ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Vali Çiftçi, ‘Hafız Kal’ yarışmasının birincisi oldu
Vali Çiftçi, ‘Hafız Kal’ yarışmasının birincisi oldu
953 terörist etkisiz hale getirildi
953 terörist etkisiz hale getirildi
DAP BKİ 2025 yılı proje teklif çağrısına çıktı
DAP BKİ 2025 yılı proje teklif çağrısına çıktı
Mecidiye AL öğrencileri projelerini sergiledi
Mecidiye AL öğrencileri projelerini sergiledi
OBM orman yangınlarıyla mücadeleye yoğunlaştı
OBM orman yangınlarıyla mücadeleye yoğunlaştı
HABERLER>EĞİTİM
10 Ağustos 2010 Salı - 08:50

Deprem Gerçeğine bilimsel yaklaşım

SAMET ÖZÜNAL/GHA – Prof. Dr. Hayati Doğanay, “Yaşadığımız büyük felaketleri, yıldönümlerinde hatırlama dışında hiçbir şey yapmıyoruz.” dedi. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Doğanay, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin üzerinden, bir hafta sonra tam 11 yılın geçmiş olacağını söyledi.

Deprem Gerçeğine bilimsel yaklaşım

//KOCAELİ DEPREMİ
18 bin 373 kişinin hayatını kaybettiği büyük felaketten geriye, Erzurum’un 7 katı büyüklüğündeki toplam 357 bin hasarlı konutun kaldığını anlatan Prof. Dr. Doğanay, “Ne üzücüdür ki, yaşadığımız felaketleri çok çabuk unutuyor; ders çıkarıp tedbir almak yerine, sanki de bir sonraki felaketi beklemeye koyuluyormuş gibi, kılımızı bile kıpırdatmıyoruz.” diye konuştu.  17 Ağustos Marmara Depremi’nden, Türkiye arazisinin yüzde 5, toplam nüfusun ise, yüzde 22’sinin, doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendiğine dikkati çeken Doğanay, büyük felaketin, her yıl olduğu gibi, bu yıl da sadece yıldönümünde yeniden hatırlanacağını kaydetti. Türkiye’nin, arazi yapısının tektonik oluşu nedeniyle bir deprem ülkesi olduğunu dile getiren Doğanay, ülkenin toplam arazisinin yüzde 97’lik kısmına tekabül eden 790 bin kilometrekarelik bölümünün, 1, 2, 3 ve 4’üncü dereceden depremlere maruz kalabileceğini belirtti.
//“TEDBİR ALMAK DURURKEN, NİYE DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENELİM!”
Bilim ve özellikle de sismoloji ilminin, önemli ölçüde gelişmiş olmakla birlikte, nerede, ne zaman ve hangi şiddette bir deprem olacağının tespit edilmesinin henüz mümkün olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Doğanay, bu durumun, “depremle yaşamaya alışmalıyız” şeklinde bir sonuca bağlanmaması gerektiğini kaydetti. Kendisinin bu görüşe kesinlikle katılmadığını, bu görüşü savunmanın, kadere razı gelmek anlamına geldiğini söyleyen Doğanay, “Hepimiz biliyoruz ki, insanları depremler değil, basit tekniklerle yapılmış yapılar öldürmektedir. Yapıların, sağlam ve depreme dayanıklı yapılması gerekir. Bu bakımdan, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nin köy ve kasabalarındaki hemen hemen tüm yapılarla şehirlerdeki yapıların önemli bir kısmı, depreme dayanıklı değildir.” diye konuştu. Ortada bu kadar somut bir manzara dururken, depremle yaşamaya alışmak yerine, gerekli tedbirlerin alınmasının, çok daha akılcı bir yaklaşım olacağını vurgulayan Doğanay, bu süreçte atılacak en önemli adımın, yapılarla ilgili olacağını belirtti.
Doğanay, “Yapılar mutlaka sahanın zemin etüdü yapıldıktan sonra inşa edilmelidir. Sağlam olmayan zeminlerde yapılan yapılar, depremlerde büyük hasarlar görmektedir.” diyerek, yapılaşma konusunda alınacak çok ciddi tedbirlerin, insanları depremin zararından kesinlikle koruyacağını ifade etti.
//“TEDBİRLER KADAR, EĞİTİM DE ÇOK ÖNEMLİ”
Prof. Dr. Doğanay, depreme karşı tedbirli olma noktasında en az yapılaşma kadar önemli bir başka hususun da, eğitim olduğuna işaret ederek, “Meselenin vehametini iyi anlatırsak, tasarruf gerekçesiyle basit yapılar inşa edilmekten vazgeçilecektir. Bu konuda basınımıza ve bilim adamlarımıza çok iş düşüyor. Ama kalıcı ve devamlı olmayan eğitim, zamanla etkilerini yitirir. O halde ilköğretim ve ortaöğretim müfredatı programları, geniş bir konu olarak depremleri de içermelidir. Örneğin, ortaöğretimde depremler konusunu işleyebilecek en yetkili öğretmenler, coğrafya öğretmenleridir. Coğrafya müfredat programlarına ayrılan haftalık ders saati, hiç olmazsa bir saat artırılarak, deprem konusu etraflıca öğrencilere öğretilmelidir. Yoksa yeni büyük bir facia oluncaya kadar, yaşanmış olan diğer facialar da unutulur, gider. Tıpkı 17 Ağustos Marmara Depremi’ni unuttuğumuz ve sadece yıldönümlerinde hatırladığımız gibi…” şeklinde konuştu.
 

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
MEB Şurası sonuç bildirgesi açıklandı
18. Milli Eğitim Şurası Erzurum Bölge Toplantısı sonuç bildirgesinde, ...
Kavurucu sıcak, zor anlar yaşattı
Erzurum Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nun (BESYO) ...
A.Ü. Yaz Okulu dönemi kapatıyor
ÖZLEM ABUŞOĞLU/ERZURUM gazetesi - Erzurum Atatürk Üniversitesinde 28 Haziran ...
 
Okumak için kozalak topluyorlar
YAŞAR YILMAZ(İHA) - Kars'ın Sarıkamış ilçesine bağlı Boyalı köyünde çocuklar ...
Birlik Beraberlik Vakfı’ndan anlamlı yatırım
DURSUN MURAT AYDIN(İHA) - Oltu Birlik Beraberlik Vakfı tarafından eski ...
Yoksulun tercih hakkı yok..
Erzurum’da üniversite tercihi yapan gençlerin büyük bir bölümü, yükseköğrenimlerini ...
 
BESYO sınav maratonu başladı
RECEP DAĞ/ERZURUM gazetesi/sErzurum Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi ...
Gören El Bahçesi’nden Bilişim Teknolojisi
ERZURUM(GHA) - Erzurum’daki çağrı merkezleri, bilgisayar eğitimi alan ...
Eğitim İkna Timi iş başında
ERZURUM(GHA) – Palandöken İlçe Milli Eğitim Müdürü, kız çocuklarını okula ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva