Türkiye'nin en fazla göç alan 4 ilinde uygulanan Avrupa Birliği (AB) destekli İç Göç Entegrasyon Projesi (İGEP) çerçevesinde Bursa’nın sosyal atlası çıkarıldı. Elde edilen verilere göre Bursa en fazla göçü Erzurum’dan alıyor.Bu projeyle, Bursa’ya göçle gelen dezavantajlı grubun şehirle uyumunu sağlamak hedefleniyor.
//SOSYAL ATLAS PROJESİ
Gündem 16 Dergisi'nde yer alan habere göre, İç Göç Entegrasyon Projesi (İGEP) Bursa Kent Koordinatörü Gökhan Çatalkaya, Avrupa Birliği (AB) finansmanıyla İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa’da yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Finans İhale Birimi ve Devlet Planlama Teşkilatı üçgeninde gerçekleşen projenin 8.5 milyon Euro’luk bütçesinden Bursa’nın payına düşen 2.4 milyon Euro civarında olduğunu, bu dört şehrinde arasında Bursa’nın net göç hızı bakımından en yüksek paya sahip olduğunu belirten Çatalkaya, “Bursa 2008 yılında 36 bin kişilik net göç almıştır ve net göç hızı yılda yüzde 1,4 seviyesinde" dedi.
//GÖÇÜN DOĞURDUĞU OLUMSUZ SÜREÇ
İGEP’in çıkış noktasının göçün doğurduğu sosyo-ekonomik ve kültürel sorunlara yönelik çözümler üretmek; hedefinin ise bu kapsamda belediyelerin kapasitesini geliştirmek olduğunu ifade eden Çatalkaya, çözümlerin ilkinin stratejik planlama konusunda olduğunu anlattı. Çatalkaya, projenin faydalanıcısı olarak büyükşehir belediyelerinin seçildiğini, sosyal hizmet sunumu yapan tüm kurum ve kuruluşların da paydaş haline getirilerek, oluşturulan çalışma gruplarıyla stratejik planlar üretildiğini söyledi.
Aralık 2008’de başlayan projenin Mayıs 2010’da biteceğini, Bursa genelinde 7 ilçede, 279 mahallede çok detaylı bir analiz yapıldığını kaydeden Çatalkaya, hedef grupların bakış açıları, hizmetlerden faydalanma oranlarının belirlendiğini aktardı. Çatalkaya, “Veriler mahallelerle eşleştirilerek bir büyüklük tespit edildi. Ve bunlar haritalandı. Yani Bursa’nın şu anda 7 ilçe 279 mahalleden oluşan bir sosyal atlası var. Bu sosyal atlasın içerisinde eğitim, kültür, istihdam, özürlülük durumu gibi yaklaşık 60 civarında harita üretimi söz konusu. Tüm bunlar çalışma gruplarına sunuldu ve paydaşlarla paylaşıldı. Bunlarla birlikte, paydaşlara eğitim de verilerek, stratejik planlama ve fizibilite oluşturma konusunda eylem planları çıkartıldı ve şu anda taslağı bitti. Stratejik Eylem Planı’nı nisan sonunda sosyal atlas, kurumsal analiz ve hedef grup analizi başlıkları altında yayınlayacağız" diye konuştu.
//İÇ GÖÇÜN MERKEZİ YILDIRIM
Bursa’ya ağırlıklı olarak Muş ve Erzurum’dan göç var. Göçün daha çok Yıldırım bölgesinde konuşlandığı ifade edilirken, kentin çeperlerinde yoğunluk gözlendiğinin ve ana arterlerin yanlarında bulunduğunun altı çiziliyor. Çatalkaya, “Ankara asfaltının alt kısmı ve üstünde bir yoğunluk söz konusu. Ulus Mahallesi oldukça dezavantajlı durumda. Orası Yavuzselim Mahallesi’nin alt bölgesi gibi. Yavuzselim ise kısmen entegre olmuş. Çünkü burası en eski göç alan merkezlerden. Dolayısıyla bir rant da sağlıyor. Oradaki arsa metrekare fiyatlarıyla Özlüce’deki fiyatlar aynı. Ancak Ulus Mahallesinde ek hizmet sunumu gerçekten çok düşük kapasitede. Bir yandan dezavantajlı gruplar, özellikle de sokakta çalışan çocukların en yoğun yaşadığı bölge. Yaklaşık 300 sokak çocuğu var ve bunun 250’si Ulus Mahallesinde yaşıyor. Kuzeyde Yalova Yolu’nun doğusu ve batısında; bir yandan da dağ eteklerinde bir yığılma söz konusu. İç göç batı planlama bölgesinde çok yoğun değil. Osmangazi sınırları içerisinde birkaç bölgede mevcut, Emek Mahallesi’nde; daha çok Mudanya Yolu istikametine bakan kısmındaDağ eteklerine gelenler ise, daha çok dağ köylerinden göçenler. Alacahırka, Molaferani gibi mahalleler, Bursa’nın dağ köylerinden göç alıyor.”
//İGEP PROJESİNİN İÇERİĞİ
Çatalkaya şu bilgileri verdi: "İGEP, istihdamla, meslek edindirme kurslarıyla ilgili bir sorunu ortaya koydu. Aslında meslek edindirmeye yönelik teknik lise ve meslek yüksek okulu bakımından Bursa üst seviyelerde. Ulusal düzey yüzde 21’lerdeyken kent ortalaması yüzde 36’larda. Ancak İşkur verilerine göre yaklaşık bir yıldır 5 bin adet mesleki kontenjan doldurulamıyor. Bu da verilen meslek edindirme kurslarının ve eğitimlerinin ihtiyaca yönelik hazırlanmış eğitimler olmadığını ortaya koyuyor. Bir diğer sonuç da göçle gelen mahalleler ovaya doğru ilerliyor. Bursa’nın bir özelliği, Hazine arazilerine değil, tarım arazileri üzerine kaçak yapılaşmaya gidilmesi. Bunun önlenmesi gerekiyor. Mayıs 2010’da sona erecek olan İGEP’in çalışmaları, sorumluluğu belediyeye yüklediğinden, Büyükşehir Belediyesi’nin kapasitesi artırılmış olacak. Ayrıca rehabilitasyon modelini içeren çocuk merkezi devreye alınarak, örnek bir uygulama haline getirildi. Bursa’nın stratejik eylem planları çıktı, her kurumun üzerine düşeni yapabileceği bir kılavuz ortaya kondu. Diğer stratejik planı olan kurumlar da revizyon dönemlerinde eylem olarak alabilecekleri kaynak edinmiş oldular".