ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Trendyol 1. Lig: Keçiörengücü: 1 - Altay: 1
Trendyol 1. Lig: Keçiörengücü: 1 - Altay: 1
Trendyol 1. Lig: Giresunspor: 1 - Ümraniyespor: 2
Trendyol 1. Lig: Giresunspor: 1 - Ümraniyespor: 2
3.6 kilo uyuşturucu madde ele geçirildi
3.6 kilo uyuşturucu madde ele geçirildi
Başıboş köpek kazaya sebep oldu
Başıboş köpek kazaya sebep oldu
Aranan 8 kişi yakalandı
Aranan 8 kişi yakalandı
HABERLER>TÜRKİYE
3 Eylül 2016 Cumartesi - 08:16

65. Hükümetin ‘İlk Yüz Günü’

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen "65. Hükümeti?n İlk Yüz Günü" değerlendirme toplantısında, icraatları hakkında bilgi verdi, tüm bakanlıkların çalışmalarını paylaştı.

65. Hükümetin ‘İlk Yüz Günü’

Başbakan Yıldırım, Danıştay ve Yargıtayın gelişmiş ülkelerdeki örneklerine benzer şekilde üye sayılarında ve daire sayılarında azaltmaya gidildiğini belirterek, "Bunun bir sebebi de istinaf mahkemeleri kurulunca artık böyle çok hantal, geniş bir yapıya ihtiyaç kalmamasıydı. Bu aynı zamanda da bir tasarruftur, kamuda tasarruf diye yola çıktık, hem işlerin hızlanması hem de bu alanda daha hızlı sonuç alınması için bu düzenlemeleri yaptık." dedi.

Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen "65. Hükümetin İlk Yüz Günü" değerlendirme toplantısında, icraatları hakkında bilgi verdi, tüm bakanlıkların çalışmalarını paylaştı. 

"Geciken adalet adalet değildir." algısının, adalet sisteminin önünde en büyük sorun olduğunu belirten Yıldırım, adaletin gecikmeden tecelli etmesi için bölge idare mahkemelerini veya diğer adıyla istinaf mahkemelerini faaliyete geçirdiklerini hatırlattı.

Bu mahkemelerin 20 Temmuz itibarıyla çalışmaya başladığını belirten Yıldırdım, "Burada neyi murat ediyoruz, davalar çok uzun yıllar sürüyor, Yargıtaya, Danıştay,a gidiyor orada da dosyalar birikiyor, vatandaş artık umudunu kesiyor, geciken adalet adalet olmuyor." diye konuştu.

Belirli suçlar ve belirli parasal miktarlara kadar olan davaların ilk mahkemeden sonra istinaf mahkemesine geleceğini ve işin orada biteceğini, Yargıtaya, Danıştaya gitmeyeceğini anlatan Yıldırım, "Yıllardan beri beklenen bir şeydi ve böylece Danıştay, Yargıtay da artık biraz daha içtihada yönelik ve çok büyük ölçekli davalara bakma durumunda kalacak." ifadesini kullandı. 

Yıldırım, üst yargıda da yeniden yapılandırmaya gittiklerini söyleyerek, "Özellikle Danıştay ve Yargıtayın gelişmiş ülkelerdeki örneklerine benzer şekilde üye sayılarında ve daire sayılarında azaltmaya gittik. Bunun bir sebebi de istinaf mahkemeleri kurulunca artık böyle çok hantal, geniş bir yapıya ihtiyaç kalmamasıydı. Bu aynı zamanda da bir tasarruftur, kamuda tasarruf diye yola çıktık, hem işlerin hızlanması hem de bu alanda daha hızlı sonuç alınması için bu düzenlemeleri yaptık." değerlendirmesinde bulundu.

15 Temmuz sonrasında, darbe girişimine iştirak edenlerin gözaltına alındığını, tutuklama kararlarının verildiğini ve yargılamalarının önümüzdeki dönemde devam edileceğini hatırlatan Yıldırım, "1 Temmuz 2016 tarihinden daha önce mahkemelerde hüküm giymiş, cezaevlerinde bulunan, cezalarını çekmiş, tahliyelerine 1 yıl kalanlar zaten şartlı olarak çıkarılıyordu. İyi halleri devam edenlerin 1 yıl yerine 2 yıl kala bırakılmasını öngören bir düzenleme yapıldı ve bu uygulamaya girdi." bilgisini paylaştı. 

Yıldırım'ın, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a kaç mahkumun tahliye olduğunu sorması üzerine Bakan Bozdağ, dün akşam itibarıyla 33 bin 838 hükümlünün cezaevlerinden tahliye edildiğini bildirdi. 

Başbakan Yıldırım, tahliye olan kişilerin bir yanlış yapması halinde haklarını kaybedeceklerini söylemesi üzerine Bozdağ,  "Bu uygulama cezanın dışarıda infazını öngörüyor. Tahliye edilenler denetimli serbestlik yöntemiyle, cezaları o şartla tahliyeye kalan 2 yıllık süre içerisinde devam edecek." dedi.

Yıldırım'ın, "Yani gözünüz onların üzerinde olacak." şeklindeki ifadesi üzerine ise Bozdağ, "Bir suç işlediğinde bu şartla tahliye hali yanmış olacak." karşılığını verdi.  Başbakan Yıldırım da "Bu da bu tip haklardan yararlananlara bir uyarı niteliğinde, söylemekte yarar var." ifadesini kullandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çalışmaları hakkında da bilgi veren Yıldırım, yeni bakan Mehmet Müezzinoğlu'na hayırlı olsun dileklerini iletti.

