ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Çiftçi’ye sağlık hizmetleri brifingi
Çiftçi’ye sağlık hizmetleri brifingi
Dal’dan başkent mesaisi
Dal’dan başkent mesaisi
Muşlu annelerin evlat nöbeti devam ediyor
Muşlu annelerin evlat nöbeti devam ediyor
Yunus Emre türbesinde Türk Düşünce Tarihi Dersi
Yunus Emre türbesinde Türk Düşünce Tarihi Dersi
Jandarmadan kaçakçılık operasyonu
Jandarmadan kaçakçılık operasyonu
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
11 Mayıs 2010 Salı - 05:27

Demirel, Erzurum Tarihine ışık tuttu

SAMET ÖZÜNAL/GHA/ Tarihe; hep önemli olayların meydana geldiği bir şehir olarak geçen Erzurum’un, II. Meşrutiyet’in ilanına öncülük eden olayların da, tartışmasız adresi olduğu bildirildi. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muammer Demirel, II. Meşrutiyet’in öncü olayları arasında kabul edilen ‘Erzurum Ayaklanmaları’nı anlattı.

Demirel, Erzurum Tarihine ışık  tuttu

//2. MEŞRUTİYET DÖNEMİ
Dönemin 4 valisinin artarda görevden alınmasına neden olan ayaklanmaların, 1906 ile 1907 yılları arasında yaşandığını söyleyen Demirel, bu olayların gerçekte ülkeye meşruti rejimi getirme ihtilalinin provaları olarak kabul edildiğini, ancak gündeme getirilen başlıca toplumsal problemin ise, ağır vergi yükü olduğunu kaydetti. 1895 yılından sonra yurt içi ve dışında faaliyetlerini yoğunlaştıran Jön Türkler’in, İstanbul ve taşrada birçok vilayette gizli şubeler açtıklarını anlatan Demirel, İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin Paris, Berlin ve Cenevre gibi yurt dışı şubelerinin yanında, İstanbul merkez olmak üzere Beyrut, Midilli, Rodos, Selanik, Şam, Trablusgarp, Trablusşam, Trabzon, Edirne, Adana, Mersin ve Erzurum'da şubelerinin mevcut olduğunu belirtti. Cemiyet’in, bazı yerlerde bizzat elamanları göndererek teşkilatlandığı gibi, bazı yerlerde de tamamen gelişmeler doğrultusunda faaliyetlerini şekillendirdiğinin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Demirel, bu süreçte Erzurum’da da her iki tip teşkilatlanmaların göze çarptığını dile getirdi.
//CEMİYETİN ERZURUM’DAKİ FAALİYETLERİNE BAŞLAMASI…
Prof. Dr. Demirel, “Önce Erzurum'a sürgün edilen İttihatçı tıbbiye öğrencisi Emin ve arkadaşı Baytar mektebinden Manastırlı Receb, 1896 yılında Erzurum'da cemiyet kurarak, faaliyete geçmişlerdi. Fakat bunların faaliyetleri kısa zamanda ortaya çıkarılarak tutuklanmışlardı. Emin ve arkadaşları Avrupa'da neşredilen Jön Türk yayınlarını Erzurum'da dağıtarak mahalli halktan muhalif bir kesimin oluşması konusunda bir hayli yol almışlardı. Ayrıca bölgedeki askeri birliklere tayin edilen Harbiye'den mezun genç subaylar arasında Meşrutiyetçi olanlar vardı ve bunlar da muhaliflerle birlikte hareket ediyorlardı.” diye konuştu.
Bütün bu çalışmaların Erzurum'da ayaklanma için müsait bir ortam hazırladığını gören A'dem-i Merkeziyet Cemiyeti Lideri Prens Sebahattin’in, Cemiyetin faal üyelerinden Hüseyin Tosun'u Erzurum'a gönderdiğini aktaran Demirel, Tosun’un, subay olarak tayin edildiği Trablusgarb'dan Avrupa'ya geçerek Jön Türk hareketine katıldığını belirtti. Rusya üzerinden Kafkasya yolu ile 1904 yılında Erzurum'a gelen Hüseyin Tosun’un, bir bakkal dükkanı açarak ticari bir görüntü altında Cemiyetin şubesini açıp örgütlenmeye başladığına dikkati çeken Demirel, “Hüseyin Tosun, bu sırada Cemiyete faal üyeler kazandırırken, halkı da yönlendirmeye çalışıyordu. Yeni Avrupa'da yayınlanan Jön Türk yayınları Rusya üzerinden Erzurum Rus Konsolosu'na geliyor ve oradan onları alan Hüseyin Tosun gerekli kişilere dağıtıyordu. Erzurum eşrafından birçok kişi Cemiyet'e girerek faal çalışmalara katılmıştır. Esnaftan kişilerin yanı sıra Erzurum Müftüsü ve din adamlarından da menfiler arasına katılanlar olmuştur.” ifadelerini kullandı.
//VERGİ TEPKİSİ
Cemiyet’in, Hükümet'e karşı hareket başlatmada toplumsal bir argümanı da hazır bulduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Muammer Demirel, “1903 yılında konulan şahsi vergi ile ehli hayvanlar vergisi tüm İmparatorluk halkı için ağır geldiği gibi, gelir düzeyi bakımından diğer bölgelere göre daha kötü durumda olan Erzurum halkı için daha ağır, hatta kaldırılamayacak, bir yük olmuştu. Bu yolda ilk hareket Hükümet'e yazılarak bu vergilerin kaldırılmasını isteyen dilekçe 1906 yılı başında Vali Nazım Paşa'ya verilmiştir. Vali, isteği Hükümet'e bildirmiş, fakat olumlu bir cevap alınamamıştı.” dedi. 
//HALK GÖSTERİSİ
Şehrin her tarafında teşkilatlanan Cemiyet’in, bunun üzerine Saraya telgraf çekmeye karar verdiğini kaydeden Demirel, “Telgraf çekme şehirde genel bir gösteriye dönüştü. 14 Mart 1906 günü şehirde dükkanlar açılmadı, memurlar işe gitmedi ve okullar açılmadı. Böylece şehirde o gün tam bir ayaklanma havası hakim oldu. Saray'a çekilen telgrafa cevap alınamayınca, ertesi gün de eyleme davam edilmiştir. Bunun üzerine Vali, kalabalığı dağıtmak üzere nizamiye taburunu görevlendirmişse de askerler komutanlarını dinlemeyerek halkın yanına geçmişlerdi. Hatta nasihat etmek üzere gönderilen Müftü Lütfullah Efendi de, halkın arasına karışmıştır.” diye konuştu.
//NAZIM PAŞA’NIN YERİNE ATA BEY ATANDI…
Ayaklananların, Vali konağının telgraf tellerini de keserek bu sefer Vali'nin görevden alınmasını istemeye başladıklarını söyleyen Demirel, “Olayları yatıştırmak isteyen Hükümet, Vali Nazım Paşa'yı görevden alarak Ata Bey’i Erzurum valiliğine tayin edilmiştir. Ayrıca bir de tahkikat komisyonu kurularak Erzurum'a gönderilmiştir. Bu arada bu vergilerin de alınmayacağı halka ilan edilmişti.
Bu gelişmeler karşısında halk büyük oranda telkin olmuş, fakat Cemiyet, sokaklarda adamlar gezdirerek ve postanede adam bulundurarak şehirdeki hakimiyetini devam ettirmek istiyordu. Bu arada yeni Vali Ata Bey'den bazı memurların görevden alınması istendi. Ata Bey, olayların önünün alınmasının ancak elebaşların tutuklanarak sürgün edilmeleri ile mümkün olacağını Babıâli'ye bildirerek, gerekli onayı aldıktan sonra 22 Ekim 1906 gecesi Müftü ve elebaşılar tutuklanarak şehir dışına çıkarılmaya başlandı.” diye konuştu.
//HALK, VALİ ATA BEY’İ İBRAHİM PAŞA CAMİSİ’NE HAPSETTİ…
Cemiyet’in, daha büyük bir olay tertip etmek ve sürgünleri durdurmak gayesiyle derhal harekete geçerek mahallelere adamlar gönderdiğini ve halkı Pastırmacı Hanı'nın önünde sabahleyin toplattığını dile getiren Demirel, “Toplanan kızgın kalabalık Gürcükapı Karakolu'nu basarak iki komiser ve bir polis memurunu karakoldan dışarı çıkartarak öldürdüler. Sürgünleri de geri getiren kabalalık, Vali Konağını basarak Vali Ata Bey'i tartaklayıp yaralamak suretiyle İbrahim Paşa Camiine hapsettiler. Bu olaylar karşısında askeri yetkililer kayıtsız davranarak olaylara seyirci kalmışlardı. Halbuki askeri birliklerin ufak bir hareketi bu olayları kökünden önleyeceği gibi en azından Vali'nin tutuklanması ve polislerin öldürülmesine engel olunabilirdi.” şeklinde konuştu.
//PADİŞAH, HALKIN İSTEĞİ ÜZERİNE VERGİLERİ KALDIRDIĞINI AÇIKLADI
Babıâli’nin, yine geri adım atarak olayları yatıştırma yolunu seçip, Ata Bey'i görevden alarak Valiliğe Nuri Bey'i tayin ettiğini belirten Demirel, “Nuri Bey ise ayaklanmacılara karşı lakayt davranarak durumunu yatıştırmayı denedi. Cemiyet, Meşruti bir yönetim getirme yolundan kazandığı bu mevziyi daha da genişletmek üzere hareketlerine hız vermişti. Çevre il ve ilçelere hareket genişletilmeye başlanmış, bu maksatla bildiriler yazılarak dağıtılmıştır. Hatta askerlere de ayrıca bildiriler yazılarak dağıtılmış ve halkın yanında yer almaları ve halka karşı bir harekette emir aldıklarında uymamaları tembih edilmekte idi. Bu bildirilerde özellikle mevcut yönetimin fenalıklarından bahsedilerek, meşruti yönetimin getirilmesi ve Meslis-i Mebusan'ın açılması açıkça ifade edilmekte idi. Bu gelişmeler ayaklanmacıları daha da cesaretlendirerek, doğrudan doğruya Padişahı hedef alan söz ve hareketlere başlamışlardı. Önce Padişah'tan bu vergilerin tamamen kaldırılmasını ve olaylarda bulunanların af edilmelerini istemişler, Padişah da bu isteklerini kabul ederek af ve vergileri kaldıran iradeleri çıkarmıştır.” şeklinde konuştu. 
//ALINAN TEDBİRLER
Olayların suhuletle önünün alınamayacağını anlayan Hükümet’in, bunun üzerine Abdülvahap Paşa'yı Erzurum Valiliği’ne tayin ettiğine işaret eden Prof. Dr. Demirel, “Bu arada Hüseyin Tosun, bazı subaylarla askeri bir ihtilal de hazırlamaya başlamıştı. Abdülvahap Paşa ise, bu subayların tayinlerini çıkarmakla başlamıştır. Burada bulunan askerlerin şimdiye kadarki olaylarda ayaklanmacıların yanından yer almalarından dolayı Erzurum dışından asker getirilme yoluna gidilmişti. Bu yeni askeri birliğin yardımı ile 25 Kasım 1907 tarihinde başta Hüseyin Tosun ve arkadaşları olmak üzere yaklaşık 100 kişi tutuklanarak olaylar bastırılmıştı. Mahkemeye sevk edilenlerden 4 kişi idam, 23 kişi müebbet hapse mahkûm edilmişti. İdam cezaları da Padişah tarafından müebbede çevrilerek tüm mahkumlar Sinop Cezaevi'ne gönderilmiştir. Tutuklular, 23 Temmuz 1908 tarihinde Meşrutiyet'in ilan edilmesi ile serbest bırakılarak Erzurum'a gelmişler ve Erzurum'da büyük bir coşku ile karşılanmışlardır.” dedi.
Prof. Dr. Muammer Demirel, Erzurum olaylarının, Anadolu'da Kastamonu, Sivas, Diyarbakır, Sinop, Bitlis, Denizli gibi birçok yerde başka hareketlerin çıkmasına öncülük ettiğini de, sözlerine ekledi.
 

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
A.Ü, baharı şenlikle karşılıyor
ÖZLEM ABUŞOĞLU/ERZURUM gazetesi - Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü tarafından ...
Levent'ten şok tespit
İHSAN KUMRU/GHA/Erzurum’a çeşitli defalar geldiğini söyleyen sanatçı Levent, ...
İmam Hatip’den ebru sergisi
Atatürk Üniversitesi Lojmanlar Camii’nde imamlık yapan Kadir Tuzcu ve ...
 
6 yaşındaki Mali, herkesi büyüledi
Almanya'dan turneye gelen Kanada, İtalyan, Yunan, Küba ve Alman dansçılardan ...
‘Aziziye Tanıtım Günleri’ devam ediyor..
DİLEK BAYRAK/ Aziziye Belediyesi Termal Tesisleri, ‘Tanıtım Günleri’ etkinlikleri ...
NARİMDER yoksul öğrencileri sevindirecek
PEHLÜL DÜZENLİ (İHA) - Narman ilçesinde faaliyet gösteren NARİMDER tarafından ...
 
Bingöl, “Şiir ve İnsan”ı anlattı
Şair ve Yazar Bingöl Türk Ocakları Erzurum Şubesinde "Şiir ve İnsan" hakkında ...
Tabyalar’da tarih canlandırılacak
Erzurum’da çekimleri devam eden Nenehatun-Aziziye filminin dekor çalışmaları ...
Avrupa Edebiyatı 22.000 kilometre yol katetti
Goethe Enstitüsü'nün, geniş kapsamlı kültür projesi "Avrupa Edebiyatı ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva