ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
2 terörist teslim oldu
2 terörist teslim oldu
Polis bu oyuna dur dedi
Polis bu oyuna dur dedi
Erzurum bankacılıkta lider il
Erzurum bankacılıkta lider il
Gazze’de can kaybı 35 bin 34’e yükseldi
Gazze’de can kaybı 35 bin 34’e yükseldi
Göktaş’tan Gazze'ye destek çağrısı
Göktaş’tan Gazze'ye destek çağrısı
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
9 Mart 2011 Çarşamba - 07:36

Bem-Birsen Başörtüsü Sorunu’na dikkat çekti

BEM-BİR-SEN Erzurum Şube Başkanı Elimdar Aydemir, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün doğuşu ve uluslararası bir nitelik kazanmasının bundan 154 yıl önce verilen mücadelenin sonucu olduğunu belirterek, “ O dönemde kadın çalışanların çalışma saatlerini düşürmek ve çalışma koşullarını iyileştirmek amacı ile yaptıkları mücadele 8 Mart’ın temellerinin atılmasına sebep olmuştur.” dedi.

Bem-Birsen Başörtüsü Sorunu’na dikkat çekti

ERZURUM gazetesi
 BEM-BİR-SEN Erzurum Şube Başkanı Elimdar Aydemir, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün doğuşu ve uluslararası bir nitelik kazanmasının bundan 154 yıl önce verilen mücadelenin sonucu olduğunu belirterek, “ O dönemde kadın çalışanların çalışma saatlerini düşürmek ve çalışma koşullarını iyileştirmek amacı ile yaptıkları mücadele 8 Mart’ın temellerinin atılmasına sebep olmuştur.” dedi.
“BM 1977 yılında 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günü olarak ilan etmiş, ülkemiz ise 1975 yılından bu yana 8 Mart’ı kitlesel olarak kutlamaya başlamıştır” diyen Aydemir, “Özellikle son yıllarda çeşitli emek örgütlerinin, sendikaların, siyasi parti ve dernekler ile pekçok kurum ve kuruluşun kendi önceliklerini gündeme getirerek kutlamış olduğu Dünya 8 Mart Kadınlar Günü’nde kadınların gerçek problemlerinden de zaman zaman sapmalar yaşanmaktadır. Yapılan araştırmalar kadının toplumsal yaşamdan ve aile yaşamından kaynaklanan pekçok sorunu olduğunu ortaya koymaktadır. Bunlar; Temel insan hak ve özgürlüklerinden mahrumiyet, Eğitim ve çalışma hakkının engellenmesi, Statü ve temsil hakkının kısıtlanması, Aile içi fiziksel ve cinsel şiddet, Ekonomik sıkıntı, Aile yaşamında problemler, İşyerlerinde sistematik ve psikolojik şiddet, Kadının medya eliyle meta olarak kullanılması, Kadına karşı işlenen suçların övülmesi ya da yok sayılmasıdır”
KADININ TEMSİL SORUNU
Aydemir, yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Kadının toplum içerisinde herhangi bir makamda, mevkide temsil konusu yasalarla desteklenmiş olmasına rağmen, geleneksel yapı ve kadının toplum içindeki görevlerinden kaynaklanan engellemeler bulunmaktadır.
TBMM’de kadın milletvekili sayısının artırılması ve siyasi partilerin bu manada kadın adaylara dönük daha özenli tutum sergilemeleri bu konudaki problemleri azaltacaktır.
BAŞÖRTÜSÜ PROBLEMİ
“Ülkemizde her türlü çabaya rağmen halen çözülmemiş bir başörtüsü problemi hem üniversitelerde hem de çalışma hayatında devam etmektedir. Başörtülü kadın vekil tartışmalarının yaşandığı şu günlerde başörtülü kadın çalışanların problemleri de göz ardı edilmemelidir.
Türkiye’de başörtüsünü dini gereklilik olarak taşıyan milyonlarca kadın bulunmakta ve bu kadınların eğitim, çalışma hak ve hürriyetlerindeki yasaklamalar ya da çalışan kadının kamu yada özel sektörde başörtüsünden kaynaklanan problemleri bulunmaktadır. Bu kesimin TBMM’de temsilci bulundurması, kadının temsil hakkının yanısıra bir insan hak ve özgürlüğü bağlamında da düşünülmelidir.”
KADINA KARŞI ŞİDDET
“Günümüzde pekçok kadın gerek aile içi, gerek töre, gerekse toplumsal cinnette maruz kalmaktadır. Özellikle bu olayların medyaya yansıyan yüzü, kadına karşı şiddet eğiliminde olan pekçok kişiyi özendirmektedir.
Kadınların uğramış oldukları şiddetin kayıt altına alınması ve yargının bu kayıtlar üzerinden karar vermesi, yapanların cezalandırılması ve şiddetin değil, cezanın haber olması, bu tür hareketler üzerinde caydırıcı etki yapacaktır.
Hal böyle iken şiddete maruz kalan kadınları koruyup kollamak üzere açılmış olan bazı sivil toplum örgütlerinin işleyiş mekanizmaları da sıkı denetim altına alınmalı, mağdur kadınların mağduriyetinin kullanılması kesinlikle engellenmelidir.”
KADIN MEDYANIN HAMMADDESİ DEĞİLDİR
“Kadın-medya ilişkileri değerlendirildiğinde, pekçok medya organının kadını bir hammade olarak algılaması ve bazı kadınların da “sanatçılık” adı altında reklam ve medya sektörüne malzeme olması, kadın onuru adına kabul edilebilecek bir durum değildir.
Reklamlarda ya da diğer medya ağırlıklı sektörlerde kadının bir tüketim aracı olarak kullanılması, toplumsal değerlere ve inançlara aykırı bir durumdur. Medya sektörünün bu anlamda iyi denetlenmesi ve bu bilincin kadınlarımızda uyandırılması gerekmektedir.”
ÇALIŞAN KADINLARIN SORUNLARI
“Toplum içerisinde çalışan kadın algısı artık ekonomik bağımsızlığını elde etmiş, statü sahibi mutlu kadın rolünden daha çok, acımasız bir toplumsal yapı içerisinde mutsuz, yorgun, üstlendiği rollerle başa çıkmaya çalışan kadın rolüne bürünmeye başlamıştır.
Kadının hem evde, hem işyerinde üstlenmiş olduğu pozisyonların rahatlatılması iş verimini artıracak, sorunlarının çözümüne katkı sunacaktır.
Tüm kadın çalışanların olduğu gibi yerel yönetimlerde çalışan kadınların da başlıca sorunları arasında işyerinde psikolojik yıpranma, statü planlanmasındaki yeri, aile ile işyeri arasında sıkışıp kalma, çocuğu ile ilgili kreş vb sorunlar gelmektedir.
Çalışan kadınlar ev ve işyeri arasındaki yoğunlukta bunalmakta, sorunlarının devamı halinde işverimlerinde azalma olmaktadır. Çalışan anneler, aşırı sorumluluk yüklenmekte, yorgunluk ve suçluluk duygusu gibi önemli sorunlarla başa çıkmaya çalışmaktadırlar.
Çocuklarına yeterince zaman ayıramayan anneler suçluluk duygusuyla hareket etmekte, bu da toplumun kadına biçtiği rolleri ve kadınların bu rolleri yerine getirmek için gösterdiği çabayı iki katına çıkartmaktadır.“
DİNİMİZ KADINI BAŞ TACI EDİYOR
“Dinimiz kadını baş tacı etmekte, anaları cennetle müjdelemektedir. Hal böyle iken, günümüzde kadının bir meta olarak algılanması, medyanın hammaddesi olarak görülmesi, aile yaşantısının temeline konulan dinamitin fitili olarak kadının sunulması, toplumun bütün bağları ile birlikte çökmesine neden olmaktadır.
8 Mart, ırkı, rengi, kökeni, milleti, dini ne olursa olsun her yaştan, her meslekten tüm kadınların, özellikle de çalışan kadınların sorunlarının ve temel taleplerinin konu edildiği, dile getirildiği ve çözüm yolları için diyalogların başlandığı bir gündür. Her 8 Mart, kadın haklarına saygılı bir dünya özlemi ile kutlanmaktadır. Toplumların ışığı olarak kabul edilen kadınlarımıza bu 8 Mart’ta da her türlü ayrımcılıktan uzak, bütün haklarını kazanabileceği, siyasette, sosyal hayatta etkin, evinde, işyerinde huzurlu, mutlu bir hayat diliyoruz.”

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
mehrez 28 Mart 2011 Pazartesi 15:08

kamuda üst düzeyde çalışan bir bayan olarak kesinlikle başörtüsünün serbest bırakılmasını istiyorum. bırakın başörtüsünü, uzun etek bile abes karşılanıyor kamuda. kariyer mesleklerde dizden etek mecburiyeti gibi bir durum var yıllardan beri.belki biz emekli oluruz göremeyiz ama birgün gelecek türkiyede bilmem kaç yıl yasakmış başörtüsü diye konuşulacak.şairin dizelerine katılmamak imkansız.modernliği çıplaklıkla özdeşleştirmek,başın içindekilerle değil üzerindekiyle uğraşmak bizim dışımızda hangi ülkede var biri söylesin.İtalyada bile çok açık giysilerle sokağa çıkmak yasaklandı gerekçe kadının metalaştırılması olarak belirtildi. bizse gittikçe iğrençleşiyoruz. gidin bakın caddelere genç kızlar koca koca kadınlar ince çorapla dolaşıyorlar etek metek yok. bu ne yozlaşma bu ne iğrençlik. ben bayanlığımdan utanıyorum onları gördükçe.

Yorumu oyla      6      4  
Rabia 18 Mart 2011 Cuma 16:04

Baş örtüsünü yasaklayan zihniyete sesleniyorum; Baş örtüsü sizin gözünüzde sadece bir bez parçası ,öyle değil mi?Siz ne kadar boş insanlarmışsınız ki,bir bez parçasıyla yıllardır mücadele ediyorsunuz…Aynı gayreti terörle mücadele için gösterseydiniz eminim bu gün Türkiye’de terör diye bir sorun kalmazdı.Sözde ülkesini seven sizler,yıllardır imanlı,ahlaklı ve bilgili gençlerin bu ülke için bir şeyler yapmasını engellediniz.Baş örtüsü bizim için bez parçasından çok öte RABBİMİZİN EMRİ’dir.Bu yüzden bizim mücadelemizden vaz geçmemiz asla mümkün değildir…Hiç düşünemiyorsunuz beyniniz olmadığı için,Allah’ın emirlerine karşı gelmekten bu kadar korkan bir insanın ülkesine hizmet ederken,yolsuzluk, haksızlık,kul hakkı yeme gibi bir günaha asla yaklaşamayacağını…Baş örtüsü ne ilim öğrenmeye,ne ülkemize hizmet etmeye,ne deçalışmaya engel değildir…Bunların önündeki tek engel sizlersiniz…Türkiye’nin daha hızlı gelişip, ilerleyebilmesi için;Acilen baş örtüsünün tamamen serbest bırakılıp,***gerekmektedir… Bu ülke için sizden sadece bir şey istiyoruz, GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZ….Rabia Öztürk

Yorumu oyla      6      4  
FUAD DEMİR 9 Mart 2011 Çarşamba 22:05

NE DEMİŞ ŞAİR:Kim demiş avrupa insanı medeni? Ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni! Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni; Desenize hayvanlar bizden daha medeni!

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
444'lü numaralar artık ücretli
Tüketiciler Birliği '444'lü numaralara karşı vatandaşı uyardı.
Erzurum 6'ıncı oldu
Turknet'in ADSL Taşıma Hizmetinden son üç ayda en yoğun biçimde yararlanan ...
Anadolu Ekonomisine Kadın Katkısı
Türkiye’nin en büyük insan kaynakları platformu Kariyer.net, 8 Mart Dünya ...
 
İki Arap Gazetecinin Anlatımıyla: Mustafa Kemal Paşa
Oğuzhan Saygılı [*] Türk İstiklal Savaşı’nın akıbeti sadece ülkemiz insanları ...
Tecdit mi, Teceddüt mü?
Prof. Dr. H. Kâmil Yılmaz/Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı/ Her gün dünya ...
Türk Sporuna yeni vizyon
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından sosyal alanlarda olduğu gibi ...
 
Universiade 2011 Şubat’a damga vurdu
Medya Takip Merkezi'nin (MTM) yaptığı "Ayın Spor Gündemi" araştırmasına ...
Eroğlu, ‘Sigara ve Sağlık’ı anlattı
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı ...
Sosyal hayata internet darbesi
Son yıllarda sıkça kullandığımız hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva