Et fiyatlarının artmasıyla birlikte, sucuk ve pastırma fiyatları da, adeta altınla yarışmaya başladı. 2010 yılında katlanarak artan kırmızı et fiyatları, sucuk ve pastırmaya da tavan yaptırdı. Geçtiğimiz yılın sonunda 27 TL’den satılan dana sucuk, 40 TL’ye doğru tırmanırken, pastırmanın kilosu ise, 55 TL’ye yükseldi.
//ET ÜRÜNLYERİ ZAMLANDI
Kırmızı et fiyatlarındaki yükselişin; yan ürünler olan sucuk ve pastırmayı da etkilediğini kaydeden Mustafa Döngezer isimli esnaf, satışların yeni yılla birlikte yüzde 40 oranında düştüğünü söyledi. Yüzde 100 dana etinden imal edilen sucuğun 40 TL’ye doğru emin adımlarla ilerlediğini, pastırmanın da, 55 TL’yi bulduğunu anlatan Döngezer, “Geçen yıl oranla satışlarımızda çok düştü. Et fiyatlarındaki artış devam edecek gibi görünüyor. Canlı hayvan sıkıntısı sürüyor. Et fiyatlarının sürekli artması sonucu pastırma ve sucuk fiyatları da mecburen artıyor. Piyasada şimdi et yok. Etin olmaması nedeniyle et ürünlerine ister istemez zam geldi. Tabi sucuk ile pastırma fiyatlarının artması vatandaşımızı ekonomik anlamda daha çok etkilerken, birçok vatandaşımız da bize sert tepki gösteriyor. Artık vatandaşımızın alım gücü kalmadı.” diye konuştu.
//BU İŞTEN KİM KAZANIYOR?
Türkiye’de et fiyatlarıyla ilgili büyük bir sorunun yaşandığını anlatan Döngezer, iki ihtimalin bulunduğunu belirtti. Döngezer, “Bu ihtimallerden ilki, Türkiye’de gerçekten de hayvancılık alanında sıkıntı yaşandığı yönünde. İkincisi ise, Türkiye’ye ithal et sokulmak isteniyor. Çünkü ne olduysa birden bire Türkiye’de kırmızı et, en büyük sorun haline geldi. Aklımız ermiyor, ama ortada bir dolabın döndüğü kesin.” ifadelerini kullandı. Durumun, tedbir alınmasını gerektiren bir vaziyet aldığını anlatan Mustafa Döngezer isimli esnaf, bir kilogram kıymanın 20 TL’yi aştığını dile getirerek, sene sonuna kadar et fiyatlarının 30 ile 40 TL’yi bulacağı yönündeki iddiaların olduğunu vurgulayarak, bu duruma en kısa zamanda müdahale edilmesi çağrısında bulundu. Türkiye’ye ithal et sokulmasına da karşı olduğunu söyleyen Döngezer, “Türkiye’nin kendi hayvan varlığı kendisine yeter. Hükümet harekete geçmeli, besiciliğin önünü açmalı, gerekirse üreticiye beş kuruş bile talep etmeden besi hayvanları dağıtılmalı. Millete ne olduğu belirsiz etlerin yedirilmesine izin verilmemeli.” dedi.