Çalışma ve sosyal güvenlik alanında 100 gün içerisinde ciddi reformlar yaptıklarını dile getiren Yıldırım, "İş sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu az tehlikeli işlerde 50 işçi ve daha az çalıştıran yerlerde 1 yıl süreyle ertelendi, yeniden gözden geçirilecek, kamu ve özel hepsi dahil." diye konuştu.

TURKUAZ KART UYGULAMASI

Turkuaz Kart uygulamasının beyin göçünü geri getirmeye yönelik yeni bir uygulama olduğunu anlatan Yıldırım, bunun yurt dışında, gerek Türk gerek yabancı uyruklu beyinlerin, yani Türkiye'ye katma değer sağlayacak bilim insanlarının Türkiye'ye gelmesini sağlayacak bir teşvik unsuru olarak getirildiğini anımsattı. 

Konuya ilişkin Bakan Müezzinoğlu ise "Finansman açısından, yatırım açısından belirli miktarın üzerinde yatırım getiren, stratejik alanlarda ve belirli miktarın üzerinde yatırım yapanlara da bu Turkuaz Kart verilecek." ifadelerini kullandı

Başbakan Yıldırım, buradaki ana amacın Türkiye'de yatırım yapmayı, üretimi ve böylece daha çok istihdamı teşvik etmek olduğunu söyledi.

Fabrikaların işçi alırken eleman yetiştirme konusunda yaptıkları harcamalara ilişkin çalışma yaptıklarını anlatan Yıldırım, bu doğrultuda fabrikaların yeni işe aldığı elemanların bir yıllık ücretlerinin devlet tarafından karşılanmaya başlandığını söyledi. Yıldırım, "İş verene yük gelmiyor, aynı zamanda da işe giren meslek öğreniyor ve ondan sonra da tam kapasite çalışmaya devam ediyor. Bu şekilde ilave, 100 gün içinde, 205 bin vatandaşımıza iş sağlamış olduk." dedi.

Er ve erbaşların sağlık hizmetinden istifade etmelerine yönelik düzenleme yapıldığını anlatan Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimindeki şehit ve gazilere kanunen bu unvanların verilmesi ile bölücü terörle mücadeledeki, vatan savunmasındaki bütün şehit yakınlarına aynı hakların sağlanması imkanını getirdiklerini söyledi.

Yıldırım, Kurban Bayramı'nın yaklaştığını hatırlatarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'e, kurbanlıklarla ilgili bir sıkıntı olup olmadığını sordu. 

Bakan Çelik, geçen yıl yaklaşık 880 bin büyükbaş, 2 milyon 700 bin küçükbaş kesildiğini belirterek, "Bu yıl 3 milyon 700 bin küçükbaş 1 milyon 200 bin de büyükbaş hayvanımız şu anda var. Dolayısıyla herhangi bir bu konuda noksanlık söz konusu değil. Hayvan varlığımız yeterlidir. Yeterli değil çok daha üzerindedir. Spekülatif bazı değerlendirmelere konu olacak hiçbir durum söz konusu değildir." diye konuştu.

Yeniden söz alan Başbakan Yıldırım, "Bu bayram kurbanlık yerlerini sıkı kontrol altına alalım. Bir de vatandaşa fazla fiyat çekmesinler, oralara da bir göz kulak olursanız bayram üzeri iyi olur. Tadı kaçmasın bayramın." dedi. 

Yıldırım ayrıca, tarımsal kooperatiflerin borçlarının 5 yıla yayıldığını belirtti. 

Bakan Çelik, bin 268 kooperatif, 33 bin 500 civarında da üyesinin 640 milyon lira borcunun bulunduğunu, bunu 5 yıla yaydıklarını anlattı.

Başbakan Yıldırım da "Yani 640 milyon lira para ödeyeceklerdi. Vakti gelmiş, ödeyemiyor. Ne yapalım, milleti zora sokacak halimiz yok. Dedik ki 5 yıl boyunca ödeyin. Bir yandan kazanın, bir yandan da ödeyin, sıkıntı yaşamayın." ifadelerini kullandı.

Çiftçilerin Ziraat Bankası'na, Tarım Kredi Kooperatifi'ne olan borçlarını da 1 yıl süreyle ertelediklerini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

"Gübrede ve mazotta KDV kalkmıştı bu yılın başlarında. Buna ilave olarak gübrede de yüzde 17 indirim sağlandı. Yani 50 kiloluk bir torba 99 lira yerine 67 liraya inmiş oldu. Bu da tarımdaki maliyetlerin biraz daha aşağı çekilmesine fayda sağlayacak. Ama tarımla ilgili asıl düzenlemelerin hazırlığını tamamladık. Önümüzdeki 3-6 ayda çok daha iyi sonuçlarını göreceğiz. Çiftçilerimize, besicilerimize buradan müjdeyi veriyorum. Şöyle bir şey yapıyoruz, tarımda havza bazlı desteklemeye geçiyoruz. Bunu çiftçilerimiz bilir ne demek olduğunu. Yani herkes her yerde her şeyi ekip biçmeyecek. Dolayısıyla birisi patates ekiyor, öbürü de patates iyi para ediyor diye ekiyor, diğeri de ekiyor, herkes ekiyor, bu sefer patates fiyatı çöküyor. Bunun yerine mevsim, coğrafi şartlar bölgelere göre hangi ürünlerin hangi havzada yetişeceğine bakanlık karar verecek ve böylece üretilen ürün de para edecek. Kendi içinde rekabete de girmeyecekler."

EKONOMİMİZE OLAN KATKISINI DAHA DA ARTIRACAĞIZ

Buradan herkesin ama en önemlisi Türkiye'nin kazanacağını anlatan Başbakan Yıldırım, "Sanayimiz, teknolojimiz her şeyimiz gelişiyor ama tarım bizim için, hükümetimiz için bundan öyle stratejik bir alan olarak ele alınacak, bu konudaki katma değerimiz, ekonomimize olan katkısını daha da artıracağız." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yıldırım, Genç Tarım İşçisi Projesini başlattıklarını da hatırlatarak, "15 bin gence, her birine 30 bin lira karşılıksız para veriyoruz. Git köyünde tarımla uğraş, yeter ki oradaki toprakları işleyelim. Böyle bir projemiz var." dedi.

Damızlık Ağırlıklı Destekleme Projesi'ne geçiş yapılacağını vurgulayan Yıldırım, gelecek yıldan itibaren çalışmaların biteceğini, desteklemeleri de ekim ve hasat dönemlerinde vererek, çiftçinin beklentisini karşılayacaklarını kaydetti.

Yıldırım, arazilerin toplulaştırılmasıyla sulama projelerini birlikte yürüteceklerini de aktardı.

Bakan Çelik, havza bazlı üretimde 941 havza belirlendiğini, çalışmaların tamamlandığına işaret ederek, "Kısa süre içerisinde bu yeni modeli kamuoyuyla paylaşacağız. Buradan elde edeceğimiz tarımsal hasıla 11 milyar liradır. İlave 11 milyar liralık bir tarımsal hasıla elde edilmiş olacak bu verimli üretim planlamasından dolayı. Bir de Sayın Başbakanım, balıkçılarımız 'vira bismillah' dediler onlara da bol bereketli kazançlar diliyorum." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım da balıkçılara bol ve bereketli bir sezon temennisinde bulundu.

KARARLILIĞIMIZ ARTARAK SÜRÜYOR

Daha sonra İçişleri Bakanlığı ile ilgili faaliyetler hakkında konuşan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Ağırlıklı olarak iç güvenlik, terörle mücadele ve operasyonlar konusu burada önem kazanıyor. Terörle mücadele özellikle geçtiğimiz 24 Temmuz'dan itibaren yeni bir anlayışla devam ediyor. Yeni anlayış nedir, ülkenin her köşesinde vatandaşımızın, can, mal güvenliği sağlanıncaya kadar, vatandaşlarımız, yurdun her köşesine rahatça seyahat edinceye kadar, terör gruplarının, bölücü terör unsurlarının güvenlik kuvvetlerimize, sivil vatandaşlarımıza yönelik saldırıları tamamen bitinceye kadar operasyonlara ara vermeden devam edeceğiz. Buradaki kararlılığımız artarak, sürüyor. Bu bağlamda hatırlarsınız şehirlerimizde, ilçelerimizde maalesef çukurlar açıldı, hendekler kazıldı ve vatandaşlarımız çok zor şartlar altında bölgeden ayrılmak mecburiyetinde kaldılar ve bütün bu ilçelerimizde, illerimizde terör unsurları temizlendi. Bu hafta sonu vatandaşlarımızın bilgisine sunmak isterim, pazar günü Doğu ve Güneydoğu illerimiz, 22 ili kapsayan bir yeniden kalkınma projesi ve ekonomik gelişme programını da devreye alacağız ve bunun detaylarını Diyarbakır'da kamuoyuyla paylaşacağız. Özellikle Doğu'da ve Güneydoğu'daki illerimiz belirli gruplar halinde toplanmak suretiyle, cazibe merkezleri oluşturulacak ve buralara yönelik ciddi yatırımları başlatıyoruz." 

Başbakan Yıldırım, Pazar günü 1,4 milyar liralık yeni yatırımların temelinin atılacağını bildirdi. Yıldırım, bunların ağırlıklı olarak operasyonlar sırasında yıkılan Silopi'de, Cizre'de, Şırnak, Sur ve İdil gibi yerlerdeki konutları içerdiğini dile getirdi.

Söz konusu konutların bir yıl içinde tamamlanacağını kaydeden Yıldırım, "Bu terör örgütünün, bu hainlerin verdiği zararlar daha büyük. 10 milyar lira tutarında zarar verdiler. O çukurları, hendekleri kazmak suretiyle. Orada güvenlik kuvvetlerimize ve bölge halkına verdikleri zararın parasal tutarı 10 milyar lira. Onu da 3 yıl içinde tekrar o zararları ortadan kaldıracağız. Vatandaşlarımızın rahatça evlerine, barklarına geri dönmeleri sağlanmış olacak." diye konuştu.

Konuyla ilgili söz alan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, evlerin en geç bir yıl içinde teslim edileceğinin altını çizdi. 

Başbakan Yıldırım, zarar gören tarihi eserler ile ilgili sürecin ise biraz daha fazla zaman alacağını kaydetti. 

ÇÖZÜM MÖZÜM YOK KARDEŞİM. ÇÖZÜM VATANDAŞTA

Hükümetin, iç güvenliğin sağlanması konusunda hiçbir taviz vermeyeceğini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Çözüm, mözüm yok kardeşim. Çözüm vatandaşta. O fırsatı kaçırdılar. Vatandaşla aramızdaki bu hainleri çıkaracağız. Terör örgütünün Kürt vatandaşlarımızın başına bela olmadan kurtaracağız. Çünkü bu terör örgütlerinin Kürtler diye bir sorunu yok. Kürt vatandaşlarımızın PKK terör örgütü sorunu var. Biz bu sorunu kentlerde büyük ölçüde kontrol altına aldık. Şimdi kırsalda güvenlik birimlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz, jandarmamız, polisimiz bütün gücüyle üzerine gidiyor, gitmeye de devam edecek. Bu konuda herhangi bir zafiyet asla kabul etmiyoruz."

AVRUPALILAR NE ZAMAN AKILLANACAK MERAK EDİYORUM

Hükümetin görevde olduğu 100 gün içinde Jandarma ve Sahil Güvenlik komutanlıklarının, hiçbir şarta bağlı olmaksızın, her bakımdan İçişleri Bakanlığına bağlandıklarını anımsatan Yıldırım, söz konusu komutanlıkların daha önceki uygulamada hem Türk Silahlı Kuvvetlerine hem de İçişleri Bakanlığına bağlı oldukların hatırlattı. Yıldırım, "Bunlar sevk ve idarede büyük sıkıntı oluşturuyordu. Bunlar düzeltildi. Herkes şimdi yerini biliyor, patronunu biliyor, kimden emir alacağını biliyor ve işini nasıl yapacağını biliyor. Bunun güvenlik ve terörle mücadele bakımından büyük bir faydasını önümüzdeki günlerde göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, terör örgütüne yönelik operasyonlar sırasında özellikle Diyarbakır, Siirt, Şırnak gibi bölgelerde yapılan çalışmalarda 40 ton uyuşturucu ele geçirildiğini bildirerek, "Bu bölücü terör örgütü ne yapacak bu kadar? İçecek hali yok. Bununla milleti, çocukları zehirliyorlar. Hatta Avrupa'ya götürüyorlar, oradakileri de zehirliyor. Avrupalılar ne zaman akıllanacak ben merak ediyorum. Onlar onlara sergi açtırmaya devam etsin. Bir yandan çocuklarını zehirlemeye terör örgütü de devam ediyor. Buradan bu çağrıyı da dostlarımıza yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

BİR AYDA 4 MİLYAR LİRALIK UYUŞTURUCU ELE GEÇİRİLDİ

Operasyonlarda 77 milyon kök kenevirinin imha edildiğini dile getiren Yıldırım, uyuşturucu işine bulaşan 8 bin 561 kişinin gözaltına alındığını ve bir kısmının tutuklandığını söyledi.

Yıldırım, bir ay içindeki operasyonun sonucunda ele geçirilen uyuşturucunun parasal değerinin 4 milyar lira seviyesinde olduğunun altını çizerek, "Terör örgütünü nereden kaynak sağlıyor diye merak edenlere söylüyorum." diye konuştu.

Ayrıca Lice'de 25 çalınmış araç bulduklarını belirten Yıldırım, bunların bombalı saldırı amacıyla çalındığını vurguladı. Yıldırım, şu anda yurt genelinde 910 aracın çalındığını ve bunların herhangi bir olaya karışmaması için gerekli çalışmalarının yapıldığını kaydetti.

Mahalle ve çarşılarda bekçi sistemine geçileceğini dile getiren Başbakan Yıldırım, kalıcı ve geçici köy koruculuğu sistemini terör eylemlerinin yoğun olduğu bölgelerde yaygınlaştıracaklarını söyledi. Yıldırım, terörden zarar gören vatandaşların zararını ödemeye de devam ettiklerine dikkati çekti.

DARBE GECESİ BİLE SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI 2 BİN GÖÇMENİN HAYATINI KURTARDI

Şartların zorluğuna rağmen yasa dışı göçü engelleme konusunda hiçbir taviz vermediklerini vurgulayan Yıldırım, "Çünkü biz verdiğimiz sözlerin arkasındayız. Avrupa Birliğinin de verdiği sözlerin arkasında durmasını bekliyoruz. Darbe gecesi bile Sahil Güvenlik Komutanlığı 2 bin göçmenin hayatını kurtardı. Yani insan hayatına bu kadar önem veriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

DEAŞ terör örgütüne yönelik çalışmalar hakkında da  bilgi veren Yıldırım, 'DEAŞ ile mücadelede Türkiye zayıf kalıyor' iddialarına ilişkin Yıldırım Türkiye, 145 ülkenin vatandaşı olan 52 bin DEAŞ'lı veya diğer bölücü terör örgütü şüphelisine giriş yasağı koydu. Ayrıca 3 bin 800 kişiyi sınır dışı ettik." ifadelerini kullandı.

Geri Kabul Anlaşmasının vize serbestisine bağlı olduğuna işaret eden Yıldırım, vize serbestisi ne zaman gerçekleşirse Geri Kabul Anlaşması'nın da eş zamanlı olarak yürürlüğe gireceğini belirtti.

ELEKTRONİK KİMLİKLER 2017'DEN İTİBAREN DAĞITILACAK

Bu arada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Uluslararası İşgücü Kanunu çerçevesindeki gelişmelere ilişkin bilgi verdi. 

Bu kapsamda yurt dışından Türkiye'ye yatırım yapacak ve maddi kaynak getirecek yabancı vatandaşlara yönelik ölçüsü Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek vatandaşlık hakkı verileceğini kaydeden Soylu, bunun Türkiye'nin cazibesini artıracağını söyledi.

Teröre bulaşmış ve yataklık yapan belediyelere kayyum atanmasına ilişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin çıktığını hatırlatan Soylu, ayrıca teröre yataklık yapmış, valiliklerin bünyesinde olan özel bütçeli ve kamu tüzel kişiliğine haiz işletmelere el konulduğu zaman kimin yöneteceğinin de söz konusu KHK ile belirlendiğini kaydetti.

Başbakan Yıldırım da konuyla ilgili olarak sadece Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ülkeye verdiği zararlarla mücadele etmediklerini dile getirdi. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki bazı belediyelerin PKK'ya ciddi destek verdiğine dikkati çeken Yıldırım, düzenlemeyle bu anlamda tedbir alınmış olduğunu belirtti. 

Yıldırım, geçmişte valiliklerin büyükşehirlerdeki faaliyetlerinin hemen hemen sıfırlandığını hatırlatarak, valiliklerin belediyelerin ulaşamadığı noktalara yeniden hizmet götürebileceğini bildirdi.  

Elektronik kimliklerin de 2017'den itibaren dağıtılacağını dile getiren Yıldırım, pilot uygulamanın devam ettiğini anımsattı. Yıldırım, söz konusu kimliklerde vatandaşlara ilişkin her türlü bilginin yer alacağının altını çizdi.

Turizme kötü başladıklarını ifade eden Yıldırım, "Rusya ile ilişkilerimiz maalesef iyi değildi. Artık Rusya'yla, İsrail'le ilişkileri normalleştirdik. Şimdi inşallah diğer ülkeler Mısır'la, Suriye ile de kısa sürede ilişkileri normalleştirmek için Türkiye ciddi bir atağa geçti. Diğer ülkelerle de bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.

Dış politika prensiplerinin "dostlukları artırmak, düşmanlıkları azaltmak" üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bunun gereğini de adım adım yapıyoruz, yapmak zorundayız. Çünkü Türkiye bölgedeki herkesin umut bağladığı bir ülkedir. Türkiye'deki güven ve istikrar bozulursa bölgenin değil, dünyanın dengesi değişir. Bunun nelere mal olacağını 15 Temmuz gecesi hep beraber milletimiz yaşadı. Allah'tan millet ülkesine sahip çıktı, geleceğine sahip çıktı. Bütün aziz milletimize o gece ortaya koyduğu büyük kahramanlıktan dolayı şükranlarımızı, teşekkürlerimizi sunuyoruz. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyoruz."

Turizmde işlerin yavaş yavaş toparlandığını belirten Yıldırım, bu alandaki verilerde artış yaşandığına işaret etti.

Yıldırım, iç turizmde ciddi anlamda canlanma yaşandığına dikkati çekerek, dışardan gelen misafirler için uçak şirketlerine verilen destekleri yıl sonuna kadar uzatacaklarını bildirdi. 

UNESCO'nun önemli bir toplantısının İstanbul'da gerçekleştirildiğini anımsatan Yıldırım, tarihi ve kültürel miraslar anlamında Türkiye'den listeye alınan eser sayısının 16'ya çıktığını vurguladı.

Devlet Tiyatrolarının önümüzdeki sezonda tamamen Türk sanatçı ve yazarların eserleriyle sahne açacağını bildiren Yıldırım, bunun çok önemli bir gelişme olduğunu söyledi.

MİLLİ EĞİTİMDE YENİ BİR UYGULAMAYA GİDİYORUZ

Yıldırım, 19 Eylül'de ilk ders zilinin çalacağını belirterek, "Örgün, yaygın 19 milyon öğrenci ders başı yapacak. Allah zihin açıklığı versin. İyi bir eğitim öğretim yılı geçirmelerini Mevlamdan niyaz ediyorum. Çocuklarımıza başarılar diliyorum." dedi.

Bu sene milli eğitimde yeni bir uygulamaya gittiklerine dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:

"O yeni uygulama sözleşme öğretmenlik... İlk etapta 15 bin sözleşmeli öğretmen işbaşı yapacak. Bunlar baştan nereye gideceğini biliyor. Hangi şartlarda görev yapacağını biliyor. Öyle kurayla, gönülsüz, mecburi gitmek yerine, isteyerek, bilerek, heyecanla gidip çalışmalarına başlayacaklar. Bu bağlamda Doğu ve Güneydoğu'da maalesef terör örgütünün baskısı veya terör örgütüyle bir şekilde ilişkiye girmiş öğretmenleri de değiştiriyoruz. Buna karar aldık. Bu 14 bin civarında öğretmeni, maalesef oradan başka yerlere almak mecburiyeti var. Bunlar eğitim yerine, terör örgütünün amaçlarına hizmet eder bir noktaya gelmişler. Bunu da bu şekilde halledeceğiz."

Başbakan Yıldırım, söz konusu 100 gün içerisinde 5 yeni üniversite kurduklarını anımsatarak, "Ayrıca 498 engelli öğretmen ataması yaptık. 500 lazımdı ancak 498 müracaat çıktı, yani bütün müracaatlar atandı. 10 bin 291 yeni derslik hizmete giriyor. Böylece okul sayımız 60 bini geçmiş oluyor. Ayrıca 7 bin 800 tane de özel okul bunun içinde var. Neredeyse özel okul miktarı yüzde 14'e erişmiş durumda. Bir güzel uygulamamız organize sanayi bölgeleri (OSB) içinde meslek okulları vardı. Şimdi artık bu meslek okulları OSB dışında da açılsa, aynı haklardan yararlanacak." diye konuştu. 

ÇIRAKLIK EĞİTİMİ

Çıraklık eğitiminde yeni bir yönteme geçtiklerinin altını çizen Yıldırım, konuya ilişkin detayları paylaşması üzerine sözü Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'a verdi.

Bakan Yılmaz da çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına aldıklarını belirterek, "Bu gerçekten çalışma hayatıyla, eğitimle iş yeri arasındaki uyumu sağlamak için çok önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.

Bu kapsamda öğrencilere belirli miktarlarda destekleme yapılacağına işaret eden Yılmaz, "Buraya giden öğrencilerimiz iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortalı olacak. Mezun olan öğrencilere 'Teknisyen' unvanı vereceğiz. İsteyenler üniversitelere devam edip, 'Mühendis' unvanı da alabilecekler." dedi. 

Başbakan Yıldırım, ilk yüz günde 56 milyon fidanın toprakla buluşturulduğunu, orman yangınları olmasına rağmen daha fazlasını yerine dikerek orman varlığını arttırmaya devam ettiklerini söyledi. 

Barajlar, göller, taşkın korumalar gibi önemli tesislerin açılışının gerçekleştirildiğini, 163 tesisin de temelinin atıldığını anlatan Yıldırım, KKTC'ye götürülen su konusunda da çalışmalar yaptıklarını anlattı.

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, bu konuda söz alarak, bir iki tane belediyenin dışında bütün belediyelerle anlaşma yapıldığını, Orman ve Su İşleri Bakanlığının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içinde 472 kilometre dağıtım ağını da tamamladığını, Kıbrıs'ın çoğuna su verildiğini belirtti.  

Kıbrıs'la üç yıllık yeni bir yardım programını hükümetin bu süre içerisinde onayladığını ifade eden Yıldırım, Kıbrıs'ın kalkınmasına, gelişmesine gerekli katkıyı yapmaya devam edeceklerini vurguladı.

Kıbrıs'ta kuzey ve güney arasındaki görüşmelerin devam ettiğini dile getiren Yıldırım, "Amacımız, hedefimiz burada bir barışın sağlanması iki toplumdan oluşan bir devlet sisteminin yürürlüğe girmesi. Burada Rum kesiminin önüne bir fırsat daha geçmiştir. Umarım bu fırsatı daha önce 2006'daki gibi tepmezler. Türkiye her zaman adada barıştan yana olmuştur olmaya devam edecek. Ancak burada adil bir yönetişim ve her iki toplumun haklarını koruyan, güvenliğini sağlayan sağlam bir anlaşma bizim için vazgeçilmezdir. Bu konuda Kuzey Kıbrıs Türk yönetimine her türlü desteği verdik, vermeye devam edeceğiz." dedi.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının ise yüz gün içerisinde iki büyük eseri Türkiye'ye kazandırdığını anımsatan Yıldırım, Osman Gazi Köprüsü'nün İstanbul'u Yalova'ya, Bursa'ya, İzmir'e, Balıkesir'e, Manisa'ya bağlayan dev bir eser ve dünyanın en büyük köprüsü olduğunu söyledi.

Köprünün 30 Haziran'da açıldığını belirten Yıldırım, daha sonra sözü Ulaştırma Denizlik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'a verdi.

Bakan Arslan, köprüden günde ortalama 20 bin araç geçtiğini bildirerek, "Bayramda geçenleri sayarsanız 2 milyona yakın." ifadelerini kullandı.

Daha sonra devam eden Başbakan Yıldırım, bayramda bedava olduğu için bu sayısının daha çok arttığına dikkat çekerek, "Şimdi bunun ne faydası var? Bursa'dan İstanbul'a 45 dakika. Havaalanına diyelim, Bahçelievler'den kalktın Sabiha Gökçen'e gitmek istedin, iki saatte gidemezsin ama Bursa'dan Sabiha Gökçen'e gelip gideceğin yere gidersin. Böylece bir kolaylığı var. İzmit tarafına olan trafik de yüzde 25 rahatladı. Millet geliyordu, İzmit'te bir kuyruk, Düzce'ye kadar devam ediyordu. Yüzde 25 bir iyileşme oldu." bilgisini verdi.  

İkinci büyük eserin de 26 Ağustos'ta açılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü olduğunu ifade eden Yıldırım, bu iki projenin biten kısmının 21 milyar lira olduğunu, diğer bölümleri bittiğinde bu rakamın 50 milyarı aştığını söyledi. Yıldırım, bu sürede 350 kilometre yeni bölünmüş yol da yapıldığını ifade etti.

18 MART 2017'DE KAZMAYI VURACAĞIZ

Yeni başlanan yol, havaalanı, liman projelerinin 3 aylık tutarının 3 milyar Türk Lirası olduğunu belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

"5 milyarlık yeni projenin de ihalesi yapılıyor. Altyapı yatırımları hız kesmeden devam ediyor. Yeni bir müjde dün itibarıyla Çanakkale 1915 Köprüsü'nün ve otoyolunun YPK kararını imzaladım. Yani resmen süreç başladı. Tarih de belli, 18 Mart 2017'de de kazmayı vuracağız. Böylece Marmara'yı, Çanakkale'yi ve boğazları bir büyük çevre yoluyla birbiriyle birleştirmiş olacağız. "Çanakkale Geçilmez" lafı ancak savaşlarda geçerli. Düşmana geçilmez. Çanakkale vatandaşa her zaman geçilir hale gelecek. Bunu da kısa sürede tamamlamış olacağız."

Bakan Yıldırım, daha sonra sağlık alanındaki hizmetler hakkında bilgi verdi. Sağlık alanındaki hizmetin ve kalitenin artarak devam ettiğini ifade eden Yıldırım, 3 aylık kısa sürede bin 900 yeni yatak ve 467 yoğun bakım ünitesi ile 270 yeni ambulansın hizmet vermeye başladığını, 565 evde sağlık hizmeti için araç alındığını söyledi.

Bu konuda söz alan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, şunları kaydetti:

"Özellikle Suriyelilere hizmet etmek için 21 adet Göçmen Sağlığı Merkezi hizmete soktuk. Van ve Adana'da kapsamlı onkoloji merkezlerini hizmete soktuk. Buradaki maksadımız, bölgesinden bir hastanın başka bir bölgeye gitmeden hizmet almasını sağlamaktır. 18 bin yeni Sağlık personeli istihdamı gerçekleştirdik. Özellikle 5 ve 6. bölgeler doğu ve güneydoğu başta olmak üzere eksikliğimiz çok fazla buralar içinde yeni 11 bir kadro ihdası yaptık. Bu arada bildiğiniz gibi askeri hastaneleri sağlık bakanlığının çatısı altında aldık. 33 hastane ve 5 sağlık merkezi olmak üzere, FETÖ örgütünden de 14 tesisi alarak vatandaşımızın hizmetine sunduk." 

Başbakan Yıldırım, 20 civarında şehir hastanesi inşaatının da devam ettiğini söyledi. Geriye kalan 10 tanesinin de hazırlıklarının sürdüğünü, bunlardan iki tanesinin bittiğini, önümüzdeki aylarda Mersin ve Yozgat şehir hastanelerinin hizmete gireceğini bildirdi.

Başbakan Yıldırım, savunma alanındaki düzenlemeleri de anlattı. TSK'nın yenilendiğini ifade eden Yıldırım, "Milli Savunma Bakanlığı yeniden doğdu. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapsamlı bir yeniden yapılanma süreci yaşadık" diye konuştu.

Milli Savunma Bakanlığının tam anlamıyla müstakil bir bakanlık olarak yeniden yapılandığını anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada 'Eskiden müstakil değil miydi' diyen olabilir. Buradaki kastettim şey şudur; sivil ve askerin birlikte çalışacağı, her türlü müsteşarından, müsteşar yardımcılarından, bütün genel müdürlükler, diğer bütün bakanlıklar; ulaştırma, milli eğitim gibi kapsamlı bir yeni organizasyona kavuştu. Neden böyle bir şeye ihtiyaç oldu? Çünkü silahlı kuvvetlerin yan işleri, personel temini, lojistik, eğitim vesaire bu tip bütün işleri artık Milli Savunma Bakanlığına geçti, asker kendi işiyle uğraşacak. Kendi işi ne? Harekat, harbe hazırlık, taktik, caydırıcı hizmetler, savunma hizmetleri bütün bunları yapacak. Milli Savunma Bakanı da ona eleman yetiştirecek, onların ihtiyaçlarını görecek, silah, teçhizat, ayrıca tersaneler, fabrikalar gibi lojistik destekleri verecek."

TSK'nın kendi içerisinde bir yenilenme hareketine başladığını vurgulayan Yıldırım, böylece daha uzmanlaşmış, çevik, profesyonellerden oluşan ve her türlü tehdide karşı hazırlıklı bir hale geleceğini kaydetti.

Bu amaca yönelik olarak YAŞ'ın yeniden yapılanması, kuvvet komutanlıklarının, Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı ilişkilerinin yeniden belirlenmesi, askeri okulların orta ve lise kısımlarının kapatılması, harp okuluna bütün kaynaklardan öğrenci alınması gibi düzenlemeler yapıldığını da anımsatan Yıldırım, "Böylece bu kahpe örgütün en büyük araçlarını, buradaki öğrencilere başlıyor, sonra bu terfi tayin sistemleri ile maalesef devam ediyor, bunların buradan izlerini silmek için her türlü tedbir alınmış vaziyette." dedi.

Yıldırım, Türkiye'nin savunma sanayini yerlileştirme ve millileştirme hamlesinin daha da hızlandırılacağını, Türkiye'nin caydırıcılığını artıracağını bildirdi.

EKONOMİMİZ DİMDİK AYAKTA 

Ekonomi konusunda ilgili bakanlıkların çok önemli çalışmaları olduğunu anlatan Yıldırım, yoğun mesai sonrası devletle vatandaşı barıştırdıklarını söyledi. "Devlet vatandaşı ile kavgalı olamaz" diyen Yıldırım, vergi barışı, ceza, prim  ve faiz konularındaki düzenlemelerle bunu sağladıklarını ifade etti.

Başbakan Yıldırım, yatırımcılara yönelik olarak da özel düzenlemeler yaptıklarını, her yatırımcıya özel destekler vereceklerini, on yıl boyunca vergi kolaylığı getireceklerini, yüzde 49'una kadar sabit yatırımına ortak olacaklarını söyledi. 

Emeklilikte otomatik katılım sayesinde vatandaşın kendi parasını tasarruf edeceğini belirten Yıldırım, buna devlet olarak da katkı vereceklerini dile getirdi. 

Yıldırım, Türkiye Varlık Fonu'na işaret ederek şunları söyledi:

"Türkiye Varlık Fonu ile büyük projeler artık on, yirmi, otuz sene beklemeyecek ya da 'Bütçede para vardı yoktu, kriz oldu olmadı' bunlara bakmadan buradan büyük projeler gerçekleştirilecek ve Türkiye'deki ekonomik istikrar korunacak. Dünya küçülüyor. Dünyada büyüme yok. Dünya ticareti gittikçe azalıyor. Bu ne demektir? Dünya fakirleşiyor. Bütün bu şartlara rağmen Türkiye dünyada en fazla büyüyen beş ülke arasında ikinci, üçüncü sırada yer alıyor.

Bu hangi şartlarda; terör var, darbe yedik, Allah'a şükür darbeyi defettik, bütün bunlara rağmen ekonomimiz dimdik ayakta. Suriye ve Irak'ta yaşanan olaylar, terörle olan mücadele yani üç ay içerisinde memleketin başına gelen işler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Bu kadar büyük sıkıntılara rağmen Allah'a şükür milletimizin bize güven duyması, milletimizin ülkesine sahip çıkması, teröristlere, darbecilere prim vermemesi, onlara hak ettiği dersi vermesi sonunda herkes Allah Allah diye bekliyordu 'Bunlara ne olacak', işte terör var, darbe var, Suriye'de olaylar var, göçtüler diye bekleyen dost düşman gördü ki bu millet hiçbir zorluğun altında kalmaz. Nerede ne zaman ülkesine sahip çıkacağına karar verir ve onu yapmıştır. Bu millet darbe sonrası 11 milyar dolar parasını bozdurdu bankalara koydu, yeter ki memlekette sıkıntı olmasın. Hem darbeyi önledi hem ekonomiyi kurtardı. Böyle milletin karşısında 24 saat selam durulur başka hiçbir şey yapılmaz. Allah milletimizden razı olsun."

TALEP DEĞİL ARZ ODAKLI SOSYAL HİZMET MODELİ

Başbakan Yıldırım'ın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmaları hakkında söz verdiği Bakan Fatma Betül Sayan Kaya, şehit yakınları ve gaziler için kendi alanlarında atama hakkı getirdiklerini söyledi. 

Şehit yakınlarının yılda iki defa olan atamalarının bundan böyle sürekli hale getirildiğini ifade eden Kaya, "Engelli istihdamı EKPSS ile 6 bin 113 engelli bireyin atamasını 24 Ağustos'ta Çalışma Bakanlığımız ile birlikte gerçekleştirdik. Aile bireyleri ve sosyal yardım, hizmetlere olan ihtiyaçların tespiti ve ihtiyaca göre sosyal yardım ve sosyal hizmet modeli planlamasının uygulanması için bin 500 aile sosyal destek programı personelinin alımını gerçekleştirdik. Eylül ayı itibarıyla da sahada artık talep odaklı değil arz odaklı sosyal hizmet modelini hayata geçireceğiz." dedi. 

Bakan Kaya, çalışan anneler için de kreş ve gündüz bakımevlerini yaygınlaştırdıklarını vurgulayarak, "Bunun için belediyelerin kreş ve gündüz bakımevi açmalarını sağladık. Kreş ve gündüz bakım evlerinin 5 vergilendirme dönemi boyunca gelir vergisinden muaf tutulmasını sağladık" diye konuştu. 

Bakan Kaya'nın anlatımları sonrasında Başbakan Yıldırım, daha anlatılacak birçok konunun bulunduğunu ancak zamanın dar olduğunu belirtti. 

Yıldırım, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığının da faaliyetlerinin olduğunu, bu konulara giremediklerini ancak pazar günü Diyarbakır'da, Bakanlar Kurulu üyeleriyle Doğu ve Güneydoğu Kalkınma Hamlesi'ni vatandaşlarla paylaşacaklarının altını çizdi. 

FETÖ 15 TEMMUZ'DA NİHAYET GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERDİ

Doğu ve Batı'yı kucaklaştırmak, milleti birleştirmek, teröristleri yıldırmak için Diyarbakır'da olacaklarını bildiren Yıldırım, "Bu programın devamını orada da anlatmaya devam edeceğiz." dedi. 

Yıldırım, şunları kaydetti: 

"100 gün hakikaten Türkiye'de çok hareketli geçti. Hiç kimsenin hayal edemediği bir alçak darbe girişimiyle 15 Temmuz'da Türkiye yüzleşti. Yıllardır sessiz ve derinden devleti işgal etmiş olan Fetullahçı Terör Örgütü 15 Temmuz'da nihayet gerçek yüzünü gösterdi. Yıllarca bu tehlikeye dikkat çeken Cumhurbaşkanı'mızın ne kadar bu konuda haklı olduğu ortaya çıktı. Millet hayatı pahasına bu alçak darbe girişimini defetti, başarısızlıkla bu darbe sonuçlandı. Belki de dünya tarihinde böyle bir örnek hiçbir ülkede olmamıştır. Bunu da başaran milletin adı Türk milletidir. Bu milletle her zaman gurur duyduk, gurur duymaya da devam edeceğiz." 

Dostlukları artıracaklarını, düşmanlıkları azaltacaklarını vurgulayan Yıldırım, "Terörle mücadelede asla ve asla hiçbir gevşeme olmayacak. Ekonomimiz dimdik ayakta. Hiç kimse dedikodu çıkarmasın, tıkır tıkır işliyor. Türk milleti her alanda olduğu gibi ülke menfaati söz konusu olduğunda ne kadar büyük bir fedakarlık yapacağını bir kez daha gösterdi. Özellikle gençlerimize, kadınlarımıza 15 Temmuz'da ortaya koydukları vatan sevgisi için çok teşekkür ediyorum. Bakanlar Kurulu olarak yaklaşan Kurban Bayramı'nı da şimdiden tebrik ediyoruz." dedi 

ÖZBEK HALKININ ACILARINI PAYLAŞIYORUZ

Başbakan Binali Yıldırım, Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov'un hayatını kaybettiğini belirterek kendisine Allah'tan rahmet diledi. 

Yıldırım, "Özbek halkının acılarını paylaşıyoruz Türkiye Cumhuriyeti olarak" ifadelerini kullandı. 

 
Müftülükten, ‘Kimsesiz Küçük Eller’ Projesi
 
'Ne Misteri...' O Alçak..'
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Bunlar bizim dava arkadaşımızdır’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne Efkan Ala kardeşimizden bir sıkıntı söz konusudur ...
‘Kahraman milletimize şükranlarımızı sunuyoruz’
Yıldırım, ‘Kahraman Türk halkı göğsünü siper ederek 241 şehit 2 bin 194 ...
‘Darbeye kalkışanlar milletten darbeyi yemiştir’
Başbakan Binali Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ...
 
‘Ülkemiz ve milletimize hayırlı olsun’
Yeni İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı'nda yapılan devir ...
Cumhurbaşkanı'ndan Yenikapı Ruhu vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin birliğe, beraberliğe ve dayanışmaya her ...
Kalın gündemi değerlendirdi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Fırat Kalkanı Operasyonu, DAİŞ ve diğer ...
 
'Bu millet asil ve kahramandır'
Kurtuluş Savaşının habercisi olan Erzurum Kongresi’nin, Sevr’in yırtılıp ...
‘Büyük Taarruz Ruhu diridir’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘15 Temmuz kanlı darbe girişimi karşısında milletimizin ...
Başbakan Yıldırım’dan azim ve kararlılık vurgusu
Başbakan Yıldırım: "Herkes emin olsun ki, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva