ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor
Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren seferleri başlıyor
Şehitlere vefa
Şehitlere vefa
Kene popülâsyonuna dikkat!
Kene popülâsyonuna dikkat!
Muşlu annelerin evlat nöbeti devam ediyor
Muşlu annelerin evlat nöbeti devam ediyor
Anneler gözyaşlarıyla evlatlarını bekliyor
Anneler gözyaşlarıyla evlatlarını bekliyor
HABERLER>EĞİTİM
21 Temmuz 2018 Cumartesi - 05:45

Bakan Selçuk Eğitim rotasını açıkladı

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Biz önümüzdeki sene bu sınavın çocukları huzursuz eden bölümleriyle ilgili her türlü önlemi alacağız. Çok daha sakin, dingin bir sınav dönemi geçecek” dedi.

Bakan Selçuk Eğitim rotasını açıkladı

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Biz önümüzdeki sene bu sınavın çocukları huzursuz eden bölümleriyle ilgili her türlü önlemi alacağız. Çok daha sakin, dingin bir sınav dönemi geçecek” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, medyanın Ankara temsilcileri ve eğitim muhabirleriyle Ankara Palas’ta kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıda yaptığı konuşmada veriye dayalı bir politika üreteceklerini belirten Bakan Selçuk, “MEB'in big data yönetimi, yapay zeka konusunda neler yapabileceği konusunda iki ayrı çalışma var. Veri çok önemli. Enformasyonun bilgiye dönüşmesi gerekiyor, bilginin olması yetmiyor bilgeliğe dönüşmesi gerekiyor. Ana konularla ilgili vizyon belgelerimizi hazırlıyoruz. Bu belgeler uluslararası kuruluşların ölçülebilir parametreleri üzerinden düzenlenecek. Ama bu coğrafyadan çıkacak, bu topraktan çıkacak. Eğitim ihraç edilebilir ama ithal edilemeyen bir şeydir. Şeffaf olmayı çok arzuluyoruz. Birbirimizden bir şey gizlediğimiz ortamın çocuklarımızın hayrına olmadığı açık. Biraz zaman alacak yapacağımız işler. Biz bir gökdelen inşa etmek istiyoruz. Bunun için toplumsal mutabakata ihtiyaç var. Biz eğitimi belirli bir kapalı alanda kurum olarak görmüyoruz. Ekonomi ile demokrasi ile doğrudan doğruya ilişkili olduğunu düşünüyoruz. Her yeri okul olarak görüyoruz. Çocuk neredeyse biz oradayız. Günlük ortalama 4 saat civarında internette, sosyal medyada dolaşan çocuklarımız var. Asıl sorun oralarda yaşanıyor ve biz bunları bir şekilde algılamak zorundayız. Yasaklamaktan bahsetmiyorum. Diploma temelli değil, vasıf temelli bir anlayışı göreceksiniz. Çok daha proaktif, 360 derece bir bakanlık göreceksiniz. Bunu zamanla göreceksiniz. Buna büyük bir direnç olacak biliyorum. Eğitim en muhafazakar kurumdur. Sosyal medyayı takip eden iyi bir ekip kurduk. Bize biraz izin verin, biraz çalışalım. Hemen bizden bir şey beklerseniz, eski hataları yaparız. Biz ya gemimizi inşa ederiz, ya da selde sürükleniriz” ifadelerini kullandı.

“ASLINDA 2040’LARIN DÜNYASI İÇİN BU HAZIRLIK”

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Selçuk, 3 yıllık açıklayacakları programla ilgili soru üzerine, “3 yıllık dediğimiz yapı bu toplumun aceleciliğiyle ilgili. Bir takvim noktası ortaya koymakla ilgili. Bizim çocuklarımız ilkokula başlayan çocuklarımız 2040’lara doğru iş hayatına atılacaklar. Bu 3 yılın sürdürülmesi manasında değil, burasını eksik ifade ettim. Bu aslında 2040’ların dünyası için bu hazırlık. Çünkü ilk büyü kırılma tekillik çağı dediğim şey o zamanlar” açıklamasında bulundu.

“BİZİM GEMİ YÜRÜRKEN BİR TADİLAT İÇERİSİNDE OLACAĞIZ”

Bakan Selçuk, mevcut eğitim sistemi ve sınav sistemiyle ilgili soru üzerine, "Sistem teorisi açısından baktığımızda herhangi bir sınavın değiştirilmesi bir sistem değişikliği değil, uygulama değişikliğidir. Eğitimin dilinde öyle bir karmaşa var ki bir uygulamada yapılan değişikliği toplum ister istemez sistem değişikliği olarak algılıyor. Bizim açık denizde giden çok büyük bir gemimiz var. Limana çekip onarma ihtimaline sahip değiliz. Gemi yürürken bir tadilat içerisinde olacağız. Yenilenerek dönüşeceğiz” dedi.

“MATEMATİK BİZİM ANA KONULARIMIZDAN BİR TANESİ, DİN ANA KONULARIMIZDAN BİR TANESİ”

Bir soru üzerine Selçuk, şöyle konuştu: “Eğer bir ülke sınav merkezli bir eğitime sahipse matematiği işlem temelli yapar. Eğer sınav temelli bir ülkeniz yoksa anlam temelli bir matematik yaparsınız. Bizim çocuklarımızın anlam temelli bir matematik öğreniminin önündeki engel sınav temelli bir sistem. Eğer biz zaman içerisinde sınav temelli sistemin ateşini düşürüp gerçekten insanların bulundukları bölgelerde tabi bir akışla eğitim almasına fırsat veren bir yapıyı götürebilirsek o zaman zaten sınavın baskısı azalacak ve biz bu süreçte öğretim programlarındaki algı ve baskıyı azaltıp çocuğun 3 sene de gördüğü matematiği belki 6 senede vereceğiz. Matematik bizim ana konularımızdan bir tanesi, din ana konularımızdan bir tanesi.”

“ÇOK DAHA SAKİN, DİNGİN BİR SINAV DÖNEMİ GEÇECEK”

Liselere geçiş sınavını değerlendiren Bakan Selçuk, "Bir eğitim sisteminin 1 yıl içinde ülkedeki bütün çocuklara İngilizce öğretmesinden bekletmiyoruz herhalde. Süpermen olmadığımı söylemiştim. Sınava bakmıyorum, ben bu sınavın çocuğun hayatını nasıl etkilediğini, aileyi nasıl huzursuz ettiğine bakıyorum. Her şekilde biz önümüzdeki sene bu sınavın çocukları huzursuz eden bölümleriyle ilgili her türlü önlemi alacağız. Çok daha sakin, dingin bir sınav dönemi geçecek. Eğitim sisteminin yapısal dönüşüme ihtiyacı var. Nasıl orta gelir tuzağı varsa Türkiye’nin orta eğitim tuzağı var. Biraz zaman gerekiyor. Bütün mesele, sınavın baskısı konusunda Türkiye'de oluşan örgütlü yapıyı kırmak” şeklinde konuştu.

Yeni bir öğretmen atamasının olup olmayacağı sorusuna Selçuk, “Siyaset mümkünle makbul olanın dengesini kurmak. Bizim şu anda deklare ettiğimiz rakam neyse odur. Bu konuyla ilgili taleplerin, beklentilerin farkındayım. Eğer bir imkan varsa, mümkün olursa makul bir seviyede çalışma yapılır. Ama şu anda çok net söylüyorum böyle bir şey yok” yanıtını verdi.

Öğretmen performans sistemiyle ilgili soru üzerine Bakan Selçuk, "Öğretmen performansıyla ilgili ilan edilen şeyin işlevsel olduğunu düşünmüyorum ve böyle bir şeyi Bakanlık olarak uygulamayacağız. Ben önce kendi performansımdan başlamayı tercih ederim” açıklamasında bulundu.

“SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERE SAĞLIK ÖZRÜ KONUSUNDA BİR KOLAYLIK, RAHATLAMA GETİRECEĞİZ”

Sözleşmeli öğretmenlerle ilgili sağlık durumlarıyla ilgili konular olduğunu aktaran Selçuk, “Sağlık özrü konusunda bir kolaylık, rahatlama getireceğiz. Sözleşmeli öğretmenlerin 4 yıl süreyle bir atama isteyemiyorlar. Fakat ailesinde çocuğu kendisi ya da eşi eğer bulunduğu bölgede tedavi imkanına sahip değilse yine de atama imkanı yok. Biz iş olarak bakmıyoruz o çocuğun hayatı olarak bakıyoruz” dedi.

“ÖNÜMÜZDEKİ SENE LİSEYE BAŞLAYACAK OLAN ÖĞRENCİLERE MEVCUT SINAV SİSTEMİYLE BU SENE TEKRAR DEĞİŞİYOR DEMEK GİBİ BİR SÖYLEMİMİZ OLMAYACAK”

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti: “Önümüzdeki sene liseye başlayacak olan öğrencilere mevcut sınav sistemiyle ilgili bir taahhütte bulunulmuş. Denilmiş ki ‘LGS’nin böyle bir yapısı var. Bu sene bunun örneğini gördünüz.’ Bizim bu çocuklara bu sene tekrar değişiyor demek gibi bir söylemimiz olmayacak. Çok net söylüyorum. Biz sadece bu sınav sisteminin içinde barındırdığı bazı sıkıntıları, bazı işlevsiz hususları rahatlatıp bizim çocuklarımızın ‘seneye sınav sistemi değişmiyor ama bizim için çok daha net oyunun ortasında kuralın değişmeyeceği bir süreç yaşanacak, bende işime gücüme bakayım’ diyebileceği bir ortam olacak.”

Müfredat değişikliğiyle ilgili soru üzerine Selçuk, "Biz bu müfredatın iyi bir müfredatın büyük sistem içerisinde uyumluluk yüzdesine bakıyoruz. Bunu bütünsel fotoğraf üzerinden değerlendiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

"Sizce yeni sistemin Milli Eğitim Bakanı neden siz oldunuz?" sorusu üzerine Selçuk, yeni Cumhurbaşkanlığı sistemini önemsediğini anlatarak, "Benim bu arada Milli Eğitim Bakanlığı ile ilişkilendirilmem tümüyle yeni sistem içerisinde devletin yeni vizyonunun gerekçesi olaraktır diye tahmin ediyorum. Bu dönem çok daha rahat hareket edilebilecek bir dönem diye düşünüyorum" dedi.

"TEMEL KAVRAMIMIZ ADALET OLACAK "

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “En geç 2 ay içerisinde 3 yıllık bir program açıklayacağız. Hangi ay, hangi sene ne yapmak istediğimiz konusunda bir paylaşımda bulunacağız. Hiçbir öğrencimiz, hiçbir velimiz sürprizle karşılaşmayacak. Oyunun ortasında asla kural değişmeyecek. Bizim temel kavramımız adalet olacak. Ben bakan olmaya çalışmayacağım, gören olmaya çalışacağım" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, medyanın Ankara temsilcileri ve eğitim muhabirleriyle Ankara Palas’ta kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıda yaptığı konuşmada Selçuk, torunu olduğu gün Milli Eğitim Bakanı olduğunu belirterek, "Bu sıradan bir görevlendirme değil. Mesuliyeti çok daha yüksek. Farkındalık gerektiren bir sorumluluk. Türk eğitim sistemine küçücük bir tuğla koyan herkese sadece teşekkür borçluyuz. O yüzden şartlar şöyledir, eksikler, sorunlar böyledir bunun üzerinden bir söylem ortaya koymak işlevsel gelmiyor bana. Benim 2005-2006'larda hayal olarak gördüğüm derslik meselesi, öğretmen meselesinde inanılmaz mesafeler alındı. O gün keşke dediğim şeylerin bugün fiili olarak karşımızda bulunduğunu görüyorum. Bugün işler o günden daha kolay. Temel bazı meseleler büyük ölçüde halledilmiş. Zaman nitelik zamanı. Biz nitelikle ilgilenmek durumundayız. Kaliteyi nitelik belirler. Bir şey yapılamamışsa zamanı gelmemiştir. Zamanın ruhunu okuyarak, meselenin gerçekliğini sürdürmek anlamında bir çabamız olacağı açık” ifadelerini kullandı.

"BİZ ASLINDA İLKESEL OLARAK BİLİMİ, AKLI, SANATI, SPORU, AHLAKI KONUŞACAĞIZ"

Eğitimde yeni bir dil inşa etmeye çalıştıklarını kaydeden Selçuk, "Eğitim çok istismar edilen, Türkiye'nin eğitim sisteminin kilitlenmeye çalışıldığı bir dönem. Türkiye özellikle 15 Temmuz üzerinden de bu sınav temelli yapının Türk eğitim sistemini nasıl kilitlediğini ve çözülmesinin aslında sadece eğitimsel bir mesele olmadığını bir siyasal dilde gerektiğini, toplumsal anlayışta gerektiğini rahatlıkla ifade edebiliriz. Biz aslında ilkesel olarak bilimi, aklı, sanatı, sporu, ahlakı konuşacağız. Ahlak üzerine inşa edilmemiş eğitim sisteminin insanı bütünleyen ve beşerden insana doğru giden yolun tamamlanmasına müsaade etmeyeceği açıktır. Eğitim öncelikle evrensel seviyede kurulur” açıklamasında bulundu.

“ÇOK ENDİŞE ETMEMİZ GEREKEN BİR DÖNEMDE YAŞIYORUZ"

Bakan Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti: “Çok endişe etmemiz gereken bir dönemde yaşıyoruz. Dünya 4'üncü büyük kırılmayı yaşayacak önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde. Buna tekillik çağ deniliyor. Tekillik çağ, fiziksel, biyolojik ve dijital olanın birleştiği bir çağ. Bu dünya farklılık oluşturacak bir dünya. Ay'a füze gönderiyoruz. Ay tam karşımızda. Füzeyi oraya gönderirken istikamet belirleniyor. Eğer Ay orada diye füzeyi oraya gönderirsek, füze oraya ulaştığında Ay orada olmayacak. Biz çocuklarımızı geleceğe fırlatıyoruz. Çocuklarımızı oraya ulaştığında Ay orada değilse siz bize nasıl eğitim verdiniz diyecekler. Bir çocuğun hayatına dokunmanın vebali çok çok derinden hissedilmedikçe öğretmenlik mesleğinin yapılabilmesi asla mümkün değil.”

“BİZ ASLA SÜPERMAN DEĞİLİZ”

Türkiye’de doğan her çocuğun kaybedilmeyecek kadar değerli olduğunu vurgulayan Selçuk, “Bu meseleyi bürokratik bir meseleden çıkartıp, bunu bir uluslararası dava olarak algılayıp topyekun bir mesele olarak düşünmemiz icap ediyor diye düşünüyoruz. Bizim bunun için ekibimiz hazır. Uzun yıllardır çalışıyoruz. Bize Türkiye’nin birikimi lazım. Benim arkadaşlarım lazım değil. Bizim en iyi 11'imiz hazır. En iyi 100'ümüz, en iyi 1000'imiz hazır. Çünkü buna Türkiye hazır. Ben görüyorum meseleyi ve etrafa baktığımda, sosyal medyaya baktığımda nasıl bir talep olduğunu, heyecan olduğunu görüyorum. Bu beklentinin oluşturduğu riskin de farkındayım. Biz asla Süperman değiliz. Bizim bu konudaki Süpermanliğimiz, bu meseleye el koyan herkesin işbirliği ile yapmamız gereken bir iş. Biz sorumluluğumuzun farkındayız. Ama bu sorumluluğun paylaşılması gerektiği konusunda bir idrak ihtiyacımız da var. Biz bir masadaki tuzluğun yerini değiştirerek sistem değiştirdiğimizi söylemeyeceğiz. Masanın tümünü değiştirmekle ilgili olduğumuzu paylaşacağız. Masayı yeniden inşa etmeyi, bir bakan olarak bir görevli olarak bunu yapmayacağız, bunu bu ülkenin bir evladı olarak yapacağız. Eğitimin uzun soluklu bir iş olduğu konusunda mutabakatımız var. Ama eğitim kısa sürede zarar gören bir kurum, uzun sürede inşa edilen ama kısa sürede zarar gören bir kurum. Bu biraz sabır gerektiriyor. Bir milli eğitim bakanı kendi dönemi için bir şey yapmaz, gelecek için bir şey yapar” şeklinde konuştu.

“EN GEÇ 2 AY İÇİNDE 3 YILLIK BİR PROGRAM AÇIKLAYACAĞIZ”

“En geç 2 ay içerisinde 3 yıllık bir program açıklayacağız” diyen Bakan Selçuk, şunları kaydetti:

“Hangi ay, hangi sene ne yapmak istediğimiz konusunda bir paylaşımda bulunacağız. 3 yılın sonunda nereye gelmek istediğimiz konusundaki hayalimizi, arzularımızı paylaşma fırsatımız olacak. Hiçbir öğrencimiz, hiçbir velimiz sürprizle karşılaşmayacak. Oyunun ortasında asla kural değişmeyecek. Elbette hatamız, beceremeyeceğimiz, başaramayacağımız şeyler olacak. Bizim temel kavramımız adalet olacak. Ben bakan olmaya çalışmayacağım, gören olmaya çalışacağım. Aklımla, kalbimle görmeye çalışacağım. Bunu yaparken adaleti şiar edinmek tekrar tekrar vurgulamak istediğim şey. Bizim önceliklerimiz olacak. Dezavantajlı çocuklar, öğretmenler önceliklerimiz olacak."

 
Dönmez: "Vatandaşa hizmet boynumuzun borcudur"
 
Bakan Varank: “ Yeni bir başarı hikayesi yazacağız”
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
EBYÜ'de Akın Levent dönemi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Erzincan Binali Yıldırım ...
KAÜ’de “Kampüs Park” yaklaşımı
Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ)’de “Kampüs Park” çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.
ATAUNİ’de ekonomi gündemi
Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ethem ...
 
25 yıl sonra buluştular
Oltu Lisesi’nden mezun olduktan sonra iş hayatına atılan ve her biri yurt ...
Erzurum’dan Bosna Hersek’e gönül köprüsü
Erzurum’da aralarında şehit ve gazi çocuklarından oluşan 50 kişilik kafile ...
“Asil Türk Milleti, FETÖ'ye karşı durdu”
Atatürk Üniversitesi “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" kapsamında, ...
 
ATAUNİ’de Milli Birlik gündemi
Erzurum Atatürk Üniversitesince düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli ...
Erzurum’un gururu oldular
Özel Bilge Koleji Ortaokulu kuruluşunun birinci yılında büyük bir başarıya ...
Büyükşehir’den robotik kodlama yaz kursu
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin teknoloji ve bilim yatırımlarından biri ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva