalışmacı Mervenur Yılmaz Yiğit Erzincan İl Eylem Planı kapsamında il genelinde görev yapan muhtarlara yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele/Fırsat Eşitliği ve Erken Yaşta Zorla Evlilikler” konulu bir sunum yaptı. Yapılan sunumun ardından görüş ve temenniler alınarak program sona erdirildi.

 
Muhammed Furkan Özhan milli takımda
 
ETÜ’de ‘Kadın’ temalı sempozyum düzenlendi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İkiyaka şehitleri rahmet niyazlarıyla anıldı
Akbıyık, bölücü terör örgütü PKK tarafından 24 Kasım 1989 yılında Yüksekova ...
Dölekli EGC’yi ağırladı
Pasinler Belediye Başkanı Ahmet Dölekli, basınla buluştu.
Bedir hastaların duasını aldı
Sağlık hizmetlerinde kaliteyi daha da artırmak amacıyla ilçe gezilerine ...
 
Şehit öğretmenler anısına işaret diliyle klip çektiler
Şenkaya ilçesinde 4 Mayıs 1992’de PKK tarafından şehit edilen İlyas Acar’ı ...
Oltu’da Öğretmenlerden 24 Kasım buluşması
Oltu ilçesinde 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle etkinlikler düzenlendi.
Yakutiye’nin 5 mahallesi Millet Konağı’na kavuştu
Yakutiye Belediyesi tarafından Erzurum’da yer alan 5 mahalleye yapılan ...
 
Doğu Anadolu Bölgesinde 24 Kasım gündemi
24 Kasım Öğretmenler Günü tüm yurtta olduğu gibi Doğu Anadolu Bölgesi ...
MHP’den Çat istişaresi
MHP Erzurum İl Başkanı Naim Karataş, geleneksel olarak yapılan istişare ...
Orhan öğretmenlerin coşkusunu paylaştı
Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva